Jumbo’dan Atatürk’ün Toplantılarını Yaptığı Köşkte Özel Gece | HORECA TREND
Takip edin!

HORECA Tedarik

Jumbo’dan Atatürk’ün Toplantılarını Yaptığı Köşkte Özel Gece

“Asırlık Restoranlardan Zamansız Tabaklar” İzmir’de Atatürk’ün toplantılarını yaptığı Arkas Arcademia Matheyys Köşkü’nde gerçekleştirildi.

Yayınlandı

on

Zamansız tasarımlarıyla 1947’den bu yana sofralara değer katan Jumbo, kültürümüzün ve tarihimizin bir parçası haline gelen restoranların ortak noktası olan ‘zamansızlık ve kalite’ vurgusundan yola çıkarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında lezzetleriyle markalaşmış Ege Bölgesi’ndeki asırlık restoranların sevilen yemeklerini, aynı sofrada bir araya getirdi. Şef Osman Sezener ev sahipliğinde ve gazeteci yazar Nedim Atilla’nın anlatımıyla gerçekleşen etkinlik, Cumhuriyetimizin önemli olaylarına tanıklık eden Arkas Arcademia Mattheys Köşkü’nde gerçekleştirildi.

Jumbo ev sahipliğinde düzenlenen “Asırlık Restoranlardan Zamansız Tabaklar” etkinlikler serisinin ikincisinde şef Osman Sezener, geçmişin lezzet mirasını günümüz gastronomi trendleriyle harmanladı. İstanbul’dan sonra Ege Bölgesi’ndeki asırlık restoranların geleneksel yemeklerini Arkas Arcademia Mattheys Köşkü’nde misafirlerine sunan Jumbo, Türk gastronomi kültürüne ve Cumhuriyetimizin 100. yılına saygı duruşunda bulundu. Atatürk’ün kurmaylarıyla yaptığı toplantılara da ev sahipliği yapmasıyla bilinen Arkas Arcademia Mattheys Köşkü’nün tarihi atmosferinde gerçekleşen etkinlik, misafirleri Cumhuriyet tarihinde bir lezzet yolculuğuna çıkardı.

Şef Osman Sezener Ege’nin Asırlık Restoranlarının İkonik Yemeklerini Yorumladı

Jumbo, “Asırlık Restoranlardan Zamansız Tabaklar” etkinlik serisinin 2.’sinde Türk mutfağına kattıkları özgün lezzetlerle markalaşan asırlık mekanların, gelenekten geleceğe uzanan yemekleri ile misafirleri, unutamayacakları bir lezzet yolculuğuna çıkardı.

Gecenin menüsünde; Uşak Asırlık İlyas Usta Lokantası’ndan (1923) Uşak Tarhanalı Mavi k-Kuyruk Karides, Edremit Ömür Lokantası’ndan (1924) Enginarlı Elbasan Tava, Edremit Cumhuriyet Lokantası’ndan (1923) Modern Karnıyarık, Afyon Aşçı Bacaksız’dan (1881) Havuçlu Pilava Sarılmış Kuzu Gerdan, Afyon İkbal Lokantası’ndan (1922) Kabaklı, Tahin Dondurma ve  Tahin Mus gibi ikonik yemekler yer aldı.

Bahriye Tavukçuoğlu: “Ege’nin Zengin Mutfak Kültürünü Yansıtmak Adına İzmir’e Konuk Olduk”

İzmir’de gerçekleşen özel gecede konuşan Jumbo Genel Müdürü Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu, ‘’Haziran ayında İstanbul’da başlattığımız etkinlik, gastronomi severlerden ve sektör temsilcilerinden büyük ilgi gördü. Bu kez, Ege’nin zengin mutfak kültürünü yansıtmak adına İzmir’e konuk olduk. Değerli dostlarımızla buluştuğumuz bu özel gecede, Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bir anıyı paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. Şef Osman Sezener’in önderliğinde, Ege’nin kalbinde asırlık izler taşıyan özel lezzetlerden oluşan bir menü hazırladık. Bu lezzetlerin hikayelerini, sektörün duayen gazetecisi Nedim Atilla’nın eşsiz anlatımıyla dinledik. Gece boyunca, JUMBO ürünleriyle zamansız lezzetleri deneyimleme şansına eriştik. Bu kutlamada ayrıca, heyecanla duyurduğumuz bir projeyi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türk gastronomi sektörüne duyduğumuz saygının bir göstergesi olarak, İstanbul’un ardından İzmir ve Bodrum’un da dahil olduğu MICHELIN Rehberi’ne Türkiye resmi partneri olarak destek vereceğiz. Kültürümüzün ve tarihimizin bir parçası haline gelen asırlık restoranların ortak noktası olan ‘zamansızlık ve kalite’ aslında JUMBO’nun hikayesini de anlatıyor. Bu gece, dostlarımızla bir araya gelmenin, birlikte yemek yemenin ve keyifli vakit geçirmenin anlamını yansıtıyor. İşte JUMBO, sofralarımıza değer kattığı yer tam da burası’ diye konuştu.

