Koroplast ve CSR Plastic’ten Sürdürülebilirlik İçin Stratejik İş Ortaklığı | HORECA TREND
Takip edin!

Sürdürülebilirlik

Koroplast ve CSR Plastic’ten Sürdürülebilirlik İçin Stratejik İş Ortaklığı

Türkiye’nin lider ve sorumlu markası Koroplast, çevresel sürdürülebilirlik alanlarında hayata geçirdiği başarılı iş ortaklıklarına bir yenisini daha ekledi. Teknolojik alt yapısı ve yüksek endüstri standartlarıyla Koroplast; Türkiye’nin en gelişmiş plastik geri dönüşüm tesisine sahip CSR Plastic ile gerçekleştirdiği stratejik iş ortaklığı kapsamında çöp torbalarında geri dönüştürülmüş ham madde kullanımını 2024 yılında yüzde 35’e çıkartmayı hedefliyor.

Yayınlandı

on

Güçlü Ar-Ge yatırımlarıyla sektörün ilklerini tüketicilerle buluşturan Koroplast, 15.500 ton ekstrüzyon kapasitesi ve son teknolojiyle donatılmış 100’den fazla makine ve yardımcı hatlar ile tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik ürünler üretiyor. Çöp torbası, pişirme, saklama ve temizlik kategorilerinde 100’ün üzerinde geniş ürün yelpazesiyle her alanda tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor.

Tüm sürdürülebilirlik projelerini “Yaşanılabilir Bir Dünya Birlikte Kolay” çatı söylemi altında birleştiren Koroplast, çevresel sürdürülebilirliğin farkındalığını arttıracak çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda stratejik iş ortaklığına bir yenisini daha ekleyen Koroplast, 30.000 m² alana sahip tesiste tehlikesiz atık toplama ve geri dönüşüm faaliyetlerini yürüten CSR Plastic ile yeni projeler üretmek üzere düğmeye bastı.

Bulunduğu sektörlerde güçlü olan iki şirketin döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak iş ortaklığı kapsamında Koroplast; CSR Plastic’in gelişmiş teknolojilerle donatılmış tesisinde geri dönüştürdüğü plastikten elde ettiği ham maddeyi alarak, teknolojik alt yapısı ve gelişmiş endüstri standartlarıyla çöp torbası üretiminde kullanacak.

Koroplast Operasyon Direktörü Ersen Yılmaz, “43 yıllık bilgi birikimimiz, teknolojik donanımımız, uzman satış ve pazarlama kadromuzla sektörün öncü markasıyız. Sunduğumuz yeniliklerle sektöre liderlik ediyor, tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor aynı zamanda çevreye ve topluma karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmek için birçok iş ortaklığı ve proje yürütüyoruz. Bu doğrultuda CSR Plastic ile döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak ortak amaçlar dahilinde bir araya geldiğimiz için oldukça heyecanlıyız. Bu iş ortaklığı kapsamında çöp torbalarımızı yakın zamanda %100 geri dönüştürülmüş ham maddeden üretebilecek; hedefimiz doğrultusunda da 2024 yılında geri dönüştürülmüş ham madde kullanımımızı %35 seviyelerine çıkartacağız. Aynı zamanda hedef ihracat pazarımız olan Avrupa’da, regülasyonların zorunlu kıldığı sertifikalı geri dönüştürülmüş ham madde kotalarına karşı uyum sağlayan bir şirket olurken bu sayede de ihracat pazarlarındaki rekabetçi konumumuzu güçlendirme fırsatımız olacak” dedi.

