Radyant Isıtıcılar ile Yazı Uzatmak İçin Bakım Şart | HORECA Trend
Takip edin!

HORECA Tedarik

Radyant Isıtıcılar ile Yazı Uzatmak İçin Bakım Şart

‘Havalar sıcak, kışı düşünmek için erken’ demeyin, ısıtma sistemlerini kışa hazırlamak, sistem devreye girdiğinde oluşabilecek arızaları önlemek için en ideal zaman!

Yayınlandı

on

Cafe, restoran, otel gibi işletmeler ile endüstriyel tesislerde soğuk havalarda da dış mekân konforunu korumak için elektrikli ve radyant ısıtıcılara bakım yaptırmak şart. Çünkü elektrikli ve radyant ısıtıcılara yazın yapılan bakım; işletmeleri soğuk havalara hazırlıyor, enerji giderlerinden tasarruf sağlıyor ve sistem devreye girdiğinde oluşabilecek arızaları önlüyor. Özellikle gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerine yapılan bakım, can güvenliği ve sistemin emniyetli bir şekilde çalışması için büyük önem taşıyor. Sistemdeki gaz kaçağı kontrolleri yapılarak, can ve mal güvenli sağlanıyor.

Günler uzun, geceler sıcak ve herkes açık havanın keyfini çıkarmak istiyor. Yazın cafe ve restoranlar, açık havada müşterilerine keyifli ortamlar sunuyor. Ancak sonbahar ve kış aylarında serinleyen hava nedeniyle açık havada konfor şartlarını sağlayamayan işletmeler, potansiyel müşterilerini kaybediyor. Soğuk havalarda da dış mekân konforu sunmak isteyen; cafe, restoran ve oteller mekânın açık alanlarını spot ısıtma yapan elektrikli veya radyant ısıtma teknolojisiyle donatarak, yoğun geçen yaz sezonunu sürdürmeyi ve müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefliyor. Benzer durum fabrika ve depo gibi hava hareketlerinin yoğun olduğu tesisler için de geçerli. Ortamı geleneksel ısıtma sistemleri ile yani havayı şartlandırarak ısıtmak zor ve oldukça maliyetli olduğu için işletmeler, elektrikli veya radyant ısıtıcıları tercih ediyor. Çünkü elektrikli ve radyant ısıtıcılar, etrafındaki havayı değil, doğrudan ısıtılmak istenen alanı ısıtıyor.

Yaz Ayları Bakım İçin En İdeal Zaman

Soğuk havalarda işletmelere konfor ve verimlilik sunan elektrikli ve radyant ısıtma sistemleri, yaz aylarında akıllara gelecek en son şey oluyor. Ancak uzmanlar, yaz aylarının ısıtma sistemlerinin bakımı için en ideal zaman olduğunu söylüyor. Yazın yapılan bakım, işletmeleri soğuk havalara hazırlıyor, ihtiyaç duyuluğunda ısıtma sisteminin optimum bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve sistem devreye girdiğinde oluşabilecek arızaları önlüyor.

Güvenlik ve Optimum Verim İçin Bakım Şart

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman ÜNLÜ, cafe, restoran, otel gibi işletmeler ile endüstriyel tesislerdeki “ elektrikli ısıtıcıların ve gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemleri”nin uzun yıllar güvenli ve optimum verimlilikte çalışabilmesi için kışa girmeden periyodik bakımlarının yaptırılması gerektiğinin altını çiziyor.“Yaz aylarında yapılacak periyodik bakımla sistem devreye girdiğinde oluşabilecek arızaları önlemek ve işletmelerin ısıtma giderlerini düşük maliyetlerle yönetmelerini sağlamak mümkün” diyen Osman ÜNLÜ, sözlerine şöyle devam etti:

Isıtıcıların Elektrik ve Doğalgaz Tüketimini Düşürüyor

“Doğal kaynakların verimli yönetimi yani sürdürülebilirlik, işletmelerin gündeminde olan konular arasında ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle son yıllarda hızla artan enerji fiyatları nedeniyle operasyonel maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen işletmeler çeşitli tedbirler alıyor. Isıtma sistemleri de alınan tedbirlerin başında geliyor. Ancak ısıtma sistemlerinde doğru tercih kadar önemli bir diğer konu da periyodik bakım. Çünkü periyodik bakım hem enerji masraflarından tasarruf edilmesini sağlıyor hem de ısıtıcıların ömrünü uzatıyor.

