Güneş Koruyucuları Neden Bu Kadar Önemli? | HORECA TREND
Takip edin!

Sağlıklı Beslenme

Güneş Koruyucuları Neden Bu Kadar Önemli?

Güneş koruyucu kullanmanın önemi hakkında bilgi veren Eczacı Ezgi Nevçehan, güneş ışınlarının zararları hakkında bilgi verdi. 

Yayınlandı

on

Güneş koruyucu kullanmanın önemi hakkında bilgi veren Eczacı Ezgi Nevçehan, güneş ışınlarının zararları hakkında bilgi verdi.

Güneş Koruyucularının Cilt Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Cilt sağlığını koruma ve yaşam kalitesini artırma açısından giderek daha fazla fark edilen bir konu haline geldi. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak, sadece yaz aylarında değil, yılın her döneminde ve her türlü hava koşulunda dikkat edilmesi gereken bir durum. Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, “Güneş koruyucuların cilt sağlığı üzerindeki önemini ve cilde nasıl etki ettiğini anlatarak, tavsiyelerde bulundu.

Güneş Işığının Ultraviyole Işınları

Güneş ışınları, yaşamın devamı için vazgeçilmezdir. Vücudumuzun D vitamini üretimi için gerekli olan güneş ışığı, kemik sağlığı başta olmak üzere birçok biyolojik sürecin düzgün işleyişinde rol oynar. Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, güneş ışınlarının faydaları olduğu kadar zararlı etkileri de bulunduğunu belirterek, “Güneş ışığının ultraviyole (UV) ışınları, cildimize doğrudan temas ederek çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. UV ışınları, üç ana türde sınıflandırılır: UVA, UVB ve UVC. UVC ışınları atmosfer tarafından tamamen emildiği için yeryüzüne ulaşmaz. Ancak UVA ve UVB ışınları, cildimize nüfuz ederek önemli hasarlara yol açabilir” dedi.

ÇOCUKLARA GÜNEŞ KORUYUCU NASIL UYGULANMALI ? 

Reklam

Uzun Süreli ve Yoğun UVB Maruziyeti Cilt Kanseri Riskini Artırır

UVA ışınları, cildin derin katmanlarına ulaşarak foto yaşlanma denilen erken yaşlanma belirtilerine neden olur. Ezgi Nevçehan, “Bu ışınlar, kolajen ve elastin gibi cildin yapısını destekleyen proteinlere zarar vererek kırışıklıklar, cilt sarkmaları ve yaşlılık lekeleri gibi sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Ayrıca, UVA ışınları serbest radikallerin oluşumunu tetikleyerek DNA hasarına ve dolayısıyla cilt kanserine zemin hazırlar. UVB ışınları ise cildin üst katmanlarına zarar vererek güneş yanıklarına ve ciltte kızarıklıklara neden olur. Uzun süreli ve yoğun UVB maruziyeti, cilt kanseri riskini artırır. UVB ışınları, DNA’da doğrudan hasara yol açarak hücresel mutasyonlara neden olabilir” şeklinde konuştu.

Güneş Koruyucuların Doğun ve Düzenli Uygulanması Önemlidir

Güneş koruyucular, zararlı etkileri önlemek için geliştirilmiş ürünlerdir. Güneş koruyucuların içeriğinde bulunan aktif bileşenler, cildimizi UV ışınlarına karşı korur. Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, “Güneş koruyucuların etkinliği, SPF değeri ile ölçülür. SPF, güneş koruyucunun UVB ışınlarına karşı sağladığı koruma düzeyini gösterir. Örneğin, SPF 30 olan bir güneş koruyucu, cildin güneş yanığına karşı korunma süresini, korumasız cilde göre 30 kat artırır. Ancak, yüksek SPF değerine sahip bir ürün kullanılsa bile, güneş koruyucunun doğru ve düzenli şekilde uygulanması önemlidir. Güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce yeterli miktarda güneş koruyucu uygulanmalı ve her iki saatte bir, özellikle yüzme veya terleme sonrası yeniden uygulanmalıdır” dedi.

