Protein, Bilişim 500 Listesinde | HORECA TREND
Takip edin!

Yazılım

Protein, Bilişim 500 Listesinde

35 yılı aşkın deneyimiyle yiyecek-içecek sektöründeki restoran, kafe, otel, bar, pastane ve plaj gibi işletmeler için teknolojik çözümler Protel ile grup şirketlerinden Simpra markasıyla faaliyetlerini sürdüren Protein, bu yıl 25’incisi gerçekleşen ‘Bilişim 500 Araştırması’nda İlk 500 Bilişim Şirketi arasına girdi. Protel, Türkiye merkezli üreticiler arasında genel sıralamada 42’nci sırada yer alırken, Protein 124’üncü sıradan listeye giriş yaptı.

Yayınlandı

on

Şirketlerin, “Sistem Entegratörü ve İş Ortağı”, “Dağıtıcı”, “Türkiye Merkezli Üretici” ve “Uluslararası Merkezli Üretici/Üreticinin Temsilcisi” olmak üzere dört kategoride değerlendirildiği araştırmada, 5 binden fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katan Protel, Türkiye merkezli üreticiler arasında 42’nci sırada yer aldı.

POS Sistemleri Kategorisinde 2’nci Sırada

Donanım kategorisinde 34’üncü sırada bulunan Protel, yazılım kategorisinde 62’nci, hizmet kategorisinde 17’nci, POS sistemleri kategorisinde ise 2’nci sırada yer alarak önemli bir başarıya imza attı. E-Fatura, E-Defter, E-Arşiv yazılımında 9’uncu sıra gibi önemli bir konumda bulunan Protel, turizm sektörüne yönelik yazılımlarda ise Bilişim 500 Plus kategorisinde 5’inci sırada yer aldı. Şirket, İstanbul şirketleri arasında 89, genel 2023 yılı satış verilerine göre ise ilk 500 bilişim şirketi içinde 113’üncü sırada yer alıyor.

Protein, POS Sistemleri Kategorisinde 4’üncü Sırada

İşletmelere masadan sipariş ve temassız ödemelerden teslimat ve paket servise kadar bütün süreçlerini yönetme imkanı sağlayan; restoran, café ve perakende işletmeleri için en pratik POS sistemini sunarak işletmelerin tüm süreçlerini kolaylaştıran Protel grup şirketlerinden Simpra markasıyla faaliyetlerini sürdüren Protein ise Türkiye merkezli üreticiler arasında 124’üncü sırada bulunuyor. Donanım kategorisinde 42’nci, yazılım kategorisinde 113’üncü sırada olan Protein, POS sistemleri kategorisinde 4’üncü, turizm sektörü yazılımlarında ise 7’nci sırada yer alıyor. İstanbul bazında 230’uncu sırada bulunan Protein, 2023 yılı ilk 500 bilişim şirketi sıralamasında ise 337’nci sırada.

“Kaliteli, Sürdürülebilir, Son Teknoloji Çözümler Sunmaya Devam Edeceğiz”

Bu başarıları değerlendiren Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, “Protel olarak 1989 yılından bu yana restoran, kafe, otel, bar, pastane, plaj gibi işletmeler için teknolojik çözümler sunuyor ve sektöre liderlik ediyoruz. Aynı zamanda Simpra ve Payneos markalarımızla da işletmelere uçtan uca hizmet sunuyoruz. Tüm markalarımızla 2024 yılında da büyümeye devam ediyoruz. Şirketlerimizin bu önemli başarısı, teknoloji ve inovasyon alanındaki yatırımlarımızın bir sonucu olarak görülebilir. Türkiye ve dünya pazarlarında öncü konumumuzu korumak ve müşterilerimize sınırsız hizmet sunmak için sürekli kendimizi yeniliyor ve geliştiriyoruz. Bu vizyon, bizi sektördeki yenilikçilik yarışında her zaman bir adım önde tutuyor. Müşterilerimize son teknoloji, kaliteli ve sürdürülebilir çözümler sunmaya; sektördeki etkimizi artırmaya devam edeceğiz” dedi.

www.protel.com.tr

Kaynak: HORECA Trend ve Protel

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazılım

NarPOS, Ödeme Altyapısı Cirosunu 5,5 Milyar TL’ye Taşımayı Hedefliyor

Yeme-içme sektörü dijital çözümlerle büyürken, küresel pazarın 2026’da 9 trilyon dolara, Türkiye’de ise 772 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. QR kodlu menüler, dijital ödeme sistemleri ve yapay zeka destekli teknolojiler restoranları dönüştürüyor. NarPOS, yazarkasa POS’a entegre adisyon sistemiyle 2024’te 8 ülkede 14.000 müşteriye ulaştı. 2025 hedefi: 16.000 müşteri ve 5,5 milyar TL ciro.

