“Crush Your Bottle” Projesi ile CO2 Emisyonları Azaltılacak | HORECA TREND
Takip edin!

Çevre

“Crush Your Bottle” Projesi ile CO2 Emisyonları Azaltılacak

İçecek ürünlerinde kalite ve çeşitlilik sunan DyDo Drinco Türkiye, sürdürülebilirlik projeleri çerçevesinde öncü adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, bünyesinde bulunan Saka Su markası ile “Crush Your Bottle” projesini oluşturan DyDo Drinco Türkiye, geri dönüşüm sürecine katkıda bulunmayı ve daha fazla atık alanı yaratmayı hedefliyor. 

Yayınlandı

on

Sürdürülebilir kaynaklar elde edebilmek ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakabilmek için geri dönüşüm büyük bir önem taşıyor. Tüketimi en aza indirerek malzemelerin yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlayan geri dönüşüm, sürdürülebilir bir dünyanın anahtarını oluşturuyor. Değerleri doğrultusunda sürdürülebilirliği odağına alan çalışmalar gerçekleştiren DyDo Drinco Türkiye, bu çerçevede hayata geçirdiği “Crush Your Bottle” projesi ile plastik şişe atıkları sorununu ele alıyor. Günlük hayata kolayca entegre edilebilen proje, plastik atıkların geri dönüşümü için pratik bir çözüm sunuyor.

Gençlere ve Çocuklara Daha Yaşanabilir Bir Dünya Bırakabilmek İçin Harekete Geçti

Her yıl milyonlarca plastik şişe çöplere atılıyor, düzensiz çöp atımı ise atık fazlalığına sebep oluyor ve zararlı sera gazlarını havaya salıyor. Bu çerçevede harekete geçen DyDo Drinco Türkiye, boş plastik şişelerin çöp kutusuna atılmadan önce ‘şişeyi ezme’ uygulamasını benimseyerek bir farkındalık projesine imza attı. Küçük bir adımla büyük bir etki yaratmayı amaçlayan DyDo Drinco Türkiye, Crush Your Bottle projesi ile çöp kutularında daha fazla alan yaratıyor, atık toplama sıklığını azaltıyor ve CO2 emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunuyor.

Gençlere ve çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için harekete geçen DyDo Drinco Türkiye, bu kapsamda Saka Su markası ile hayata geçirdiği en yeni “Crush Your Bottle” ile plastik şişe kullanan herkesin bu şişeleri ezerek çöp kutusuna atmaya davet ediyor.

Kaynak: HORECA Trend ve DyDo Drinco Türkiye

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çevre

Sıfır Atık Mavi Projesi İlk Mezunlarını Verdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Selpak Professional iş birliği ile hayata geçen Sıfır Atık Mavi Projesi ilk mezunlarını verdi. Eğitimleri başarıyla tamamlayan ilk üç otel, POYD (Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) gala organizasyonunda sertifikalarını aldı.

Yayınlandı

on

Selpak Professional sponsorluğunda gerçekleşen POYD gala organizasyonunda Türkiye’nin dört bir yanından otel yöneticileri bir araya geldi.

Organizasyonda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Selpak Professional iş birliği ile hayata geçen Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi kapsamında eğitimleri başarıyla tamamlayan ilk üç otel, sertifikalarını aldı. Lara Barut Collection, Sherwood Exclusive Lara ve Belconti Resort Hotel, Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi kapsamındaki başarılarıyla ödüllendirildi. Sertifikalar; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Semih İlker Sanaç ve Eczacıbaşı Profesyonel İş Birimi Müdürü Halide Sancar tarafından takdim edildi.

Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi ile Turizm Çalışanlarına Eğitim Veriliyor

Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Selpak Professional, kıyı illerinde turizm sektörü çalışanlarına yönelik farkındalık eğitimleri düzenliyor. Projeye katılım gösteren turizm işletmelerinin çalışanlarına, Selpak Professional bünyesinde, Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Merkezi’nin katkılarıyla hazırlanan eğitimler veriliyor. Eğitimi tamamlayan işletmeler, Bakanlık’tan onaylı sertifika alıyor. Eğitimlere, Selpak Professional’in çevrim içi eğitim platformu üzerinden erişilebiliyor. Denizler ve su varlıklarını koruma ve turizm sektöründe sıfır atık anlayışını yaygınlaştırma hedefiyle hayata geçirilen Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin çalışanlarına atık yönetimi konusunda bilinç kazandırmayı ve çevre dostu kullanım alışkanlıkları geliştirmeyi amaçlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Selpak Professional