Hortense Wood: “İmparatorluğun kaderi Mattheys Köşkü’nde Tartışılıyor”

Jumbo etkinliğine ev sahipliği yapan Arkas Arcademia Mattheys Köşkü, yaşadığı dönemde Bornova’nın bilinen isimlerinden olan Hortense Wood’un ev sahipliği yaptığı tarihi bir köşk. Köşkün sahibi Bayan Wood 16 Eylül 1922 tarihini attığı günlüğünün bir sayfasına şu satırları düşmüştü: “Mustafa Kemal evime geldi. Yanında İsmet Paşa ve diğer generallerle meşhur Türk kadını Halide Edip vardı. Mustafa Kemal Paşa onların arasında bir başka idi. O’nu tanımaktan ve karşı karşıya gelip konuşmaktan duyduğum sevinç sonsuzdu. Oturup 15 dakika kadar sohbet ettik. Mustafa Kemal sonra benden izin istedi. Ardından da Fevzi, İsmet, Asım Paşa’larla Halide Edip üst kata çıktılar. Evet, şu anda İmparatorluğun kaderi evimin üst kısmında yatak odamın önündeki piyanonun yanında, kadife koltuklarda tartışılıyor.”

Jumbo Hakkında

Jumbo, 1947 yılında Çemberlitaş’ta küçük bir atölyede kuruldu. Sadece en doğal malzemeleri kullanarak zamansız tasarımlar yaratan Jumbo, yıllar içinde yeniliğe ve yaratıcılığa olan inancı ile büyüdü ve en güvenilir markalar arasına girmeyi başardı. Çelik, porselen, cam ve taşa hayat veren ince işçilik ve 120’den fazla endüstriyel tasarımla Türkiye ve dünya çapında sayısız ödül kazandı. Jumbo, kaliteden ödün vermeyen ve seçimlerinde fark yaratmak isteyenlerin ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Jumbo

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dondurulmuş Sebze & Meyve

Dolapta Dondurulmuş Gıdanın Lider Markası SuperFresh Var

Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda markası SuperFresh’in yeni yayına giren “Dolapta Ne Var?” kampanyası lezzet-pratiklik-bereket ekseninde tanıtıldı.

Yayınlandı

on

Türkiye’yi dondurulmuş gıdayla tanıştıran SuperFresh’in liderlik yolculuğu ve markanın yeni yayına giren “Dolapta Ne Var?” isimli kampanyasına dair ayrıntılar düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda ve yağ şirketi Kerevitaş olarak sürdürülebilir bir gelecek için Ar-Ge ve inovasyona yatırımlarını sürdürdüklerini ifade eden Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç, “Dondurulmuş gıdada ilk kez “En Sevilen Marka (LoveMark)” seçilen SuperFresh için 2024 yılı inovasyon ve iletişimde ‘ilk’lere imza attığımız bir yıl oldu. İnovasyon odağında yaklaşık 50 yeni ürünü tüketicilerle buluşturduk. SuperFresh, son 3 yılda %50 tonaj büyümesi ve üç kat ciro artışının yanı sıra yıllık yaklaşık 8 milyon ile en yüksek hane erişimi ile liderliğini pekiştirirken kategorinin büyümesine katkı sağladı. Son üç yılda yaklaşık 25 milyar TL’lik bir pazara ve yüzde 85 penetrasyona ulaşan dondurulmuş gıda sektörü en hızlı büyüyen kategorilerden biri oldu. Tüketicilerin lezzet, kalite, uygun fiyat ve sürdürülebilirlik beklentilerini karşılayan Dondurulmuş Gıda “geleceğin gıda kategorisi” olarak önümüzdeki dönemde de öne çıkmaya devam edecek” dedi.

