Kurumsal Yemek Pazarına 65 Milyon Dolarlık İnovatif Buluş | HORECA Trend
Takip edin!

Catering

Kurumsal Yemek Pazarına 65 Milyon Dolarlık İnovatif Buluş

Dünyanın en iyi ofis tasarımlarına sahip sektör devlerinden esinlenen Meal Box, bir ilke imza atarak “Ofis Restoranları” kavramını Türkiye’ye taşıdı. Geleneksel yemekhaneleri tarihe gömecek sistem, 1.5 milyon kişiye istihdam sağlayan kurumsal yemek pazarına 65 milyon dolar ekstra kazanç sağlayacak.

Yayınlandı

on

Yeni ofis düzeniyle birlikte değişen çalışan gereksinimleri ve artan maliyetlerin öğle yemeği giderlerini ağır bir külfet haline getirmesi, şirketleri çıkmaza sürükledi. İşverenler uzun süredir, öğle yemeği sorununu daha az harcayarak çözebileceği ve aynı zamanda çalışanlarını da mutlu edebileceği alternatif yollar arayışında. Dünyanın en iyi ofis tasarımlarına sahip sektör devlerinden esinlenen Meal Box, bir ilke imza atarak “Ofis Restoranları” kavramını Türkiye’ye taşıdı. Geleneksel yemekhaneleri tarihe gömecek sistem, 1.5 milyon kişiye istihdam sağlayan kurumsal yemek pazarına 65 milyon dolar ekstra kazanç sağlayacak. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un en kalabalık plazalarından birinde hizmete giren “Ofis Restoran”, zarar ettiği için atıl hale gelen yemekhanelerin dönüşümü için ilk örnek.

Bazı şirketler ofise dönmeyi zorunlu tutsa da esnek çalışmayı benimseyen ve kalıcı hale getiren şirketlerin sayısı oldukça fazla. Klasik düzende devam etmek isteyen kurumlar, çalışanlarını ikna etmek için birçok yaratıcı teşvikler sunsa da artık kimse haftanın beş günü ofise gitmek istemiyor. Bu durum, çalışanların yan haklarına ilişkin düzenlemeleri de beraberinde getiriyor. Yan haklar arasında gündemi en çok meşgul edense öğle yemeği konusu. Enflasyona yenilen yemek kartları, pahalılaşan restoranlar, ucuz ama kalitesiz alternatifler, kapanan yemekhaneler ve son zamanlarda çalışanların çok daha talepkar oldukları sağlıklı beslenme isteği işvereni zora soktu. 10 yıla yakın süredir kurumsal yemek hizmeti sunan Meal Box, Premier Kampüs Ofis’te açtığı restoranla Türkiye’yi ilk kez “Ofis Restoran” kavramı ile tanıştırdı. Bu restoranda çalışanlar, dünya mutfaklarından seçtikleri gurme lezzetleri canlı müzik eşliğinde yiyorlar.

Konu Artık Basit Bir Öğle Yemeği İhtiyacı Olmaktan Çıktı

Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Çalışanların ‘bugün ne yesem?’ sorularıyla bundan yaklaşık 10 yıl önce başlayan kriz, Meal Box’ın doğmasına sebep oldu. Bugünkü soru daha çok nerede ve kaça yesem? 2014 yılında ne yesem sorusuna abonelik modeliyle her gün ofislere çalışanların ayağına götürdüğümüz sağlıklı ve lezzetli paket yemeklerle çözüm bulmuştuk. Zamanla paketli yemekleri çeşitlendirdik. Pandemide şirketlerin restoranını kapatması, evden çalışma sistemine geçilmesi ve hijyen endişesiyle dışarıdan yemek siparişine mesafeli durulması gibi nedenlerle paketli yemek hizmeti altın çağını yaşadı. Aboneliklerimiz %70’lere çıkarken, sektör 10 kat büyüdü. Pandemiden sonra dinamikler çok hızlı değişir oldu. Özellikle son iki yılda ofislerin doğası da değişti. Paketli yemek modelinin yeterli olmadığını gördük. Hem çalışanı hem de iş vereni çıkmaza sokan öğle yemeği sorununa nasıl nefes aldırabiliriz diye düşündük. İhtiyaca, talebe uygun çözümler geliştirmeye odaklandık. Ve Türkiye’de bir ilk olan ‘Ofis Restoranları’ projesini hayata geçirdik” dedi.

