Çamlıca Çömlek Kuru Fasulye 24 Yaşında | HORECA TREND
Takip edin!

Restoran

Çamlıca Çömlek Kuru Fasulye 24 Yaşında

24 yıldır da aynı ustayla çalışan Çömlek Kuru Fasulye Restoran Rize’li ailenin ikinci kuşağı tarafından işletiliyor. 250 kişilik kapasiteli restoran hem adalar manzaralı hem de Çamlıca Kulesi’ni görüyor. Üstelik döner platformdaki masalar sayesinde yemek yenirken adaların tamamı izlenebiliyor. Taş fırında pişen çömlek kuru fasulyenin isim babası olan ailenin en büyüğü Maksut Günaydın’a hâlâ lezzetinin sırrı soruluyor.

Yayınlandı

on

İstanbul’da Kuru Fasulye Severlerin Tek Adresi

1999 yılında Kısıklı Meydan’ında, küçük bir dükkânda çömlekte kuru fasulye pişirerek işe başlayan aile, bir süre sonra her gün kapıda oluşan kuyruğa çözüm bulmak için Çamlıca Tepesi’nde daha büyük bir mekâna taşınıyor. Müdavimler kısa süre içinde restoranın yeni adresine de alışıyor. Üstelik hem siyaset hem de sanat dünyasından pek çok ünlü misafiri de oluyor. 

Şirket yemeklerinin, büyük aile buluşmalarının ve özel günlerin de vazgeçilmez adresi olan restoranda Rize’ye has kavurma, pilav, köfte, kara lahana sarması, muhlama da sunuluyor. Ücretsiz açık otopark hizmeti ile birlikte çocuk oyun alanı da bulunuyor.

Çömlek Nevşehir’den, Fasulye İspir’den

Çömlek Kuru Fasulye Restoran 24 yıl önce ilk kurulduğu günden beri kuru fasulyeyi sadece İspir’den temin ediyor. Fasulyeyi taş fırında Nevşehir’e has çömleğin içinde, yavaşça ve kaliteli ürünlerle pişiriyor. Erzurum’un İspir ilçesi 1180 rakımda olduğu için sadece doğal yöntemlerle, hiçbir kimyasal kullanılmadan ve yılda sadece bir kez hasat alınıyor. Ve aynı tarlaya en fazla 2 yıl ekim yapılıyor. Kısıtlı miktarda üretilen fasulyenin lezzeti de buradan geliyor. Türkiye’de başka hiçbir yerde bu kalite ve lezzette hasat elde edilemiyor. 

Coğrafi olarak işaretli İspir kuru fasulyesi kısıtlı miktarda üretildiği için, başka fasulyelerle karıştırarak pişirenlere dikkat etmek gerekiyor.  Ayrıca hiçbir şubesi bulunmayan Çamlıca Çömlek Kuru Fasulye Restoran “Çömlek Kuru Fasulye” nin isim haklarına da sahip. 

Sofraların Baş Tacı Kuru Fasulyenin Faydaları Saymakla Bitmiyor

Çömlek Kuru Fasulye Restoran’da kullanılan İspir fasulyesinin faydaları saymakla bitmiyor. İçeriğindeki zengin lif, yüksek potasyum sayesinde düzenli tüketiminde yüksek tansiyonu ve kandaki kötü kolesterol düzeyini önemli ölçüde düşürüyor, kan şekerini de kontrol altına alıyor. 

İspir fasulyesinin sindirimi kolay ve kendine has bir damak tadı var. Ayrıca besin değerleri çok yüksek. 100 gram İspir fasulyesinde ortalama olarak 24 gr protein, 1.5 gr yağ, 20,2gr karbonhidrat bulunuyor. Fosfor, kalsiyum, demir, potasyum ve B1, B2,B3 ve E vitaminleri de içeriyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Çömlek Kuru Fasulye

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

Aila’da Lezzet Dolu Akşamlar

Türk mutfağını yenilikçi bir şekilde yorumlayan ve Michelin Rehberi Türkiye 2023, 2024 ve 2025’te tavsiye edilen restoran olarak seçilirken Gault & Millau tarafından da bir şapka ile ödüllendirilen Aila, enfes menüsüyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Yayınlandı

on

Michelin Rehberi Türkiye tarafından 2025’te de tavsiye edilen restoran seçilip listedeki yerini korurken Gault & Millau tarafından da bir şapka ile ödüllendirilen Aila, yetenekli Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş imzasını taşıyan Anadolu mutfağından lezzetlerin yer aldığı menüsüyle misafirlerini unutulmaz bir gastronomi yolculuğuna davet ediyor.

Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş’ın imza lezzetlerini en taze ve mevsimsel malzemeler ile sunan Aila, damaklarda unutulmaz izler bırakacak.

Fairmont Quasar Istanbul’da yer alan ve sürdürülebilir gastronomi konsepti ile ön plana çıkan Aila, sıcak bir ortam ve bir lezzet deneyimi sunuyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Aila

Devamını Oku

Restoran

İstanbul’da Bir İtalyan Klasiği: Zeffirino 1939

1939 yılında Cenova’da kurulan efsanevi İtalyan restoranı Zeffirino 1939, 14 Mart itibarıyla İstanbul’daki kapılarını resmen açtı.

Yayınlandı

on

Gastronomi mirası ve mutfak mükemmeliyetiyle tanınan Zeffirino, bugüne kadar Frank Sinatra, Muhammad Ali, Sophia Loren, Céline Dion, Rihanna, Kendall & Kylie Jenner ve Gal Gadot gibi dünya çapında ünlü isimleri ağırladı. Monte Carlo ve Paris’teki başarılarının ardından restoran şimdi de Riccardo Giraudi vizyonuyla İstanbul’a geldi. Giraudi; dünyaca ünlü Beefbar, Le Petit Beefbar, African Queen ve Song Qi gibi restoranların da yaratıcısı olarak biliniyor.

İtalyan-Monakolu Riccardo Giraudi, restoran dünyasındaki sınırsız yaratıcılığıyla tanınıyor. Paris’ten São Paulo’ya, Mykonos’tan New York’a kadar dünyanın en prestijli şehirlerinde Beefbar konseptini başarıyla büyüten, İtalyan mutfağına ve Cenova’daki en ikonik adreslerden biri olan Zeffirino’nun mirasına tutkuyla bağlı olan Giraudi, Belloni Ailesi’ni bu gastronomi hazinesini İtalya sınırlarının ötesine taşımaya ikna ederek, Monte Carlo ve Paris’teki başarılı açılışların ardından Zeffirino’yu kültür ve gastronominin kusursuz uyumla buluştuğu İstanbul’a getirmekten büyük heyecan duyuyor.

Zeffirino 1939, kendine özgü lezzetleri ve dünyanın en iyi pesto soslarından biri olarak kabul edilen ünlü Genovese pesto’suyla uluslararası gastronomi sahnesinde seçkin bir yere sahip. Belloni Ailesi tarafından üç nesildir özenle korunan tarifleriyle, İtalyan misafirperverliğinin ve kusursuz servisin tüm inceliklerini sunuyor. Her yemek sanatsal bir yaklaşımla hazırlanıyor ve profesyonel ekip tarafından sunum adeta görsel bir şölene dönüşüyor.

İtalya’nın zengin mutfak mirasını Ortaköy’deki Boğaz manzaralı yeni mekânına taşıyan restoran, Ortaköy Camii ve Kız Kulesi gibi ikonik yapılarla çevrili 360 derece Boğaz manzarasıyla misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. İstanbul’daki bu etkileyici manzara ve kültürel konum, Zeffirino İstanbul’u diğer şubelerinden ayıran en özel detaylar arasında yer alıyor.

Zeffirino 1939 aynı zamanda interaktif bir gastronomi deneyimi de sunuyor. Bazı imza lezzetler masada hazırlanarak servis ediliyor; böylece misafirler bu süreci izleyip tatların keyfini çıkarabiliyor. Bu eşsiz sunum, İtalyan mutfağının otantik ruhunu daha da güçlü hissettiriyor.

