Otantik Çin mutfağının ustası Şef Cheng Lu ve Japon mutfağının rafine temsilcisi, Maromi’nin Executive Chef’i Kenji Kume, ilk kez aynı mutfakta bir araya gelerek yalnızca bu geceye özel sunulacak “4 Hands Dinner” deneyimine imza atıyor. İki vizyoner şefin imzasını taşıyan ve titizlikle küratörlüğü yapılan 8 aşamalı seçkin menü, misafirleri Asya’nın iki köklü mutfağı arasında unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkaracak.

İstanbul’un ilk Uzak doğu oteli Shangri-La Bosphorus, Istanbul, imza restoranı Shang Palace’da iki büyük Asya mutfağının kültürel mirasını aynı sofrada buluşturarak, fine dining deneyiminde yeni bir zirve sunmaya hazırlanıyor. Etkinlik üç gün sonra, yalnızca 15 Mayıs akşamına özel düzenleniyor.

Sanatın ve Modern Dokunuşların Buluştuğu 8 Aşamalı Uzak Doğu Menüsü

Shang Palace’ın Head Chef’i Cheng Lu, 40 yılı aşkın tecrübesiyle Çin’in Kanton ve Sichuan mutfaklarını temsil ediyor. Otantik reçeteleriyle tanınan Lu, bu özel gecede konuklara Çin mutfağının rafine tekniklerini ve zamansız lezzetlerini sunacak. Japon mutfağında uzmanlaşmış ve 20 yılı aşkın süredir Maromi’nin Executive Chef’i olarak görev yapan Kenji Kume ise klasik Japon mutfağını modern dokunuşlarla yorumlamasıyla tanınıyor. Estetik sunumları ve zarif tat dengeleriyle öne çıkan Kume, menüye Japon mutfağının incelikli karakterini taşıyor.

Menüde, Uzak Doğu’nun deniz ürünlerinden geleneksel buharda pişirme tekniklerine, çağdaş sunum stillerinden yüzyıllardır süregelen tatlara kadar birçok unsur bir araya geliyor. Sekiz aşamadan oluşan bu seçkin deneyimde; Shaoxing şarabında marine edilmiş istiridye, “Lo Hei” sashimi, dana etli buharda bun, Pekin ördekli sushi, kaz ciğerli Tanmen noodle, liçi kristal tatlısı ve kuğu formunda sunulan zarif bir choux gibi yaratıcı tabaklar misafirlerin beğenisine sunulacak. Menü, iki mutfağın teknik ustalığını ve kültürel zenginliğini yansıtan bir lezzet hikâyesi olarak tasarlandı.

Shang Palace’ın şık ve zarif atmosferinde bu eşsiz deneyimi kaçırmamak için rezervasyonunuzu şimdiden yapın.

Kaynak: HORECA TREND ve Shang Palace

Yazın tazeliğini BigChefs’in menüye yeni eklenen tüm ürünlerinde görmek mümkün. BigChefs’in yeni yaz menüsünde; başbaşı bulgur, beluga mercimek, taze otlar ile tam anlamıyla yazın yeşil ruhunu yansıtan “Beluga Mercimekli Başbaşı Bulgur Salatası” ve soğuk servis edilen “Semizotlu Ayran Aşı Çorbası” ise yaz menüsünün en serin ve en geleneksel olarak öne çıkıyor.

Ejder meyveli, şeftalili ve yer fıstıklı seçenekleriyle yaza serinlik katan smoothie’ler BigChefs’in yeni menüsünde yerini alırken, greyfurt, ejder meyvesi ve şeftali aromalı “Special Spring Water”lar da yaza egzotik bir tat katıyor. Son dönemin yükselen içeceklerinden moctail’lerde Virgin Petit Beurre”ü menüsüne ekleyen BigChefs, “Ilık Beyaz Çikolatalı Dağ Meyveleri”yle de tatlı menüsüne taze ve hafif bir dokunuş ekliyor. 

Vazgeçilmeyen Lezzetler

BigChef’s yeni yaz menüsünde, misafirlerini lezzette yeni bir sayfa açmaya davet ediyor. Menüde öne çıkan en dikkat çekici tabaklar ise, her mevsimin favorisi olmaya aday; “Big Şiş Kebap” ve “Beğendili Tavuk Schnitzel”. Anadolu’nun güçlü malzemelerini buluşturan Big Şiş Kebap hem yerel üretime olan bağlılığı hem de lezzetiyle öne çıkıyor. 

Klasik bir lezzet olan ve misafirler tarafından çok sevilen tavuk schnitzel’i her damak tadına uygun olarak çeşitlendiren BigChefs’in yaz menüsünde; mantar soslu ve patlıcan beğendili yeni schnitzel çeşitlerinin yanı sıra, farklı peynirlerle lezzeti derinleşen Tavuk Milanese göze çarpıyor. 