Dolapta “SuperFresh” Var

Pazarlama stratejilerini oluştururken tüketici içgörülerini ve yükselen trendleri yakından takip ettiklerini belirten Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal Doğan, yeni reklam kampanyası hakkında şunları söyledi: SuperFresh ile odak alanlarımız 2025 yılında da iletişim, inovasyon ve ulaşılabilirlik olacak. Yeni iletişim kampanyamız “Akşama ne yiyeceğiz?’ ya da ‘Dolapta yemek yapmak için ne var?’ gibi günlük hayatta hepimizin sıkça kullandığı sorular kampanyamızın çıkış noktası oldu. “Dolapta Ne Var?” ile yenilikçi ve geniş ürün çeşitliliğimizin yanı sıra ‘güven, sürdürülebilirlik, inovasyon, pratiklik, erişilebilirlik ve liderlik’ değerlerimizle tüketiciye sesleniyoruz. Tasarrufu mümkün kılan ürünlerimiz sayesinde de ‘dolapta tarladaki tazelik ve lezzetin yanı sıra bereket var’ diyoruz. Tüketicilerin, pratik, lezzetli, güvenilir ve uygun fiyatlı ürünlere dolaplarında yer verdiklerini biliyoruz. Bu yüzden ‘tüketicilerimizin dolabında ne varsa bizim dolabımızda da o var’ diyoruz ve beklentilerine ‘Dolapta “SuperFresh” Var’ diyerek yanıt veriyoruz.”

Ünlü Şef Refika Birgül, SuperFresh’in Liderlik Yolculuğuna Eşlik Etmeye Devam Ediyor

SuperFresh’in uzun süredir liderlik yolculuğuna eşlik eden Refika Birgül de konuşmasında dondurulmuş ürünlerin pratikliğinin yanı sıra gıda israfıyla mücadelede de önem taşıdığını vurguladı. Birgül, “SuperFresh, ham madde seçiminden son tüketiciye ulaşana kadarki yolculuğunda her aşamayı titizlikle ele alan oldukça güvenilir bir marka. Sürdürülebilirlik konusunda da öncü olan SuperFresh, tarladan sofraya gıda israfını önlemek amacıyla, benim de desteklemekten mutluluk duyduğum pek çok sorumlu çalışmaya imza atıyor. Daha önce dondurulmuş gıdalarla ilgili farkındalığın artırılması ve tüketicilere doğru bilgilerin ulaştırılması amacıyla, SuperFresh’in tarladan başlayıp tabaklara ulaşan yolculuğunu, “SuperFresh Bi’ Yolculuk” isimli kampanyayla birlikte anlatmıştık. Şimdi de SuperFresh ürünleriyle dolabımızda bereket, lezzet ve pratiklik var diyoruz” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve SuperFresh

Devamını Oku

Yazılım

NarPOS, Ödeme Altyapısı Cirosunu 5,5 Milyar TL’ye Taşımayı Hedefliyor

Yeme-içme sektörü dijital çözümlerle büyürken, küresel pazarın 2026’da 9 trilyon dolara, Türkiye’de ise 772 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. QR kodlu menüler, dijital ödeme sistemleri ve yapay zeka destekli teknolojiler restoranları dönüştürüyor. NarPOS, yazarkasa POS’a entegre adisyon sistemiyle 2024’te 8 ülkede 14.000 müşteriye ulaştı. 2025 hedefi: 16.000 müşteri ve 5,5 milyar TL ciro.

Yayınlandı

on

Mutfaklarda Devrim

2025 yılında sürekli değişen tüketici beklentileri ile hızla evrilen yeme içme sektöründe gıda israfını önlemek için sıfır atık politikalarının benimseneceği, yerel ve sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen malzemelerin ön planda olacağı öngörülüyor. QR kodlu menülerin, mobil uygulama üzerinden sipariş ve dijital sadakat programlarının gelişmesiyle birlikte işlem sürelerinin daha da kısalması ve müşteri memnuniyetinin artması hedefleniyor.