Türkiye’nin En Gelişmiş Plastik Geri Dönüşüm Tesisine Sahip CSR Plastic

CSR Plastic, ayrıştırma ve su arıtma tesislerinin yanı sıra laboratuvarında gerçekleştirdiği yeniliklerle yarının dünyasını hedef alan çalışmalar hayata geçiriyor. Atık yönetimi ve geri dönüşüm faaliyetlerinde verimlilik, yerel ve uluslararası mevzuatlara uyum ile çevreye saygılı faaliyet açısından bir operasyonel mükemmellik örneği taşıyor. Döngüsel ekonomi modellerine

katkı sağlayan güçlü bir altyapıya ve bilgi birikimine sahip olan CSR Plastic’in yenilebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımları ve su tüketimini minimize ettiği arıtma tesisi bulunuyor. Fiziksel ve kimyasal arıtma ile yıkama sürecinde kullanılan atık sular, Entegre Atıksu Arıtma Tesisi’nde arıtılıp kapalı döngü içerisinde sürekli olarak kullanılıyor ve tesisler sıfır atıksu deşarjıyla çalışıyor.

Sürdürülebilir bir dünya için atıkların azaltılması ve geri dönüşümün önemli olduğunu belirten CSR Plastic Genel Müdürü Ali Sarp Bingöl, “Sektöründe lider firma olan Koroplast ile aynı amaçta buluştuğumuz ortak projeler üretmekten mutluluk duyuyoruz. Çevresel sürdürülebilirliği her daim odak noktamıza alarak, stratejik iş ortaklığımızı daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en gelişmiş geri dönüşüm tesisimizle endüstri standartlarını yükseltmeyi ve sektördeki diğer şirketlere de çevre dostu uygulamaları hayata geçirmesi için örnek olmayı amaçlıyoruz” diye ekledi.

Kaynak: HORECA Trend ve Koroplast, CSR Plastic

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sürdürülebilirlik

SÜT-D Temiz Enerjiyle İklim Değişikliğine Karşı Duralım Çağrısı Yaptı

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği, Uluslararası Temiz Enerji Günü açıklamasında enerjiye erişim hakkına, temiz enerjinin yaşamdaki vazgeçilemez önemine dikkat çekerek yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı duralım çağrısı yaptı.

Yayınlandı

on

İnsan ve gezegenin yararına temiz enerjiye adil ve kapsayıcı bir geçiş için farkındalığı artırma ve harekete geçme çağrısı günü olarak ilan edilen 26 Ocak Uluslararası Temiz Enerji Günü’nde herkesin enerjiye erişim hakkı ile temiz enerjinin yaşamdaki vazgeçilemez önemini vurgulayan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu  yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı duralım çağrısı yaptı.

Uluslararası Temiz Enerji Günü

SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu 2023 kararı ile insan ve gezegenin yararına temiz enerjiye adil ve kapsayıcı bir geçiş için farkındalığı artırma ve harekete geçme çağrısı günü olarak ilan edilen 26 Ocak Uluslararası Temiz Enerji Günü için tarih seçiminde Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) kuruluş günü olan 26 Ocak 2009 esas alındı. Enerji sektörü için dönüm noktası olan IRENA Kuruluş Konferansı’nda 75 ülkenin tüzük imzasıyla küresel enerji gidişatını biyokütle, güneş, rüzgar, su kaynaklarının elektrik, ısı, soğuk, katı-sıvı-gaz yakıtların üretiminde kullanılması ile enerjiye erişim ve enerji güvenliği sağlanması, düşük karbonlu ekonomide büyüme ve refaha ulaşılması hedeflenerek bilgi, teknoloji, politika, strateji, finans için bağımsız, hükümetler arası mükemmeliyet merkezi göreve başladı.Ülkemiz merkezi Abu Dabi’de olan IRENA kurucu ve en etkin  üyelerinden biri olup halen Avrupa Birliği dahil 170 üye bulunmakta” bilgisini vererek Uluslararası Temiz Enerji Günü, temiz enerjinin yaygın bilinirliği için mühim vurgusu yaptı.