Güneş Koruyucular Yaşlanma Sürecini Yavaşlatır

Güneş koruyucuların sağlık üzerindeki önemi, cilt kanseri riskini azaltmalarıyla da bağlantılıdır. Melanom ve melanom dışı cilt kanserleri, UV ışınlarına maruz kalma ile doğrudan ilişkilidir. Nevçehan, “Araştırmalar, düzenli güneş koruyucu kullanımıyla cilt kanseri riskinin önemli ölçüde azaltılabileceğini göstermektedir. Ayrıca, güneş koruyucular, cildin yaşlanma sürecini yavaşlatarak güneş lekeleri, kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı gibi yaşlanma belirtilerini de azaltır. Güneş koruyucu kullanımı sadece yaz aylarında veya güneşli günlerde değil, yıl boyunca önemlidir. UV ışınları bulutlu günlerde bile yeryüzüne ulaşabilir ve cilde zarar verebilir. Kışın karlı havalarda, karın yansıtıcı etkisi nedeniyle UV maruziyeti artabilir. Bu nedenle, güneş koruyucuların yıl boyunca düzenli olarak kullanılması cilt sağlığının korunması açısından kritik öneme sahiptir.Sonuç olarak, güneş koruyucu kullanımı, cilt sağlığını korumak ve cilt kanseri riskini azaltmak için vazgeçilmezdir. Hem fiziksel hem de kimyasal güneş koruyucular, UV ışınlarına karşı etkili koruma sağlar. Ancak, güneş koruyucuların doğru ve düzenli şekilde kullanılması, etkinliklerini en üst düzeye çıkarmak için gereklidir. Güneşin zararlı etkilerine karşı cildimizi korumak, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Bu nedenle, güneş koruyucuları günlük cilt bakım rutinimize dahil etmek, uzun vadede sağlığımız için atılacak önemli bir adımdır” diye konuştu.

Reklam

Kaynak: HORECA TREND, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ambalaj Malzemeleri

Roof Mezzepotamia Kış Esintileriyle Menüsünü Yeniledi

Tarihi Yarımada ve Haliç manzarasına karşı misafirlerini unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkaran Roof Mezzepotamia, sımsıcak bir kış dokunuşuyla menüsünü yeniledi. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini yeniden yorumlayan mekan; imza lezzetleri, muhteşem manzarası, yaratıcı sunumları ve etnik müzikleriyle bütünsel bir restoran deneyimi sunuyor. 

Yayınlandı

on

Tarihi Yarımada’nın kalbi Sirkeci’de yer alan Orient Occident Hotel’in terasında bulunan Roof Mezzepotamia, yepyeni menüsüyle kışa hazır… Özenle hazırladığı kış menüsüyle misafirlerini eşsiz bir gastronomi yolculuğuna çıkaran mekan; lezzetli menüsü, özenle hazırlanan kokteylleri ve etkileyici manzarasıyla lezzet şöleni yaşatıyor. 

Mevsiminde Tüketim İlkesiyle Hazırlanan Eşsiz Lezzetler…

Roof Mezzepotamia’nın mutfağı kariyer yolculuğuna genç yaşta başlayan Gökberk Özbay ve ekibine emanet… Mezopotamya’nın yeni bir medeniyet ve kültür yaratma mirasından ilham alarak menüsünü hazırlayan Roof Mezzepotamia, Türk mutfağının geleneksel lezzetlerini modern dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Türkiye’nin 7 bölgesinden izler taşıyan geniş menüsüyle dikkat çeken mekan, en yenilikçi dokunuşlar ve pişirme teknikleriyle lezzet severlerin beğenisini kazanıyor. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle kış menüsünü hazırlayan şef, tam bir gastronomi deneyimi sunuyor. Ön atıştırmalık olarak servis edilen siyah sarımsaklı tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı ve halhali zeytin ile başlayan lezzet serüveni gece sonuna kadar devam ediyor. Soğuk başlangıç olarak roka yağı, nar ekşisi ve  çıtır pırasa ile hazırlanan Alazlanmış Zeytinyağlı Pırasa, konfit pişirme tekniği ile hazırlanan Pancar Serme; sıyırma bal kabağı, kabak çekirdeği, soğan yağı ve  isli yogurt ile hazırlanan Sinkonta; Denizli kale biberi, kaymaklı Antakya yoğurdu ve dukkah baharatı ile hazırlanan Atom; deniz levreği, kapari, roka, yeşil yağ ve kırmızı chili biberi ile hazırlanan Levrek Marin; patlıcan, konya bozkır tahini ve samandağ acı biberi yağı ile hazırlanan Mütebbel yer alıyor.  Ara sıcak olarak Balıkesir kuzu kokereç ile hazırlanan Kokoreç Pide; Süryani usulü içli köfte, kemik suyu ve tuzlu yoğurt ile hazırlanan Kitel Raha; ön plana çıkıyor. Ana yemekte ise ağır ateşte pişmiş Dana Yanak yer alıyor. Trüflü keşkek, dana jus ve frenk soğan ile servis edilen dana yanak, lezzet şöleni yaşatıyor. Mezzopotamia Toprağı ise yemeği farklı ve enfes bir tatlı ile noktalıyor. 

