Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde Tarım ve Üretim Sistemi de Masaya Yatırıldı | HORECA TREND
Takip edin!

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde Tarım ve Üretim Sistemi de Masaya Yatırıldı

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin iş birliğiyle düzenlenen 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde “Yenilikçi Yaklaşımlarla Tarım ve Gıda Dönüşümünü Hızlandırmak” başlıklı panelde konuşan Kerevitaş Tedarik Zinciri ve Satınalma Genel Müdürü Özhan Nuri Özesenli, “Tarımdaki kadın potansiyelinin farkındayız. Tarımın Kadın Yıldızları Projesi ile alım garantisinin yanında çiftçilerimize avans ve tohum destekleri de sunuyoruz. Birleşmiş Milletler’de sunumunu yapma fırsatını da bulduğumuz bu projeye daha fazla yatırım yapmayı hedefliyoruz” dedi. 

Yayınlandı

on

Gıda zincirinin yeniden tasarlanmasına yönelik ortak vizyon ve strateji geliştirilmesi hedefiyle bu yıl onuncusu düzenlenen ve “Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” temasını ele alan Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, geniş bir dinleyici kitlesinin katılımıyla ilk günü geride bıraktı. Akademi, finans, sanayi, iş dünyası, medya, KOBİ’ler ve STK’lar da dahil olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının bir araya geldiği zirvedeki “Yenilikçi Yaklaşımlarla Tarım ve Gıda Dönüşümünü Hızlandırmak” başlıklı panelde konuşan Kerevitaş Tedarik Zinciri ve Satınalma Genel Müdürü Özhan Nuri Özesenli, “Dondurulmuş gıdada lider marka olarak, Yıldız Holding’in “Bu Dünya Bizim” ve “İsrafsız Şirket” anlayışı, iş modelimizin merkezinde yer alıyor. Odak alanlarımızın başında doğanın geleceği için çalışmak geliyor. Tüm operasyonlarımızda israfı minimize etme hedefiyle hareket ediyoruz. Sıfır gıda kaybı için; sertifikalı tohumlar seçiyor, modern ziraat makinalarıyla en doğru hasadı yapıyor, israfa izin vermeksizin modern üretim ve dağıtım altyapımızla ürünlerimizi tüketicilerimize ulaştırıyoruz” dedi.

Kerevitaş’ın belirlediği diğer odak noktalarının ise  paydaşlarla güçlenmek ve geleceğe ilham vermek olduğunun altını çizen Özesenli, “Kerevitaş olarak tarımdaki kadın potansiyelinin farkındayız. Tarımın Kadın Yıldızları Projesi ile alım garantisinin yanında çiftçilerimize avans ve tohum destekleri de sunuyoruz. Birleşmiş Milletler’de sunumunu yapma fırsatını da bulduğumuz bu projeye daha fazla yatırım yapmayı hedefliyoruz. Böylelikle hem paydaşlarımızla güçleniyoruz hem de geleceğe ilham oluyoruz” ifadelerini kullandı. 

Prof. Dr. Yeşim Ekinci: “Daha Onarıcı Bir Üretim Sistemine Geçmemiz Gerekiyor”

Panelde söz alan Yeditepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Ekinci de, “Dünyamız artık farklı bir yöne doğru gidiyor. Günümüze kadar sanayi, bilim ve teknolojiyi çok iyi kullandık ancak bunu yaparken bir takım kaynakları geride bırakmış olduk. Özellikle hayvansal üretim iklim değişikliğini çok fazla etkiliyor. Önümüzdeki süreçte yapay zekanın da gücüyle daha onarıcı bir tarımsal ve hayvansal bir üretim sistemine geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Dr. Ayşegül Selışık: “İklim Değişikliğini En Yakından Hisseden Ülkelerden Biriyiz”

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ise “İklim değişikliğini en yakından hisseden ülkelerden biri olarak suyu daha dikkatli kullanmamız gerekiyor. Bu doğrultuda daha az suyla daha çok gıda üretmemiz ve bunun için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmamız gerekiyor” dedi. Dünya genelindeki çiftçilerin durumundan da bahseden Selışık, “Çiftçiler tüm dünyada en kırılgan grup konumunda bulunuyor. Ne yazık ki bu grup, bilimsel bilginin kolayca ulaşabildiği bir durumda değil. Bilgiye ve eğitime erişim sağlansa bile yatırım finansmanına ulaşmak çiftçiler için oldukça zor. Dolayısıyla çiftçinin eğitimini ve finansmanını daha fazla konuşmamız gerekiyor. Bunları yapamazsak gıda güvenliğiyle ilgili tehdiler devam edecektir” ifadelerini kullandı.