Herkes İçin Enerjiye Erişim 

BM 2030 Gündemi için 2015’te üç söz vererek  aşırı yoksulluğu sona erdirme; eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele; iklim değişikliğini düzeltme için BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları(SKA) ile ilerliyoruz. SKA7’de “Herkes için karşılanabilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişim sağlama” tanımlı. IRENA, Uluslararası Enerji Ajansı(IEA), BM İstatistik Bölümü (UNSD), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) işbirliğinde hazırlanan SKA7’yi Takip Etme:2024 Enerji İlerleme Raporu’nda 2021’de toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 18,7 olup; 2022 yılında 7,2 milyar insan elektrik şebekesine bağlıyken 685 milyon kişi elektriğe, 2,1 milyar kişi ise temiz pişirme yöntemlerine erişemedi. Temiz enerjiye destek amacıyla gelişmekte olan ülkelere yapılan uluslararası finansal akışların 2022’de 15,4 Milyar Dolar olduğunun belirtildiğine dikkat çeken Prof.Karaosmanoğlu herkes için enerjiye erişim hakkı, insan ve gezegen için temiz enerjiye erişim hakkının önemini ifade etti.

İklim Değişikliği, Karbonsuzlaşma ve Temiz Enerji

İnsan, insan için tüketip üretirken, günlük yaşamda ve iş dünyasında, doğrudan ve dolaylı etkilerle iklim değişikliğine sebep olan sera gazları emisyonu salınır, küresel sıcaklık artar ve iklim değişir. Statista küresel sera gazları 2023 sektörel yüzdesel dağılımında elektrik:26, ulaştırma:15, endüstri:11, tarım:11, yakıt üretimi:10, endüstriyel prosesler: 9,arazi kullanımı, arazi kullanım değişikliği ve ormancılık: 7, binalar 6, atık v.d.: 4 olup enerji kaynaklı emisyonların iklim krizine ciddi etkisi ortadadır.Elektrik üretiminin büyük kısmı kömürlü santral, ulaştırmada ise kara taşımacılığı kökenli. Dünya Meteoroloji Örgütü(WMO) hiç istenmeyen rekorlarla son on yılın  kayda geçen en sıcak on yıl  olduğunu, 2024’ün de sanayi öncesi dönemlere göre 1,55oC daha sıcak olduğunu açıkladı bilgilerini veren Dr. Karaosmanoğlu bu korkutucu sayılar bize enerjide karbonsuzlaşma yolunda temiz enerji ile ilerleme gereğinin tartışılamaz yerini gösteriyor dedi.

İklim Değişikliğine Karşı Duralım

Prof. Karaosmanoğlu “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verisine göre 2023 yılı elektrik üretimi kaynak bazında incelendiğinde, üretimin %36,2’si kömürden, %21,0’i doğal gazdan, %19,3’ü hidrolik enerjiden, %10,3’ü rüzgâr enerjisinden, %6,7’si güneş enerjisinden, %3,4’ü jeotermal enerjiden ve %3,2’si diğer kaynaklardan sağlandı. Kasım 2024 itibarıyla elektrik üretimimiz 318,0 TWh olarak gerçekleşmiş, bu üretimin %40’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanarak Anadolu ve Rumeli’nin doğa sermayesi  güneş, rüzgar, su ve biyokütlesi yerli ve temiz enerjimiz oldu.Haziran 2024 Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre ülkemizde 2022’de enerji:71,8, tarım:12,8,endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı:12,5, atık:2,9 yüzde oranlarında emisyona neden oldu. “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi” için enerji kökenli emisyonlarımızı “2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi” doğrultusunda azaltmalıyız. Çünkü hepimiz iklim değişikliğinden sorumluyuz diyen Dr. Karaosmanoğlu iklim değişikliği afetinin daha da kötüsüyle yüzleşmemek için temiz enerji için harekete geçip karbonsuzlaşarak yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı duralım çağrısı yaptı.

