Ünlü Fransız Pasta Şefi Aurélien Rivoire, Shangri-La Bosphorus’a Geliyor | HORECA TREND
Takip edin!

Otel

Ünlü Fransız Pasta Şefi Aurélien Rivoire, Shangri-La Bosphorus’a Geliyor

Dünyanın en çok Michelin yıldızına sahip ikinci şefi Yannick Alléno ile birlikte kurduğu Alléno & Rivoire Chocolatiers’in imza lezzetleri, 6-28 Şubat tarihleri arasında A Chocolate Lover’s Afternoon Tea ile misafirlerle buluşacak.

Yayınlandı

on

Beşiktaş’ın kalbinde rafine lüksün timsali  Shangri-La Bosphorus, Istanbul aşkın başkenti Paris’ten Alléno & Rivoire Chocolatiers’in kurucu ortağı ve pasta şefi Aurélien Rivoire’i konuk şef olarak ağırlayacağını duyurmaktan heyecan duyuyor. Şef Rivoire, Fransız pastacılık sanatını ve yeniliklerini sergileyerek, otelin usta şefleriyle birlikte hazırladığı A Chocolate Lover’s Afternoon Tea menüsü ile 6 Şubat itibarıyla misafirlerle buluşuyor. Dünyanın en çok Michelin yıldızına sahip şeflerinden biri olan Yannick Alléno ile birlikte hazırladığı Sevgililer Günü’ne özel Alléno & Rivoire koleksiyonu, kremalı ve çıtır dokuların mükemmel uyumuyla tasarlanan ‘Birch Hearts’ ve ‘Little Hearts’ ile en rafine damakları bile baştan çıkaracak duyusal bir şölen vaat ediyor.

Şekersiz ve Sağlıklı Çikolata Konseptiyle Çığır Açtılar

Alléno’nun mutfaktaki ustalığı ve Rivoire’in pastacılık yeteneğiyle, bu ikili çikolata tutkunları için alışılmışın dışında, daha doğal ve çok daha az şeker içeren yeni bir lezzet deneyimi sunuyor. Yıllardır titizlikle araştırılmış ekstraksiyon tekniği kullanılarak üretilen, nadir bulunan ve şeker kullanılmayan doğal çikolatalarıyla ünlü Chocolat Alléno&Rivoire, alışılmışın dışında bir lezzete sahip. Şekersiz çikolata konseptiyle çığır açan Aurelien Rivoire’in huş ağacından elde ettiği şeker ile tatlandırılan son derece sağlıklı ve olağanüstü lezzetli çikolataları, gastronomi tarihine damga vuruyor. Chocolat Alléno&Rivoire, son derece düşük glisemik indeksiyle (huş şekeri için 7, normal şeker için 70) ve rafine şeker içermemesiyle (yalnızca sukroz bulunur) en rafine damakların sağlığına bile saygı gösteren bir alternatif sunuyor.

Aurélien Rivoire, “Sağlıklı ve kaliteli çikolatalarla yaratıcı bir şekilde çalışmayı tercih ediyorum. Çikolatalarda, yeni yaklaşımımız sonucu devrim yaratan ‘huş şekeri’ni kullanıyoruz. Faydaları son derece büyük ve bugün bu mükemmel çikolatayı seçebiliyoruz, yani bizim için iyi olan ve çevreye duyarlı bir çikolata. Bu macerada Yannick Alléno ile birlikte çalışmak, yaratımlarımızda mutfağın yankılarını duymak ve sahip olduğumuz yaratıcılığı her zaman daha da ileriye taşımak demek” diyor.

 Alléno&Rivoire’den ‘Sevgililer Günü Koleksiyonu’ Türkiye’de

Dokuların büyüsünden ilham alan Yannick Alléno & Aurélien Rivoire’ın Sevgililer Günü koleksiyonu ile çikolata severlere benzersiz bir deneyim sunuyor. Kremalı ve çıtır dokuların mükemmel uyumuyla tasarlanan ‘Birch Hearts’ ve ‘Little Hearts’, en rafine damakları bile baştan çıkaracak duyusal bir şölen vadediyor.