TÜGİS Hakkında

Ülkemizin ilk işveren sendikalarından TÜGİS, aynı zamanda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) kurucu üyesidir. Üyeleri arasında ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinin yer aldığı TÜGİS, yarım asrı aşkın süredir Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması adına öncü çalışmalara imza atmaktadır. TÜGİS, faaliyetlerine başladığı 1961 yılından bu yana sosyal diyaloğa, çalışma barışına ve gıda sanayiinin gelişimine kesintisiz katkıda bulunan yenilikçi bir sivil toplum örgütüdür. 

Kaynak: HORECA TREND ve TÜGİS

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sürdürülebilirlik

Four Seasons Hotels Istanbul’dan Geleceğe Değer Katan Sürdürülebilirlik Yaklaşımı

Four Seasons Hotels Istanbul, sunduğu ayrıcalıklı konaklama deneyimini sürdürülebilir bir yaklaşımla birleştirerek, misafirperverlik anlayışını geleceğe taşıyor. 

Yayınlandı

on

İstanbul’da biri Boğaz’ın mavi sularının yanı başında, diğeri tarihi yarımadanın benzersiz ambiyansında yer alan iki otelinde çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden Four Seasons, doğaya ve yerel topluluklara katkı sağlayan uygulamalarıyla fark yaratıyor.

‘Four Seasons for Good’ programı çerçevesinde, Four Seasons Hotel Sultanahmet ve Four Seasons Hotel Bosphorus’ta sıfır plastik uygulamasına geçiş yaparak çevresel etkileri en aza indiren Four Seasons Hotels Istanbul’da tek kullanımlık plastik ambalajlı ürünler tamamen kaldırmış durumda. Şampuan ve su şişeleri dahil olmak üzere sürdürülebilir alternatifler kullanan, otel içi su arıtma ve dolum tesisleri sayesinde misafirlerine yüksek kalitede içme suyu sunan oteller, uygulamaları ile karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor.

Four Seasons Hotels Istanbul, sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında yapay zeka destekli gıda atık ölçüm sistemleri ile mutfak atıklarını en aza indiriyor, tedarik zincirinin %70’ini yerel üreticilerden sağlayarak yerel ekonomiye destek veriyor. LED aydınlatma ve su basınç ayarlamaları sayesinde su tüketimini %42 oranında düşürüyor, enerji verimliliğini artırıyor. Ayrıca, FSC sertifikalı doğa dostu ürünler kullanarak sürdürülebilir kaynakların kullanımını teşvik ediyor.

Four Seasons Ekibi Sürdürülebilirlik Konusunda Öncü Çalışmalar Gerçekleştiriyor

Four Seasons Hotel Sultanahmet ve Four Seasons Hotel Bosphorus’taki sürdürülebilirlik uygulamaları, yalnızca operasyonel süreçlerle sınırlı kalmıyor; ekibin katkılarıyla şekilleniyor. Spa ekibi, kadın girişimciler tarafından üretilen doğal masaj yağlarını kullanırken, her iki otelde yerel bir kooperatiften temin edilen doğal lavanta suyu kullanılıyor. Bar ekibi, meyve kabuklarını geri dönüştürerek kokteyl garnitürleri ve özütler hazırlıyor, böylece gıda atıkları minimize ediliyor.

