Pınar’dan Sürdürülebilir Doğa Korumasına Tam Destek! | HORECA TREND
Takip edin!

Sürdürülebilirlik

Pınar’dan Sürdürülebilir Doğa Korumasına Tam Destek! 

Türkiye’nin ilk ambalajlı su markası Pınar Su ve İçecek, çevre odaklı sosyal sorumluluk çalışmaları ile 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne dikkat çekiyor. Pınar, ambalaj atıklarının kaynağında azaltılmasını odağına alan atık yönetimi yaklaşımıyla tonlarca plastiğin doğaya karışmasını önlerken atık su miktarını azaltıyor, “ecoDrone’larla tohum atışı” ile orman varlığını artırma çalışmalarının içinde yer alarak, iklim krizinin engellenmesine yönelik sosyal girişim ecording’in çalışmalarına katkı sağlıyor. 

Yayınlandı

on

Özellikle son dönemde iklim kriziyle birlikte yaşanan çevresel sorunlar, yakın gelecekteki en büyük tehditlerden biri olarak görülüyor. Çevrenin korunması, dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amacıyla 5 Haziran, “Dünya Çevre Günü” olarak anılıyor. Türkiye’yi 1984 yılında ambalajlı su ile tanıştıran Pınar Su ve İçecek; bu önemli güne dikkat çekmek üzere son dönemde gerçekleştirdiği çevre odaklı projelerinin sonuçlarını ve sosyal sorumluluk çalışmalarını paylaştı. Firma sadece 2023 yılında 8,3 ton plastiğin kaynağında azaltımını sağlarken, toplam atık su miktarında bir önceki yıla göre yüzde 8, birim üretim başına ise yüzde 8,6 düşüş elde etti. 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında ecording ile iş birliği kapsamında ecoDrone’lar aracılığıyla 25 bin tohum toprakla buluşturuldu.

25 Bin Tohum Toprakla Buluşturuldu 

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında gerçekleştirdiği iş birliği ile de sürdürülebilir doğa, temiz su kaynaklarının korunması ve iklim krizinin önlenmesi yönündeki çalışmalara katkı sağlayan Pınar, küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir, inovatif ve teknolojik çözümler geliştiren bir sosyal girişim olan ecording ile yaptığı iş birliği kapsamında; tohum topu atışı gerçekleştirdi. Proje kapsamında Muğla ve civarında 25 bin adet kızılçam ve karaçam tohumunun toprakla buluşturulması sağlandı. 1.000-1.200 rakıma kadar kızılçam, 1200’ün üzerindeki rakımlarda ise karaçam tohumları kullanıldı.     

8,3 Ton Plastiğe Kaynağında Müdahale Edildi

Pınar Su ve İçecek, teknolojik yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları sonucunda 2023 yılında, yüksek hacimli pet ürün grubunda bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,4 oranında plastik azaltmayı başardı. Bu çalışmanın hayata geçirilmesi ile 2023 yılında yalnızca bir ürün grubunda 4,7 ton plastik azaltımı sağladı. Bunun yanında; 2023 yılında içecek grubunda birim ürün başına yüzde 15,1 ila yüzde 24,2 oranında daha az plastik kullanılırken; özellikle su grubunda birim ürün başına kullanılan miktar yüzde 7,9 ila yüzde 23,2 oranlarında azaltıldı. Bu çalışmaların sonucunda toplamda 8,3 ton plastiğin kaynağında azaltımı sağlandı. Aynı zamanda, ürün paletlerinde separatör olarak kullanılan kağıt kökenli malzemelerde yapılan değişiklikler ile belirli ürün gruplarında, kağıt malzeme kullanımı palet ürün başına yüzde 4 azaltıldı.