Little Hearts, özenle hazırlanmış şık bir kutuda sunuluyor ve iki farklı sürpriz lezzet içeriyor. Kimi parlak ve kremsi vanilya havyarıyla doluyken, kimi kadifemsi pralin içinde çıtır pirinç patlağı ve şekerlenmiş zencefil parçalarıyla lezzeti zirveye taşıyor. Birch Heart ise 55% Ekvador çikolatasından yapılmış, üzerine zarif bir işlenmiş bir ağaç kabuğu görüntüsünde çıtır bir yapıya sahiptir. İçinde, kremamsı vanilya havyarı, dokular arasında mükemmel bir kontrast yaratır. Pürüzsüz dokusu ve yoğun aromasıyla çikolata severlere eşsiz bir tat deneyimi yaşatıyor.

A Chocolate Lover’s Afternoon Tea ile Fransız Pastacılık Sanatı

Şef Rivoire, Fransız pastacılık sanatını ve yeniliklerini sergileyerek, otelin usta şefleriyle birlikte hazırladığı A Chocolate Lover’s Afternoon Tea menüsü 6-8 Şubat tarihleri arası haftanın her günü 14:30-17:30 saatleri arasında Lobby Lounge’da misafirlere sunulacak. Hafta sonları da bu enfes lezzetlere canlı piyano performansı eşlik edecek. Menüde Fıstıklı Millefeuille, Kremalı Brioche, kremalı  gurme broche gibi lezzetler yer alıyor. Ayrıca Yannick Alléno’nun otellerindeki çay saatlerinin vazgeçilmez lezzeti olan ikonik Saint Honoré tatlısı ve Arte Vanille Café et Chocolat ( vanilya, kahve ve çikolatalı tart) da üç farklı doku, sıcak-soğuk kontrastıyla sıra dışı bir tat deneyimi sunacak.

Fıstıklı Millefeuille: Gurme lezzetlerin simgesi olan bu tatlı, misafirlerin önünde hazırlanıyor. Bol tereyağlı ve mükemmel çıtırlıkta milföy hamuru, yoğun ve rafine bir fıstık lezzetiyle buluşuyor. Son dokunuş olarak, huş ağacı şekeriyle tatlandırılmış özel fıstıklı sable kurabiyeleri ekleniyor. Milföyün katmanları ve ipeksi kreması arasında hassas ve zarif bir denge yakalanıyor.

Büyükannemin Çikolatalı Mousse’u: Kaşıkla servis edilen bu çikolatalı mousse, şefin çocukluk anılarının en tatlı yansıması. İlk kaşık, onu büyükannesinin mutfağına götürüyor. Taze yumurta beyazı ile çırpılan bu mousse, adeta hafif ve yumuşak bir bulut gibi. %70 kakao içeren yoğun ve karakteristik çikolatasıyla hem güçlü hem de zarif bir tat sunuyor. Birkaç tanecik fleur de sel ile lezzeti derinleşiyor, uzun süre damakta kalan kusursuz bir tat deneyimi sağlıyor.

Kremalı Brioche: Şekerli tart ve brioche arasında mükemmel bir denge kuran bu hamur işi, iki aşamalı fermantasyon sürecinden geçiyor. Servis tabağında doğrudan pişirilerek kabuğunun çıtır dokusu korunuyor.

Şekersiz Beze: Huş ağacı şekeri sayesinde inanılmaz hafif, neredeyse bulut gibi bir dokuyla hazırlanan bu beze, Fontainebleau kremasının yoğun ve zengin dokusuyla kusursuz bir uyum yakalıyor. Üst üste gelen bu iki doku, her lokmada unutulmaz bir gastronomik an yaratıyor.

