Connect with us

Restoran

Shvili Georgian Bistro İstanbul’da

Tigrus Holding’in uluslararası Gürcü restoran markası Shvili Georgian Bistro, Türkiye’deki ilk şubesini Terminal Kadıköy’de açarak İstanbul’u Gürcü ve Kafkas mutfağının zenginliğiyle buluşturdu.

Yayınlandı

on

Shvili Georgian Bistro İstanbul’da | HORECA TREND

Tigrus Holding’in uluslararası Gürcü restoran markası Shvili Georgian Bistro, Türkiye’deki ilk şubesini Terminal Kadıköy’de açarak İstanbul’u Gürcü ve Kafkas mutfağının zenginliğiyle buluşturdu.

Bu açılış, dünya genelinde 70’ten fazla restorana sahip olan Tigrus Holding için Türkiye pazarına stratejik bir giriş anlamı taşıyor. Şirket, önümüzdeki beş yıl içerisinde Ankara, İzmir ve Bursa’nın da aralarında bulunduğu büyük şehirlerde yaklaşık 20 Shvili Georgian Bistro restoranı açmayı planlıyor.

Terminal Kadıköy’de Yeni Bir Lezzet Noktası

İstanbul’un en canlı yaşam merkezlerinden biri olan Terminal Kadıköy, yoğun yaya trafiği, feribot, metro ve otobüs hatlarına kolay erişimi, otopark ve vale hizmetleri ile hem yerel kültürün hem de uluslararası markaların buluştuğu bir nokta olarak öne çıkıyor. İşte tam burada, Shvili Georgian Bistro, gurmeler ve ailelerini Gürcü mutfağının cömert sofralarında buluşturacak, şehrin yeni gastronomi durağı olmaya hazırlanıyor.

Shvili Georgian Bistro: Gürcistan’dan Dünyaya

Henrik Winther tarafından kurulan Shvili Georgian Bistro, adını Gürcüce’de “çocuk” anlamına gelen shvili kelimesinden alıyor. Bu isim, kültürel mirası koruyarak geleceğe taşıma felsefesini simgeliyor. Doğu Avrupa’da başlayan yolculuğu, Dubai, Abu Dabi ve farklı coğrafyalara uzanan Shvili Georgian Bistro, bugün 25 restoranıyla global bir marka haline geldi ve uluslararası değerlendirmelerde 5 üzerinden 4,9 yıldız alarak misafirlerinin gönlünü kazandı.

Winther restoran hakkında bilgi vererek “Gürcü restoranlarını uluslararası ölçekte temsil eden ilk markayı yaratma fırsatına sahibiz. Shvili Georgian Bistro ile yalnızca otantik lezzetler sunmuyor, aynı zamanda İstanbul’a sıcaklık, gelenek ve misafirperverlikle dolu bir kültürel deneyim getiriyoruz.” dedi.

Winther ayrıca, markanın misyonunun yalnızca yemek sunmakla sınırlı olmadığını; Gürcistan ile bulunduğu ülkeler arasında kültürel köprüler kurmayı, otantik lezzetleri hem tanıdık hem de yenilikçi bir şekilde sunmayı hedeflediğini vurguladı.

Lezzetlerin Ardındaki İsim: Şef Lika Mardaleishvili

Shvili Georgian Bistro mutfağının kalbinde, tüm dünyadaki 25 restoranın mutfaklarını yöneten Şef Lika Mardaleishvili bulunuyor. Yemek kültürünün hayatın merkezinde olduğu bir Gürcü ailesinde büyüyen Şef Lika, çocukluk geleneklerini ruh dolu tabaklara dönüştürüyor:

“Her yemeği, ailem için hazırlıyormuş gibi sevgi ve özenle yapıyorum. İstanbul’daki misafirlerimiz, her lokmada Gürcistan’ın ve Kafkasya’nın ruhunu tadacak.”