 Hem Çalışanı Hem İşvereni Mutlu Edecek Bir Çözüm

“Ofislere dönüşün başlamasıyla birlikte öğle yemeğini daha az maliyetle çözmek isteyen iş verenlerin, pandemide kapattıkları yemekhanelerini yeniden açtığını gördük. Ancak yapmış olduğumuz araştırmalar gösteriyor ki; iş yeri yemekhaneleri genel özellikleriyle çalışanlar tarafından çekici bulunmuyor. Büyük tencerelerde yapılan tabldot yemekleri tatsız ve özensiz görülüyor. Bu nedenle yemekhaneye gitmeyerek öğle yemeği ihtiyacını kendisi karşılamak isteyen çalışan cebinden ekstra harcama yaparak sadece kendisini değil, tüketilmeyen ancak parası ödenen yemek hizmetinden dolayı işverenini de zarara uğratıyor. Amacımız her iki tarafı da mutlu edecek bir çözüm bulmaktı ve oldu. Bu restoranlarda keyifle yenilen yemekler sayesinde öğle molaları yine birlikte ve daha güzel geçiyor.”

Standart Yemekhaneler Tarihe Gömülecek

“İlk etapta hedefimiz yemekhaneleri çalışanlar için cezbedici bir ortama dönüştürmekti. Çoğu iş yerlerinde yemekhaneler, sadece yemek saatlerinde bir araya gelinen, tek tip uzun masaların olduğu, sabit bir tasarıma ve sıkıcı atmosfere sahip yerlerdi. Ofis restoranlar sayesinde, klasik tabloid menüler de uzun yemek kuyrukları da tarihe karışacak. Masa ve sandalyelerden masaüstü ekipmanlarına kadar isteğe özel olarak yeniden tasarladığımız bir düzene geçtik. Meal Box’ın yüksek teknolojiyle donanımlı, hijyenik ve modern mutfağında, yetenekli şefler tarafından hazırlanan 5 farklı zengin içerikli menü, Meal Box’ın çalışanları tarafından iş yeri yemekhanesine getirilerek porselen tabaklarda çalışanlara sunuluyor. Haftada bir kez yapılacak canlı müzikle de çalışanların keyifli vakit geçirmelerini sağlıyoruz.”

Geleceğin Trendi Olacak

“Çalışanların gün içinde beyin fırtınası yapmak için esnek ve modüler bir ortamın içinde bulunmaları, yeni fikirler üretmek ve çalışanlar arasında sinerji oluşturmak, yaratıcı düşünceyi teşvik etmek konusunda oldukça verim sağladığı söyleniyor. Şirketler, çalışanlarını motive etmek ve uzun vadede bağlılıklarını korumak istiyorsa, çalışanların değerini yansıtan bir çalışma ortamı da sağlamalılar. Ofis restoranları, yakın gelecekte birçok şirketin kurumsal kimliğinin temel bir parçası haline gelecek.”

“65 Milyon Dolar Kazanç Sağlayacağız”

Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu’na (YESİDEF) göre, Türkiye’nin iş gücü bugün 29 milyon kişiden oluşuyor. Türkiye’de yemek servisi endüstrisi taşımalı yemek, yerinde yemek, toplu yemek ve paket yemek hizmetleriyle 6.5 milyar dolarlık yıllık ciroya sahip devasa bir sektör. Bugün 4.000 şirket bu alanda hizmet veriyor ve 1,5 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Pandemi sonrası işyerlerinin açılışıyla yemek endüstrisi daha da büyüdü. Yıl sonuna kadar da kapasitede %10-15’lik bir yükseliş bekleniyor. ‘Ofis Restoranları’ sistemi bize 65 milyon dolar ekstra kazanç getirecek. Premium Ofis ilk restoranımız oldu. Bundan sonra gelen taleplere göre yeni ofis restoranları devreye sokacağız. Önümüzdeki yıl İstanbul’da en az 10 yemekhaneyi daha dönüştürecek ve ofis restoranlarının sayısını artıracağız.”