Four Seasons Hotel Bosphorus Şefi Görkem Özkan ve otelin restoranı AQUA’nın Şefi Alper Kızılbayır ise MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) sertifikalı deniz ürünleri kullanarak sorumlu balıkçılık uygulamalarına destek veriyor. Four Seasons Hotel Sultanahmet Şefi Özgür Üstün, mevsiminde yetişen ürünleri AVLU’nun mutfağına taşıyarak sürdürülebilir tarımı desteklerken, otel bahçesinde yetiştirdiği taze baharatlarla yemeklerine özel bir lezzet katıyor. Ekibin her üyesi, misafirlerine çevreye duyarlı, kaliteli ve unutulmaz bir konaklama deneyimi sunmaya devam ediyor.

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartlarında Liderlik

Küresel sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayarak GSTC 3. Aşama Sertifikasını almaya hak kazanan Four Seasons Hotels Istanbul, uluslararası sürdürülebilir turizm standartlarını en yüksek seviyede karşılıyor. Bu sene Forbes Verified Responsible Hospitality sertifikasını alan Four Seasons Hotels Istanbul, misafir deneyimindeki sürdürülebilir ve etik uygulamalarını global ölçekte tescillemiş bulunuyor.

Sağlık, güvenlik ve hijyen konularında da en yüksek standartları koruyan Four Seasons Hotels Istanbul, Lead With Care (LWC) programı ile misafirleri ve ekip üyeleri için güvenli ve sağlıklı bir ortam sunmaya devam ediyor.

Four Seasons Hotels Istanbul, misafirlerine eşsiz anlar yaşatırken sürdürülebilir ve sorumlu bir turizm anlayışıyla geleceğe yatırım yapmaya devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Four Seasons Hotels Istanbul

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Ramazan Ayında Bilinçli Tüketimle İsrafı Azaltmak Mümkün

Ramazan ayında kurulan bereketli iftar sofraları, ne yazık ki farkında olmadan gıda israfını da artırıyor. Türkiye’de her yıl kişi başına 102 kg gıda çöpe giderken, bu israfı azaltmanın yolu, Ramazan’ın özüne uygun olarak sade ve bilinçli tüketim alışkanlıklarını benimsemekten geçiyor.

Yayınlandı

on

Ramazan ayı, bolluğun ve bereketin simgesi olduğu kadar paylaşımın ve bilinçli tüketimin de ön plana çıktığı bir dönem. Ancak, iftar sofralarında artan çeşitlilik, gıda israfını da beraberinde getiriyor. Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Endeksi’ne göre, Türkiye’de yılda 8.7 milyon ton evlerden çöpe atılırken, hane halkı kişi başı yılda 102 kg gıdanın israf edildiği tahmin ediliyor.

Ramazan ayında kurulan sofralarda gıda israfının önüne geçmek için planlı alışveriş, porsiyon kontrolü ve artan yemekleri değerlendirmek gibi basit ama etkili yöntemlerin benimsenmesi büyük önem taşıyor. BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Ramazan döneminde tüketim alışkanlıklarına daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, bilinçli seçimlerin hem aile bütçesine hem de doğal kaynakların korunmasına katkı sunduğunu vurguladı. İsrafı azaltmanın en temel yollarından birinin alışverişi planlı yapmak olduğunu belirten Akdağ, iftardan hemen önce ve açken yapılan plansız market alışverişlerinin gereksiz gıda alımına yol açarak israfı artırdığının altını çizdi. Gıda israfını önlemede artan yemeklerin uygun şekilde saklanmasının kritik bir adım olduğunu belirten Akdağ, “Yemeklerinizi üç gün içinde tüketemeyeceğinizi düşünüyorsanız, dondurucuda etiketleyerek kaldırabilirsiniz. Dondurulmuş ürünleri tercih etmek, gıda atıklarından kompost yapmak gibi yöntemler hem cebinizi hem de dünyamızı koruyacaktır” ifadelerini kullandı. Özellikle Ramazan sofralarında porsiyon kontrolünün büyük fark yarattığını vurgulayan Akdağ, “İftarda bir anda çok fazla yemek hazırlamak yerine, ölçülü porsiyonlarla başlamak ve ihtiyaca göre ekleme yapmak hem sağlıklı beslenmeyi destekler hem de artan yemeklerin çöpe gitmesini önler” diyerek kolay ve etkili adımlarla gıda israfının azaltılabileceğini belirtti.

