Bonna, Genç Şeflerin Gastronomi Maratonuna Eşlik Etti | HORECA TREND
Takip edin!

Fuar ve Etkinlikler

Bonna, Genç Şeflerin Gastronomi Maratonuna Eşlik Etti

Ülkemizdeki genç aşçılara beceri ve yaratıcılıklarını uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan “Uluslararası Genç Aşçı Yarışması”nın Türkiye elemeleri 13 Haziran Salı günü Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti. Le Cordon Bleu ev sahipliğinde düzenlenen organizasyonda, 27 yaşını aşmamış 10 genç şef kıyasıya mücadele etti. Bu zorlu gastronomi maratonunda birbirinden özgün koleksiyonlarıyla sunumlara eşlik eden premium porselen markası Bonna, genç şeflerin yanında oldu.

Yayınlandı

on

Chaîne des Rôtisseurs Derneği tarafından bu yıl 25’incisi gerçekleşen “Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” 13 Haziran Salı günü Le Cordon Bleu’ nün Özyeğin Üniversitesi’ndeki Mükemmellik Merkezi tesislerinde yapıldı. Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışan 27 yaşını aşmamış 10 genç yarışmacının hünerlerini sergilediği yarışmaya destek veren Premium porselen markası Bonna, genç şeflerin gastronomi maratonunda yanında oldu.

Genç aşçıları teşvik etmek ve mutfak sanatları konusundaki deneyim ve yeteneklerini uluslararası rekabet ortamında paylaşmalarına olanak sunmak amacıyla yapılan organizasyonda, şefler ana yemek ve tatlıdan oluşan menüyü Bonna’nın birbirinden özgün koleksiyonları eşliğinde sundu. Tüm menüyü 4 saat içinde hazırlayıp jüriye takdim eden şefler; lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, organizasyon becerileri, profesyonellik, hijyen ve zamanlama kriterlerine göre değerlendirildi.

“Şeflerimizin Gelişimine Katkıda Bulunmak Bizim İçin Büyük Mutluluk”

Genç şeflerin dünyaya açılmasına ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayan bu kıymetli organizasyona destek vermekten ötürü duydukları mutluluğu ifade eden Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, Bonna olarak her zaman genç şeflerin yanında olduklarını söyledi. Aşkan konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilk %100 HoReCa markası olarak, kurulduğumuz günden bu yana üretim süreçlerimizin her bir aşamasında sektörün ve sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarına odaklandık. Gastronomi sektörümüzün baş aktörlerinden olan şeflerimiz ise her zaman en kıymetlilerimiz arasında yer aldı. Onların eşsiz lezzetlerini mükemmel sunumlarla tamamlarken, birlikte her defasında farklı ilhamlar veren sofralar yaratıyoruz. Bu sebeple Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkaracak, Türk şeflerinin gelişimine katkıda bulunacak ve dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlayacak her türlü adımın içerisinde yer almak bizim için büyük bir mutluluk. Bu adımların Türkiye’deki öncülerinden olan Le Cordon Bleu Türkiye’nin organizasyonunun bir parçası olmak da bizler için çok anlamlı ve değerli.”

Yarışmaya katılan tüm şefleri tebrik eden Aşkan, dereceye giren ilk üç şefe Bonna’nın geri dönüştürülmüş malzemeden ürettiği sürdürülebilir ürünlerinden takdim ederken “Sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir ürünler kullanmak ne denli önemli ise, genç şeflerin mutfağında sürdürülebilir ürünlerin yer alması o denli önemli. Bu anlamda Bonna ürünleri ile hem onların mutfağına hem de dünyamızın geleceğine katkıda bulunduk” diye konuştu.