Kaynak: HORECA Trend ve Meal Box

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Catering

BCC Catering Yeni Mutfağını Manisa’da Açtı

Türkiye’nin 33 farklı şehrinde, 110 üretim tesisiyle hizmet veren BCC Catering, yeni mutfağını Manisa’da açtı. Ana hedeflerinin Manisa bölgesinde kalitesi ile tercih edilen bir şirket olmak olduğunu belirtilen BCC Catering Genel Müdürü Vedat Uluğ, “İlk altı ayın sonunda Manisa mutfağımızda yüzde 80 doluluk hedefliyoruz” dedi.

Yayınlandı

on

Kuruluşundan bu yana 33 farklı şehirde büyük bir organizasyon haline gelen, sektördeki birikimi ve güvenilirliği sonucunda günde 120 binden fazla kuver ile yemek hizmeti veren BCC Catering, yeni mutfağını Manisa’da açtı. 2 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye genelinde yerinde yemek hizmeti, taşıma yemek hizmeti, özel hastane ve şehir hastaneleri yemek hizmeti veren BCC Catering’in Ankara, Adana, İstanbul, İzmir ve Manisa illerinde yedi ana mutfağı bulunuyor. Yaklaşık 110 üretim tesisi, 225 güncel müşteri sayısı ile ortalama günlük 120 bin kuver yemek üretimi gerçekleştiren BCC Catering, yerinde üretim hizmeti ile okullar, hastaneler, fabrikalar, sanayi kuruluşları, üniversiteler, şantiyeler, yaşlı bakımevleri olmak üzere büyük gruplara ve topluluklara yemek hizmeti sunuyor. Yeni mutfağını Manisa’da açan BCC Catering, altı ayın sonunda Manisa mutfağında yüzde 80 doluluk hedefliyor.

“Amacımız Manisa Bölgesine de Kaliteli Hizmet Vermek”

BCC Catering Genel Müdürü Vedat Uluğ, neden Manisa bölgesinde yeni bir mutfak oluşturduklarını şu sözlerle açıkladı:

“Manisa bölgesi; sanayi açısından ülkemizin en gelişmiş ve zengin lokasyonları arasında yer alıyor. Manisa ilinde hizmet verdiğimiz müşterilerimize İzmir’den çözüm üretiyorduk. Müşterilerimizin taşıma yemek taleplerini operasyonel açıdan daha hızlı ve kolay sağlamak adına merkezi bir mutfak oluşturma kararı aldık. Ocak ayında Yunus Emre Orta Ölçekli Sanayi Bölgesi’nde açılışımızı yaptık. Operasyonumuzu Manisa Sanayi ve Organize Sanayi bölgelerinde konumlandıracağız. Tam kapasite ile ortalama 90 kişilik bir istihdam sağlıyor olacağız. Amacımız bu bölgeye de kaliteli hizmet vermek ve yerinde projelerimizle Manisa ilimizde varlığımızı daha çok artırmaktır.”

“İlk Altı Ayın Sonunda Manisa Mutfağımızda Yüzde 80 Doluluk Hedefliyoruz”

2024 yılı hedeflerini de paylaşan Uluğ, şöyle devam etti:

“Öncelikle ana hedefimiz Manisa bölgesinde kalitesi ile tercih edilen bir şirket olmak. BCC’yi ve hizmet kalitesini bu bölgede duyurmak. İlk altı ayın sonunda Manisa mutfağımızda yüzde 80 doluluk hedefi planlıyoruz. Marmara bölgesinde daha güçlü varlık göstermek için bu bölgede satış konsantrasyonumuz arttırıldı. Ayrıca; İstanbul bölgede ikinci taşıma mutfağımız olan Yenikapı Merkez mutfağımız açıldı.  Manisa’da açılan merkezi mutfakla birlikte potansiyeli olan bölgelerde yapılanmaya devam ediyoruz.”

BCC Catering Hakkında

1993 yılından beri, Bilkent Holding çatısı altındaki Tepe Kurumsal Çözümler’in, yüzde 100 Türk sermayeli bir parçası olarak ulusal ve uluslararası pek çok platformda hizmet veren BCC Catering’in ana faaliyet alanlarını toplu yemek oluşturuyor. Hizmet kalitesinin sürekliliği için gerekli olan sağlıklı bilgi akışının iyi bir ekip çalışmasından doğacağına inanan marka, çağın gereklerini karşılayan ve takım ruhuna sahip personellerden oluşan departmanlarıyla bugün Türkiye’nin 33 ilinde 110 üretim tesisiyle ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’nin gereklerini maksimum derecede yerine getirerek, 225 lokasyonda, 7 merkezi mutfağı ile günlük 120 bin kuverin üzerinde yemek üretiyor. Uzman kadrosu, kaliteli ürün ve servis anlayışı ile Türkiye genelinde ortalama 2000’in üzerinde çalışan ile yemek üretimi hizmeti veren BCC Catering, “Tadında Zamanında” sloganıyla 30 yıldır iş ortaklarının çözüm ortağı olmaktan gurur duyuyor.

