Tetra Pak ve AB Biotek, Postbiyotik Gıda ve İçecekler İçin Yeni Fırsatlar Sunuyor | HORECA TREND
Takip edin!

Ambalaj Malzemeleri

Tetra Pak ve AB Biotek, Postbiyotik Gıda ve İçecekler İçin Yeni Fırsatlar Sunuyor

Tetra Pak, bağırsak ve metabolizma sağlığı ile bağışıklık sistemini desteklemek üzere tasarlanan yenilikçi bir postbiyotik gıda bileşenini piyasa sürmek için AB Biotek İnsan Beslenmesi ve Sağlığı (AB Biotek Human Nutrition & Health) ile iş birliğini duyurdu. Bu içerik; içecekler, süt ürünleri, dondurma ve peynir gibi Ultra Yüksek Sıcaklık (UHT) ürünlerinin karıştırılması aşamasında, gıda işleme sürecine toz halinde sorunsuz şekilde entegre edilebiliyor. Böylece tüketiciler için bağışıklık sistemini destekleyerek canlılığı artırmaya yardımcı oluyor.

Yayınlandı

on

Postbiyotik içerik, ürünün tadını değiştirmeden gribe karşı koruma sağlamak, vücudun enerji üretimini optimize etmek ve düzgün sindirimi teşvik etmek için belirli sağlık gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan farklı karışımlara sahip. Yiyecek ve içecek üreticilerinin bu kategoriye girmesi kolay şekilde gerçekleşirken, postbiyotik tozun bir tarife dahil edilmesi, minimum düzeyde yatırım gerektiriyor ve ek özel makine kullanımına gerek duyulmuyor. Bu durum, üreticilerin besin takviyeleri için tüketici talebini minimum çabayla hızlı şekilde karşılamasına olanak tanıyor.

Dünyanın lider gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak’ın AB Biotek İnsan Beslenmesi ve Sağlığı ile gerçekleştirdiği iş birliği, Global Research and Markets 2023’e göre yıllık yüzde 9,33’lük bir büyüme oranını temsil eden, 2030’a kadar 232,46 milyar dolara çıkacağı tahmin edilen sağlık ve sağlıklı yaşam pazarı için önemli bir zamanda gerçekleşiyor.

“Postbiyotik Yenilik, Müşterilerimizi Pazar Trendlerinin Önünde Tutma Amacımızın Göstergesi”

Konuyla ilgili konuşan Tetra Pak Genel Müdür Yardımcısı Roberto Franchitti, şunları söyledi: “Son dönemlerde besin takviyelerine olan talepte patlama yaşandı ve bu alanda herhangi bir yavaşlama öngörülmüyor. Sunduğumuz postbiyotik yenilik, yalnızca bu talebe yanıt değil, aynı zamanda müşterilerimizi pazar trendlerinin önünde tutma amacımızın bir göstergesidir. AB Biotek ile birlikte gıda alanındaki bilimsel bilgi birikimimizi, üreticilerin sağlıklı gıdaları tüketiciler için daha erişilebilir hale getirmesine yardımcı olacak çözümler sunmak için kullandık.”

Tetra Pak Güney Avrupa Proses Direktörü Alberto Kullovitz, konuyla ilgili şunları ekledi: “İtalya’da ilk postbiyotik ürünümüzün piyasaya sürüldüğünü görmekten memnuniyet duyuyoruz. Postbiyotiklerle zenginleştirilmiş İnalpi peynir proteini dilimleri, artık tüketicilere sağlığın korunmasında önemli rol oynayan temel unsurları sağlıyor ve bağışıklık sistemini destekliyor. Bu eşsiz kombinasyon, peyniri standart bir gıdadan günlük beslenmede değerli bir katkı maddesine dönüştürerek canlılık ve refahta gerçek artış sağlıyor.”