Alanında uzman olan servis ekiplerimiz tarafından ekonomik fiyatlarla yapılan periyodik bakımlarda; elektrikli ve radyant ısıtıcıların genel temizlikleri yapılıyor, varsa arıza ve aksaklıklar gideriliyor. Cihaz temizliği sistemin verimli ve uzun ömürlü olması açısından büyük önem taşıyor. Radyant ısıtıcıların bulundukları ortamdaki toz ve diğer kirletici etkenler zamanla cihaz içerisinde kirlenmeye ve mekanik aksamların aşınmasına neden oluyor. Bu durum ise cihazın orijinal ayarlarını bozarak hem cihazın ısıtma performansını düşürüyor hem de gaz tüketimini artırıyor. Bakım esnasında gerekli kontroller, temizlik ve ayarlar yapılarak cihazın ilk günkü performansına ulaşması sağlanıyor. Bu sayede elektrik ve doğalgaz tüketimi de azaltılmış oluyor.

Maksimum Performans ve Konfor Sağlıyor

Periyodik bakımla, ileride sistemde yaşanabilecek arızalar da erkenden tespit edilerek, daha yüksek maliyetli arızaların önüne geçiliyor. Bu sayede kış soğuklarında kesintisiz çalışan radyant ısıtıcılar ile işletmelerde kesintisiz konfor sağlanıyor.

Sistemin Emniyetli Bir Şekilde Çalışması İçin Önemli

“Gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemleri”nde yapılan bakım; can güvenliği ve sistemin emniyetli bir şekilde çalışması için de büyük önem taşıyor. Sistemdeki gaz kaçağı kontrolleri yapılarak, can ve mal güvenliği sağlanıyor. İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından da oluşabilecek riskler ortadan kaldırılıyor. Bu sayede sistemin güvenliği artırılıyor” dedi.

Çukurova Isı, 81 ili kapsayan geniş servis ağı ile sektörde fark yaratmaya ve kusursuz müşteri memnuniyeti sunmaya devam ediyor.

Çukurova Isı Hakkında

Çukurova Isı, 1991 yılında ısıtılması zor olan büyük ve geniş hacimler için dizayn edilmiş radyant ısıtma sistemlerinin; ithalat, pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmek amacıyla kurulmuştur.

Endüstriyel ısıtma alanında başlayan serüvenine, 2000’li yıllardan itibaren radyant ısıtıcı ve infrared ısıtıcıların üretim faaliyetlerini de ekleyen Çukurova Isı, kendi markası olan GOLDSUN ve SILVERSUN ile doğalgazlı radyant ve elektrikli infrared ısıtıcı pazarında fark yaratan çalışmalar yürütüyor.

Türkiye’de radyant ısıtma pazarında %65 pazar payı ile lider olan Çukurova Isı’nın ürün portföyünde; “borulu radyant ısıtıcılar, sıcak hava üreticileri, seramik plakalı radyant ısıtıcılar, stadyum tribün ısıtıcıları, elektrikli halojen ısıtıcılar, doğalgazlı termo-konvektörler, hava perdeleri ve seyyar radyant ısıtıcılar” yer alıyor.

Çukurova Isı; fabrika, depo, hangar, cafe, restoran, spor salonu, cami ve seralar için hem dayanıklı hem de ekonomik ve etkili ısıtma sistemleri sunuyor. Ayrıca 81 ili kapsayan geniş bayi ağı ile çözüm ortağı olduğu projelere ısıtma sistemleri konusunda keşiften projelendirmeye, satıştan, devreye alma süreçlerine kadar komple sistem çözümü sunuyor.

Çukurova Isı, Gebze’de bulunan fabrikasında, yüksek mühendislik anlayışıyla geliştirip, ileri teknolojiler ile ürettiği ısıtıcılarını, 50’den fazla ülkeye ihraç ediyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Çukurova Isı

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bitkisel Yağ

Zeytinyağı Sektöründe İhracat Yasakları İç Piyasada Fiyatları Düşürmedi

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamaların iç piyasada fiyatların düşmesini sağlamadığını fiyatların yüzde 30 arttığını söyleyen EZZİB Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamaların bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi.

Yayınlandı

on

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamaların iç piyasada fiyatların düşmesini sağlamadığı gibi zeytinyağı fiyatlarının yüzde 30 artışına yol açtığını dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamalar sonrasında Türkiye’nin ihraç pazarlarında prestij ve döviz kaybı yaşadığını, yasakların bir an önce kaldırılması gerektiğini kaydetti.

Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Zeytin ve Zeytinyağı İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, Türkiye’nin 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdiğini, rekoltenin 380 bin ton olarak hesaplandığını, Afrin’den gelen 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağına ulaşıldığını, 160 bin ton iç tüketim ve 150 bin ton ihracat olduğunu, yeni sezona 170 bin ton stok fazlasıyla girildiğini, 2023/24 sezonunda 179 bin ton rekolte beklendiğini, zeytinyağı arzında bir sorun olmadığının altını çizdi.

“Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum” diyen Er, “Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık yüzde 30 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da yüzde 30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı” diye konuştu.

Ana hedefimiz ambalajlı ihracatı artırmak 

Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmanın ana hedefleri olduğunu vurgulayan Er, sözlerine şöyle devam etti; “Firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda. Dünyada Catering ve konserve sektöründe faaliyet gösteren firmalar önemli miktarda zeytinyağını kendi üretimlerinde kullanılmak üzere ülkemizden dökme olarak temin etmekte. Diğer yandan hem kutulu hem de dökme mal talep eden alıcılar bulunmakta olup, bu firmalara sadece kutulu zeytinyağı satıp dökme taleplerini başka ülkelerden karşılamalarını beklemek bu alıcıların tamamıyla kaybı anlamına gelmektedir. Dökme zeytinyağı ihracatı ile ilgili olarak en sık öne sürülen iddialardan bir tanesi malumunuz, özellikle İspanya ve İtalya gibi diğer üretici ülkelere, üretimlerinin düşük olduğu dönemlerde ürün satarak avantaj sağladığımız. Bu nedenle, ihracat yasağını destekleyen bir kesim de bulunmakta. Ancak, biz bu yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatımızda, sadece İspanya değil, aynı zamanda ABD, Kanada ve Suudi Arabistan gibi tüketici ülkelerin de en önemli pazarlarımızdan olduğunu gözlemliyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatını yasakladığımızda, bu ülkelere olan ihracatımızın kısıtlanmasıyla, rakiplerimize mal vermeyelim derken doğrudan bu önemli pazarları söz konusu rakip ülkelere teslim etmiş oluyoruz.”

1 milyar dolar ihracat hedefimize ramak kaldı

Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatının 2022/23 sezonunda bir önceki sezona göre yüzde 7’lik artışla 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldiğini ifade eden Başkan Er sözlerini şöyle sürdürdü: “31 Ekim’de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi. Toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. 2023 yılında 1 milyar dolara yaklaşan ihracatımızı önümüzdeki 5 yıllık süreçte 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için sadece mevcut geleneksel yöntemleri değil, aynı zamanda çevreye duyarlı, enerji verimli, sosyal sorumluluk prensiplerine uygun sürdürülebilir modern üretim tekniklerini de benimsememiz gerekiyor.”

Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi sınırlı

Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi de oldukça sınırlı olduğuna da temas eden EZZİB Başkanı Davut Er, “FAO verilerine göre ülkemizde kişi başına düşen bitkisel yağ tüketimi yılda yaklaşık 25 kg iken, zeytinyağı tüketimi 2 kg’ın altında. Ülkemizde zeytinyağı tercih eden kesim, genellikle belirli bir gelir düzeyine sahip olan ve ağırlıklı olarak ürünün üretildiği bölgelerde yaşayan tüketicilerimiz. Bu nedenle, sık sık getirilen kısıtlamaların, gıda enflasyonunu kontrol etme yerine, üretici ve satıcıları olumsuz yönde etkileyerek piyasayı daha da daralttığı görülmekte” dedi.

Gültepe; “11 ayda 233 milyar dolar ihracat yaptık”

Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Ödül Töreni’nde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümünü kutladığımız 2023’ün 11 ayında Türkiye’nin yaklaşık 233 milyar dolarlık ihracata ulaştığı bilgisini paylaştı.

“Deprem felaketini, küresel pazarlardaki daralmayı, bazı sektörlerimizdeki ciddi kan kaybını dikkate aldığımızda önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebilirim” diyen Gültepe, “Yılı 255 milyar doların üzerinde mal ihracatıyla kapatacağız. Bazı sektörlerimizde ciddi kan kayıpları var. Zeytin ve Zeytinyağı ise 2023’te yıldızı parlayan sektörlerimizin başında yer alıyor. Geçen yıl 500 milyon dolarlık bir zeytinyağı ihracatımız vardı. Bu yıl çok daha başarılı bir performans sergiliyoruz. 11 aylık zeytinyağı ihracatımız yüzde 112’nin üstünde artışla 833 milyon dolara ulaştı. Kasım ayında zeytinyağı birim ihracatını en fazla artıran beşinci sektörümüz oldu. Geçen yıl 2,8 dolarlık birim ihracat değeri 2023’te yüzde 36,4 artarak 3,8 dolara ulaştı. Evet geçen yıla göre önemli bir artış var. Ama zeytinyağı gibi bir üründe çok daha yüksek birim değerlere ulaşabiliriz. Bunu da ancak markalaşarak ve tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek başarabiliriz” şeklinde konuştu.