Bonna Hakkında

1983’te küçük bir seramik atölyesi olarak İstanbul’da faaliyetlerine başlayan Kar Porselen’in hayata geçirdiği HoReCa markası Bonna, 2014 yılından bu yana otel, restoran ve catering sektörüne yenilikçi çözümler sunuyor. Yerli ve yabancı tasarımcıların imzasını taşıyan ürün koleksiyonlarını kullanıcılara sunan marka, geniş bir ürün gamına sahip. Bonna, bugün 6 kıtada 100 ülkeye ürün ihracatı yaparken, otel, restoran ve kafelerde yeme-içme deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla, farklı ihtiyaçlara uygun kişiselleştirilmiş ürün ve çözümler sunarak, kusursuz sofralar yaratıyor. Bonna kullanıcılarına “her defasında en mükemmel sunum” vaat ediyor. Bonna, Kocaeli Çayırova ve Bilecik Pazaryeri bölgelerinde bulunan 2 tesisiyle yıllık toplam 40 milyon parça üzerinde üretim gerçekleştiriyor. Bugüne kadar pek çok ulusal ve uluslararası fuara katılan Bonna, birbirinden özgün koleksiyonları ile IDA DESIGN AWARDS, GERMAN DESIGN AWARD, DNA PARIS AWARD ve DESIGN TURKEY gibi prestijli yarışmalar tarafından ödüle layık görülmüştür.

Kaynak: HORECA Trend ve Bonna

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fuar ve Etkinlikler

Metro Türkiye ve Fairmont Quasar Istanbul’dan “Sürdürülebilir İftar Sofrası”

Metro Türkiye ve Fairmont Quasar Istanbul, yeme içme sektöründe atıksız menülerin oluşturulmasını teşvik etmek amacıyla “Sürdürülebilir İftar Sofrası”’nda bir araya geldi.

Yayınlandı

on

Restoranların ve şeflerin sürdürülebilirlik yolculuğuna rehberlik eden Metro Türkiye ile sürdürülebilir turizmin sorumluluklarını benimseyen Fairmont Quasar Istanbul, Aila Restoran’da Mutfak Şefi Kemalcan Yurttaş’ın hazırladığı iftar yemeği ile Ramazan sofralarında gıda israfının nasıl önlenebileceğine dikkat çekti.

Paylaşmanın ve bereketin ayı Ramazan’da lezzetli sofralar kurarken, çevreye olan sorumluluklarını da unutmayan Metro Türkiye ve Fairmont Quasar Istanbul, profesyonel mutfaklarda sürdürülebilirliğin ve atıksız reçetelerin yaygınlaştırılması için yapılabilecekleri konuşmak üzere bir iftar yemeği düzenledi.  Sürdürülebilir mutfak prensipleriyle hazırlanan iftar sofrasında yerel ve coğrafi işaretli ürünlerin önemi vurgulanırken, Ramazan ayında gıda israfının nasıl önlenebileceğine odaklanıldı. Aila’nın Mutfak Şefi Kemalcan Yurttaş, Metro markalı ürünleri kullanarak hazırladığı “Sürdürülebilir İftar Sofrası” ile sektöre ilham verdi.

Metro Türkiye, 11.5 Ton Gıdanın İsraf Olmasını Önledi

Türk mutfağının değerlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla yürüttükleri sürdürülebilirlik çalışmaları içerisinde gıda atıkları konusunun en önemli başlıklardan biri olduğunu belirten Metro Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Dr. Aslı Duran, “Sürdürülebilirlik yolculuğumuza “Bir Tabak Yarını Değiştirebilir mi?” diye başladık. Gastronomi sektörü, çevresel ve ekolojik koşullarla sandığımızdan çok daha fazla bağlantılı. Her geçen gün sınırlı kaynaklarımız tükeniyor ve bunun en önemli nedenlerinden biri maalesef gıda israfı. Dünyadaki gıda israfının boyutu 1.3 milyar ton ve bunun %26’sı yeme içme sektöründen geliyor. Biz yeme içme sektörünün en yakın iş ortağı olarak tüm etki alanımızı ve ekosistemimizi içine alan bir strateji izliyoruz. Kendi operasyonlarımızda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmenin yanı sıra, tedarikçilerimizi de sürece dahil ediyor ve bu etkiyi asıl güçlendirecek otel ve restoran gibi profesyonel müşterilerimize de ışık tutuyoruz. Kendi çalışmalarımızda 2017 yılından bu yana 11.575 ton gıdanın israf olmasını önledik, yaklaşık 10.650.000 öğünün ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağladık. Yeme içme sektörüne yol gösterecek rehberler hazırladık, sürdürülebilirlik konusunda atılması gereken tüm adımları paylaştığımız platformlar oluşturduk. Gastronometro’da düzenlediğimiz uygulamalı eğitimler ve geliştirdiğimiz atıksız reçete örnekleri ile sektöre ışık tutmaya devam ediyoruz. Gıda israfının artabildiği Ramazan ayında ise temennimiz, özenle hazırlanan tüm menülerin, dayanışma ve paylaşım duygusuyla buluştuğumuz bütün iftar sofralarının atıksız olması.” dedi.