Toplam Atık Su Miktarı Bir Önceki Yıla Göre Yüzde 8 Düşürüldü

Reklam

Öte yandan kurulduğu günden bu yana su kaynaklarının sürdürülebilir olması için koruma-kullanma dengesini gözeten ve çoklu su kaynağı yönetimi, kayıp/kaçak su oranlarının azaltılması, atık suların geri kazanımı, su verimliliğinin artırılmasına yönelik projeler ve üretim zinciri boyunca kirleticilerin suya karışmasının önlenmesi yönünde birçok çalışma hayata geçiren Pınar Su ve İçecek; 2023 yılı toplam atık su miktarını bir önceki yıla göre yüzde 8, birim üretim başına ise yüzde 8,6 düşürdüğünü açıkladı. Tesislerinin tümünde her yıl devam ettirilen ve yeni geliştirilen iyileştirme projeleri sonucunda atık su miktarı bir önceki yıla kıyasla; Aydın’daki tesiste toplamda yüzde 24,7, Bursa’daki tesiste toplamda yüzde 1,3, Sakarya’daki tesiste ise toplamda yüzde 14,6 oranında azaltıldı. Birim ürün başına atık su miktarı azaltımı ise Aydın’daki tesiste yüzde 18,2, Bursa’daki tesiste yüzde 4,7, Sakarya’daki tesiste ise yüzde 21 oranında gerçekleşti.

Pınar Su & İçecek Hakkında

1984 yılında Yaşar Holding çatısı altında temelleri atılan %100 Türk sermayeli Pınar Su & İçecek, Pınar Şaşal markasıyla Türk tüketicisini ilk kez ambalajlı suyla tanıştırdı. Yıllar içerisinde attığı stratejik adımlarla farklı içecek kategorilerinde portföyüne yeni ürünler ekleyen marka, bu adımlarla pazardaki konumunu daha da güçlendirdi. NSF (Amerika menşeili Ulusal Sağlık Kuruluşu) tarafından onaylanan ilk Türk su markası olarak bugün 30’a yakın ülkeye ihracat yapan Pınar Su & İçecek, sürekli geliştirilen teknolojik altyapısıyla mevcut ve yeni içecek kategorilerinde yakaladığı tüketici memnuniyetini en üst seviyeye taşımak amacıyla sektöre yön veren, sürdürülebilirlik odağındaki yenilikçi çalışmalarına tüm hızıyla devam etmektedir. Sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında “Enerji ve İklim Değişikliği”, “Su Kullanımı ve Atık Su Yönetimi”, “Atık Yönetimi”, “Sağlık ve Güvenlik” ve “Toplumsal Katkı” olmak üzere kendisine beş öncelikli alan belirleyen Pınar Su ve İçecek, “Sıfır Atık Belgesi”ne sahiptir.

ecording Hakkında

ecording; küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir, inovatif ve teknolojik çözümler geliştiren sosyal girişimdir. İnsansız hava araçları ecoDrone’lar ile küresel iklim krizine karşı öncelikli ulaşılması zor alanlara tohum ve tohum topu atışları gerçekleştirerek, ormanlaştırma ve biyoçeşitlilik çalışmalarına destek verir. Geliştirdiği mobil uygulama ecordingApp ile bireylere sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazandırır. ecordingApp, oyunlaştırma ve ödüllendirme yöntemiyle, insanların günlük hayatlarında uygulayabilecekleri ve çevreye duyarlı faaliyetlerin alışkanlık haline dönüşmesini amaçlar. 2030’a kadar ecording; 7 teknolojik çözüm ürünüyle, 5 farklı kıtada iklim krizi mücadelesini güçlendirmeyi hedefler.

Kaynak: HORECA Trend ve Pınar Su & İçecek

Reklam
Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sürdürülebilirlik

Knorr Sustainable Brands’te Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesini Tanıttı

Türkiye’nin en büyük gıda markalarından biri olan Knorr, 17-18 Eylül’de gerçekleşen Sustainable Brands Konferansı’nda Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi’nin lansmanını yaptı. Yeni nesil tarım teknolojileri şirketi Doktar ile iş birliği yaparak onarıcı tarıma geçişte önemli bir adım atan marka, sektöründe öncü olmaya hazırlanıyor.

Yayınlandı

on

2015 yılından beri yaptığı çalışmalarla Türkiye’de temel sebzelerinin tamamını sürdürülebilir tarımla elde eden Knorr, geçtiğimiz Nisan ayında Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi ile inovatif tarım alanında öncü bir adım daha attı. Nane üretiminde onarıcı tarım denemesi yapmaya başlayan marka, yeni projesinin detaylarını 17-18 Eylül’de İstanbul Swissotel Bosphorus’ta gerçekleşen Sustainable Brands Konferansı’nda aktardı.