Şef Lika’nın menüsü, geleneksel tarifleri modern dokunuşlarla buluşturuyor:

Başlangıçlar: Renkli Pkhali çeşitleri, çıtır patlıcan salatası, nar salatası

Klasikler: Adzhapsandal, Satsivi (ceviz soslu tavuk), Lobio, Dolma

İkonlar: Kuzu, dana, peynir, patates ve mantarlı çeşitleriyle Khinkali; ayrıca içinde on minik dumpling barındıran eğlenceli “Anne Khinkali”

Fırın spesiyalleri: Khachapuri çeşitleri (Adjarian, Megrelian, Imeretian, Kubdari, Achma)

Ana Yemekler: Chashushuli, Tavuk Tapaka, levrek fileto, yavaş pişirilmiş dana yanağı, kremalı somon, geleneksel kebaplar

Tatlılar: Khinkali Cheesecake, Napolyon, Gürcü baklavası, bal & cevizli yoğurt, pelamushi

Şef Lika’nın vizyonu yalnızca tarifleri korumak değil; Gürcü mutfağını uluslararası damaklara uyumlu hale getirirken özüne sadık kalmak. Bu özgün denge, Shvili Georgian Bistro’nun hem geleneksel lezzetleri sevenlere hem de yeni tatlar keşfetmek isteyenlere hitap etmesini sağlıyor.

Misafir Memnuniyeti ve Toplulukla Bağ

Shvili Georgian Bistro, dünyanın birçok yerinde misafirperverliğiyle tanınıyor. Paylaşılan büyük masalar, cömert porsiyonlar ve neşeli ortamıyla, misafirler için sadece bir yemek değil, Gürcistan’a doğru yapılan bir yolculuk hissi yaratıyor. Bir müşteri bunu şöyle tanımlıyor:

“Bu yalnızca bir yemek değil, Gürcistan’ın kendisine yolculuk… Her tabak bir hikâye anlatıyor.”

Shvili Georgian Bistro Türkiye Genel Müdürü Ferruh Gürdöl ise şunları ekliyor:

“Shvili Georgian Bistro’yu yalnızca bir restoran olarak değil; insanların buluştuğu, kültür keşfettiği ve unutulmaz anılar biriktirdiği bir yer olarak tasarladık. Amacımız, Kadıköy’de kültürel bir simge haline gelmek ve Gürcü misafirperverliğini herkese yaşatmak.”

Kaynak: HORECA Trend ve Shvili Georgian Bistro

Tamamını Oku
Reklam
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

Azumi, DIAFA ile Güçlerini Birleştirdi

Zuma’nın dahil olduğu sevilen restoran grubu Azumi, Abu Dabi merkezli lüks ağırlama firması DIAFA ile yeni bir stratejik ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu iş birliği, mevcut ortak Doğuş Hospitality (Doğuş Grubu) ile birlikte Azumi’nin küresel büyümesinin bir sonraki aşamasını yönlendirecek.

Yayınlandı

on

Azumi, DIAFA ile Güçlerini Birleştirdi | HORECA TREND

Küresel çapta beğeni toplayan Zuma, ROKA, Oblix ve diğer prestijli restoran konseptlerinin arkasında yer alan uluslararası üne sahip restoran grubu Azumi Ltd. Abu Dabi merkezli yeni bir lüks ağırlama yatırım şirketi olan DIAFA ile yeni bir stratejik ortaklık duyurdu.

Bu ortaklık, Azumi için önemli bir dönüm noktası niteliğinde ve DIAFA ile uzun süredir ortağı olan Doğuş Hospitality’yi, grubun bir sonraki aşaması için ortak bir vizyonda bir araya getiriyor. Bu vizyon, yaratıcılık, kültürel değer ve iddialı bir küresel büyümeyle tanımlanıyor.

Yirmi yıldan uzun süredir Zuma ve ROKA, modern Japon mutfağına getirdikleri özgün yorumları, sade tasarım anlayışları ve tutarlı küresel kaliteleriyle gastronomi dünyasında fark yaratıyor. Londra’dan Dubai’ye, Miami’den Maldivler’e, Hong Kong’dan İstanbul’a kadar uzanan uluslararası restoran zinciriyle, özgünlük ile yeniliği, zarafet ile konforu bir araya getiren benzersiz yemek deneyimleri sunuyor.

DIAFA’nın yatırımı, Azumi’nin hedeflerini hızlandırarak markanın amiral gemisi restoranlarının gelişimini, Oblix gibi mevcut restoranların uluslararası alanda genişlemesini ve hâlihazırda geliştirilmekte olan yeni yaşam tarzı ve deneyim odaklı konseptlerin hayata geçirilmesini destekleyecek.