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D): SÜT-D, sürdürülebilir üretim ve tüketim konusunda toplumda güçlü etki yaratmak için faaliyetler yaparak, en iyi enerji, su, atık yönetimi ile kaynak verimli, mevcut en iyi teknolojilerin kullanılması; çevre kirliliği,iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı ile mücadele edilmesi;  insan ve doğa dostu sürdürülebilir yaşam kültürü ile sürdürülebilir kalkınma farkındalığının artırılması için çalışarak bilgi ve kapasite oluşturmak hedefi ile 2013 yılında kamu, iş ve akademi temsilcilerince kuruldu. SÜT-D etkinliklerinde resmi erk, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve medya ile yakın işbirliğinde olma, “Sürdürülebilirlik Yönetimi”   sosyal ve teknik yönleriyle uğraş vermeyi öncelikli görmekte, bugün ve yarında insanoğlunun refah ve konforu için sivil toplum yeşil ve mavi gücünü sunmaktadır.

Kaynak: HORECA TREND ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D)

Devamını Oku

HORECA Tedarik

Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilirliği Çevre ve İnsan Sağlığını Tehdit Ediyor

Gıda güvenliği ve sürdürülebilirliği, günümüzde insan sağlığını ve çevreyi korumak adına önemli bir odak noktası haline geldi. Artan nüfus, iklim değişikliği ve kaynakların sınırlı olması, gıda üreticilerinin daha sorumlu ve bilinçli bir şekilde faaliyet göstermesini gerektiren unsurlar olarak öne çıkıyor.

Yayınlandı

on

Bu bağlamda, gıda üreticilerinin güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir gıda üretim süreçlerine yönelik yatırımları ve uygulamaları, yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de sağlıklı bir dünyada yaşamasına destek olacak. E. Özgörkey Grup’un dondurulmuş gıda markası Feast, son dönemde gıda güvenliği konusunda gündeme gelen konulara dikkat çekti.

Gıda Güvenliği: İnsan Sağlığının Teminatı

Gıda güvenliği, üretimden tüketime kadar her aşamada, gıda ürünlerinin sağlıklı ve güvenilir olmasını sağlamak amacıyla uygulanan bir dizi önlem ve standardı içmektedir. Gıda üreticilerinin en büyük sorumluluklarından biri de, hijyenik koşullarda üretim ve doğru etiketleme yaparak tüketicilere güvenli ürünler sunmaktır. Dünya genelinde gıda kaynaklı hastalıklar, milyonlarca insanı etkilemekte ve sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu nedenle, gıda güvenliği uygulamalarına yatırım yapmak, hem bireylerin sağlığını korumak hem de toplumların refahını desteklemek için çok önemlidir.

Bununla birlikte, gıda güvenliği sadece üretim sürecinde değil, aynı zamanda gıda tedarik zincirinde de önemli bir rol oynamaktadır. Gıda üreticilerinin, ürünlerini izlenebilir hale getirmeleri ve kalite kontrollerini titizlikle yapmaları, küresel gıda güvenliğini sağlamada büyük bir adımdır. BRCGS, ISO 22000 gibi küresel gıda güvenliği standartlarına uyum sağlamak, gıda üreticilerinin hem iç süreçlerini iyileştirmelerine hem de tüketicilere güvenilir ürünler sunmalarına yardımcı olur.

Sürdürülebilirlik: Geleceğe Yatırım

Sürdürülebilirlik, gıda üreticilerinin çevresel, ekonomik ve sosyal sorumluluklarını göz önünde bulundurarak faaliyetlerini sürdürmelerini ifade eder. Gıda üretiminde kaynakların verimli kullanılması, atıkların en aza indirilmesi ve çevreye duyarlı yöntemlerin benimsenmesi, sürdürülebilirliğin temel taşlarındandır.