Devamını Oku

Çevre

Rivulis, Türkiye’deki Çiftçileri Tarımda Dönüşüme Davet Ediyor

Dünyanın ortalama sıcaklığındaki artışı sınırlamak amacıyla Paris Anlaşması ile sera gazı salımı için 2050’ye kadar net sıfıra ulaşma hedeflerinin kritik parçalarından biri olarak görülen gönüllü karbon piyasası, sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerin başında gelse de, tarım sektörünün bu alana katkısı %1’in altında ölçülüyor. Öte yandan 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşması beklenen bu pazar, çiftçilere mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir gelir kanalı sunuyor.

Yayınlandı

on

Özel sektör temsilcilerinin atmosfere salınan sera gazlarının uzaklaştırılması veya azaltılması için karbon kredilerini gönüllü olarak alıp sattığı bir piyasayı tanımlayan gönüllü karbon kredisi piyasası (voluntary carbon market | VCM), son yıllarda sürdürülebilirlik ve net sıfır hedeflerinin kritik unsurlarından biri olarak öne çıktı. Ancak güncel rakamlar, tarım sektörünün bu alandaki fırsatları yeterince değerlendiremediğini ortaya koydu. Veriler, karbon kredilerinin %1’inden daha azının tarım sektöründen geldiğini gösterirken, mikro sulama projelerini küresel çapta erişilebilir hale getiren proje ve danışmanlık şirketi Rivulis, tarım sektörünün gönüllü karbon piyasasına katılımını artırmak için harekete geçti.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Rivulis İklim Direktörü Jon Baravir, “Yapay zekaya bağlı enerji talebinin sürdürülebilirlik ve karbon salımı konusunda yeni kaygılar ortaya çıkardığı bir dönemde, karbon kredisi pazarına yönelik kurumsal talep de giderek artıyor. Özellikle kurumsal şirketlerin alıcı tarafında daha çok aktif olacağı bu pazarda çiftçiler için büyüyen bir fırsat var. Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılım için gereken masrafları neredeyse sıfırlayarak, çiftçiler için yeni gelir kanallarının önünü açıyor” dedi.

2030a Kadar 50 Milyar Dolar Büyüklüğe Ulaşacak

Citi tarafından hazırlanan çalışmaya göre, VCM olarak kısaltılan ve 2022’de 2 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen gönüllü karbon kredisi pazarının, kurumsal net sıfır taahhütlerinin artan etkisiyle 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşabileceği öngörüldü. Bu pazarın çiftçiler için büyük ölçüde keşfedilmemiş bir fırsat sunduğunu dile getiren Jon Baravir,

“Pazara giren çiftçiler, mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir kazanç kapısı yaratabiliyor. Ancak bu pazara bireysel katılımın önünde bazı engeller var. Sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş ve karbon kredisi elde etmek, iki yıldan fazla bir süreyi kapsayabilen, karmaşık, uzun vadeli ve maliyetli bir süreç. Bu durum, danışman olmadan, bir kolaylaştırıcıyla çalışmadan çiftçilerin bu pazara girmesini zorlaştırıyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda uzmanlaşan Rivulis tam da bu noktada devreye girerek çiftçilere sürdürülebilir tarıma geçiş planı öneriyor ve karbon piyasası kayıt süreçlerini kolaylaştırıyor” diye konuştu.

Proje Maliyetini Karşılıyor, Kayıt Sürecini Yönetiyor

Bir karbon kredisi projesi tescil ettirmenin maliyetinin 150 ila 200 bin dolara kadar çıkabildiğini belirten Jon Baravir, “Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılımı kolaylaştırmak için, çiftçilerin proje tescilinden sonra elde edecekleri karbon kredisi gelirinin küçük bir yüzdesi karşılığında, bu maliyetin neredeyse tamamını karşılıyor. Tüm idari işlemleri ve kayıt sürecini ücretsiz olarak yürüten Rivulis; damla sulamaya geçilmesi, toprak işlemesinin azaltılması, örtü bitkilerinin uygulanması, daha az gübre kullanılması, atıkların toprakla bütünleştirilmesi gibi uygulama önerileriyle sürdürülebilir tarıma geçişte de danışmanlık sunuyor.

