Bal, içerdiği doğal şekerler, vitaminler ve minerallerle oruç tutanların enerji ihtiyacını karşılamak için mükemmel bir doğal kaynak olarak kabul ediliyor. İftarda tüketilen balın sağladığı hızlı enerji vücudu canlandırıyor ve su ihtiyacını azaltmaya yardımcı oluyor. Bal sahurda tüketildiğinde ise uzun süre tok kalınmasını sağlayarak gün boyu açlık hissinin azalmasına katkıda bulunuyor.
Beslenme uzmanları, balın oruç beslenmesindeki rolünü şu şekilde özetliyorlar: “Bal, doğal bir enerji deposudur ve içeriğindeki besin maddeleriyle vücuda anında enerji sağlar. İftar ve sahurda tüketildiğinde sindirimi kolaydır ve vücut tarafından hızla emilir. Ayrıca, balın içeriğinde bulunan antioksidanlar sayesinde vücudu hastalıklara karşı korur.”
Oruç tutanlar, sağlıklı ve dengeli bir beslenme için iftar ve sahur öğünlerinde balı tercih ederek enerjik, zinde ve dirençli bir Ramazan dönemi geçirebilirler.
Peki, Bal Tüketerek Hangi Vitamin ve Mineral İhtiyaçlarınızı Karşılayabilirsiniz?
Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, bunları şöyle sıralıyor:
B vitaminleri: Bal, B vitaminlerinden özellikle B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (niyasin) ve B6 (piridoksin) gibi çeşitli formları içerir. Bu vitaminler, enerji metabolizması, sinir sistemi fonksiyonları ve hücre yenilenmesi gibi birçok biyolojik süreç için gereklidir. Açlığın getirdiği sinirlilik, unutkanlık, enerji kaybının yerine konması için bu vitaminler çok önemlidir.
C vitamini: Bal, C vitamini içerir. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir, antioksidan özelliklere sahiptir ve cilt sağlığı için önemlidir. Oruç tutarken hastalıklara karşı dirençli olmak için de balı sofralardan eksik etmemek lazım.
Potasyum: Potasyum, vücutta sıvı dengesini sağlamak, kas fonksiyonları için gereklidir ve kan basıncını düzenler. Bal, potasyum içeriği ile bu minerale katkı sağlar. Sahurda bal tüketmek, susatmaz, aksine vücudunuzun su dengesini korumaya yardımcı olur.
Kalsiyum ve magnezyum: Balda bulunan kalsiyum kemik sağlığı için önemlidir. Magnezyum ise kas fonksiyonları, sinir iletimi ve metabolizma için gereklidir.
Demir: Balda bulunan demir, vücutta oksijen taşıma işlevi gören hemoglobin üretimi için gereklidir. Özellikle akşamüzeri, iftara yakın saatlerde halsizliğimizin sebebi kana taşınan oksijendeki azalmadır. Sahurda bal tüketerek gün boyu organlarınızın ihtiyacı olan oksijeni depolamış ve güne hazırlanmış olursunuz.
Çinko: Çinko, bağışıklık sistemi fonksiyonları, hücre yenilenmesi ve yara iyileşmesi için gereklidir. Balda doğal olarak bulunan çinko, bu mineralin vücuda alınmasına katkı sağlar.
Ramazan Ayında Bal Tüketimi, Sindirim Sistemini Düzenlemede Yardımcı Oluyor
Balın sağlığa faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz gibi, özellikle ramazan ayında sindirim sistemine olan etkilerine değinmemek olmaz. Ramazanda oruç tutan bireylerin vücudu uzun süreli açlığa ve susuzluğa maruz kalıyor, bundan kaynaklı sindirim sisteminde ve kan şekerinde değişiklikler meydana geliyor. Hazımsızlık, şişkinlik, gaz gibi sindirim sorunları sıklıkla yaşanıyor. Doğal balın antioksidan özelliğinden yararlanarak sindirim sisteminizi dengeleyebilir, , uzun saatli açlık sonrasında kan şekerinizi dengeleyebilirsiniz.