Azumi Ltd. CEO’su Sven Koch, konuya dair şunları söyledi:

“Bu ortaklık, vizyon ve değerlerin olağanüstü bir uyumunu temsil ediyor. DIAFA’nın yaratıcılığa, zanaate ve kültürel özgünlüğe olan inancı, Azumi’nin kimliğimi ve mirasıyla derinden örtüşüyor. Doğuş Hospitality’deki uzun süreli partnerlerimiz ve DIAFA’daki yeni partnerlerimizle birlikte, Azumi’nin bir sonraki dönemini şekillendirmekten heyecan duyuyoruz. Global düzeyde yeni fikirler, destinasyonlar ve konseptler keşfederken misafirlerimize olağanüstü deneyimler sunmaya devam edeceğiz.”

Azumi, küresel vizyonunu ileriye taşırken başarısını tanımlayan temel unsurlara bağlı kalmayı sürdürüyor. Küresel gastronomi standartlarını yeniden tanımlayan olağanüstü deneyimler yaratmaya devam ediyor. Bu yeni ortaklık, yaratıcılığın bütünlüğü ile stratejik vizyonu birleştirerek Azumi’nin küresel ağırlama sektöründeki lider konumunu güçlendiriyor ve önümüzdeki yirmi yılın kalıcı başarısının temelini oluşturuyor.

Azumi Ltd Hakkında

Azumi Limited, önemli kozmopolit lokasyonlarda çağdaş yemekler sunan birçok yerleşik markaya sahip, ödüllü bir küresel restoran işletmesidir. Azumi Grubu, Doğuş Grubu’nun bir iştiraki olarak 2012 yılında kurulan D.ream’in global yatırımlarından biridir.

Rainer Becker tarafından yaratılan ve Arjun Waney ile birlikte kurulan Azumi’nin yolculuğu, 2002 yılında Zuma Londra’nın açılışıyla başladı. Bunu hızla 2004’te ROKA Londra izledi. Şu anda dünya çapında 21 Zuma ve 9 ROKA var ve başka restoranlar için de hazırlıklar devam ediyor. Zuma ve ROKA Japon konseptlerine ek olarak Oblix, 2013 yılında The Shard’da açıldı.

2017 yılında Florida’da lansmanı yapılan ETARU, ABD’nin doğu kıyısına farklı bir görünümle ROKA konseptini sunuyor. 

ROKA Hakkında

Zuma Londra’nın muazzam başarısının ardından, Rainer Becker robatayaki mutfağının büyük popülaritesini çabucak fark etti ve çağdaş bir Japon menüsü yaratarak 2004 yılında ROKA Charlotte Street’i açtı. ROKA Grubu hızla genişledi ve şimdi Londra’nın en çok rağbet gören lokasyonlarında bir restoran portföyüne sahip. ROKA’nın ana mutfağı Robata ızgarasından geliyor. Lokantaların ortasında yer alan ızgara, tüm restoranların ayrılmaz bir tasarım öğesini oluşturuyor, ancak çarpıcı bir özellik olmanın ötesinde, robata gerçekten ROKA’nın kalbidir. 

Mevcut ROKA portföyünde aşağıdaki restoranlar (kronolojik sırayla) yer alıyor: London Charlotte Street ve Shochu Lounge (2004), London Canary Wharf (2009), London Mayfair (2014), London Aldwych (2014) Dubai Business Bay (2020) İspanya Mallorca (pop-up 2021, 2022, 2023) Suudi Riyad (2021), İstanbul (2022), Kuveyt (2022), Cidde (2023) ve Barselona (pop-up 2023).

Kaynak: HORECA TREND ve Azumi

Tamamını Oku

Restoran

Vegan Mutfağına Meksika Dokunuşu

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde Şehrin Meksikalısı Ranchero’yu ziyaret eden misafirler, bitkisel temelli lezzetlerle dolu özel bir gün yaşayacak. Türk ve Meksikalı bir aile tarafından işletilen Ranchero, Meksika mutfağının baharatlı, neşeli ve paylaşım odaklı ruhunu koruyarak hazırladığı vegan tabaklarla, hem lezzet tutkunlarına hem de sürdürülebilir yaşamı tercih eden misafirlere benzersiz bir gastronomik deneyim sunuyor. Mekan, Meksika mutfağının dünyaca ünlü yemeklerinden Fajita ve Taco’yu içerisinde hiçbir et ürünü ve hayvansal gıda olmadan vegan formunda servis ediyor.