AB Biotek Genel Müdürü Gerald Dard ise “Artık ilk kez gıda üreticileri için çay, bitki bazlı içecekler, spor içecekleri ve daha fazlası gibi kategorilerde güçlendirilmiş ürünler sunmaları için yeni fırsatların kilidini açabiliyoruz. Tetra Pak ile bu heyecan verici yolculuğa çıkmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Postbiyotik Gıda Konsepti Konusunda Araştırmalar Devam Ediyor

Tetra Pak, halihazırda yüksek proteinli uzun ömürlü yoğurt, yüksek proteinli çay ve azaltılmış şekerli meyve suyu dahil olmak üzere bir dizi postbiyotik gıda konseptini araştırıyor. Bu araştırmalar, fikir aşamasından ürün konsepti testine ve şirketin birinci sınıf ürün geliştirme merkezlerinde endüstriyel doğrulamaya kadar ürün yolculukları boyunca gıda üreticileriyle birlikte çalışmayı kapsıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Tetra Pak

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ambalaj Malzemeleri

Roof Mezzepotamia Kış Esintileriyle Menüsünü Yeniledi

Tarihi Yarımada ve Haliç manzarasına karşı misafirlerini unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkaran Roof Mezzepotamia, sımsıcak bir kış dokunuşuyla menüsünü yeniledi. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini yeniden yorumlayan mekan; imza lezzetleri, muhteşem manzarası, yaratıcı sunumları ve etnik müzikleriyle bütünsel bir restoran deneyimi sunuyor. 

Yayınlandı

on

Tarihi Yarımada’nın kalbi Sirkeci’de yer alan Orient Occident Hotel’in terasında bulunan Roof Mezzepotamia, yepyeni menüsüyle kışa hazır… Özenle hazırladığı kış menüsüyle misafirlerini eşsiz bir gastronomi yolculuğuna çıkaran mekan; lezzetli menüsü, özenle hazırlanan kokteylleri ve etkileyici manzarasıyla lezzet şöleni yaşatıyor. 

Mevsiminde Tüketim İlkesiyle Hazırlanan Eşsiz Lezzetler…

Roof Mezzepotamia’nın mutfağı kariyer yolculuğuna genç yaşta başlayan Gökberk Özbay ve ekibine emanet… Mezopotamya’nın yeni bir medeniyet ve kültür yaratma mirasından ilham alarak menüsünü hazırlayan Roof Mezzepotamia, Türk mutfağının geleneksel lezzetlerini modern dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Türkiye’nin 7 bölgesinden izler taşıyan geniş menüsüyle dikkat çeken mekan, en yenilikçi dokunuşlar ve pişirme teknikleriyle lezzet severlerin beğenisini kazanıyor. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle kış menüsünü hazırlayan şef, tam bir gastronomi deneyimi sunuyor. Ön atıştırmalık olarak servis edilen siyah sarımsaklı tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı ve halhali zeytin ile başlayan lezzet serüveni gece sonuna kadar devam ediyor. Soğuk başlangıç olarak roka yağı, nar ekşisi ve  çıtır pırasa ile hazırlanan Alazlanmış Zeytinyağlı Pırasa, konfit pişirme tekniği ile hazırlanan Pancar Serme; sıyırma bal kabağı, kabak çekirdeği, soğan yağı ve  isli yogurt ile hazırlanan Sinkonta; Denizli kale biberi, kaymaklı Antakya yoğurdu ve dukkah baharatı ile hazırlanan Atom; deniz levreği, kapari, roka, yeşil yağ ve kırmızı chili biberi ile hazırlanan Levrek Marin; patlıcan, konya bozkır tahini ve samandağ acı biberi yağı ile hazırlanan Mütebbel yer alıyor.  Ara sıcak olarak Balıkesir kuzu kokereç ile hazırlanan Kokoreç Pide; Süryani usulü içli köfte, kemik suyu ve tuzlu yoğurt ile hazırlanan Kitel Raha; ön plana çıkıyor. Ana yemekte ise ağır ateşte pişmiş Dana Yanak yer alıyor. Trüflü keşkek, dana jus ve frenk soğan ile servis edilen dana yanak, lezzet şöleni yaşatıyor. Mezzopotamia Toprağı ise yemeği farklı ve enfes bir tatlı ile noktalıyor. 