Roof Mezzepotamia Kokteylleriyle Oldukça İddalı…

Yemekleriyle olduğu kadar kokteylleriyle de dikkat çeken mekan, özel tariflerle hazırlanan ve yalnızca Roof Mezzepotamia’da yer alan imza kokteyller bambaşka bir lezzet sunuyor. Mezepotamya’da yaşamış uygarlıkların kültürlerinden esinlenerek premium içkilerle hazırlanan kokteyller; bu coğrafyada yaşayan kral, tanrı ve önemli kişilerin isimlerini taşıyor. Ninkasi (Sümer Bira Tanrısı), Hammurabi (Altıncı Babil İmparatoru), Purattu (Fırat Nehrinin Eski Adı), Inanna (Aşk ve Doğurganlık Tanrıçası), Barmenin İmzasıOkaliptik Margarita, Mezzepotamyalı ve Basirethan imza kokteyller arasında…

Özel DJ Performanslarıyla Keyifli Anlar Yaşanıyor

Reklam

Lezzet ve müziği eşsiz bir uyumla buluşturan Roof Mezzepotamia, yeme içme sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Müzik danışmanlığını etnik elektronik müziğin popüler ismi DJ Majnoon’un üstlendiği mekan, etnik müziğin önemli DJ’lerini sahnesinde ağırlıyor. Etnik elektronik müziğin ritmine kapılan misafirlere unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Roof Mezzepotamia, lezzet ve müzik eşliğinde en keyifli anlara ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Roof Mezzepotamia

Devamını Oku

Sağlıklı Beslenme

Balığın 10 Faydası

Eylül ayı, Türkiye’de balık sezonunun başladığı bir dönem olarak kabul edilir. Balığın sağlık için oldukça faydalı olduğunu ve dengeli tüketiminin sağlık ve yaşam kalitesini artırabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Balık, içerdiği Omega 3 ve vitaminler ile kalp ve göz sağlığı başta olmak üzere birçok hastalığa karşı oldukça faydalı. Düzenli balık tüketimi ayrıca kas gelişimini de destekler ve kilo kontrolüne katkı sağlar” dedi.

Yayınlandı

on

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, balığın 10 faydasını şöyle sıraladı:

Omega-3 Açısından Zengin: Balık, kalp sağlığını destekleyen ve iltihaplanmayı azaltan omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Düzenli tüketimi, trigliserid seviyelerini düşürür, kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etkiler sağlar.

Yüksek Protein İçerir: Kas gelişimi, doku onarımı ve bağışıklık sistemi fonksiyonları için gerekli olan yüksek kaliteli protein içerir. Sporcular ve sağlıklı yaşam için iyi bir protein kaynağıdır.

B12 ve D Vitamini Açısından Zengin: B12 vitamini, sinir sistemi sağlığı ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi için önemli. D vitamini ise kemik sağlığını destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Kanser Riskini Düşürür: Selenyum ve A vitamini gibi antioksidan bileşenler içerir. Bu bileşenler, vücutta serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltarak kanser riskini düşürmede yardımcı olur.

Kilo Kontrolüne Yardımcı Olur: Düşük kalorili ve yüksek proteinli olması sayesinde tokluk hissi sağlar, bu da kilo kontrolüne yardımcı olur.

Reklam

Beyin Sağlığını Destekler: Omega-3 yağ asitleri, beyin sağlığını korur ve hafızayı güçlendirir. Özellikle yaşlılık döneminde bunama ve Alzheimer riskini azaltmada etkilidir.