“Toprağa Teknoloji Ekmek: Korkuluktan Yapay Zekâya” başlıklı oturumda Knorr Marka Müdürü ve Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Pazarlama Lideri Melisa Kısacık Efeoğlu ve proje partneri Doktar Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanzer Bilgen, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ’ın sorularını yanıtladı.

Toprağın Sağlığını İyileştirmenin ve Yenilenebilir Ekosistemler Yaratmanın Yolu Onarıcı Tarımdan Geçiyor.

Oturumun açılışını yapan Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, Türkiye’de ve dünyada toprak sağlığına dair çarpıcı verileri katılımcılarla paylaştı. Yanlış tarım uygulamalarının doğal bir ekosistem olan toprağa zarar veren en önemli faktörler arasında yer aldığının vurgulandığı oturumda, Knorr Marka Müdürü ve Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Pazarlama Lideri Melisa Kısacık Efeoğlu, şunları söyledi: “Knorr olarak sürdürülebilir tarıma dayalı bir marka mirasımız var. Bugün ise sürdürülebilir tarımın yanı sıra toprağı yenileyen sistemler için adım atmamız gerekiyor.”

Unilever’in 2030 yılına kadar olan sürdürülebilirlik hedeflerini ortaya koyduğu Compass stratejisine de değinen Melisa Kısacık Efeoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi, yenilenebilir doğal ekosistemler yaratmayı hedefleyen Compass stratejimizin de bir parçası. Unilever Türkiye’debir ilk olan projemiz, ülkemizde de baharat kategorisindeki ilk onarıcı tarım girişimi. Şimdilik sadece nane ile küçük ölçekli bir proje olarak başladık; fakat buradan edindiğimiz bilgi ve deneyimleri sektörümüzle paylaşarak bu hareketi büyütmeyi istiyoruz. Ayrıca, projeyle nihai tüketicinin sofrasına da daha kaliteli ürün girmesini sağlayacağız.”

Yapay Zekâ ve Veri Temelli Teknolojiler, Onarıcı Tarım İçin Yenilikçi Çözümler Sunuyor

Reklam

Yeni Nesil Onarıcı Tarım Tarlası’na yerleştirdiği teknolojik cihazlarla tarlada ekimden hasata uçtan uca izlenebilirlik yaratan Knorr, tarladan sürekli veri toplayan ve bu veriyi yapay zekâ ile çiftçiye yönelik bilgiye dönüştüren cihazlar kullanıyor. Markanın proje partneri Doktar tarafından sunulan teknolojik cihazlar, böylece toprağın fazla sulanmasını, gübrelenmesini ve ilaçlanmasını engelliyor.

Doktar Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanzer Bilgen şu açıklamalarda bulundu: “Doktar olarak, dijitalleşme yoluyla tarım sektöründe değişim yaratmayı hedefleyen bir tarımsal bilgi şirketiyiz. Çeşitli kaynaklardan topladığımız veriyi yapay zekâ ile tarımsal bilgiye dönüştürüyoruz. Geleneksel tarım uygulamaları fazla sulama, gübreleme ve gereğinden çok kimyasal madde kullanımına sebep oluyor; bu da toprağın organik madde içeriğini azaltıp su tutma kapasitesini düşürüyor. Toprağın sağlığının iyileşmesi ise toprakta canlılığın ve biyoçeşitliliğin artması demek. Böyle bir tarımın mümkün olduğunu biliyoruz. Knorr iş birliğimizle, çiftçinin eski alışkanlıklarını değiştirmesine katkı sunacağız.”

Kaynak: HORECA TREND ve Knorr

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Tetra Pak, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı

İnsanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Gıda sistemleri, döngüsellik, iklim, doğa ve sosyal sürdürülebilirlik olmak üzere beş alana odaklanan rapora göre Tetra Pak, 2019’dan bu yana değer zinciri sera gazı emisyonlarını yüzde 20 ve kendi operasyonları genelinde sera gazı emisyonlarını yüzde 47 azalttı.