Roof Mezzepotamia Kokteylleriyle Oldukça İddalı…

Yemekleriyle olduğu kadar kokteylleriyle de dikkat çeken mekan, özel tariflerle hazırlanan ve yalnızca Roof Mezzepotamia’da yer alan imza kokteyller bambaşka bir lezzet sunuyor. Mezepotamya’da yaşamış uygarlıkların kültürlerinden esinlenerek premium içkilerle hazırlanan kokteyller; bu coğrafyada yaşayan kral, tanrı ve önemli kişilerin isimlerini taşıyor. Ninkasi (Sümer Bira Tanrısı), Hammurabi (Altıncı Babil İmparatoru), Purattu (Fırat Nehrinin Eski Adı), Inanna (Aşk ve Doğurganlık Tanrıçası), Barmenin İmzasıOkaliptik Margarita, Mezzepotamyalı ve Basirethan imza kokteyller arasında…

Özel DJ Performanslarıyla Keyifli Anlar Yaşanıyor

Lezzet ve müziği eşsiz bir uyumla buluşturan Roof Mezzepotamia, yeme içme sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Müzik danışmanlığını etnik elektronik müziğin popüler ismi DJ Majnoon’un üstlendiği mekan, etnik müziğin önemli DJ’lerini sahnesinde ağırlıyor. Etnik elektronik müziğin ritmine kapılan misafirlere unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Roof Mezzepotamia, lezzet ve müzik eşliğinde en keyifli anlara ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Roof Mezzepotamia

Devamını Oku

Ambalaj Malzemeleri

Deniz Mahsullü Paella Nasıl Hazırlanır, Nerede Yenir?

İspanyolların ulusal yemeği olarak bilinen paella, doyurucu ve besin değeri yüksek olması nedeniyle tercih edilen bir lezzet. Deniz ürünlerinden hazırlanan paella’nın iddialı adreslerinden biri de Misina Restoran. 

Yayınlandı

on

İspanyol mutfağına özgü bir çeşit pirinç yemeği olan paella’nın kökeni 15. yüzyıla dayanıyor. Valensiya çiftçileri tarafından tarlalarda öğle yemeği olarak pişirilen yemek adını Arapça “paella” kelimesinden alıyor ve “geniş tavada pişirilen yemek” anlamına geliyor.  Geleneksel olarak paella tavasında ve sıcak olarak servis edilen paella’nın yapımında karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz mahsulleri kullanılıyor. Safran nedeniyle genellikle sarı turuncu renklerinde olan paella deniz ürünlerinin dışında, tavuk veya sebzelerle de hazırlanabiliyor. Genellikle limon dilimleri ve aioli sos ile servis ediliyor.

İstanbul’da paella’sıyla öne çıkan lezzet duraklarından biri de Göztepe’deki Misina. Misina Restoran’ın sahibi ve şefi Suat Yılmaz; geleneksel İspanyol lezzetinin sırrını şöyle anlatıyor: “Paella’nın birçok farklı çeşidi var, ancak en yaygın olanlarından Deniz Ürünlü Paella’yı karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz ürünleri ile hazırlıyoruz. Paella yapımında kullanılan pirinç, biraz parçalanan ve kremsi bir doku geliştiren Risotto pirincinden farklıdır. Taze günlük deniz ürünlerinden hazırlıyoruz. Doyurucu ve besin değeri yüksek bir lezzet. Özellikle kalabalık sofralara, aile ve dost yemeklerine eşlik eden bir lezzet. İspanyol mutfağının en önemli miraslarından biri olarak kabul edilen paella restoranımızın da sevilen lezzetlerinden biri. Misina’nın mutfağında tap taze deniz ürünleriyle hazırlıyoruz, 12 ay boyunca mönümüzde yer alıyor. Özel günlerde, kutlama yemeklerinde çok tercih ediliyor.  Misina Paellası’nda mevsimine göre değişen deniz ürünleri karides, kalamar, midye, akivades, ahtapot, beybi kalamar, istiridye, deniz kreviti, deniz biti, karabiga, tarak, bangole, subye, beybi ahtapot ve balık olmak üzere en az dört beş çeşit deniz mahsulü kulanıyoruz. İsteğinize göre özel ıstakoz, böcek tarzı deniz ürünleriyle de hazırlıyoruz.’’

Kaynak: HORECA TREND ve Misina Restoran

Devamını Oku

Ambalaj Malzemeleri

Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’ndan Tasarist’e 4 Ödül!

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 11’inci kez düzenlenen ‘Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’nın ödülleri sahiplerini buldu. Yaratıcı ve yapay zeka destekli özgün tasarımlarıyla öne çıkan Tasarist, Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’ndan iki altın, bir gümüş ve yetkinlik ödülü olmak üzere dört ödülün sahibi oldu. Tasarımlarında sürdürülebilirliğe ve yapay zekaya önem veren Tasarist, hanesine kazandırdığı ödüllerle ambalaj tasarımına sağladıkları olumlu katkıyı gözler önüne serdi. 