İhraç ürünlerinde zaman zaman değişik kısıtlamalar ya da gözetimler yapıldığına işaret eden Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı; “Sadece zeytincilik sektöründe değil başka sektörlerde de oluyor. Pandemi döneminde başka sektörlere, tekstil gibi bir sürü şeyleri yapıyor. Zaman zaman Türkiye’de vatandaşların daha iyi bir şekilde, daha uygun fiyatlara ulaşabilmesi için bu tarz uygulamalar oluyor inşallah geçici olur. Yaptığımız mücadelelerden dolayı inşallah daha kısa zaman içerisinde çok güzel sonuçları beraberce alırız. Özellikle zeytin ve zeytinyağımız için yapılacak olan çalışmalara biz de destekliyoruz.

Ekonomist Prof. Dr. Yaşar Uysal, “Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler” başlıklı bir sunum yaparken, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında rakiplerine göre 6 kat enflasyonla mücadele ettiğini, rekabetçiliğini koruyabilmesi için enflasyonla mücadelede başarılı olmak zorunda olduğunun altını çizdi.

“Zeytincilikte Dünya ve Türkiye: Sektörel İnceleme ve Gelecek Perspektifleri” isimli panelde, İYTE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Baba, Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım Yazar ve Marka Danışmanı Altay Ayhan ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Bilginoğulları zeytin ve zeytinyağı sektöründeki güncel gelişmeleri değerlendirdiler.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği üyeleri arasında 2022 yılında sofralık zeytin ve zeytinyağı sektörlerinde en çok ihracat yapan ve ödül kazanan firmalar ise aşağıdaki gibidir.

 

Kaynak: HORECA TREND ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği

Devamını Oku

Bitkisel Yağ

Abalıoğlu Yağ’dan İzmir’e 2 Yeni Yatırım

Aliağa’da Türkiye’nin en yüksek kapasiteli ve en ileri teknolojisine sahip bitkisel yağ tesislerinden birini kuran Abalıoğlu Yağ, İzmir’de iki yeni yatırım gerçekleştiriyor. İzmir Çiğli’deki tesisine ek yatırımla günlük 1.000 ton soya fasülyesi işleme kapasitesi ile toplam 1.400 ton üretim gerçekleştirecek. Aliağa’daki tesisinde ise soya fasülyesi işleme kapasitesini 2025 sonu itibarıyla günlük 2.500 tona çıkarmayı hedefliyor.

Yayınlandı

on

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasına adını yazdıran Abalıoğlu Yağ; teknoloji ve insan kaynağına yaptığı yatırımların yanı sıra üretim ve ihracat atılımlarıyla istihdam yaratmaya ve büyüyerek Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ediyor. Abalıoğlu Yağ yaptığı yatırımlar ile İzmir Çiğli, Aliağa ve Mersin fabrikalarında toplamda 4.900 ton soya fasülyesi işleme kapasitesine sahip olacak.

Aliağa’da 100 dönüm arazi üzerinde kurulacak yeni tesiste günlük 2.500 ton soya fasülyesi işleme kapasitesine ulaşacak olan şirket, bu yatırımıyla, Türkiye’nin SPC olarak adlandırılan ilk soya protein konsantresi üretimini de devreye sokarak, hayvan beslemede ham madde olarak kullanılan yüksek proteinli soya küspesi üretimiyle ürün gamını çeşitlendirecek. Bu yatırımlarla Aliağa’daki mevcut tesislerinde ayçiçek çekirdeği kırma kapasitesini de artırmış olacak.

Her iki yatırımın da projelendirmeleri için dünyanın alanında önde gelen mühendislik firmaları seçildi. Aliağa’daki yatırımın projesini; proses teknolojilerinde mühendislik hizmeti veren, dünyanın alanındaki en yaratıcı lider şirketi olarak tanımlanan Crown gerçekleştirirken Çiğli’deki yatırımı, İtalya’nın önde gelen mühendislik firması Andreotti Impianti ile yüksek kalite makine ve teknoloji üretimi yapan İsviçre merkezli Bühler AG gerçekleştiriyor.