Yayınlandı

on

Tetra Pak’ın sürdürülebilirlik gündemi doğrultusunda kaydettiği ilerlemeyi yansıtan 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nda dikkat çekici veriler yer alıyor. Rapor, şirketin geçtiğimiz yıl elde ettiği başarılarının yanı sıra gıdayı, insanları ve gezegeni korumaya yönelik devam eden girişimlerini de vurguluyor.

Rapor, 2019’dan bu yana değer zinciri sera gazı emisyonlarında yüzde 20’lik ve şirketin kendi operasyonları genelinde sera gazı emisyonlarında yüzde 47’lik bir azalma olduğunu gösteriyor. Rapor, ayrıca Tetra Pak’ın tedarikçiler, müşteriler ve diğer paydaşlarla birlikte çalışarak 2050 yılına kadar değer zinciri genelinde net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma yönündeki uzun vadeli hedeflerini destekliyor.

“Dünyada Gıda Sistemlerini Dönüştürmek İçin Üzerimize Düşeni Yapmaya Kararlıyız”

Tetra Pak Başkanı ve CEO’su Adolfo Orive, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nun yayınlanmasına ilişkin şu yorumu yaptı: “Gıda endüstrisi genelinde iş birliği, artan nüfusu sürdürülebilir bir şekilde beslemek için her zamankinden daha önemli. Küresel varlığımız ve uçtan uca çözümlerimiz, bize her gün çiftçiler ve gıda üreticilerinden tedarikçilere, karar vericilere ve tüketicilere kadar değer zincirindeki tüm paydaşlarla iş birliği yapma fırsatları sunuyor. Bu rolün getirdiği sorumluluğun farkındayız. Dünyada gıda sistemlerini dönüştürmek, daha güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.”

Geri Dönüşüm Programlarına 40 Milyon Euroluk Yatırım

Rapora göre bir diğer önemli dönüm noktası da karbon ayak izini üçte bir oranında (yüzde 33) azaltan ve Tetra Pak’ı dünyanın en sürdürülebilir gıda ambalajını geliştirmeye bir adım daha yaklaştıran, kağıt bazlı bariyer içeren ve yüzde 90 yenilenebilir içeriğe sahip aseptik bir içecek kartonunun piyasaya sürülmesi oldu. 2023 yılında ambalaj araştırma ve geliştirme için 100 milyon euro yatırım yapılırken, 2022’de 106 adet olan sertifikalı yenilenmiş ekipman teslimatı, 2023’te 133 adede yükseldi. Bunun yanı sıra yüzde 7’lik artışla 1,3 milyon ton karton ambalaj toplandı ve geri dönüşüme gönderildi. Ayrıca geri dönüşüm için gönderilen poliAl hacminde yüzde 14’lük artış oldu.

Reklam

25. Sürdürülebilirlik Raporu, ayrıca Tetra Pak’ın üretim süreçlerinde yaptığı iyileştirmelerin sonuçlarını da ortaya koydu. Rapor kapsamında toplam 10,4 milyar bitki bazlı paket ve 12,6 milyar bitki bazlı kapak satışının gerçekleştirildiği açıklanırken, üretim operasyonlarındaki solvent emisyonlarında yüzde 28,9 azalma kaydedildi.

Türkiye Faaliyetlerine de Yer Verildi

Raporda Tetra Pak’ın Türkiye operasyonlarıyla ilgili de bazı bilgiler yer alıyor. Üretim sürecindeki atıkları katma değerli ürünlere dönüştürmek için gıda kaybını ve israfını azaltmaya yardımcı gıda işleme teknolojileri geliştiren Tetra Pak, 2030’a kadar uygulama işleme hatlarında ürün kaybında yüzde 50 azalma sağlamayı hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda Tetra Pak, 2023 yılında yerinde yemek hizmeti veren tüm tesislerinde gıda atıklarını azaltma çalışmalarına devam etti. Örneğin İzmir fabrikası, gıda atıklarının yüzde 40’ından fazlasını hayvan barınaklarına bağışladı, geri kalan atıklar ise enerji geri kazanımı için kullanıldı.