Kaynak: HORECA Trend ve BCC Catering

Devamını Oku

Catering

Çırağan Palace Kempinski’nin Yenilenen Lüks Catering Hizmeti ile İhtişam Adresinizde

Boğaz’a nazır eşsiz konumu ve üst düzey servis kalitesiyle Çırağan Palace Kempinski İstanbul, yenilenen “Çırağan Palace Catering” servisiyle benzersiz Saray lezzetlerini ve kalitesini dilediğiniz lokasyona taşıyor.

Yayınlandı

on

Boğaz’a nazır eşsiz konumu ve üst düzey servis kalitesiyle Çırağan Palace Kempinski İstanbul, yenilenen “Çırağan Palace Catering” servisiyle benzersiz Saray lezzetlerini ve kalitesini dilediğiniz lokasyona taşıyor. Çırağan Sarayı’nın dünya çapında ses getiren organizasyonlarına imza atmış deneyimli servis ekibi ve şefleri, lüks catering hizmeti ile davetlere görkem katıyor. Kişiselleştirilmiş tasarımlar ve benzersiz konseptlerle sunulan catering hizmeti, Saray lezzetlerinin buluştuğu özel menüleriyle davetlilere benzersiz bir ziyafet şöleni sunuyor. Yenilenen catering servisi kapsamında, Saray’ın meşhur lüks brunch konsepti, Gazebo’nun klasikleşmiş Beş Çayı ritüeli ve ödüllü Tuğra Restoran’ın benzersiz lezzetleri eşliğinde gerçekleşecek organizasyonlar, Çırağan Sarayı’nın görkemi ile buluşuyor. Bu üç farklı konsept ile yenilenen catering hizmeti, davetlerin temasına göre seçim yaparak saray görkemini ve benzersiz lezzetleri sevdikleriyle beraber yaşamak isteyenleri bekliyor.

Lüks Çırağan Brunch’ının Eşsiz Lezzetleri Artık Adresinizde

Çırağan Sarayı’nın popüler ve çok sevilen brunch lezzetleri, restoranın profesyonel mutfak ve servis ekibiyle özel bir catering konsepti halinde istenen adreste sunuluyor. Sevdikleriyle beraber keyifli buluşmalar, kutlamalar yapmak isteyenlere eşlik edecek brunch konsepti birbirinden leziz içerikler ve çok özel sunumlarla Saray kalitesini ve görkemini istenen lokasyona taşıyor. İştah kabartan brunch menüsü; birbirinden leziz ve gurme kahvaltılıklar, Pesto Soslu Karidesli Arancini Şişleri, Külahlarda Mini Şarküteri Çeşitleri, Ispanaklı Somon Ruloları, Elma ve Brie Salatası, Karides Kokteyl, Buz Üzerinde İstiridye gibi başlangıç, salata ve meze çeşitleri, Dört Peynirli Ravioli, Parmesan Cipsi, Adaçayı Kremalı Sos, Ağır Ateşte Pişirilmiş Dana Antrikot, İstiridye Mantarı, Levrek Buğulama gibisıcak lezzetler, ev yapımı ekmek ve reçeller, milföyden eklere, cheesecake’ten tiramisuya, Saray pastanesinde taptaze hazırlanan çikolatalar ve baklavalara uzanan geniş tatlı yelpazesiyle adeta ziyafet şöleni yaşatıyor.

Lüks Çırağan Brunch Catering Servisi; minimum 20, maksimum 40 kişilik olarak sunulmakta olup; yiyecekler ile çay, kahve, alkolsüz içecek seçenekleri ve nakliye konsepte dahildir. Dekorasyon ve müzik performansı ek ücrete tabidir.