Yayınlandı

on

Mutfaklarda Devrim

2025 yılında sürekli değişen tüketici beklentileri ile hızla evrilen yeme içme sektöründe gıda israfını önlemek için sıfır atık politikalarının benimseneceği, yerel ve sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen malzemelerin ön planda olacağı öngörülüyor. QR kodlu menülerin, mobil uygulama üzerinden sipariş ve dijital sadakat programlarının gelişmesiyle birlikte işlem sürelerinin daha da kısalması ve müşteri memnuniyetinin artması hedefleniyor.

Sahadaki tüm verilerin daha iyi okunup analiz edilebilmesinin önemi artarken, yapay zeka ile verilen hizmetler de çeşitlenecek. Yapay zeka tabanlı kişiselleştirme motorları; müşterilerin geçmiş siparişlerini, arama geçmişlerini ve tercihlerine göre özelleştirilmiş menü önerileri sunacak. Doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle çalışan chatbotlar, müşteri hizmetlerinde hızlı ve etkili destek sağlayacak.

Robot teknolojisi ve otomasyon çözümleri üretkenliği önemli ölçüde artıracak. Birçok restoran ve işletme, sesli komutlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı sipariş seçenekleri sunacak. Teslimat dronları veya otonom araçlar yakında daha hızlı ve daha verimli hizmet sunarak sektörün ayrılmaz bir parçası haline gelecek.

Temassız sipariş ve ödeme sistemleri büyük bir ivme kazanacak. Akıllı terminal sistemleri ve NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, ödeme süreçlerini daha da kolaylaştıracak. Blok zincir tabanlı sistemler, tedarik zincirindeki her aşamayı izlemeyi ve böylece operasyonel verimliliği artırmayı mümkün kılacak. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri yeme içme sektöründe kendini gösterecek.

Sektör, Teknolojiyle Daha Verimli Hale Geldi

NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça, teknolojinin sunduğu imkanlarla yeme-içme sektörünün daha verimli, müşteri odaklı ve yenilikçi bir yapıya büründüğünü belirterek, “Artık tüketiciler hızlı hizmet, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik beklentisiyle işletmelerden daha fazlasını talep ediyor. Sektör de bu beklentiye ayak uydurmak için daha fazla dijitalleşmeye yöneliyor. NarPOS olarak sektörün dönüşümünde büyük rol oynuyoruz. Hem bulut tabanlı hem de internet bağlantısına gerek duymadan çalışan lokal tabanlı yazılımımızla garsonların sipariş almasından mutfak operasyon yönetimine, müşterilerin karekod menüden menüyü incelemesine ve sipariş vermesine imkan sağlıyoruz. Sektördeki tüm platformların entegrasyonundan kurye takip sistemine, stok, reçete, kâr marjı maliyetlerini görmesine; pazar yerlerine verilen komisyonlar yerine kendi uygulamasının Apple Store ve Play Store’da yayınlanmasına ve patronun tüm ciroyu cep telefonundan takip etmesine kadar restoranların tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini azaltıyor ve kâr etmelerini sağlıyoruz” dedi.

NarPOS Büyük Atılım Yaptı

2024 yılında sadece yazılım dünyasında değil, aynı zamanda finans dünyasında da atılım yaptıklarını ifade eden Akça, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Esnaflar Odası ile anlaşmalar yaparak esnafımıza ücretsiz yazılım, Yazarkasa Pos ve kredi imkanları sunduk, 81 ilde kendimizi ve projemizi tanıtma fırsatı yakaladık. 2024’te 1000 yeni müşteriyi bünyemize katarak toplamda 8 ülkede 14.000’den fazla müşteriye ve 80.000’in üzerinde kullanıcıya ulaşmayı başardık.