Sıcak Çikolata: Kakao kabuğunun ekstraksiyonuyla hazırlanan bu sıcak çikolata, güçlü ve yoğun aromasıyla Alléno ve Rivoire’in imzasını taşıyor.

Aurélien Rivoire Hakkında

Lyon doğumlu Aurélien Rivoire, çocukluğunu Fransa’nın Collonges-au-Mont-d’Or bölgesine yakın bir yerde geçirdi. 2005 yılında pastacılık, şekerleme, dondurma ve çikolata yapımı alanında CAP diploması aldı, ardından pastacılık üzerine ek bir uzmanlık eğitimi tamamladı. 2008 yılında BTM diplomasını alarak BTM Ulusal Kupası’nda beşinci oldu. Yeteneği ve ustalığıyla öne çıkan Aurélien Rivoire, gastronomi dünyasının en prestijli mutfaklarında çalıştı. 21 yaşında, Lyon’daki Cour des Loges restoranında Anthony Bonnet’nin ekibine tatlı şefi olarak katıldı ve burada oldukça öğretici bir deneyim yaşadı. Daha sonra Paris’in seçkin mutfaklarında görev aldı: 2011’de Jérôme Banctel yönetimindeki Lucas Carton’un ekibine katıldı, ardından 2012’de Le Meurice otelinde Yannick Alléno’nun ekibinde yardımcı şef olarak çalıştı. Burada Camille Lesecq ve Cédric Grolet gibi büyük pastacılarla çalışma fırsatı buldu. 2014 yılında, Paris’te ve ardından Courchevel’deki üç Michelin yıldızlı Le 1947 restoranında, Yannick Alléno grubunun pastacılık şefi oldu ve önemli bir gastronomik bir meydan okumanın altına imzasını attı. 2015 yılında Pavillon Ledoyen’in baş pastacısı olarak göreve başladı ve sekiz yıl boyunca Yannick Alléno ile birlikte çalıştı. Yetenekleri Lebey Rehberi tarafından takdir edildi ve 2019 yılında “Dessert au Café” ödülünü kazandı. 2021 yılında ise Gault & Millau tarafından “Yılın Pastacısı” seçilerek modern pastacılığa kattığı yaratıcılığıyla büyük bir takdir topladı. 2021’in sonunda Aurélien Rivoire, Yannick Alléno ile güçlerini birleştirerek Paris’in 7. bölgesinde şekersiz çikolata konseptine sahip bir butik açtı. İki şef, huş ağacı kabuğu özüyle tatlandırılmış gurme çikolatalar sunarak benzersiz bir deneyim yarattı. 2023 yılında ikinci butiklerini Paris’in 6. bölgesinde açtılar ve Galeries Lafayette Le Gourmet’de bir satış noktası oluşturdular. Aynı yıl, Saint-Émilion ile mükemmel bir uyum yakalayan “Plaquette Terroir de France” kreasyonları, Fou de Pâtisserie tarafından “Yılın Çikolata Kreasyonu” ödülüne layık görüldü.