Tarım alanlarında yapılan yanlış uygulamalar, su kaynaklarının aşırı kullanımı, toprak erozyonu ve biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi sorunlar, hem çevreyi hem de insan sağlığını tehdit etmektedir. Gıda üreticilerinin, bu çevresel zorluklara karşı çözüm üretmek adına atacakları adımlar, uzun vadede sadece çevrenin korunmasına değil, aynı zamanda işletmelerin de sürdürülebilir büyümesine katkı sağlar. Enerji tasarrufu sağlayan teknolojiler, geri dönüşüm sistemleri ve su yönetimi gibi uygulamalar, hem doğanın korunmasına yardımcı olur hem de maliyetleri düşürerek işletmelerin verimliliğini artırır. Ayrıca, karbon ayak izinin azaltılması ve çevre dostu üretim süreçlerinin benimsenmesi, işletmelerin toplumda güvenilirliklerini artırmalarına ve rekabet avantajı sağlamalarına olanak tanır.

Gıda Üreticilerinin Yatırım Yapması Gereken Alanlar

Gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konularında atılacak adımlar, yalnızca çevreyi ve insan sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda gıda üreticilerinin uzun vadeli başarısını garanti altına alır. Bu alanda yapılacak yatırımlar, daha verimli ve güvenli üretim süreçleri için temel oluşturur. Gıda üreticilerinin odaklanması gereken bazı önemli alanlar şunlardır:

  • Teknoloji ve Ar-Ge Yatırımları: Yenilikçi üretim teknikleri ve sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi, üretim süreçlerinin daha verimli ve çevre dostu hale gelmesini sağlar.
  • Eğitim ve Bilinçlendirme: Çalışanların gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konularında eğitilmesi, her aşamada kalite ve güvenliğin artırılmasına yardımcı olur.
  • Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları: Doğal kaynakların korunması ve çevreye duyarlı üretim yöntemlerinin benimsenmesi, uzun vadeli gıda güvenliğini ve çevreyi korumayı sağlar.
  • Şeffaflık ve İzlenebilirlik: Ürünlerin kaynağından tüketime kadar olan süreçlerinin izlenebilir hale getirilmesi, güvenli ve sürdürülebilir gıda üretiminin temelini oluşturur.

Feast, BRCGS Sertifikasyon Denetimi’nde Üst Üste 5. kez AA+ Derecesi Aldı

BRCGS, yaklaşık 25 yıldır dünya genelinde gıda güvenliği, bütünlüğü, yasallığı ve kalite yönetimi konusunda referans standartlardan biri olarak kabul edilmektedir. Gıda ve gıda girdisi üreten, işleyen ve paketleyen endüstrilere yönelik bu standart, global izlenebilirlik için bir güvenlik çerçevesi sunar. 130’dan fazla ülkede 22.000’den fazla otorite tarafından benimsenen BRCGS, dünya çapındaki en büyük 10 perakendecinin %70’i, hızlı servis restoranlarının %60’ı ve önde gelen 25 üreticinin %50’si tarafından uygulanmaktadır.

Feast, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konusundaki yüksek standartlarını bir kez daha kanıtladı. Feast, BRCGS Küresel Gıda Güvenliği Standardı sertifikasyonu için gerçekleştirilen denetimi üst üste 5. kez AA+ derecesiyle tamamladı.

Feast’in bu başarısı, standartlara tam uyum ve tüm operasyonel süreçlerdeki titiz uygulamaların bir sonucudur. Şirket, gıda güvenliği ve çevreye duyarlılık konusunda en yüksek kriterleri uygulamaya devam etmektedir.

Kaynak: HORECA TREND ve Feast

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilir Dünya İçin Akıllı Enerji Yönetimi: İnform Estia Hybrid UPS

Günümüz iş dünyasında kesintisiz güç, operasyonel güvenlik için kritik öneme sahip. Legrand Türkiye Grubu’nun 40 yılı aşkın tecrübesiyle güç elektroniği alanında çığır açmaya devam eden markası İnform’un Estia Hybrid 10-20 kVA UPS modeli, kesintisiz güç kaynağı sağlıyor. Estia Hybrid 10-20 kVA UPS modeli, sistemin tüm çalışma süreçlerini etkin bir şekilde yönetirken, yüksek giriş güç faktörü ve düşük giriş akım harmoniği özellikleri enerji kayıplarını minimize ederek maliyet avantajı sağlıyor.