Çalışan kadromuz 30’dan 70’e çıktı. Yazılım ve ürün geliştirmek için yaklaşık 7 milyon TL yatırım yaptık. İlk tohum yatırımımızı 600.000 dolar olarak aldık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 5 artırdık ve Türkiye’de restoran işletmelerine özel ilk bulut tabanlı MRP sistemini geliştirerek sektördeki öncülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıdık. Paybyme, SiPAY, ÖdeAL ve NKolay gibi ödeme lisansına sahip kuruluşlarla iş birlikleri kurarak, sektördeki güçlü yerimizi pekiştirdik. Ayrıca bir banka ile birebir çalışan ilk adisyon sistemi olmanın gururunu yaşadık. Şirket hisselerinin yüzde 300 değer kazanması hem pasif gelir hem de ürün yelpazemizin genişlemesiyle şirketin kârlılığını artırmamız, 2024’ü güçlü bir şekilde kapamamıza olanak sağladı.”

2025’te Fintek Çözümlerine Yatırım Yapacak

2025 yılında hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada, ödeme altyapısı ve fintek çözümleriyle adlarını duyuracaklarını vurgulayan Akça, “İlk olarak Hollanda merkezli Oxivo ile iş birliği yaptık ve Türkiye’deki modelimizi Hollanda’da pilot olarak uygulayacağız. Yurt dışında kuracağımız fiziki ofis ile global bir fintek oyuncusu olma yolunda büyük bir adım atacağız. Hollanda’dan 1 milyon Euro’ya doğru çıkacak bir yatırım almaya gidiyoruz. Hedefimiz, sonraki yıllarda seri A’ya çıkmak ve 4-5 milyon dolar yatırım tutarına ulaşmak. Türkiye’de ise yine esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Restoranlar ve F&B sektöründeki işletmeler için yeni finansal çözümler sunacağız. Özellikle gıda israfını azaltmaya yönelik projelerle sektörde fark yaratmayı planlıyoruz. Ayrıca 2025 yılında ödeme alt yapısı sağladığımız mevcut müşteri sayımızı 16.000’e çıkarmayı ve müşterilerin ödeme alt yapısından geçen ciro rakamını 5,5 milyar TL düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve NarPOS

Devamını Oku

Yazılım

Dijital Dönüşüm Otelcilik Sektöründe Yapay Zeka ile Yeniden Tanımlanıyor

Dijital dönüşüm, konaklama sektörünü daha verimli, kârlı ve rekabetçi hale getiriyor. Yapay zeka destekli çözümlerle şirketler daha güçlü bir geleceğe adım atıyor. 35 yılı aşkın süredir otel, restoran, kafe, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan sektör lideri Protel’in Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, yapay zekanın sektördeki kullanımının hızla artmasıyla, teknolojik yatırımlar yapan işletmelerin rekabette öne çıktığını vurguluyor. Çangal, müşterilerine gelir artışını sağlamak ve operasyonları daha verimli hale getirmek için Oracle NOR1 çözümünü sunduklarını belirtiyor.

Yayınlandı

on

Günümüzde dijital dönüşüm, konaklama sektöründe yeni bir dönemi başlatıyor. Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi, işletmelerin gelirlerini artırırken operasyonel verimliliklerini yükseltmelerini sağlıyor. Standart hizmet anlayışının ötesine geçen çözümler, konaklama sektörü için artık bir tercih değil, rekabet avantajı yaratmanın anahtarı haline gelmiş durumda.

Protel, sektöre sunduğu yenilikçi teknolojilerle dijital dönüşümün öncüsü olmayı sürdürüyor. Otelcilik sektöründe lider bir teknoloji sağlayıcısı olan Oracle’ın işletmelerin gelirlerini artırmalarına yardımcı olmak üzere geliştirdiği NOR1 platformunu müşterilerine sunan Protel, bu yenilikçi çözüm sayesinde sektörün gelişimine katkı sağlıyor.

Gelir Artışı ve Operasyonel Verimlilik

Oracle NOR1, konaklama işletmelerinin gelirlerini artırıyor ve operasyonel süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Rezervasyon sürecinden check-in anına kadar misafirlerin ihtiyaçlarına uygun teklifler sunarak maksimum gelir elde edilmesine olanak tanıyor.