Sahadaki tüm verilerin daha iyi okunup analiz edilebilmesinin önemi artarken, yapay zeka ile verilen hizmetler de çeşitlenecek. Yapay zeka tabanlı kişiselleştirme motorları; müşterilerin geçmiş siparişlerini, arama geçmişlerini ve tercihlerine göre özelleştirilmiş menü önerileri sunacak. Doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle çalışan chatbotlar, müşteri hizmetlerinde hızlı ve etkili destek sağlayacak.

Robot teknolojisi ve otomasyon çözümleri üretkenliği önemli ölçüde artıracak. Birçok restoran ve işletme, sesli komutlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı sipariş seçenekleri sunacak. Teslimat dronları veya otonom araçlar yakında daha hızlı ve daha verimli hizmet sunarak sektörün ayrılmaz bir parçası haline gelecek.

Temassız sipariş ve ödeme sistemleri büyük bir ivme kazanacak. Akıllı terminal sistemleri ve NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, ödeme süreçlerini daha da kolaylaştıracak. Blok zincir tabanlı sistemler, tedarik zincirindeki her aşamayı izlemeyi ve böylece operasyonel verimliliği artırmayı mümkün kılacak. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri yeme içme sektöründe kendini gösterecek.

Sektör, Teknolojiyle Daha Verimli Hale Geldi

NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça, teknolojinin sunduğu imkanlarla yeme-içme sektörünün daha verimli, müşteri odaklı ve yenilikçi bir yapıya büründüğünü belirterek, “Artık tüketiciler hızlı hizmet, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik beklentisiyle işletmelerden daha fazlasını talep ediyor. Sektör de bu beklentiye ayak uydurmak için daha fazla dijitalleşmeye yöneliyor. NarPOS olarak sektörün dönüşümünde büyük rol oynuyoruz. Hem bulut tabanlı hem de internet bağlantısına gerek duymadan çalışan lokal tabanlı yazılımımızla garsonların sipariş almasından mutfak operasyon yönetimine, müşterilerin karekod menüden menüyü incelemesine ve sipariş vermesine imkan sağlıyoruz. Sektördeki tüm platformların entegrasyonundan kurye takip sistemine, stok, reçete, kâr marjı maliyetlerini görmesine; pazar yerlerine verilen komisyonlar yerine kendi uygulamasının Apple Store ve Play Store’da yayınlanmasına ve patronun tüm ciroyu cep telefonundan takip etmesine kadar restoranların tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini azaltıyor ve kâr etmelerini sağlıyoruz” dedi.

NarPOS Büyük Atılım Yaptı

2024 yılında sadece yazılım dünyasında değil, aynı zamanda finans dünyasında da atılım yaptıklarını ifade eden Akça, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Esnaflar Odası ile anlaşmalar yaparak esnafımıza ücretsiz yazılım, Yazarkasa Pos ve kredi imkanları sunduk, 81 ilde kendimizi ve projemizi tanıtma fırsatı yakaladık. 2024’te 1000 yeni müşteriyi bünyemize katarak toplamda 8 ülkede 14.000’den fazla müşteriye ve 80.000’in üzerinde kullanıcıya ulaşmayı başardık.

Çalışan kadromuz 30’dan 70’e çıktı. Yazılım ve ürün geliştirmek için yaklaşık 7 milyon TL yatırım yaptık. İlk tohum yatırımımızı 600.000 dolar olarak aldık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 5 artırdık ve Türkiye’de restoran işletmelerine özel ilk bulut tabanlı MRP sistemini geliştirerek sektördeki öncülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıdık. Paybyme, SiPAY, ÖdeAL ve NKolay gibi ödeme lisansına sahip kuruluşlarla iş birlikleri kurarak, sektördeki güçlü yerimizi pekiştirdik. Ayrıca bir banka ile birebir çalışan ilk adisyon sistemi olmanın gururunu yaşadık. Şirket hisselerinin yüzde 300 değer kazanması hem pasif gelir hem de ürün yelpazemizin genişlemesiyle şirketin kârlılığını artırmamız, 2024’ü güçlü bir şekilde kapamamıza olanak sağladı.”