Gazebo’nun Efsanevi Beş Çayı Ritüeli Adresinizde 

Saray bahçelerinden ilham alarak yenilenen Gazebo’nun klasikleşmiş efsanevi Beş Çayı servisi, istenen lokasyonda gerçekleştirilecek etkinliklere benzersiz konseptiyle görkemli bir dokunuş katıyor. Lüksü tam anlamıyla yansıtan eşsiz lezzetler, Gazebo servis ve mutfak ekibi ile görkemli bir catering konsepti halinde etkinliklere lezzet ve Saray ihtişamı katıyor.

Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un zengin Beş Çayı menüsünde; portakal çiçeği ile hazırlanıp, safranlı-limonlu “brioche” ile eşleştirilmiş enfes kerevit tabağı, karanfil ile aromalandırılmış sebzeler, Itır Otlu Vegan Peyniri Mus, Karadut Çeşnisi, Pomelo Aromalı Bisküvi, “Applewood” Aromalı Ördek “Confit”, Ananas Glaze, Frenk Üzüm Çeşnisi, Rezene Basket, Kiwiano Aromalı Bıldırcın Confit, Pazı Yaprağında Levrek Buğulama, kıyma ve kavrulmuş fındık ile servis edilen Yoğurtlu Saç Oruğu, Kıymalı ve Mozzarella Peynirli Mini Pide, Bolet Mantarlı Tart gibi çok özel sıcak lezzetler yer alıyor. Hem Osmanlı zarafetine hem de Avrupa lüksüne atıfta bulunan Güllü ve Vanilyalı Makaron, Taze Meyveli ve Limon Kremalı Tart, Sakızlı ve Maraş Cevizli Diyabetik Baklava, Yaban Mersinli Beyaz Çikolatalı Bon Bon, Bademli “Genes” Bisküvisi eşliğinde Yeşil Çaylı Kek, Beyaz Çikolatalı Matcha’lı Ganaj, Vanilya Kreması, Kaymak ve Reçel ile zenginleştirilmiş Sconeise Beş Çayı menüsünün tatlı servisini zenginleştiriyor.

Deneyimli Gazebo ve mutfak ekibi tarafından klasikleşmiş Beş Çayı lezzetleriyle birlikte sunulan catering hizmetine, konukların isimlerinin baş harflerinin işlendiği kumaş peçeteler kişiselleştirilmiş dokunuşlar katarken, Karaca X Çırağan Palace Shop koleksiyonundan özel hediyeler de davet sahibi ve misafirlere takdim ediliyor.

Gazebo Beş Çayı Catering Servisi; minimum 20, maksimum 40 kişilik olarak sunulmakta olup; yiyecekler ile çay, kahve ve alkolsüz içecek seçenekleri ve nakliye dahildir. Dekorasyon ve müzik performansı ek ücrete tabidir.

Tuğra Restoranın Görkemli Saray Lezzetleri Davetlerinizi Zenginleştiriyor

Konuklarını Michelin Rehberi tavsiye listesinde yer alan ödüllü Tuğra restoranın ihtişamlı sunumları, deneyimli servis ekibi ve benzersiz yemekleri ile görkemli bir davette ağırlamayı arzu edenler, muhteşem bir lezzet şölenine kapılarını açıyor. Tuğra restoranın Saray mutfağının görkemini hissettiren özel sofra takımı, Michelin Rehberi Servis Ödülü’ne sahip deneyimli servis ekibi, Baş Aşçısı Emre İnanır’ın liderliğindeki yetenekli mutfak ekibi ile Osmanlı’nın eşsiz konsepti ve leziz Türk yemeklerinin sunulduğu catering konsepti, ihtişamlı organizasyonlara imza atıyor. İnanır’ın birbirinden özel reçetelerle hazırladığı “amuse bouche” tabaklarını, Zeytinyağlı Enginar ve Goncası, Tarçınlı Havuç Püresi, Kabak Çiçeği Dolması, Beyaz Kuşkonmaz ve Sarı Biber Dövmesi, Ege Otları Kavurması gibi lezzetler izliyor. Mürdüm Eriği ve Ekşi Sos eşliğinde Oruk ve Sıcak Humus, Mini Kumpir, Kurutulmuş El Yapımı Pastırma ve Nar Pekmezinde Armut ile servis edilen Kuzu İncik’in ardından, Hurmalı Kadayıf Helvası, Boza Buzlaması, Kütahya Helvası ve Ballı Ceviz damakları tatlandırıyor.