Yapay zeka destekli motoru PRIME, geçmiş ve gerçek zamanlı verileri analiz ederek işletmelere en uygun yükseltme tekliflerini sunuyor. Rezervasyon sırasında oda yükseltme fırsatları sunan eXpress ve rezervasyon sonrası yükseltme taleplerini beklemeye alan eStandby gibi özelliklerle işletmeler oda başına gelirlerini (RevPAR) artırıyor.

Ayrıca, konaklama süresince yapılan teklifler, misafir memnuniyetini artırırken, ek hizmet satışlarıyla işletmelere ek gelir sağlıyor. Bu sayede hem gelir hem de müşteri memnuniyeti açısından kazan-kazan durumu yaratılıyor.

Entegrasyon Kolaylığı ve Güvenilir Teknoloji

Oracle NOR1, OPERA PMS ve OPERA Cloud PMS ile entegre olarak gerçek zamanlı verilerle çalışıyor. İşletmeler, misafir tercihlerini daha iyi analiz ederek uygun ek satış teklifleri sunabiliyor ve süreçlerini kesintisiz yönetebiliyor.

Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Dijital dönüşüm sürecinde doğru teknolojik yatırımlar, işletmelerin operasyonel verimliliğini artırıyor ve gelirlerini maksimize ediyor. Oracle NOR1, sektörde bu değişimi mümkün kılan yenilikçi çözümlerden biri olarak öne çıkıyor. Dijital dönüşüm, konaklama sektörünü daha verimli, kârlı ve rekabetçi hale getiriyor. Yapay zeka destekli çözümlerle daha güçlü bir geleceğe adım atmanın tam zamanı.”
Kaynak: HORECA TREND ve Protel 

Devamını Oku

Cafe

Dünya Türk Kahvesi Günü, Beta Yeni Han’da kutlandı

16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olan tarihi Beta Yeni Han, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nü çok özel bir etkinlikle kutladı. Beta Gıda tarafından bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilen ve Türk kahvesinin zengin ve derin köklerinin keşfedildiği organizasyonda ayrıca İstanbul’un ilk kahve müzesi, Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi hizmete açıldı.

Yayınlandı

on

5 Aralık Dünya Türk Kahvesi ve Kültür Günü Festivali Beta Yeni Han’da kutlandı. Kahveseverler, 16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olan tarihi Beta Yeni Han’da bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilen festivalde bir araya geldi.

Kahvenin tarihi, kahve hikâyeleri, kahve seremonisi, kahve demleme gibi kahveye dair pek çok konunun keyifli sohbetlerle aktarıldığı etkinliğe Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ve çok sayıda protokol katıldı. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırma Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu (TKKA), Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur ve Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı konuşmacı olarak yer aldı.

Ressam Mücella Balyemez’in kahve ile hazırlanan Kahve Sanatı eserlerinin sergilendiği günde, Beta Yeni Han ekibi tarafından tarihte saraylarda kahve ikramında uygulanan kahve seremonisi canlandırıldı. Beta Yeni Han’ın geçmişten günümüze gelişimini ele alan video film gösterim gösterimi oldukça ilgi çekerken, Türk kahvesi kültürünü destekleyen Beta Yeni Han pazarlama ekibi tarafından hazırlanan özel maniler etkinliğe renk kattı. Türk Kahvesi Günü’ne özel ikramlıkların yer aldığı festivalde ayrıca kumda kahve standında bakır cezveler ile geleneksel Türk kahvesi ikramı yapıldı. Katılımcılar birbirinden leziz Beta kahveleri, Beta Gıda’nın tadım ikramlarıyla birlikte deneyimle şansı yakaladı.