Ramazan’da Balı Nasıl Tüketebiliriz?
İftarda ballı şerbetler, ballı hafif sütlü tatlılar, yatmadan önce meyve ve kuruyemişlerle hazırlanan kaseler, sahurda süt ve yoğurtla yapılan karışımlar sizi zinde ve enerjik tutabilir. İşte size birkaç tarif:
Ballı Güllaç
Malzemeler
Güllaç (4 yaprak)
Süt (1 litre)
Süzme Çiçek Yayla ve Ova Balı (4 yemek kaşığı)
Ceviz (15 adet)
Nar Taneleri (1 çay bardağı)
Hazırlanışı
Sütün tamamını tencereye alın ve bir taşım kaynatın. Ardından ılık hale gelmesi için bir süre bekleyin. Ilıyan süte 4 yemek kaşığı Süzme Çiçek Yayla ve Ova Balı’nı ilave edin ve iyice karıştırın. Bu aşamada tercihe göre sütün içerisine 2-3 damla gül suyu ilave edebilirsiniz. Güllaçtan bir yaprak alarak uygun bir tepsi ya da borcamın içerisine yerleştirin. Ardından bir kepçe ballı sütü yaprağın üzerine gezdirin ve aynı işlemi ikinci yaprak için de gerçekleştirin. Oluşturduğunuz iki kat güllacın üzerine havanda dövdüğünüz cevizlerin bir kısmını serpin. Cevizlerin üzerine bir güllaç yaprağı daha kapatın ve bu yaprağı da ballı süt ile ıslatın. Son olarak aynı işlemi bir kez daha gerçekleştirin ve güllacınızın üzerine dövülmüş cevizler ile nar tanelerini serpin. Ballı güllacı, sütünü tamamen çekmesi için ortalama 2 saat buzdolabında bekletin. Sütünü tamamen çeken ballı güllacı buzdolabından çıkarın ve istediğiniz büyüklükte dilimlere ayırın. Servis tabağına aldığınız güllacı dilerseniz tek başına, dilerseniz de dondurma eşliğinde sunabilirsiniz.
Ballı Meyveli Kase
Malzemeler
• 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
• 1 su bardağı ev yapımı yoğurt
• 15 adet çiğ badem
• Bir tatlı kaşığı keten tohumu
• 2 tatlı kaşığı Süzme Çiçek Yayla ve Ova Balı
• Üzerini süslemek için; İnce dilimlenmiş orta boy muz, hindistan cevizi tozu
Hazırlanışı
Blendera yulaf ezmesini, ev yapımı yoğurdu, çiğ bademi, keten tohumu ve balı alalım, 2 dakika karıştırdıktan sonra servis kasesine aktaralım. Üzerini süslemek için dilimlenmiş muzları ve hindistan cevizi tozunu ekleyelim. Afiyet olsun!
Ballı Reyhan Şerbeti
Malzemeler
Taze Reyhan (1 demet)
Limon (1 adet)
Kabuk Tarçın (3-4 adet)
Karanfil (3-4 adet)
Su (1 litre)
Süzme Çiçek Yayla Balı (3 yemek kaşığı)
Hazırlanışı
Suyun tamamını tencereye dökün. Ardından tarçın kabuklarını ve karanfilleri suya ekleyin. Tencereyi ocağa alarak kaynayana kadar ısıtın. Bu sırada limonun suyunu sıkın. Kaynamakta olan suya limon suyunu ilave ederek bir iki kez karıştırın ve ocağı kapatın. Reyhanları iyice yıkadıktan sonra sapları ile kaynar suyun içerisine ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın ve demlenmesi için 4-5 saat kadar bekleyin. (Bekleme süresi dolduktan sonra su pembe bir renk almış olmalı.) Yeterli sürenin ardından karışımın suyunu servis edeceğiniz kaba süzün. Ve içerisine 3 yemek kaşığı Süzme Çiçek Yayla Balı’nı ilave ederek karıştırın. Şerbeti soğuk tüketmek için 1-2 saat buzdolabında bekletin.
Kaynak: HORECA Trend ve Balparmak