Aila Restoran Sürdürülebilirlik Yolunda Emin Adımlarla İlerliyor

Aila’nın Mutfak Şefi Kemal Can Yurttaş, sürdürülebilirlik anlayışlarını şu sözlerle dile getirdi:

“Aila olarak, Anadolu mutfağının köklü mirasını koruyarak geleceğe taşırken, bunu sürdürülebilir bir yaklaşımla yapmaya özen gösteriyoruz. Yerel üreticileri destekliyor, coğrafi işaretli ve doğal ürünler kullanıyor, mutfağımızda doğaya saygılı ve sorumlu bir anlayış benimsiyoruz. Gıda israfını en aza indirmek için porsiyon kontrolü, verimli envanter yönetimi ve tedarikçilerimizle yakın iş birliği içinde atıksız mutfak uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Gastronomi, çevremizle sandığımızdan çok daha güçlü bir bağa sahip. Doğal kaynaklarımızın hızla tükendiği bu çağda, mutfaklarımızda sürdürülebilirliği bir tercih değil, bir zorunluluk olarak görüyoruz. Fairmont Quasar İstanbul’un çevresel ve sosyal sorumluluk ilkeleri doğrultusunda, sürdürülebilir gastronomi yolculuğumuzu aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Davette, Şef Kemalcan Yurttaş’ın özel sunumuyla hiçbir gıdanın israf edilmediği ve gıdanın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyan yerel ve coğrafi işaretli ürünlerin kullanıldığı özel lezzetler ikram edildi. Nohutlu Karacadağ pirinci çorbasından Tarsus humusuna, Antakya tabuleden çipura pastırmasına, Konya Bozkır tahinli babagannuştan mantar közlemesine, Konya yağ somunundan Balıkesir kuzu kol tandır ve hurma dolgulu baklava yufkasına tüm lezzetler davetlilerden tam not alırken, her çeşidiyle iftar sofrasının nasıl atıksız mutfak anlayışıyla hazırlanabileceğini de ortaya koydu.

Kaynak: HORECA TREND ve Metro Türkiye

Devamını Oku

Fuar ve Etkinlikler

Zuchex, Katılımcılarına Yeni Ticaret Kapıları Açıyor

Ev ve mutfak eşyaları sektörünün uluslararası boyuttaki en prestijli buluşmalarından biri olan ZUCHEX, bu yıl da sektör profesyonellerini bir araya getirmeye hazırlanıyor.

Yayınlandı

on

Küresel ticaretin önemli merkezlerinden biri haline gelen İstanbul’da 35.’si düzenlenecek olan fuar, katılımcılarına eşsiz iş fırsatları sunarak, onlara yeni pazarlara açılma imkanı tanıyor. Uygulamaya koydukları yurt dışı satın almacı programı sayesinde ZUCHEX’in yabancı ziyaretçi oranını yüzde 20’nin üzerine çıkardıklarını söyleyen Fuar Direktörü Funda Kunduz, “Eylül ayındaki buluşmada bu oranı daha da yukarı çekmeyi hedefliyoruz. Türkiye ev ve mutfak eşyaları sektörü 2024’ü 3.4 milyar dolar ihracatla kapattı. 2025’te ise en az yüzde 10’luk bir büyüme öngörülüyor. Aralarında sektörün mevcut ve hedef pazarlarının da olduğu 150’yi aşkın ülkeden binlerce doğrudan alıcı ağırladığımız ZUCHEX, Türk üreticiler için yine önemli bir ticaret kapısı olacak ve ihracat hedefine doğrudan katkı sunacak” dedi. 

