25. Komili Zeytin Hasadı Ayvalık’ta Gerçekleşti | HORECA Trend
Takip edin!

Bitkisel Yağ

25. Komili Zeytin Hasadı Ayvalık’ta Gerçekleşti

1878 yılından beri süre gelen uzmanlığıyla zeytinyağını eşsiz tadı, kokusu ve kalitesiyle tüketici ile buluşturan Komilinin bu yıl 25. kez düzenlediği zeytin hasadı, 22-23 Ekim tarihlerinde Ayvalık’ta gerçekleştirildi.

Yayınlandı

on

Doğanın insanlığa sunmuş olduğu mucize değerdeki zeytinyağının yarattığı kültürle harmanlanan, zeytin ve zeytinyağı bu topraklarda “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” gelenekselleşen Komili Zeytin Hasadının açılışını bu yıl usta sanatçılar Erkan Can ve Güven Kıraç gerçekleştirdi. Hasat boyunca Yazar & Şef Ömür Akkor, muhteşem yemeklerin zeytinyağı ile olan bağını anlatarak ve tattırarak misafirlere eşsiz bir deneyim yaşattı.

Zeytinler dalından toplanırken kurulan hasat sofrasına; Ömür Akkor ve konuklar tarafından dövülen, odun ateşinde hazırlanan Balıkesir mutfak kültürünün vazgeçilmezi keşkek damgasını vurdu. Ege’nin yöresel dansları eşliğinde hasat alanını şenlendiren folklor gösterisinin ardından toplanan zeytinler sıkım tesisine götürülüp zeytinyağına dönüştükten sonra şişelendi. Ömür Akkor’un tasarladığı hasat akşam yemeği menüsü, yörenin ünlü şefi Ekrem Yanbolluoğlu ve ekibi tarafından Kuzey Ege’ye ait zeytinyağı ve coğrafyanın kendi ürünleri ile hazırlandı.

Hasat programının ikinci gününde Komili’nin “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” çatısı altında yürüttüğü Anıt Ağaç Projesi ile tescillenerek koruma altına alınan 1105 yaşındaki bir anıt ağaca ziyaret gerçekleştirildi. Beslenme & Diyet Uzmanı, Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak; 1105 yaşındaki Koca Delice’nin gölgesinde anıt zeytin ağaçlarının yarattığı değer ve insanlık için önemi ile iyi zeytinyağının beslenmedeki kıymetine değindi.

Bunge Gıda Türkiye Ülke Lideri Turgut Yeğenağa 25. Komili Zeytin Hasadı için yaptığı konuşmasında “Anadolu’da bu kadar köklü bir geçmişi olan zeytinyağı için günümüzde Ayvalık’ın yeri tartışılmaz. Çünkü gerçek zeytinyağının ortaya çıkması için sonsuz sayıda ihtimalin kusursuz bir şekilde yan yana gelmesi gerekiyor. Buradaki zeytinyağı tadını Ayvalık’ın bereketli topraklarından, denizinden, güneşinden ve Kaz Dağları’nın rüzgarından alıyor. Kültürü ile anlamlı bu değere, bu şahane zeytin ağaçlarına sahip olduğumuz için kendimizi şanslı görüyoruz. Geçtiğimiz sene 240 bin ton olan zeytinyağı rekoltesinin bu yıl son beş senenin en yükseği olmasını bekliyoruz. Geçen yıldan daha verimli bir yıl geçirdiğimiz için bizler de Komili Ailesi olarak çok mutluyuz. Bu veriler iklim şartları ve bakım çalışmalarıyla yükseliyor. Biz de zeytin tarımı yapan çiftçilerimiz ile el birliği içerinde yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyoruz” dedi.