İstanbul’un İlk Kahve Müzesi, Beta Yeni Han 1554 Açıldı

Beta Gıda, Dünya Türk Kahvesi Günü’nde Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi için de açılış töreni düzenlendi. İstanbul tarihinin en önemli miraslarından olan Beta Yeni Han’ın restorasyonu sırasında gün yüzüne çıkan tarihi kahve fırınını müze olarak hizmete açan Beta Gıda, tarihin tozlu sayfalarında gizlenen tarihi Han’ın kaderinin değiştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı İstanbul’un ilk kahve müzesi olan Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi, kahvenin zengin tarihini, üretim süreçlerini ve kültürel önemini ziyaretçilere tanıtmayı amaçlıyor. Kahvenin kültürel yolculuğunun başladığı yer olarak bilinen İstanbul’un, kahve tutkusunun yeniden canlandırılacağı müzede, Türk kahvesinin UNESCO tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak kabul edilen değerinin öne çıkarılması hedefleniyor.

Amacımız Türk Kahve Kültürü’ne Değer Katmak”

Dünya Türk Kahvesi ve Kültürü Günü’nde kahve tutkunlarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu aktaran Beta İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur, İstanbul’un ilk kahve müzesi, Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi’ni hizmete açmanın gururunu yaşadıkları ifade etti. Dünya Türk Kahvesi Günü’nü kutladıklarını bu hanın, İstanbul’un tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olduğunu anlatan Uğur, “Osmanlı döneminin ticari ve sosyal hayatında merkezi bir rol oynayan bu yapı, kahvehane kültürünün kökenlerine ışık tutan zengin bir tarihsel ve kültürel mirası içinde barındırıyor. Geçmişte sırasıyla Emin Han, Tahmis Han, Hasırcılar Han isimleriyle anılan ve bugün Beta Yeni Han olarak bilinen bu yapı Osmanlı Kahve kültürünün doğduğu bölgedeki mimari ve sosyal bağlamı ile tarihte halen kullanılan 1554’te açılmış ilk kahvehane olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda 16.yüzyılda İstanbul’da kahvenin kavrulduğu ilk yer olarak biliniyor. Beta Han’ın restorasyonu sırasında tesadüfen gün yüzüne çıkarılan tarihi kahve fırını, bu yapının eşsiz geçmişini bir kez daha gözler önüne serdi. Biz de Beta Gıda olarak, bu tarihi kahve fırınını korumak ve Türk Kahve Kültürü’ne değer katmak amacıyla burayı müze haline getirmek ve herkesin ziyaret edebileceği bir yer haline getirmek istedik” dedi ve şöyle devam etti: “Müzeyi ziyaret eden misafirlerimiz, kahvenin hikâyesinin başladığı yerde yani kahvenin sıfır noktasında, kahve üretiminin tarihsel sürecini görebilecek. Bunun yanı sıra sergi bölümünde sergilediğimiz kahve üretim araçlarını keşfedebilecek. Kahveye ve tarihe ilgi duyan herkesi Beta Han’ın tarihi atmosferinde geçmişe doğru yolculuk yapmaya davet ediyoruz.”

A’la Türk Kahvesi Yepyeni Ambalajında

Kültürümüzde oldukça değeri olan Türk kahvesi geleneğini sürdürmek ve bu geleneği modern bir dokunuşla yeniden yorumlamak isteyen Beta Gıda, bu amaçla üretimine başladığı Âlâ Türk Kahvesi’nin yeni ambalajının lansmanını da Dünya Türk Kahvesi Günü’nde yaptı. Kahvenin ilk kez kavrulduğu bilinen tarihi fırın, A’la İstanbul 1554- Tarihi Eminönü Türk Kahvesi’nin lezzetine ilham kaynağı olurken, geçmişin derin izleri ve hoşgörüyle şekillenen zengin toplumsal dokusu yenilenen tasarımına yansıdı. A’la İstanbul 1554, tarihin derinliklerinden gelen kaliteyi vurgulayan özel ambalaj tasarımıyla adeta yeniden hayat buldu. Beta Gıda’nın uzmanları tarafından özenle işlenen kahve çekirdekleriyle hazırlanan A’la Türk kahvesi, sadece lezzetli bir deneyim sunmakla kalmıyor aynı zamanda Beta Yeni Han ve müze ziyaretçilerine bir tarih ve kültür yolculuğu vaat ediyor. İstanbul’u ilk kahve müzesi Beta Yeni Han Kahve Müzesi, 6 Aralık Pazar gününden itibaren ziyarete açık olacak.

Kaynak: HORECA TREND ve Beta Yeni Han

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.