Yannick Alléno Hakkında

Yannick Alléno, çocukluk yıllarını ailesinin işlettiği bistroyla iç içe geçirerek mutfak dünyasına adım attı. Burada edindiği paylaşım ve samimiyet duygusu, mutfağının temel taşlarını oluşturdu. Geleneksel Fransız mutfağını modern tekniklerle yeniden yorumlayan Alléno, Auguste Escoffier’den ilham alarak mutfak sanatına kendi özgün dokunuşunu kattı. Sosları gastronominin merkezine geri taşıdı, ancak bu kez ekstraksiyon, fermantasyon ve kriyo-konsantrasyon gibi yenilikçi yöntemler kullanarak tatların özünü en saf haliyle ortaya çıkardı. Soslarını, malzemeleri birbirine bağlayan ve tatları etkileşime sokan birer parfüm gibi tasarladı. 2008 yılında kendi adını taşıyan Alléno Grubu’nu kurarak uluslararası arenaya açıldı. Gastronomi ve hizmet anlayışına yenilikçi bir bakış açısı getirerek, misafirlerine sadece olağanüstü lezzetler değil, aynı zamanda unutulmaz deneyimler sunmayı hedefledi. 2014’te Paris’teki Pavillon Ledoyen’in işletmesini devralarak Alléno Paris’i açtı. Yalnızca yedi ay içinde restoran, MICHELIN Rehberi tarafından üç yıldızla ödüllendirildi. Pandemi sonrası, her misafir için özel olarak tasarlanan bir deneyim sunan Conciergerie de Table hizmetini geliştirdi. Pavillon Ledoyen çatısı altında, 2020’de iki Michelin yıldızı kazanan sushi bar L’Abysse ve bir yıldız alan gastronomik bar Pavyllon ile gastronomi sahnesinde çığır açtı. Bu vizyonuyla Pavillon Ledoyen’i dünyanın en çok Michelin yıldızına sahip bağımsız restoranı haline getirdi. 2017’de, Courchevel’deki Le 1947 restoranı da üç Michelin yıldızı kazanarak Alléno’yu aynı anda iki üç yıldızlı restoran sahibi yapan şeflerden biri haline getirdi. Mükemmel lezzet arayışını yerel terroir ile bütünleştiren Alléno, Pavyllon konseptini Paris, Monaco ve Haziran 2023 itibarıyla Londra’da hayata geçirdi. Japon mutfağına duyduğu tutku doğrultusunda, 2024’te Monaco ve Osaka’da iki yeni L’Abysse restoranı açarak Fransız ve Japon mutfak tekniklerini bir araya getirdi. Bugün 17 restoran ve 15 Michelin yıldızı ile Yannick Alléno, dünyanın en çok Michelin yıldızına sahip ikinci şefi konumunda.

Kaynak: HORECA TREND ve Shangri-La Bosphorus, Istanbul

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otel

Gloria Hotels, Dünya Golf Kupası Finali’ne Ev Sahipliği Yapacak

Gloria Hotels & Resorts, Türk Hava Yolları ile olan başarılı iş birliğini 2025 ve 2026 yıllarında da sürdürerek, Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası’na önceki yıllarda olduğu gibi yine ev sahipliği yapmaya devam edecek. Bu iş birliğinin devamı ile Avrupa’da bir otele ait en geniş oyun sahası unvanına sahip olan Gloria Hotels & Resorts, golf dünyasının en prestijli amatör turnuvalarından biri olan bu organizasyonun merkezi olma konumunu güçlendirecek.

Yayınlandı

on

Türkiye’nin golf turizminde en önemli markalarından biri olan ve Avrupa’nın en büyük otel golf sahasına sahip Gloria Hotels & Resorts, Türk Hava Yolları ile olan başarılı iş birliğini 2025 ve 2026 yıllarında da sürdürerek, Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası’na önceki yıllarda olduğu gibi ev sahipliği yapmaya devam edecek.

Golf dünyasının en büyük kurumsal etkinliği olma unvanına sahip olan Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası’nda, 2023 ve 2024 yıllarında başarı ile gerçekleşen turnuvalardan sonra 2025 ve 2026 yıllarında her bir elemeyi geçerek finale katılmaya hak kazanan oyuncular, Türk Hava Yolları’nın Business Class konforuyla Antalya’daki Gloria Golf Club ve Gloria Serenity Resort’a uçacak.

2024 yılında 68 ülkede 112 etkinlikle 20.000 golfçüye ev sahipliği yapan Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası, 2025 ve 2026 yıllarında daha da genişleyerek 71 ülkede 130 etkinlik düzenlemeyi planlıyor. Finalde, Türkiye’nin en büyük ve Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı golf resort oteli olan Gloria Hotels & Resorts’te, Fransız mimar Michel Gayon tarafından tasarlanmış iki şampiyonluk sahası, Gloria Old Course ve Gloria New Course’ta yarışacak oyuncular, Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerini burada deneyimleyecek.