Sürdürülebilirlik başta olmak üzere zeytinyağı ve kültürünün kuşaklar boyu yaşaması hedefiyle gerçekleştirdikleri projelerini de anlatan ve bugüne kadar 25 milyon zeytin ağacını taradıklarını açıklayan Turgut Yeğenağa; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz Anıt Ağaç projemiz kapsamında yaşlı ağaçları kayıt altına alıyoruz. 2018 yılında başlayan projemiz kapsamında şu ana kadar Balıkesir Ayvalık ve Manisa’da bir kısmının tescili tamamlanmış bir kısmı da hala prosedürü devam eden toplamda 310 ağacımız bulunuyor. Kanunen zeytin ağaçları kesilemiyor fakat maalesef sökülerek yerleri değiştirilebiliyor. Projemiz kapsamında anıt ağaçlar tescillendikten sonra yerleri değiştirilemiyor böylece koruma altına da alınmış oluyorlar. Bu sebeple de kültürün devamlılığı ve gelecek nesillere aktarımı açısından da projenin bizim için önemi çok çok büyük. Biz Komili olarak Türkiye’nin anıt zeytin ağacı haritasını çıkarmak istiyoruz. Bunun için de şimdi projemizin hedefinde tüm Türkiye bulunuyor.

Zeytinyağı bu topraklar için bizim toplumumuzla da bağdaşan çok önemli bir kültürel değeri ifade ediyor. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk kez M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu’da başlamış, buradan Akdeniz’in diğer ülkelerine yayıldığını biliyoruz. Bilimsel birçok literatüre göre tipik bir Akdeniz bitkisi olan zeytin ağacının anavatanın Anadolu’nun Mardin, Kahramanmaraş ve Hatay üçgeni olduğuna inanılıyor. Komili olarak yakında zeytinyağının bu topraklarda kaç bin yıldır olduğunu arkeolojik bulgularla destekleyerek, bilimsel olarak kanıtlamayı hedefliyoruz. Bilimsel literatüre girecek ve uluslararası arenada da çok değerli bir çalışma olan projemiz çok kıymetli akademisyenlerimizin gerçekleştirdiği çalışmalarla aralıksız sürüyor.

Bu yıl 25.’sini gerçekleştirdiğimiz hasadımızda lezzet ve sürdürülebilirlik kısmını Dilara Koçak ve Ömür Akkor anlatırken, değerli konuşmaları ile sanatçı dostlarımız Erkan Can ve Güven Kıraç yanımızdaydı. Şeflerimiz Danilo Zanna, Türev Uludağ ve Burak Zafer Sırmaçekici bize ve projemize verdikleri destekle bizimleydi. Ayrıca bu yıl hasatta Anıt Ağaç projemizden hocalarımız ve tabii zeytinyağı kültünün bu topraklardaki geçmişini ararken yanımızda olan arkeoloji biliminin önde gelen isimleri de bizi yalnız bırakmadı. Katılan tüm dostlara, zeytinyağı gönüllülerine hasada katıldıkları bize ve projemize verdikleri tüm destekler için teşekkür ediyorum” dedi.

Komili Hakkında

Türkiye’nin en köklü markalarından biri olan Komili, 1878’de Midilli’nin Komi Köyü’nde başlayan yolculuğuna 1923’ten bu yana Anadolu topraklarında devam ediyor. 2017 yılında Bunge Gıda bünyesine giren Komili, zeytinyağı sektöründeki liderliğini sürdürüyor. Zeytinyağını başta Ayvalık ve Körfez Bölgesi’nin olmak üzere Ege’nin en iyi zeytinlerinden elde eden Komili, uzun yıllara dayanan deneyimi, bilgi birikimi ve uzmanlığının yanı sıra üretim teknolojisi, tüketicilerin tercihleri doğrultusunda belirlediği çeşitleri ve hassas kalite kriterleri ile ürettiği zeytinyağını tüketicileriyle buluşturuyor. Komili ayrıca zeytinyağının bilinirliğinin artırılması, üreticinin bilinçlendirilmesi, verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve tüketimin yükseltilmesi için de çalışmalar yapıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Bunge Gıda

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bitkisel Yağ

Zeytinyağı Sektöründe İhracat Yasakları İç Piyasada Fiyatları Düşürmedi

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamaların iç piyasada fiyatların düşmesini sağlamadığını fiyatların yüzde 30 arttığını söyleyen EZZİB Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamaların bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi.