Cildin esnek ve parlak olmasını sağlar: İçerdiği sağlıklı yağlar, cilt sağlığını koruyarak cildin esnek ve parlak kalmasına yardımcı olabilir. Antioksidanlar sayesinde ciltteki serbest radikallerin etkisini azaltarak yaşlanma belirtilerini geciktirir.

Tiroit Sağlığını Destekler: Tiroit hormonlarının üretimi için önemli olan iyot minerali açısından zengindir. Tiroit sağlığını destekler ve metabolizmanın düzenlenmesine katkıda bulunur.

Metabolizmayı Destekler: İçerdiği fosfor ve magnezyum gibi mineraller sayesinde metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olur. Bu mineraller vücudun enerji üretimine katkı sağlar ve kemik sağlığını destekler.

Göz Sağlığını Korur: A vitamini içeriği sayesinde göz sağlığını destekler ve yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişimini önlemeye yardımcı olur.

Eylül Ayında Tüketilecek Balıklar:

Palamut: Özellikle Karadeniz’de sıkça tüketilen ve sağlık açısından birçok fayda sağlayan bir balık türüdür. Palamut balığının besin içerikleri şöyledir:

Reklam

Besin Değerleri (100 gram pişmiş palamut balığı için)

– Kalori: Yaklaşık 200-250 kcal

– Protein: 20-25 gram

– Yağ: 10-15 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Yüksek miktarda

– Vitaminler: B12, D, A vitamini

– Mineraller: Fosfor, selenyum, potasyum, magnezyum

Reklam

Çipura: Akdeniz mutfağında önemli bir yere sahip olan, lezzetli ve besleyici bir deniz balığıdır. Hem sağlığa faydaları hem de zengin besin içerikleriyle dikkat çeker. Çipura balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş çipura balığı için)

– Kalori: Yaklaşık 110-120 kcal

– Protein: 20-22 gram

– Yağ: 5-6 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Orta düzeyde

– Vitaminler: B12, D, A vitamini

Reklam

– Mineraller: Fosfor, selenyum, magnezyum, potasyum, iyot

Levrek: Deniz ürünleri arasında popüler ve besleyici bir seçenek olarak öne çıkar. Hafif lezzeti, düşük yağ oranı ve sağlığa pek çok faydası ile dikkat çeker. Levrek balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş levrek balığı için)

– Kalori: 120-130 kcal

– Protein: 20-22 gram

– Yağ: 4-5 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Orta düzeyde

Reklam

– Vitaminler: B12, D, A vitamini, B6

– Mineraller: Selenyum, fosfor, potasyum, magnezyum, iyot

Barbun: Özellikle Ege ve Akdeniz mutfağında önemli bir yere sahip olan, lezzetli ve besleyici bir balık türüdür. Küçük boyutuna rağmen yüksek besin değeri ve sağlık yararlarıyla dikkat çeker. Barbun balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş barbun balığı için)

– Kalori: 110-120 kcal

– Protein: 19-21 gram

– Yağ: 4-6 gram

Reklam

– Omega-3 yağ asitleri: Orta düzeyde

– Vitaminler: B12, A, D vitamini

– Mineraller: Fosfor, potasyum, magnezyum, selenyum

Sardalya: Hem lezzeti hem de besin değeri açısından oldukça zengin bir balık türüdür. Küçük boyutuna rağmen sağlık açısından birçok fayda sunan sardalya, özellikle omega-3 yağ asitleri ve D vitamini açısından zengin bir kaynaktır. Sardalya balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş sardalya balığı için)

– Kalori: 200-220 kcal

– Protein: 25-30 gram

Reklam

– Yağ: 10-12 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Yüksek miktarda

– Vitaminler: B12, D, A, B2 vitamini

– Mineraller: Kalsiyum, fosfor, potasyum, selenyum, iyot, demir

Lüfer: Hem lezzeti hem de besleyici içeriği ile Türk mutfağında önemli bir yer tutar. Omega-3 yağ asitleri ve protein açısından zengin olan lüfer, kalp ve beyin sağlığını destekleyici özelliklere sahiptir. Lüfer balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş lüfer balığı için)