Gloria Golf Club Golf Direktörü David Clare, “Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası gibi küresel bir etkinliğin finaline tekrar ev sahipliği yapmaktan büyük gurur duyuyoruz. Mükemmel golf sahalarımız, kapsamlı antrenman alanlarımız, seçkin restoranlarımız ve lüks konaklama imkanlarımızla Gloria Hotels & Resorts, Türk golfünü ve misafirperverliğini dünya çapında sergilemek için ideal bir mekân.” dedi.

Gloria Hotels & Resorts, yalnızca kaliteli hizmet anlayışıyla değil, aynı zamanda spor ve turizmi birleştiren etkinliklere verdiği destekle de öne çıkıyor. Belek’in dünya çapında bir golf destinasyonu olarak tanınmasında büyük rol oynayan otel, Türk misafirperverliğini tüm dünyaya tanıtmayı ve unutulmaz deneyimler sunmayı hedefliyor.

Türk Hava Yolları Dünya Golf Kupası finali, 2023 ve 2024 yıllarında da Gloria Hotels & Resorts’te düzenlendi. Gloria Serenity Resort, bu dönemde kapsamlı bir yenileme sürecinden geçerek tüm odalarını, villalarını ve olanaklarını çok daha yüksek bir konfor seviyesine taşıdı. 2025 ve 2026 yıllarında, katılımcılar bu olağanüstü yenilikleri keşfedecek.

Kaynak: HORECA TREND ve Gloria Hotels & Resorts

Devamını Oku

Otel

Mandarin Oriental, Bodrum Üçüncü Kez Forbes Travel Guide’dan Beş Yıldız Aldı

Bodrum’un en gözde noktalarından biri olan Cennet Koyu’nda yer alan Mandarin Oriental, Bodrum, dünyanın en prestijli seyahat platformlarından Forbes Travel Guide tarafından üst üste üçüncü kez 5 Yıldız ile ödüllendirildi. Bu başarı, otelin Bodrum’daki tek “Forbes 5 Star” oteli olma unvanını bir kez daha tescilledi.

Yayınlandı

on

Forbes Travel Guide’ın Detaylı Değerlendirmesi

Forbes Travel Guide, otel, restoran ve spa gibi lüks konaklama alanlarını 900’den fazla kriter doğrultusunda gizli denetçileriyle değerlendiriyor. Mandarin Oriental, Bodrum; geniş teraslı süitleri, özel havuzlu villaları, seçkin gastronomi seçenekleri ve kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı ile bu özel derecelendirmeye layık görüldü.

Genel Müdür Tunç Batum’un Açıklaması

Otelin Genel Müdürü Tunç Batum, bu başarıyı şöyle değerlendirdi: “Misafirlerimize en üst düzey konfor ve ayrıcalıklı bir deneyim sunma taahhüdümüzün bir sonucu olarak üst üste üçüncü kez bu prestijli ödülü almaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu başarı, ekibimizin özverili çalışmasının bir yansımasıdır ve aynı zamanda Türkiye’nin lüks turizmdeki güçlü konumunu pekiştiren önemli bir gelişmedir. Misafirlerimize unutulmaz anlar yaşatmak için tutkuyla çalışmaya devam edeceğiz.”

Bodrum’da Lüks Konaklamanın Adresi

Mandarin Oriental, Bodrum; doğayla uyumlu zarif tasarımı, dünya standartlarında gastronomi deneyimleri ve üstün hizmet anlayışı ile fark yaratmaya devam ediyor. Üst üste üç yıl boyunca Forbes Travel Guide’dan 5 Yıldız alarak, Bodrum’un en prestijli oteli olarak konumunu sağlamlaştırıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Mandarin Oriental, Bodrum

Devamını Oku

Otel

Four Seasons Hotels Istanbul’a Forbes Travel Guide’dan Beş Yıldız Ödülü

Dünya çapında saygınlığıyla bilinen Forbes Travel Guide, 2025 yılı için prestijli “Beş Yıldız” ödüllerini açıkladı. İstanbul’un gözde otellerinden Four Seasons Hotel Sultanahmet ve Four Seasons Hotel Bosphorus, en yüksek derecelendirme olan Beş Yıldız ile ödüllendirildi.