Yayınlandı

on

Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamaların iç piyasada fiyatların düşmesini sağlamadığı gibi zeytinyağı fiyatlarının yüzde 30 artışına yol açtığını dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamalar sonrasında Türkiye’nin ihraç pazarlarında prestij ve döviz kaybı yaşadığını, yasakların bir an önce kaldırılması gerektiğini kaydetti.

Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Zeytin ve Zeytinyağı İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, Türkiye’nin 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdiğini, rekoltenin 380 bin ton olarak hesaplandığını, Afrin’den gelen 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağına ulaşıldığını, 160 bin ton iç tüketim ve 150 bin ton ihracat olduğunu, yeni sezona 170 bin ton stok fazlasıyla girildiğini, 2023/24 sezonunda 179 bin ton rekolte beklendiğini, zeytinyağı arzında bir sorun olmadığının altını çizdi.

“Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum” diyen Er, “Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık yüzde 30 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da yüzde 30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı” diye konuştu.

Ana hedefimiz ambalajlı ihracatı artırmak 

Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmanın ana hedefleri olduğunu vurgulayan Er, sözlerine şöyle devam etti; “Firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda. Dünyada Catering ve konserve sektöründe faaliyet gösteren firmalar önemli miktarda zeytinyağını kendi üretimlerinde kullanılmak üzere ülkemizden dökme olarak temin etmekte. Diğer yandan hem kutulu hem de dökme mal talep eden alıcılar bulunmakta olup, bu firmalara sadece kutulu zeytinyağı satıp dökme taleplerini başka ülkelerden karşılamalarını beklemek bu alıcıların tamamıyla kaybı anlamına gelmektedir. Dökme zeytinyağı ihracatı ile ilgili olarak en sık öne sürülen iddialardan bir tanesi malumunuz, özellikle İspanya ve İtalya gibi diğer üretici ülkelere, üretimlerinin düşük olduğu dönemlerde ürün satarak avantaj sağladığımız. Bu nedenle, ihracat yasağını destekleyen bir kesim de bulunmakta. Ancak, biz bu yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatımızda, sadece İspanya değil, aynı zamanda ABD, Kanada ve Suudi Arabistan gibi tüketici ülkelerin de en önemli pazarlarımızdan olduğunu gözlemliyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatını yasakladığımızda, bu ülkelere olan ihracatımızın kısıtlanmasıyla, rakiplerimize mal vermeyelim derken doğrudan bu önemli pazarları söz konusu rakip ülkelere teslim etmiş oluyoruz.”

1 milyar dolar ihracat hedefimize ramak kaldı

Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatının 2022/23 sezonunda bir önceki sezona göre yüzde 7’lik artışla 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldiğini ifade eden Başkan Er sözlerini şöyle sürdürdü: “31 Ekim’de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi. Toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. 2023 yılında 1 milyar dolara yaklaşan ihracatımızı önümüzdeki 5 yıllık süreçte 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için sadece mevcut geleneksel yöntemleri değil, aynı zamanda çevreye duyarlı, enerji verimli, sosyal sorumluluk prensiplerine uygun sürdürülebilir modern üretim tekniklerini de benimsememiz gerekiyor.”

Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi sınırlı

Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi de oldukça sınırlı olduğuna da temas eden EZZİB Başkanı Davut Er, “FAO verilerine göre ülkemizde kişi başına düşen bitkisel yağ tüketimi yılda yaklaşık 25 kg iken, zeytinyağı tüketimi 2 kg’ın altında. Ülkemizde zeytinyağı tercih eden kesim, genellikle belirli bir gelir düzeyine sahip olan ve ağırlıklı olarak ürünün üretildiği bölgelerde yaşayan tüketicilerimiz. Bu nedenle, sık sık getirilen kısıtlamaların, gıda enflasyonunu kontrol etme yerine, üretici ve satıcıları olumsuz yönde etkileyerek piyasayı daha da daralttığı görülmekte” dedi.

Gültepe; “11 ayda 233 milyar dolar ihracat yaptık”

Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Ödül Töreni’nde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümünü kutladığımız 2023’ün 11 ayında Türkiye’nin yaklaşık 233 milyar dolarlık ihracata ulaştığı bilgisini paylaştı.