Yayınlandı

on

Dijitalleşen ve sürekli bağlantıda kalınması gereken modern dünyada, kesintisiz enerji kaynağı artık bir lüks değil, bir zorunluluk haline geldi. İnform, bu ihtiyaca cevap verecek şekilde geliştirdiği UPS serisi ile sadece endüstriyel alanlarda değil, yaşamın her alanında enerji güvenliğini sağlıyor. İnform’un Estia Hybrid 10-20 kVA kapasiteli UPS çözümleri, kullanıcı dostu tasarımı ve yüksek teknolojisi ile evlerden ofislere, veri merkezlerinden kritik altyapılara kadar her yerde güvenilir güç sağlıyor. Geliştirdiği ürünlerle Türkiye UPS sektöründe yeniliklere her zaman öncülük eden İnform’un Estia Hybrid 10-20 kVA UPS modeli, “Double Conversion” teknolojisi sayesinde en zorlu koşullarda bile enerji dalgalanmalarını sıfıra indiriyor.

Sürdürülebilir Enerji Yönetiminde Çözüm: Estia Hybrid UPS

Sadece yüksek teknolojiye değil, çevre dostu çözümlere de önem veren İnform, Estia Hybrid UPS modeli ile sürdürülebilir bir enerji yönetimi sunuyor. Enerji tasarrufu modu, işletmelerin enerji tüketimlerini optimize ederken, karbon ayak izini azaltmaya katkı sağlıyor. Aynı zamanda, yüksek akımlı akü şarj desteği ve otomatik akü test özelliği sayesinde uzun süreli enerji depolama ve güvenilirlik sağlanıyor. Estia Hybrid UPS’in sunduğu geniş haberleşme seçenekleri, kullanıcıların enerji sistemlerini kolayca izlemelerini ve yönetmelerini sağlarken, sistemler ihtiyaçlara göre özelleştirilebiliyor. Kalite (ISO9001) ve Çevre (ISO14001) yönetim sistemi belgelerine sahip üretim tesislerinde standartlara uygun olarak üretilen ve CE belgesine sahip bu ürün, çevreye duyarlı yapısı ve 2 yıllık garanti süresi ile hem çevre dostu hem de uzun ömürlü bir enerji çözümü sunuyor.

Kesintisiz ve Temiz Enerji İçin Güvenilir Çözümler

3 Faz giriş – 3 Faz çıkıştan oluşan Estia Hybrid UPS, geniş haberleşme seçeneğini frekans ve gerilim aralığıyla buluşturmanın ötesinde güçlü ve kompakt tasarımıyla beğeni topluyor. Yüksek güç faktörü ve akıllı akü yönetimi ile optimum seviyede kullanılan akülerini 3-kademeli şarj tasarımıyla da birleştiren Estia, sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlıyor. İşlevsel genişletilmiş kontrol özelliğiyle tasarlanmış LCD paneliyle kullanıcısına kullanım kolaylığı sağlayan Estia, tüm işletmeler için kullanıcı dostu bir çözüm sağlıyor. Kesintisiz ve temiz enerji ihtiyacında, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük ve güvenilir çözüm ortağı olmayı ve bu alanda kaliteden ödün vermeden ilerlemeyi kendine ilke edinen İnform, Ar-Ge Merkezi’nin hayata geçirdiği yerli üretim ürünleri ile enerji verimliliği yüksek ve sürdürülebilir çözümler sunuyor.

Kaynak: HORECA TREND ve İnform Estia Hybrid UP

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.