Tetra Pak’ın raporun tamamında odaklandığı gıda sistemleri, döngüsellik, iklim, doğa ve sosyal sürdürülebilirlik alanlarının her biri, ambalajlama, işleme ve hizmet işletmeleri genelinde sürdürülebilirliğin de önemli bir parçası olduğu 2030 Stratejisi tarafından destekleniyor. Bu alanlardaki ilgili amaç ve hedefler düzenli olarak izleniyor, yönetiliyor ve raporlanıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Tetra Pak

Reklam
Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Yediyol Holding’in Küresel Pazardaki Etkisi Artıyor

Yediyol Holding’in bünyesinde yer alan Agrotermal, 2024 yılının ilk altı ayında yaklaşık 1.275 ton domates üretimi gerçekleştirerek büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli üretim hacmi, şirketin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracatla küresel pazardaki etkisini güçlendirdiğini ve tarım sektöründeki etkisini arttırdığını gösteriyor. Tarım alanındaki bu başarılı performansıyla hem yerel hem de uluslararası piyasalarda dikkat çekmeye devam ediyor.

Yayınlandı

on

Yediyol Holding’in bünyesinde yer alan Agrotermal, 2024 yılının ilk altı ayında yaklaşık 1.275 ton domates üretimi gerçekleştirerek büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli üretim hacmi, şirketin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracatla küresel pazardaki etkisini güçlendirdiğini ve tarım sektöründeki etkisini arttırdığını gösteriyor. Tarım alanındaki bu başarılı performansıyla hem yerel hem de uluslararası piyasalarda dikkat çekmeye devam ediyor.

Yenilenebilir Enerji Yatırımları ve Sürdürülebilir Tarım Stratejileri

2024 yılı için belirlenen stratejik hedefler doğrultusunda Agrotermal, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yeni yatırım projeleri geliştirmektedir. Bu projeler, tarım sektöründe sürdürülebilir büyümeyi desteklemeyi ve çevresel etkileri azaltmayı amaçlamaktadır. Şirketin, tarımda yenilikçi teknolojiler ve yeşil enerji çözümleriyle sektördeki çevresel etkilerini minimize etme hedefi, sektördeki liderliğini pekiştirmektedir.

2025 Yılında Tarım ve Turizm Sektörlerinde Büyüme Planları

Agrotermal, 2025 yılına yönelik olarak tarım ve turizm sektörlerinde genişleme öngörüyor ve bu iki sektörde liderlik hedefiyle stratejik adımlar atmayı planlıyor. Tarım ürünleri ihracatında gözlemlenen artış, global taleplerin yükseldiğini ve Agrotermal’in dünya genelinde yeni pazarlar oluşturma hedefini destekliyor. Şirket, tarım alanında 5 milyon metrekarelik bir üretim sahası için Ar-Ge ve teknoloji yatırımları yapmayı planlıyor.

Yeni Ürünler ve Stratejik Ortaklıklar ile Pazar Büyütme

Reklam

Agrotermal, 2024 yılı içinde piyasaya sürülmesi planlanan yeni ürünler arasında domates, biber, patlıcan, kavun, karpuz ve çeşitli meyve gruplarını sunmayı hedefliyor. Ayrıca, stratejik ortaklıklar kurma planları doğrultusunda 2025 yılı yatırım takviminde öncelikli olarak Türkiye’de ve sonrasında diğer ülkelerde hedeflerine ulaşmayı planlamaktadır. Şirket, sürdürülebilir tarım ve yenilenebilir enerji alanlarındaki ilerlemeleriyle sektördeki liderliğini daha da güçlendirmeye devam edecektir.

Pestisit Kalıntısına Rastlanmayan Domatesler

Yenilikçi ve sürdürülebilir tarım yöntemleriyle teknolojik çözümleri birleştirerek tarım sektöründe öncü olan Agrotermal, yüksek verimlilik sunmanın yanı sıra, sağlıklı ve güvenilir içerikli ürünler tedarik etmeye devam ediyor. Son zamanlarda gıda endüstrisinde önemli bir konu olan pestisit kullanımıyla ilgili yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla ses getiren marka, laboratuvar testlerinde herhangi bir pestisit kalıntısına rastlanmayan ürünleriyle tüketicilerin doğallık arayışına da yanıt veriyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Agrotermal

Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.