“Deprem felaketini, küresel pazarlardaki daralmayı, bazı sektörlerimizdeki ciddi kan kaybını dikkate aldığımızda önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebilirim” diyen Gültepe, “Yılı 255 milyar doların üzerinde mal ihracatıyla kapatacağız. Bazı sektörlerimizde ciddi kan kayıpları var. Zeytin ve Zeytinyağı ise 2023’te yıldızı parlayan sektörlerimizin başında yer alıyor. Geçen yıl 500 milyon dolarlık bir zeytinyağı ihracatımız vardı. Bu yıl çok daha başarılı bir performans sergiliyoruz. 11 aylık zeytinyağı ihracatımız yüzde 112’nin üstünde artışla 833 milyon dolara ulaştı. Kasım ayında zeytinyağı birim ihracatını en fazla artıran beşinci sektörümüz oldu. Geçen yıl 2,8 dolarlık birim ihracat değeri 2023’te yüzde 36,4 artarak 3,8 dolara ulaştı. Evet geçen yıla göre önemli bir artış var. Ama zeytinyağı gibi bir üründe çok daha yüksek birim değerlere ulaşabiliriz. Bunu da ancak markalaşarak ve tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek başarabiliriz” şeklinde konuştu.

İhraç ürünlerinde zaman zaman değişik kısıtlamalar ya da gözetimler yapıldığına işaret eden Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı; “Sadece zeytincilik sektöründe değil başka sektörlerde de oluyor. Pandemi döneminde başka sektörlere, tekstil gibi bir sürü şeyleri yapıyor. Zaman zaman Türkiye’de vatandaşların daha iyi bir şekilde, daha uygun fiyatlara ulaşabilmesi için bu tarz uygulamalar oluyor inşallah geçici olur. Yaptığımız mücadelelerden dolayı inşallah daha kısa zaman içerisinde çok güzel sonuçları beraberce alırız. Özellikle zeytin ve zeytinyağımız için yapılacak olan çalışmalara biz de destekliyoruz.

Ekonomist Prof. Dr. Yaşar Uysal, “Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler” başlıklı bir sunum yaparken, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında rakiplerine göre 6 kat enflasyonla mücadele ettiğini, rekabetçiliğini koruyabilmesi için enflasyonla mücadelede başarılı olmak zorunda olduğunun altını çizdi.

“Zeytincilikte Dünya ve Türkiye: Sektörel İnceleme ve Gelecek Perspektifleri” isimli panelde, İYTE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Baba, Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım Yazar ve Marka Danışmanı Altay Ayhan ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Bilginoğulları zeytin ve zeytinyağı sektöründeki güncel gelişmeleri değerlendirdiler.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği üyeleri arasında 2022 yılında sofralık zeytin ve zeytinyağı sektörlerinde en çok ihracat yapan ve ödül kazanan firmalar ise aşağıdaki gibidir.

 

Kaynak: HORECA TREND ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği

Devamını Oku

Bitkisel Yağ

Abalıoğlu Yağ’dan İzmir’e 2 Yeni Yatırım

Aliağa’da Türkiye’nin en yüksek kapasiteli ve en ileri teknolojisine sahip bitkisel yağ tesislerinden birini kuran Abalıoğlu Yağ, İzmir’de iki yeni yatırım gerçekleştiriyor. İzmir Çiğli’deki tesisine ek yatırımla günlük 1.000 ton soya fasülyesi işleme kapasitesi ile toplam 1.400 ton üretim gerçekleştirecek. Aliağa’daki tesisinde ise soya fasülyesi işleme kapasitesini 2025 sonu itibarıyla günlük 2.500 tona çıkarmayı hedefliyor.

Yayınlandı

on

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasına adını yazdıran Abalıoğlu Yağ; teknoloji ve insan kaynağına yaptığı yatırımların yanı sıra üretim ve ihracat atılımlarıyla istihdam yaratmaya ve büyüyerek Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ediyor. Abalıoğlu Yağ yaptığı yatırımlar ile İzmir Çiğli, Aliağa ve Mersin fabrikalarında toplamda 4.900 ton soya fasülyesi işleme kapasitesine sahip olacak.