İklime uyumlu tarımsal modeller geliştirme ve karmaşık tarım problemlerini çözmede uzmanlığa sahip olan Rivulis olarak, gönüllü karbon piyasasına katılımı 6 ay içinde 2 katına çıkararak, dünya genelinde 4 bin hektardan fazla alanı bu yeni pazara dahil ettik. Örneğin Kuzey İtalya’da 3 bin hektara yayılan bir tarla bitkileri üretim çiftliği veya Portekiz’de güneş enerjisi kullanmak ve topraktaki organik maddeyi zenginleştirmek gibi uygulamalar benimseyen bir başka çiftlik bu programa katıldı” ifadelerini kullandı.

“Çiftçiler Bu Fırsatı Değerlendirmeli” 

Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu, ancak artan maliyetler ve zayıflayan pazar sebebiyle Türk çiftçilerin yeni modellere geçişinin kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Rivulis Climate Direktörü Jon Baravir, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Tarımın aile mirası modellerden sürdürülebilirlik ve teknolojiden beslenen yeni pratiklere dönüştüğü bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Büyük arazilerde tarım yapan çiftçilerin sürdürülebilir modelleri benimsemesi, tarım sübvansiyonları için sürdürülebilirlik koşulları arayan Avrupa Birliği gibi otoritelerin beklentilerini karşılarken çiftçilerin gönüllü karbon piyasası gibi yeni gelir fırsatlarından yararlanmaları için gerekli zemini de oluşturuyor. Çiftçiler, Rivulis gibi partnerler eşliğinde benimsedikleri tarımsal uygulamalarla yeni gelir kaynakları elde etmenin yanı sıra kamuoyu bilinirliklerini artırma ve ilerleyen dönemde uygulanabilecek yasal düzenlemelere hazırlanma imkanı buluyor. 80 yıllık deneyimle 15 ülkede 22 üretim tesisi ve 3 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Rivulis olarak Türkiye’deki çiftçileri de dönüşen tarımı keşfetmeye ve bu fırsatları değerlendirmeye çağırıyoruz.”

Kaynak: HORECA TREND ve Rivulis

Devamını Oku

Çevre

ETi, Kahve Posalarını İleri Dönüştürerek 598 Kilogramlık Karbon Salımının Önüne Geçti

“Yaşasın Dünya” diyerek gelecek nesillere sürdürülebilir ve mutlu bir dünya bırakabilmek amacıyla farkındalık projeleri yürüten ETi, önemli bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Kahve posalarından biyomalzeme üreten Wastespresso ile iş birliğine giden ETi, İstanbul ofislerinde tükettiği 578 kilogram kahve posasının mikro atık yönetimi çalışması ile değerlendirilmesiyle, iş birliğine başlanan Aralık 2023 tarihinden bu yana 598 kilogramın üzerinde karbon salımını engelledi.

Yayınlandı

on

Sürdürülebilirliği faaliyetlerinin odağına yerleştiren ve mutluluğu gelecek nesillere aktarabilmek hedefiyle çalışmalar yürüten ETi, mikro atıklarını dönüştürerek karbon ayak izini azaltma konusunda önemli bir adım attı. Bu doğrultuda kahve posalarını sürdürülebilir biyomalzeme teknolojisi çözümleri ile ileri dönüştürerek kullanan ve veri odaklı atık yönetimi çözümleri sunan yerli sosyal girişim olan Wastespresso ile iş birliği yapan şirket, İstanbul’daki ofislerinde kullanılan kahvelerden çıkan posaları düzenli olarak toplayıp, bu atıkları ileri dönüşümde kullanarak, “Yaşasın Dünya” çatısı altında lanse ettiği sürdürülebilirlik çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Bin 883 Metrekare Arazinin Ormana Dönüştürülmesine Eş Değer

Sürdürülebilirlik stratejisini tüm iş süreçlerinde yaygınlaştırmaya özen gösteren ETi, bu iş birliği sayesinde yılbaşından itibaren kahve posalarının geleneksel yöntemle bertarafı yerine sürdürülebilir alternatif biyoplastik hammadde üretimi yöntemiyle toplamda 598 kilogram sera gazının atmosfere salımını engelledi. Ofislerde üretilen 578 kilogram kahve posasının çöpe atılması yerine, Wastespresso sayesinde döngüsel ekonomiye kazandırılması sayesinde 598 kilogram karbon ayak izi eş değerinde sera gazının oluşmasının da önüne geçilmiş oldu. Bu fayda ise yaklaşık 256 litre benzin kullanımının oluşturduğu negatif etkiyi engellerken, 2 bin 425 metrekare arazinin ormana dönüştürülmesine de eş değer bir kazanım sağlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve ETİ

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.