Kaynak: HORECA TREND ve BİTKİDEN

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Six Senses Kaplankaya, Dünyanın Önde Gelen Sürdürülebilir Otelleri Arasında

Six Senses Kaplankaya, dünya çapında otel ve resortların en iyi sürdürülebilirlik uygulamalarını içeren önde gelen küresel kıyaslama çalışması “2024 Green Lodging Trends Raporu’”nda, sürdürülebilirlik çalışmaları ile yer aldı.

Yayınlandı

on

Six Senses Kaplankaya,  markanın uluslararası sürdürülebilirlik felsefesi ışığında doğaya duyarlı uygulamaları ve bölgesine katkıyı temel alan yaklaşımını her geçen yıl daha da güçlendiriyor. Dünyadaki tüm otel ve resortların sürdürülebilirlik çalışmalarını inceleyen ve karşılaştıran Greenview Green Lodging Trends Report (GLTR) 2024 kapsamında değerlendirilen Six Senses Kaplankaya, 50 ülkeden her büyüklük ve türde katılan 20 bin otel arasından Türkiye’den sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında örnek gösterilerek öne çıkan tek otel oldu.

Greenview’in 2024 GLTR Benchmark raporu doğrultusunda Six Senses Kaplankaya, enerji tüketimi, su kullanımı,sosyal etki,iklim değişikliği ile ilgili alınan aksiyonlar ve atık yönetimi konularında global sürdürülebilirlik standartlarına uyumuyla dikkat çekiyor. Ayrıca Misafir Katılımı başlığını destekleyerek Earth Lab, Organik Bahçe ve Alchemy Bar gibi alanlarda misafirlerin sürdürülebilirlik çalışmalarını deneyimlemelerini sağlıyor ve birçok iletişim yöntemi kullanarak sürdürülebilirliği otelin her alanında hissettiriyor. Özellikle biyoçeşitliliğin korunması konusundaki çabalarıyla  öne çıkan Six Senses Kaplankaya, kıyı temizliği ve farkındalık etkinlikleriyle çevreyı korumaya devam ediyor. 10 Akdeniz fokunu sahiplenerek Su Altı Araştırmaları Derneğinin çalışmalarına destek sağlayan  Six Senses Kaplankaya, istilacı aslan balığını davet menülerine dahil ederek deniz ekosistemine katkı sağlıyor. Bu başarıları ile Six Senses Kaplankaya, raporun en öne çıkan isimlerinden biri oldu.

Six Senses Kaplankaya’da; görevi kapsamında; markanın doğaya saygılı ve sürdürülebilir lüks felsefesi ışığında tüm otelin operasyonlarını denetleyen ve plastiksiz, yerel üretimi destekleyen doğal çözümler konusunda projeler üreten Six Senses Sürdürülebilirlik Direktörü Yasemen Erdemir’de Six Senses Kaplankaya’nın da sürdürülebilirlik çalışmaları ile ilgili bu raporda ilk kez yer alma memnuniyetini  paylaştı. Yasemen Erdemir, “Marka olarak önceliğimiz, doğaya saygılı bir yaklaşımı her alanda benimsemek ve bu doğrultuda operasyonlarımızı sürdürülebilirlik ilkelerine göre şekillendirmek. Greenview’in 2024 GLTR Benchmark raporunda da otelimizi öne çıkartan projelerimiz arasında yer alan “Biyoçeşitlilik Gözlemleri”, “Deniz Koruma Çalışmaları” ve “İstilacı Aslan Balığı Kontrolü” gibi özel projelerimizin dünya çapında takdir edilmesi gurur verici. Misafirlerimize sunduğumuz lüks deneyimi, doğayla uyum içinde, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma hedefimizle örtüşüyor.” dedi.

Six Senses Kaplankaya, 2025 yılında da sürdürülebilirlik alanında global standartları takip ederek, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği iç içe geçiren bütüncül bir yaklaşımı benimsiyor. Misafirlerine sürdürülebilir bir deneyim sunarken, yerel toplumu ve doğayı koruma misyonunu büyük bir kararlılıkla sürdürüyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Six Senses Kaplankaya

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.