Aliağa’da 100 dönüm arazi üzerinde kurulacak yeni tesiste günlük 2.500 ton soya fasülyesi işleme kapasitesine ulaşacak olan şirket, bu yatırımıyla, Türkiye’nin SPC olarak adlandırılan ilk soya protein konsantresi üretimini de devreye sokarak, hayvan beslemede ham madde olarak kullanılan yüksek proteinli soya küspesi üretimiyle ürün gamını çeşitlendirecek. Bu yatırımlarla Aliağa’daki mevcut tesislerinde ayçiçek çekirdeği kırma kapasitesini de artırmış olacak.

Her iki yatırımın da projelendirmeleri için dünyanın alanında önde gelen mühendislik firmaları seçildi. Aliağa’daki yatırımın projesini; proses teknolojilerinde mühendislik hizmeti veren, dünyanın alanındaki en yaratıcı lider şirketi olarak tanımlanan Crown gerçekleştirirken Çiğli’deki yatırımı, İtalya’nın önde gelen mühendislik firması Andreotti Impianti ile yüksek kalite makine ve teknoloji üretimi yapan İsviçre merkezli Bühler AG gerçekleştiriyor.

Yatırım hakkında açıklama yapan Abalıoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Abalıoğlu; “Bu iki yeni yatırımımızla İzmir’deki tesislerimizi toplam 200 bin metrekareye çıkarmış oluyoruz. İzmir Çiğli’deki ek tesisimizin 2024 yılında faaliyete geçmesi ile tesisimiz, günlük 1.400 ton soya fasulyesi işleme kapasitesine sahip olacak. 2025 yılı içinde ise Aliağa’daki yatırımımızı sonuçlandırarak faaliyete almayı hedefliyoruz. Köklü geçmişimiz, işimize gösterdiğimiz özen, teknoloji ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlar ve bilgi birikimimiz sayesinde sadece ülkemizde değil, global pazarlarda da büyüyoruz. Bugün 40’tan fazla ülkeye ayçiçek yağı ve soya yağı ihracatı yapıyoruz. Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Gana, Hindistan, İngiltere, Mısır, Ruanda ve Senegal gibi dünyanın dört bir yanındaki pazarlara ulaşıyoruz.’’ dedi.

Abalıoğlu Yağ, ISO’nun 2022 yılında ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ değerlendirmesinde 66. sıradaki yerini koruyarak üretim ve yatırımları ile Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkılarını sürdürüyor.

Abalıoğlu Yağ Hakkında

Abalıoğlu’nun sanayicilikteki köklü geçmişi ve deneyiminin bir sonucu olarak İzmir’de kurulan Abalıoğlu Yağ; işine gösterdiği özen, teknoloji ve insan kaynağına yaptığı yatırım sayesinde kuruluşundan kısa süre sonra Türkiye yem sektörünün lider hammadde tedarikçisi haline gelmiştir. Kurduğu ve geliştirdiği uluslararası ilişkiler sayesinde Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Abalıoğlu Yağ, insanların sağlıklı ve güvenilir gıda tüketmesine katkıda bulunmak misyonuyla bitkisel yağ alanında büyük bir yatırım yapmıştır. İzmir Aliağa’da Türkiye’nin en yüksek kapasiteli ve en ileri teknolojisine sahip bitkisel yağ tesislerinden birini kuran Abalıoğlu Yağ, bu tesiste Abalı Yağ markasıyla ürettiği başta Ayçiçek Yağı olmak üzere bitkisel sıvı yağlar ile yemeklere değer katmaktadır.

Kaynak: HORECA Trend ve Abalıoğlu Yağ

Devamını Oku

Bitkisel Yağ

Komili “Son Ağaç” Projesi Reklamı

Komili hayata geçirdiği yeni projesi “Son Ağaç” ile anıt zeytin ağaçlarına dikkat çekiyor. Zeytinyağı ve kültürü bu topraklarda “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” tasarlanan “Son Ağaç” Projesi; 400 yaş üzeri anıt ağaçlardan elde edilmiş sınırlı sayıda özel şişesinde üretilmiş zeytinyağı, reklam filmi ve projeye gelir sağlayacak sonagac.com sitesi ile destekleniyor.