– Kalori: 150-170 kcal

Reklam

– Protein: 20-23 gram

– Yağ: 8-10 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Yüksek miktarda

– Vitaminler: B12, D, A, B6

– Mineraller: Fosfor, selenyum, potasyum, magnezyum

Çinekop: Lüfer ailesinin küçük boyutlu üyesi olup, özellikle besin değeri açısından oldukça zengin ve lezzetli bir balıktır. Çinekop, omega-3 yağ asitleri, vitaminler ve mineraller açısından önemli bir kaynaktır. Hem kalp sağlığını destekler hem de genel sağlık için birçok fayda sağlar. Çinekop balığının besin içerikleri:

Besin Değerleri (100 gram pişmiş çinekop balığı için)

Reklam

– Kalori: 120-140 kcal

– Protein: 20-22 gram

– Yağ: 4-6 gram

– Omega-3 yağ asitleri: Yüksek miktarda

– Vitaminler: B12, A, D, B6 vitamini

– Mineraller: Fosfor, selenyum, potasyum, magnezyum, iyot

Kaynak: HORECA TREND ve Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi

Reklam

Devamını Oku

Sağlıklı Beslenme

Reflü Şikayetleri Nasıl Azalır?

Reflü günlük hayat kalitesini bozan bir rahatsızlık. Uzmanlar, reflü şikayetleri ve yakınmalarına engel olacak önerilerde bulundu.

Yayınlandı

on

Yazar:

Reflü günlük hayat kalitesini bozan bir rahatsızlık. Uzmanlar, reflü şikayetleri ve yakınmalarına engel olacak önerilerde bulundu.

Ortalama olarak Türkiye’de her 5 kişiden birinde görülen reflü; göğüste yanma, ağza acı-ekşi mide sıvısının gelmesi ve göğüs ağ­rısı belirtileriyle kendini gösteriyor. Tütün ürünlerinin tüketimi, yağlı ve aşırı beslenmenin yanı sıra kilo kontrolü yapamamak reflü riskini artırıyor. Reflü sebeplerinin kişiden kişiye değiştiğini anlatan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “İleri yaş ve bununla birlikte artan ilaç kullanımı, obezite, mide fıtıkları, sigara, kötü beslenme ve hareketsizlik reflüyü tetikliyor” şeklinde konuştu.

MİDE KORUYUCULARI HASTA EDEBİLİR DİKKAT ! 

Günlük yaşam tarzında yapılacak ufak değişikliklerin reflü ataklarının sıklığını, şiddetini ve sonuçlarını etkilediğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, endoskopik ve cerrahi tedavilere ek olarak hastalığın en önemli tedavisinin yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu vurgulayarak reflü şikayetlerini azaltacak önerilerde bulundu:

  • Aşırı yağlı beslenmekten kaçınılmalı ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli. Az ve kararında yemek yenmeli. Sebzeler gaz yapsa da genellikle reflüyü artırmaz.
  • Domates suyu, greyfurt suyu, sodalı, gazlı içecekler ve kafein içeren içeceklerden uzak durulmalı.
  • Öğün atlamak reflünün artmasına sebep olabilir, öğün atlamamaya özen gösterilmeli.
  • Reflüsü olan tütün ürünlerinden uzak durmalı.
  • Dar giysilerden uzak durulmalı ve korse, sıkı kemer, dar kıyafetler giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih edilmeli.
  • Şeker ve tatlı reflü belirtilerini arttırabilir. Çikolata, nane ve tarçın tüketimine dikkat edilmeli.
  • Aşırı baharat ve acı tüketilmemeli.
  • Gıdaların reflü belirtileri üzerine etkileri kişiye bağlı olarak değişebilir. Kişiler bu nedenle yiyecek ve içeceklerin etkilerini kendisi üzerinde gözlemlenmeli. Dokunacağı bilinen yiyecekler daha kontrollü, küçük porsiyonlarda tüketilmeli.
  • Ki­lo kontrolü iyi yapılmalı ve çok sert, sıkı diyetlerden uzak durulmalı.
  • Reflüye kesin olarak iyi gelen bir yiyecek yok, bu nedenle tedaviyi değiştirmeye ya da kes­meye neden olacak bir gıda-içecek seçeneğinin bulunmadığı hatırlanmalı.
  • Yemek yedikten hemen sonra yatılmamalı. Yemekten sonra hafif hareketlerle uyku zamanına sindirim rahatlatılmalı.
  • Dışarıda yemek yerken diye­tinizin kontrolü elden bırakılmamalı.

Kaynak: HORECA TREND, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı

Reklam
Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.