2025’te Fintek Çözümlerine Yatırım Yapacak

2025 yılında hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada, ödeme altyapısı ve fintek çözümleriyle adlarını duyuracaklarını vurgulayan Akça, “İlk olarak Hollanda merkezli Oxivo ile iş birliği yaptık ve Türkiye’deki modelimizi Hollanda’da pilot olarak uygulayacağız. Yurt dışında kuracağımız fiziki ofis ile global bir fintek oyuncusu olma yolunda büyük bir adım atacağız. Hollanda’dan 1 milyon Euro’ya doğru çıkacak bir yatırım almaya gidiyoruz. Hedefimiz, sonraki yıllarda seri A’ya çıkmak ve 4-5 milyon dolar yatırım tutarına ulaşmak. Türkiye’de ise yine esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Restoranlar ve F&B sektöründeki işletmeler için yeni finansal çözümler sunacağız. Özellikle gıda israfını azaltmaya yönelik projelerle sektörde fark yaratmayı planlıyoruz. Ayrıca 2025 yılında ödeme alt yapısı sağladığımız mevcut müşteri sayımızı 16.000’e çıkarmayı ve müşterilerin ödeme alt yapısından geçen ciro rakamını 5,5 milyar TL düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve NarPOS

Devamını Oku

Toptan Market

Metro Türkiye, Perakende Sektöründe Üst Üste 8. Kez “Top Employer” Olan Tek Şirket

Metro Türkiye, geliştirdiği insan kaynakları politikalarındaki başarılı stratejileri ve yenilikçi uygulamalarıyla Top Employers Institute tarafından 8. kez “Top Employer” ödülüne layık görüldü. Metro Türkiye aynı zamanda kendi sektöründe bu ödüle aralıksız 8’inci kez sahip olan tek şirket olma unvanını taşıyor.

Yayınlandı

on

Metro Türkiye, yaklaşık 4.500 çalışanının memnuniyet ve gelişimini ön planda tutarak hayata geçirdiği yenilikçi insan kaynakları politikaları ile insan kaynakları alanında dünyanın en seçkin kuruluşlarından kabul edilen Top Employers Institute tarafından “En İyi İşveren” olarak ödüllendirildi. Metro Türkiye, kendi sektöründe bu ödüle aralıksız olarak 8’inci kez sayık görülüyor. Enstitü tarafından insan odaklı strateji, çalışma ortamı, yetenek kazanımı, öğrenme, çalışan refahı ve çeşitlilik gibi alanların yer aldığı 6 ana başlıkta ve 20 farklı kategoride 300’den fazla soruyla insan kaynakları süreçlerinin denetlendiği sistemde Metro Türkiye, gerçekleştirdiği başarılı faaliyetleri ile yüksek değerlendirmeyi alarak bu ödüle sahip oldu.

Şirket olarak insan kaynakları alanında çalışmalarını, “mükemmel kurum kültürü ve çalışan deneyimi” yaratma vizyonuyla sürdürdüklerini belirten Metro Türkiye İnsan ve Kültür Direktörü Sevda Çetinkaya, “Metro Türkiye olarak global vizyonumuz, misyonumuz ve kurum değerlerimizle paralel bir işveren markası oluşturduk. Bu anlayışla çalışanlarımızın farklılıklarını özgürce ortaya koyabilecekleri çalışma ortamımızı, kariyer yolculuklarında önemli kazanımlar sağlayabilecekleri uygulamalarla destekliyoruz. Çalışanlarımızın kendileri gibi oldukları, kabul gördükleri global ilkelerle kurulu bir iş kültürü sunuyoruz. ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ inisiyatifimizle, tüm iş kollarımızda fırsat eşitliğini savunuyor, bu doğrultuda çalışanlarımızı güçlendirecek sistemler kuruyoruz. Çalışan esenliğine büyük önem veriyor, Kariyer&Entelektüel, Fiziksel&Duygusal, Finansal ve Sosyal&Kültürel Alan olmak üzere birçok destekleyici uygulama sunuyoruz. ‘Tek Metro’ vizyonumuzla, birlikte yarattığımız ortak kurum kültürümüz ve gelişen çalışan deneyimimizle sektörümüze örnek oluyoruz. Bu yaklaşımımız ve uygulamalarımız sayesinde Top Employer ödüllerini, sektörümüzde üst üste 8. kez alan tek şirket olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.