Yayınlandı

on

Four Seasons Hotel Sultanahmet: Tarihi Doku ile Lüksün Buluşması

Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan Four Seasons Hotel Sultanahmet, zarif mimarisi, eşsiz gastronomi deneyimleri ve üstün hizmet kalitesiyle dikkat çekiyor. Sultanahmet’in benzersiz atmosferinde konuklarına lüks ve konforu bir arada sunan otel, Forbes Travel Guide’ın en prestijli ödüllerinden birine layık görüldü.

Four Seasons Hotel Bosphorus: Boğaz’da Unutulmaz Deneyim

İstanbul Boğazı’nın kıyısında konumlanan Four Seasons Hotel Bosphorus, büyüleyici manzarası ve sofistike tasarımıyla misafirlerine eşsiz bir konaklama sunuyor. Şehrin hareketli atmosferinden uzak, huzurlu ve lüks bir deneyim vadeden otel, Forbes Travel Guide Beş Yıldız Ödülü ile mükemmeliyetini bir kez daha kanıtladı.

Forbes Travel Guide 2025 Ödülleri Açıklandı

Lüks oteller, restoranlar ve spa merkezlerini titizlikle değerlendiren Forbes Travel Guide, 2025 Yıldız Ödüllerini duyurdu. İstanbul’un iki ikonik oteli, bu yıl en yüksek ödüle layık görülen tesisler arasında yer aldı.

Four Seasons Hotels Istanbul Genel Müdürü Reto Moser’in Açıklaması

Four Seasons Hotels Istanbul Genel Müdürü Reto Moser, alınan bu önemli ödül hakkında şu ifadeleri kullandı: “Four Seasons Hotel Sultanahmet ve Four Seasons Hotel Bosphorus olarak Forbes Travel Guide’dan Beş Yıldız ile ödüllendirilmek büyük bir gurur kaynağıdır. Bu ödül, yalnızca mimari güzelliklerimizi değil, aynı zamanda sunduğumuz üstün hizmet kalitesini de tescillemektedir. Misafirlerimize unutulmaz anlar yaşatmak ve hizmet standartlarımızı her gün daha da yükseltmek için özveriyle çalışıyoruz.”

Forbes Travel Guide’dan Takdir Dolu Sözler

Forbes Travel Guide Değerlendirmeler Başkanı Amanda Frasier, kazanan oteller hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Forbes Travel Guide Yıldız Ödülü sahipleri, lüks konaklama sektöründe mükemmeliyetin en üst düzey temsilcileridir. Bu yılki liste, otantik deneyimler sunan, benzersiz olanaklar sağlayan ve misafirlerine unutulmaz anlar yaşatan otelleri ön plana çıkarıyor.”

İstanbul’un Lüks Konaklama Sektöründe Öncü Otelleri

Bu prestijli ödül, İstanbul’un lüks konaklama sektöründeki liderliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Four Seasons Hotel Sultanahmet ve Four Seasons Hotel Bosphorus, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en iyi otelleri arasında yer aldığını bir kez daha kanıtladı.

Lüks, zarafet ve kusursuz hizmetin bir araya geldiği bu iki otel, konuklarına unutulmaz bir İstanbul deneyimi sunmaya devam edecek. Eğer benzersiz bir konaklama arayışındaysanız, Forbes Travel Guide’ın ödüllendirdiği bu iki eşsiz oteli mutlaka keşfetmelisiniz!

Kaynak: HORECA TREND ve Four Seasons Hotels Istanbul

 

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.