Yayınlandı

on

Vegan Mutfağına Meksika Dokunuşu | HORECA TREND

Taco’nun Vegan Hali

Ranchero, Meksika mutfağının en sevilen klasiklerinden birisi olan Taco’yu, tamamen bitkisel bir dokunuşla vegan tarzında yeniden yorumluyor. Vegan Taco’da kültür mantarı, karamelize soğan, sarımsak püresi ve taze marullara, renkli biberler, kibrit patates, avokado sos, borracha sos ve soya sosu eşlik ediyor.

Ranchero’ya Gelen Her Vegan Mutlaka Denemeli: “Fajita Champinones”

Bir başka Meksika klasiği olan Fajita da, tıpkı Taco’da olduğu gibi alternatif olarak vegan tarzda servis ediliyor.  Fajita Champinones isimli bu özel lezzet,  karamelize soğan ve renkli biberler üzerinde bitkisel yağ, sarımsak püre, dağ kekiği, kimyon, isli paprika ve kişniş ile sotelenen mantarlardan hazırlanıp yanında özel soslar ve el yapımı mısır tortillası eşliğinde vegan kültürüne uygun olarak sunuluyor.

Mekanın bir başka vegan spesiyali ise Vegan Chile Sin Carne. Başrolde Meksika fasulyesinin olduğu bol renkli ve bol lezzetli bu yemeğin içerisinde; domates püresi, soğan, bitkisel protein, jalapeño biber, renkli biber, isli paprika, cayanne biberi yer alıyor. Üzerinde tosino vegetal yanında tortilla cips, arroz ve pico de gallo ile servis ediliyor.

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde Ranchero’nun, vegan yemeklerini denemek isteyenler mekanın İstanbul ve Ankara’daki şubelerini ziyaret edebilirler.

Kaynak: HORECA TREND ve Ranchero

Tamamını Oku

Restoran

Lokanta by Divan, Chaine des Rôtisseurs Derneği Üyelerini Ağırladı

Lokanta by Divan, dünyanın en prestijli gastronomi derneklerinden Chaine des Rôtisseurs’ün 2025–2026 sezonundaki ilk yemeğine ev sahipliği yaptı. Executive Şef Volkan Arık liderliğinde hazırlanan, sürdürülebilirlik ve mevsimselliği odağına alan özel menüsüyle gece, Divan’ın köklü mirasıyla geleceğe uzanan vizyonunu bir araya getiren anlamlı bir gastronomi deneyimine dönüştü.

Yayınlandı

on

Lokanta by Divan, Chaine des Rôtisseurs Derneği Üyelerini Ağırladı | HORECA TREND

Divan Grubu’nun 70 yılı aşan gastronomi mirası ve rafine lezzet anlayışıyla hayat bulan Lokanta by Divan, kökleri Orta Çağ’a dayanan, dünyanın en eski ve en prestijli gastronomi derneklerinden Chaine des Rôtisseurs’ün 2025–2026 yılı ilk yemeğine ev sahipliği yaptı.

22.000 üyesiyle 80’den fazla ülkede mutfak sanatlarını aynı kalite ve değerler doğrultusunda teşvik etmek ve sofra zevklerini paylaşmak amacıyla profesyonel ve amatör gastronomi tutkunlarını bir araya getiren Chaine des Rôtisseurs’ün, Lokanta by Divan’ın ikonik atmosferinde gerçekleşen yemeğine dernek üyelerinin yanı sıra gastronomi dünyasından seçkin isimler de katıldı.

Gecede misafirlere Türk mutfağının köklerinden ilham alan ve zamansız bir geleneği temsil eden Lokanta by Divan’ın ödüllü ve yaratıcı şefi Volkan Arık liderliğinde hazırlanan özel menü sunuldu. Sürdürülebilirliği ve sıfır atık prensiplerini odağına alan, özenle hazırlanmış rafine tabaklar sunan Lokanta by Divan ekibi, mevsiminde ve yöresel ürünler kullanarak binlerce yıllık geçmişe sahip olan lezzetleri bugüne taşıyarak beğeni topladı.

Michelin Rehberi tarafından tavsiye edilen ve bugüne dek birçok saygın ödülle onurlandırılan Lokanta by Divan, 70. yaşını kutlamaya hazırlanan Divan Grubu’nun hikayesinin başladığı ilk adres olan Divan İstanbul’daki konumuyla ve özenli misafirperverliğiyle bütünsel bir gastronomi deneyimi yaşatmaya devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Lokanta by Divan

Tamamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.