Yayınlandı

on

Tasarist, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından bu yıl 11’inci kez düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları 2024 Yarışması’ndan dört ödülün sahibi oldu. Arko Suncare Ürün Ailesi- Sağlık ve Güzellik Kategorisi’nden altın ödül, Juss Pulpy – Grafik Tasarımı Kategorisi’nden altın ödül, Juss Fesleğen Tohumlu İçecek Ailesi – Grafik Tasarımı  Kategorisi’nden gümüş ödül ve son olarak Kertilçam Wellness Oda Kokusu Serisi – Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları Kategorisi’nden yetkinlik ödülünü kazandı. Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, ambalaj tasarımlarında yenilikçiliğin, günümüz teknolojisine uyum sağlayarak kullanıcı beklenti ve isteklerini tasarımlarına entegre etmenin uzun vadede başarı sağladığını ifade etti. Aynı zamanda, yaratıcı fikirleri gerçeğe dönüşmesi konusunda gerekli donanım ve bakış açılarına sahip marka ekipleriyle çalışmanın önemini vurguladı. Çelik, ‘’Tasarımla ilgili sorun hiçbir zaman etki eksikliği olmadı, asıl eksiklik ölçüm eksikliğiydi. Doğru çıktı elde edebilmek için markanın hem mevcut tasarımının gösterdiği performansa hem de rakipleriyle nasıl karşılaştırıldığını ölçümleye ihtiyacı var. Bu ölçümleme eksikliğinden kaynaklı yapay zeka desteğiyle saniyeler içinde ambalajların tasarımını test eden 5’li Raf Etkisi metodolijisini geliştirdik.’’ ifadelerinde bulundu.

‘’5’li Raf Etkisi, Rafta Etki Yaratan, Rakiplerden Bir Adım Öne Çıkan Markaları Oluşturmayı Sağlıyor.’’

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından aldıkları ödüllerin, önlerindeki hedefe ulaşmada motive ve güç kaynağı olduğunu belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Çalışmalarımızın hız kesmeden, belirlediğimiz misyon ve vizyon doğrultusunda devam etmesini öncelikli kılarak, yaratıcı tasarımlarımızla ambalaj dünyasına yön vermeye devam edeceğiz. Titiz çalışmalar ve günümüz teknolojisine uygun yapay zeka uygulamarıyla destekleyerek tasarladığımız 5’li Raf Sistemi yöntemimizle de ambalaj tasarımının önemini gösteriyoruz. Çünkü tasarımın satışlar üzerinde etkisi olmadığı düşüncesine kapılan markalar, yeniden tasarladıkları ambalajların 3’te 2’sinden olumsuz sonuç aldı, bunun sebebi ise etki eksikliği değil ölçüm eksikliğiydi. Markaların doğru veriler elde edebilmesi için mevcut tasarımının sergilediği performansa ve rakipleriyle nasıl karşılaştırıldığını ölçümlemeye ihtiyaçları var. Yapay zeka destekli tasarladığımız, 5’li Raf Etkisi müşteri yanıtlarını, dikkatini ve davranışlarını saniyeler içinde tahmin eden nörobilim ve A.I. aracı Neuronist ile sonuca ulaşmasını sağlayan bir yöntem olarak sunuyoruz. Tasarlanan sistem yaş, cinsiyet, hedef kitle gibi öğelerden bağımsız olarak kişinin odaklandığı alanı belirliyor ve böylece tüketici dikkat noktaları ile tasarımın dikkat çekiciliğini ölçüyor. Çünkü, bir ambalaj tasarımının rafta tüketicinin dikkatini çekebilmesi için güçlü bir marka kimliğine sahip olması, sürekli ve tutarlı olması, ürünü doğru yansıtması, ilgi çekici olması ve tüketici odaklı bir tasarım diline sahip olması gerekiyor. Tüm bu kaideler bir araya geldiğinde 5’li Raf Etkisi, rafta etki yaratan, rakiplerden bir adım öne çıkan markaları oluşturmayı sağlarken nörobilim ve A.I. araçlarında yüksek performans göstererek kayda değer sonuçlar elde ediyor.‘’ açıklamalarında bulundu.

Kaynak: HORECA TREND ve Tasarist 

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.