Funda Kunduz; “Türkiye’nin Stratejik Konumuyla, Küresel Ticaretin Merkezi”

“ZUCHEX, Avrupa, Asya ve Orta Doğu pazarlarının kesişim noktasındaki Türkiye’nin sahip olduğu stratejik konum avantajını katılımcılarına sunuyor. Ev ve mutfak eşyaları sektörünün sahip olduğu üretim gücü ve ülkemizin lojistik avantajları, ZUCHEX’in yurt dışı ziyaretçi kitlesiyle birleştiğinde, yine önemli bir ticaret sinerjisi oluşacak” diyen Funda Kunduz, fuar katılımcılarının dört gün boyunca binlerce yerli ve yabancı satın almacıyla doğrudan temas kurarak, marka bilinirliklerini artırma ve satış hacimlerini büyütme şansı olacağını vurguladı. 11-14 Eylül 2025 tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde 35.’si gerçekleşecek ZUCHEX’in sergilenen ürün ve tasarım çeşitliliğine de değinen Kunduz, “Ev ve mutfağa dair ne varsa hepsi bu fuarda sergileniyor. Birçok katılımcımız, 2026 koleksiyonlarının lansmanını ZUCHEX’e saklıyor. Bu çeşitlilik, hem fuarda yer alan firmaların rekabet gücünü küresel boyuta taşımaları hem de ziyaretçilerimizin beklediklerinden de fazlasını bir arada görebileceklerini bilmeleri açısından önemli” dedi.

Ürün ve Tasarım Çeşitliliği ile Öne Çıkan Fuara, 25 Bini Aşkın Ziyaretçi Bekleniyor 

ZUCHEX 2025’te, Sofra ve Mutfak Eşyaları, Pişirme Ekipmanları, Plastik Ev Eşyaları / Bahçe Aksesuarları, Ev Gereçleri, Dekoratif Ev ve Mutfak Eşyaları ile Elektrikli Ev Aletleri kategorilerine dair yenilikler sergilenecek. Fuarı, aralarında profesyonel satın alma heyetleri, zincir mağazalar, e-ticaret firmaları, bağımsız perakendeciler, toptancı ve perakendeci kuruluşlar, bayi ve distribütörler, HORECA, catering ve organizasyon şirketleri, kurumsal hediyelik eşya firmaları, tasarımcılar ve uluslararası ticaret firmalarının olduğu 25 bini aşkın profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. 

Dünya ev ve mutfak eşyaları endüstrisinin en önemli sektör buluşmalarından birisi olan ZUCHEX’te yer alarak,  yeni iş bağlantıları kurmak, uluslararası pazarlara açılmak ve alternatif ticaret fırsatları yakalamak isteyenler, www.zuchex.com adresini ziyaret edebilirler. 

Kaynak: HORECA TREND ve ZUCHEX 2025

Devamını Oku

Fuar ve Etkinlikler

Yörsan’ın Geleneksel Lezzetleri Dubai Gulfood’la Dünyaya Açıldı

2022 yılında Matlı Şirketler Grubu bünyesine katılarak adeta küllerinden yeniden doğan Yörsan, süt ve süt ürünleri kategorisinde gelenekten geleceğe uzanan lezzetli 200’e yakın ürün çeşidini, 17-21 Şubat 2025 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde yapılan dünyanın en büyük gıda fuarlarından Dubai Gulfood 2025’te sergiledi.

Yayınlandı

on

Türkiye’nin önde gelen süt ve süt ürünleri markalarından biri olan Yörsan, Dubai Gulfood 2025 Fuarı‘na katılarak, geleneksel Türk lezzetlerini dünya çapında tanıtma fırsatı buldu. Matlı Şirketler Grubu, Dubai Gulfood’da iki markası Yörsan ve Keskinoğlu ile yer alarak perakende sektöründe iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Gulfood Fuarı’na ihracattan, satış pazarlamaya kadar alanlarında uzman ve deneyimli geniş bir ekip ile katılan Matlı, Türkiye’nin protein ihtiyacını karşılayan ve aynı zamanda bu lezzetleri dünyaya ulaştıran gıda grubu olma yolunda adım adım ilerliyor.