Zeffirino İstanbul’un menüsünde ünlü Genovese pesto, günlük taze el yapımı makarnalar ve özenle seçilmiş klasik ve modern İtalyan lezzetleri yer alıyor. Misafirler; Zeffirino’nun imzası Stracchino Peyniriyle hazırlanan, yavaş pişirilmiş Focaccia Formaggi; özel pesto sosuyla geleneksel Mortaio kasesinde masada servis edilen el yapımı Mandilli al Pesto ve yoğun kıvamlı, ev yapımı Antep fıstıklı Gelato Pistacchio gibi lezzetlerin tadını çıkarabiliyor.

Restoranın tasarımı ise Cedric Capron tarafından hayal edilip SAVATLI Architecture tarafından hayata geçirildi. Terrazzo, mermer ve ahşabın doğal sıcaklığıyla şekillenen mekânda, cilalı ceviz paneller ve el işçiliği detaylar geleneksel zanaatkârlıkla modern estetiği buluşturuyor. Yumuşak dokulu kumaşlar ve özgün desenler ise mekâna sıcak ve davetkâr bir karakter katıyor. Günün her saatine uyum sağlayabilen bu zarif atmosfer, misafirlerine kusursuz bir deneyim vadediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Zeffirino İstanbul

Devamını Oku

Restoran

Misina Balık Eşsiz Kalkan Lezzetini 990 Liradan Emeklilerle Buluşturuyor

Karadeniz’in eşsiz ve kendine özgü lezzeti ile kalkan balığı Misina Balık’ın menüsünde önemli bir yere sahip. Kurulduğu günden bugüne misafirlerine deniz mutfağının seçkin lezzetlerini, erişilebilir fiyatlarla sunmayı amaçlayan Misina Balık, emekliler için yeni bir kampanya başlattı.

Yayınlandı

on

Kampanya kapsamında Ramazan ayı boyunca her Pazar günü, emekliler kalkan balığını, kilogramı 990 liradan tüketebilecekler. Misina Balık, Kalkan balığının çıkarıldığı  ayların bereketini emekli misafirleriyle paylaşmayı hedefleyerek, iki farklı pişirme usulü ile servis ettiği kalkan balığını herkes için ulaşılabilir fiyatlarla sunuyor. Başka hiçbir restoranda olmayan tandır usulü pişirme ise kalkanın lezzetine lezzet katıyor.

Emeklilere uygun fiyatlı balık ziyafeti sunmayı amaçlayan kampanyayı, Misina Balık Kurucusu Suat Yılmaz, “Normalde kalkanın boğazdaki işletmelerde kilosu 7 bin lirayı buluyor. 6,5 kiloluk bir kalkanın fiyatı bu hesapla 55 bin liraya kadar çıkıyor. Biz ise kilosunu 3 bin 950 liradan misafirlerimizle buluşturuyoruz. 6,5 kiloluk bir kalkan için 26 bin lira ödüyor misafirlerimiz. Yani diğer işletmelerden bir asgari ücret tutarında daha uygun fiyatla kalkanı misafirlerimizle buluşturuyoruz” sözleriyle anlattı.

Misina Balık Kurucusu Suat Yılmaz: Tüm Emeklileri Bekliyoruz

Yılmaz, “Kuruluşumuzdan bu yana Marmara ve Ege’nin eşsiz balık lezzetlerini uygun fiyatlarla misafirlerimizle paylaşmayı amaçlıyoruz. Mottomuz, mevsiminde taze, lezzetli ve erişilebilir balık. Sadece damak tadı için değil, sağlık için de balığın erişilebilir olmasını amaçlıyoruz. Ramazan ayı boyunca her Pazar 12.00-00.00 arasında emeklilerimizi uygun fiyatla sunduğumuz kalkan ziyafetine davet ediyoruz” çağrısında bulunuyor.

Misina Balık Hakkında

Suat Yılmaz tarafından kurulan Misina Balık, Aralık ayından Şubat ayına kadar, hamsi, lüfer, uskumru, mercan, levrek, tekir, torik, palamut ve kalkan balıklarını taze ve mevsiminde sunmayı amaçlıyor. Ekibiyle, türüne göre uygun pişirme yöntemleriyle sunulan balıklara ise Türk meze kültürünün geniş yelpazesi eşlik ediyor. Damak çatlatan lezzetlerini İstanbul’daki lezzet kaşiflerine sunan Misina Balık misafirlerini yeni tatlar ile buluşturmaya devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Misina Balık

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.