Yatırım hakkında açıklama yapan Abalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Abalıoğlu; “Bu iki yeni yatırımımızla İzmir’deki tesislerimizi toplam 200 bin metrekareye çıkarmış oluyoruz. İzmir Çiğli’deki ek tesisimizin 2024 yılında faaliyete geçmesi ile tesisimiz, günlük 1.400 ton soya fasulyesi işleme kapasitesine sahip olacak. 2025 yılı içinde ise Aliağa’daki yatırımımızı sonuçlandırarak faaliyete almayı hedefliyoruz. Köklü geçmişimiz, işimize gösterdiğimiz özen, teknoloji ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlar ve bilgi birikimimiz sayesinde sadece ülkemizde değil, global pazarlarda da büyüyoruz. Bugün 40’tan fazla ülkeye ayçiçek yağı ve soya yağı ihracatı yapıyoruz. Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Gana, Hindistan, İngiltere, Mısır, Ruanda ve Senegal gibi dünyanın dört bir yanındaki pazarlara ulaşıyoruz.’’ dedi.

Abalıoğlu Yağ, ISO’nun 2022 yılında ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ değerlendirmesinde 66. sıradaki yerini koruyarak üretim ve yatırımları ile Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkılarını sürdürüyor.

Abalıoğlu Yağ Hakkında

Abalıoğlu’nun sanayicilikteki köklü geçmişi ve deneyiminin bir sonucu olarak İzmir’de kurulan Abalıoğlu Yağ; işine gösterdiği özen, teknoloji ve insan kaynağına yaptığı yatırım sayesinde kuruluşundan kısa süre sonra Türkiye yem sektörünün lider hammadde tedarikçisi haline gelmiştir. Kurduğu ve geliştirdiği uluslararası ilişkiler sayesinde Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Abalıoğlu Yağ, insanların sağlıklı ve güvenilir gıda tüketmesine katkıda bulunmak misyonuyla bitkisel yağ alanında büyük bir yatırım yapmıştır. İzmir Aliağa’da Türkiye’nin en yüksek kapasiteli ve en ileri teknolojisine sahip bitkisel yağ tesislerinden birini kuran Abalıoğlu Yağ, bu tesiste Abalı Yağ markasıyla ürettiği başta Ayçiçek Yağı olmak üzere bitkisel sıvı yağlar ile yemeklere değer katmaktadır.

Kaynak: HORECA Trend ve Abalıoğlu Yağ

Devamını Oku

Yazılım

Otelinizi Tek Tuş İle Akıllı Telefonunuzdan Yönetebilirsiniz!

Yayınlandı

on

Otellerin misafir ilişkilerinden otel iç operasyonlarına, operasyonel standartlarının yönetiminden dijital pazarlamasına kadar geniş bir yelpazede ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özelleştirilmiş uygulamalar geliştiren ICITECH Teknoloji, yeni uygulaması ICISTAFF ile turizm sektöründeki dijital dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor.

ICISTAFF uygulaması, tüm otel departmanlarının ve görevlerinin tek bir sistemden yönetilebilir olmasını sağlıyor.

Otel iç iletişimi hızlandıran ve operasyonel verimliliği artıran devrim niteliğindeki uygulama ile otel çalışanları herhangi bir zamanda akıllı telefonlarından konuk taleplerini yönetebiliyor; talepleri notlar, kısa mesajlar ya da fotoğraflar ile hızlıca ilgili departmana iletebiliyor.

Icistaff İle Hem Zamandan Hem De Maliyetlerden Tasarruf Ediliyor!

İşyeri verimliliğini ve misafir memnuniyetini arttıran uygulama, çalışanların iş yükünü hafifletirken yöneticilere de ekipleriyle sürekli bağlantıda olma ve işleyişi kolaylıkla takip etme imkanı veriyor. Kurulan bu merkezi sistemde yöneticiler, akıllı telefonlarından tek bir dokunuş ile tüm personele ulaşıp değişiklikleri ve duyuruları iletebiliyorlar.

Icistaff, Dünya Pazarında da Öncü Konumda!

ICISTAFF uygulamasının şu anda hem yurtiçinde hem de yurt dışında, turizm sektöründe kullanılan en başarılı uygulamalardan biri olduğunu belirten ICITECH Teknoloji Satış ve Pazarlama Direktörü Sami Eskenazi ‘Türkiye’de lider konumda olan uygulamamız, kısa sürede dünya pazarında da adından söz ettirmeye başladı. Yurt dışındaki rakiplerinden de üstün özelliklere sahip olan uygulamamız pek çok ülke tarafından tercih edilmeye ve kullanılmaya başlandı’ diyor.

Kaynak: HORECA Trend ve ICISTAFF 

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2023 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.