Gün Boyu Tüketilebilecek Lezzetlerle Zenginleşen Menü 

Menüde ayrıca; ekşi mayalı köy ekmeği üzerinde ekşi krema, avokado, marine somon ve taze baharatlarla tüm gün tercih edilebilecek lezzetli bir tabak da yer alıyor. Teriyaki soslu somon parçaları ve son dönemde yükselişe geçen filizlendirilmiş bakliyatlarla sağlıklı ve besleyici bir öğün sunan “Kıtır Mercimekli Kızarmış Somon Salatası” menünün hafifliğini tazeliğini vurguluyor.

Her yeni menüsüyle gastronomik bir keşfe davet çıkaran BigChefs, yaz aylarına özel hazırladığı bu seçkide de hem ilham veriyor hem de mutfağındaki sürdürülebilir yaklaşımı bir kez daha vurguluyor. “Lezzette yeni bir sayfa açıyoruz” diyen markanın menüsünde çevrilen her sayfa, doğadan ilham alıyor, gelenekten besleniyor ve çağın beklentileriyle şekilleniyor.

Sürdürülebilirlik ve Güvenli Gıda Taahhüdü

BigChefs, “Toprağın Kadınları” projesiyle yerel üreticileri destekleyerek menüsünde sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Ayrıca, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) ile yapılan Güvenli Gıda Sertifikası anlaşmalarıyla misafirlerine sağlıklı ve güvenli gıda sunma taahhüdünü sürdürüyor.

*2022 yılında yayımlanan Deloitte “Türkiye Yemek Hizmeti Pazar Raporu” sonuçlarına göre.

Kaynak: HORECA TREND ve BigChefs

Kadim ve Sürdürülebilir Türk Mutfağı, Bir Kez Daha Dünya Sahnesinde!

Anadolu’nun binlerce yıllık bereketli topraklarında yoğrulan, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izleriyle zenginleşen gastronomi kültürümüzü, geniş kitlelerle buluşturmaya devam ediyor. Her yıl 21–27 Mayıs tarihleri arasında ülkemizde ve tüm dünyada etkinliklerle kutlanan Türk Mutfağı Haftası, bu yıl mutfak kültürümüzün yapıtaşları olan “Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri” ile kültürlerarası köprü kurmayı hedefliyor.

Türk Mutfağının geleneksel, sağlıklı ve atıksız mirasının taşıyıcısı olan “Klasikler”, mutfağımızın doğallığının, lezzetinin, özgün saklama ve pişirme tekniklerinin parıldayan cevheri olarak öne çıkıyor. Her biri, Anadolu’nun bereketli topraklarından süzülen yüzyıllık geleneklerin izlerini taşıyan bu lezzetler hem Türk mutfağının çeşitliliğini hem de evrensel değerini ortaya koyuyor. Uluslararası alanda isimleri ile bilinen ancak reçeteleri pek fazla tanınmayan klasik yemeklerimiz, bu sayede tarihsel köklerine sadık kalarak dünya ile tanıtılırken, geleneksel tariflerin nasıl modern dünyada sürdürülebilir ve sağlıklı bir şekilde yaşatılabileceğinin de hikayesini anlatacak. Dolayısıyla Türk Mutfağı Haftası’nın klasik yemeklerle kutlanması, ülkemizin mutfak geleneğinin kadim uygulamaların günümüzde nasıl anlam ve canlılık bulabildiğinin bir kez daha güzel bir örneği olacak.

Bir dizi tariften çok daha fazlasını taşıyan Türk Mutfağı Klasikleri; insanları yemek masasında bir araya getirerek bizleri birbirimize bağlıyor. Türk kültürünün vazgeçilmez bir parçası olarak, kültürümüzü yakından tanımak isteyenler içinse aile sıcaklığında bir başlangıç sunuyor.  Yurt içindeki kutlamalarda 81 ilin yerel mutfağını oluşturan temel reçeteler ve ürünler renkli bir lezzet yelpazesi sunarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtdışı temsilciliklerindeki etkinlikler ise, farklı kültürlerin masalarımızda bir araya geldiği ve önyargısız bir şekilde birbirlerini tanıdığı misafirperverliğimizin samimiyetini yaşatacak.

Ottoman Hotel Imperial bünyesinde yer alan Matbah Restaurant, Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapan Tarihi Yarımada da “BURAM BURAM TARİH KOKAN AMBİYANSI” ile 21-27 Mayıs tarihleri arasında, Türk Mutfağı haftasına özel “Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri”, ile siz değerli konuklarını ağırlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Matbah Restaurant