En az 20, en fazla 30 kişi için oluşturulan catering paketine; özel Tuğra menüsü, kahve, çay, alkolsüz içecekler, servis ve nakliye dahildir. Dekorasyon ve müzik performansı ek ücrete tabidir.

Kurulduğu günden bu yana mükemmeliyet odaklı hizmet anlayışı ile efsanevi Türk misafirperverliğini dünyanın dört bir yanından gelen seyahat severlere tanıtan Çırağan Palace Kempinski İstanbul; ister sevdiklerinizle bir arada bir kutlama yemeği, çay saati veya brunch gibi özel davetler, ister şirketinizin marka değerinin altını çizecek organizasyonlar olsun, catering hizmeti ile İstanbul içinde düzenlenecek etkinliklere ihtişam katıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Çırağan Palace Kempinski İstanbul

Devamını Oku

Catering

Finger Food Konseptine Yenilikçi Yaklaşım

“El ile yenen küçük atıştırmalıklar” olarak tanımlanan Finger Food konsepti, çok özel davetlerden beş çaylarına kadar farklı organizasyonlardaki yerini giderek genişletiyor. Damakta iz bırakan imza lezzetleriyle öne çıkan Ginger İstanbul’un Kurucusu Yasemin Önal; çorbadan ara sıcağa, ana yemekten salataya kadar tam bir menü anlayışı ile hazırladıkları Finger Food konseptinde odaklarının lezzetin yanı sıra doyuruculuk olduğuna dikkat çekiyor.

Yayınlandı

on

Ağırlıklı olarak kanepe ve tartolet gibi ayak üstü atıştırmalıkların özel sunumlarda servis edildiği Finger Food konsepti, özellikle uzun sohbetlerin başrol oyuncusu olduğu davet ve organizasyonlarda sıklıkla tercih ediliyor. “El ile yenen küçük atıştırmalıklar” olarak tanımlanan bu konsept, küçük porsiyonları nedeniyle doyurucu olmaktan uzak gibi algılanabiliyor. Tam da bu noktada geliştirdikleri özel Finger Food menüsü ile bu algıyı tümüyle değiştirdiklerini belirten Ginger İstanbul Kurucusu Yasemin Önal, “Küçük porsiyonluk ağız hoşluklarından oluşan menümüzde kanepe ve tartolet gibi atıştırmalıklar ile sınırlı kalmadık. Başlangıçtan çorbaya, ara sıcaktan salata ve ana yemeğe kadar geleneksel davet sofralarının menü sıralamasında yer alan tüm lezzetleri bir araya getirdik. Menümüzün finalini de tatlı ile yapıyoruz” dedi.

Yöresel Ürünlerle Favori Lezzetlerini Yarattı

Türkiye’nindört bir yanında yer alan yöresel ürünler, Ginger İstanbul’un Finger Food menüsünün omurgasını oluşturuyor.

Ülke genelinde yöresel ürünleri tedarik ettikleri güçlü bir tedarik ağına sahip olduklarını vurgulayan Yasemin Önal, “Menümüzde mevsiminde yetişmeyen ürünleri kullanmamaya, her ürünü yetiştirildiği topraklardan temin ederek taze sunmaya özen gösteriyoruz. Bu da çok sayıda lezzetimizi favori hale getiriyor. Bir Ginger klasiği olan acı biber reçelli baklava yufkasına sarılı çıtır peynirli börek, standart mücverlerden sıkılanlar için dereotlu yoğurt soslu köz patlıcan mücveri, bir kez tadanın asla vazgeçemediği vişneli yaprak sarma ve kurutulmuş yaban mersinli tulum peynirli enginar salatamız favori lezzetlerimiz arasında yer alıyor” diye belirtti.

Hem Damağa Hem Göze Hitap Ediyor

Finger Food menüsü ile lezzet kadar doyuruculuğa da odaklandıklarını kaydeden Yasemin Önal, “Geleneksel menü sıralamasında yer alan börekten sıcak bir et yemeğine kadar tüm menüyü cam ve gümüş şık sunum tepsilerinde davetlilere ikram ediyoruz. Menümüzün özünde yer alan kişiye özel doğru porsiyonlama felsefesi ile yiyeceklerin ziyan olmasını engelliyor, böylece gıda israfının önüne geçmeye katkıda bulunuyoruz” dedi.

 

Kaynak: HORECA TREND ve Ginger İstanbul

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2023 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.