Yayınlandı

on

Komili; 2018 yılında başlattığı Anıt Zeytin Ağacı Projesi’nin etkisini artırmak için tasarladığı yeni projesi Son Ağaç ile “Tek bir ağaçla yaşanacaksa, zeytinden başka seçenek yoktur” diyor. Zeytinyağı ve kültürü bu topraklarda “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” hayata geçen Anıt Zeytin Ağacı Projesi kapsamında bugüne kadar 25 milyon ağaç taranırken; 400 yaş üzerinde 300’den fazla anıt zeytin ağacı tespit edilerek, tescillendi ve haritalandı. Şimdi ise Son Ağaç Projesi ile bu asırlık zeytin ağaçlarından üretilen eşsiz zeytin yağları markanın Anıt Zeytin Ağacı projesine destek olmak isteyenler için satışa sunuluyor. Sadece sonagac.com sitesinde belirtilen seçili satış noktalarından alınabilecek olan 400 yaş üzeri anıt ağaçlardan elde edilmiş, sınırlı sayıda üretilmiş özel şişesinde “Komili Son Ağaç Natürel Sızma Zeytinyağı” satışından elde edilen gelirin tamamı Komili Anıt Ağaç Projesi’ne aktarılıyor.

Televizyon, sinema, açık hava, dijital platformlar ve sosyal medyada yayınlanacak olan RED and GREY Reklam Ajansı imzalı “Son Ağaç” filmi, Rahman Altın’ın projeye özel bestelediği etkileyici müzik eşliğinde dünyada kalan son zeytin ağacının etrafında yaşanan öyküye odaklanıyor. Filmde insanlığa karşı verdiği mücadele ile kahraman olan anıt zeytin ağaçlarının her birinin “son ağaç” gibi korunması gerektiği anlatılıyor.

Zeytinyağı ve kültürü bu topraklarda “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” Komili Anıt Zeytin Ağacı Projesi’ne katkıda bulunmak isterseniz www.sonagac.com web adresinden 400 yaş üstü zeytin ağaçlarından özel üretim Komili Son Ağaç Natürel Sızma Zeytinyağı satın alarak destek olabilirsiniz.

Künye 

Reklam Veren Marka: Bunge Gıda / Komili Zeytinyağı

Reklam Veren Marka Yetkilileri:

Pazarlama ve Ticari Pazarlama Lideri: Dr. Pınar Nokay

Marka Müdürü: Demet Umezu

Marka Müdürü: Gülnihal Metin

Marka Müdür Yardımcısı: Meltem Karamanoğlu

Reklam Ajansı: RED and GREY

Prodüksiyon: Kouem Medya

Yönetmen: Emre Başaran

Müzik: Rahman Altın

Medya Planlama Ajansı: Universal McCann

PR Ajansı: Golin İstanbul

Komili Hakkında

Türkiye’nin en köklü markalarından biri olan Komili, 1878’de Midilli’nin Komi Köyü’nde başlayan yolculuğuna 1923’ten bu yana Anadolu topraklarında devam ediyor. 2017 yılında Bunge Gıda bünyesine giren Komili, zeytinyağı sektöründeki liderliğini sürdürüyor. Zeytinyağını başta Ayvalık ve Körfez Bölgesi’nin olmak üzere Ege’nin en iyi zeytinlerinden elde eden Komili, uzun yıllara dayanan deneyimi, bilgi birikimi ve uzmanlığının yanı sıra üretim teknolojisi, tüketicilerin tercihleri doğrultusunda belirlediği çeşitleri ve hassas kalite kriterleri ile ürettiği zeytinyağını tüketicileriyle buluşturuyor. Komili ayrıca zeytinyağının bilinirliğinin artırılması, üreticinin bilinçlendirilmesi, verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve tüketimin yükseltilmesi için de çalışmalar yapıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Komili

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2023 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.