Yörsan, fuarda yer alan geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekti. Özellikle tava yoğurdu, kültürlü beyaz peyniri, ev tipi yoğurdu ve labne ile birlikte geleneksel Türk ürünleri, fuar katılımcıları tarafından büyük ilgi gördü. Yörsan’ın ürünlerini, Türk mutfağının en lezzetli örneklerini, yüksek kalite ve geleneksel üretim yöntemleriyle birleştirerek dünya sofralarına taşımayı hedefliyor.

Matlı, Yörsan’ın Değerli Mirasına Sahip Çıktı

Dubai Gulfood Fuarı’na katılan ve önemli görüşmeler gerçekleştiren Matlı Şirketler Grubu ve Yörsan Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Türkiye’nin ilk tava yoğurdunu, yine ilk kültürlü beyaz peynirini ev tipi yoğurdunu ve yeni geliştirdikleri labne ile Yörsan’ın değerli mirasına sahip çıktıklarını ifade etti ve şöyle devam etti: “Matlı olarak tarım ve hayvancılık alanında sahip olduğumuz 60 yıllık deneyimi, alanında ilklere imza atan, geleneksel lezzetleri günümüze taşırken, yenilikçi ürünleri ile dikkatleri üzerine toplayan Yörsan’ı geliştirmek üzere seferber ettik. 550 kişiyi istihdam ettiğimiz ve 2 milyar TL. yatırım yaptığımız Yörsan, güçlenmeye ve gelişmeye devam ederek bizi gururlandıran bir marka oldu. Öyle ki, Yörsan ile dünya gıda devlerini buluşturan Dubai Gulfood Fuarı’na katılacak konuma geldik.”.

Yörsan Gulfood ile İhracat Pazarını Genişletti 

3 yıl gibi çok kısa bir sürede hem yeniden üretime geçtiklerine hem de Yörsan ürünlerini birçok ülkeye ihraç etmeye başladıklarına dikkat çeken Özer Matlı,  “2025 yılı için kendimize ihracat hedefi koyduk. Dubai Gulfood’a katılarak ekibimiz ile birlikte ihracat potansiyelimizi geliştirecek önemli adımlar attık. Dubai Gulfood’a 129 ülkeden 5 bin 500’den fazla şirket katıldı ve 1 milyondan fazla ürün sergilendi. Yörsan standımızda ağırlıklı olarak; Dubai-Katar-Suudi Arabistan-Özbekistan-Libya-Somali-Gana-Moritanya-Ürdün-Fas-Mısır-Irak-Singapur-Kuveyt gibi ülkelerden önemli alıcıları ağırladık ve yeni potansiyel pazarlara ulaşmak adına ilişkiler geliştirdik.” şeklinde konuştu.

Sütün En Doğal Hali Kaynağından Sofralara Yörsan Lezzetleri ile Ulaşıyor 

Türkiye’nin lider yem üreticisi Matlı Şirketler Grubu Ailesi’ne katılması sayesinde Yörsan ürünlerinin ana hammaddesi sütün temin edildiği hayvan yemlerinin kalitesi ile de sağlanıyor. Matlı Grup iştiraki Proyem bünyesinde ürettiği yüksek kaliteli yemlerle beslenen ineklerden ve bilinçli üreticilerden elde edilen sütler Yörsan tesislerinde geleneksel Yörsan reçeteleriyle usta ellerde şekillenerek benzersiz lezzetlere dönüşüyor. Geleneksel lezzetleri sevenler ve yöresel tatlardan vazgeçemeyenlerin tercih ettiği Yörsan, 2023 yılında bünyesinde kurduğu Ar-Ge Merkezi’nde yeni ürünler, lezzetler geliştiriyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Yörsan

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.