Bir lezzeti kendi damak zevkinize göre değiştirebilmenin en kısa yolu nedir? Elbette ki, “Soslamak” tır. Lezzet dünyasının vazgeçilmez bir parçası olan soslar sadece bir yemeğe tat vermekle kalmayıp aynı zamanda onu kendi damak zevkinize göre kişiselleştirebilmeyi sağlıyor. Yeme içme sektörünün hızla büyüyen, yüzde 100 yerli sermayeli gurme çıtır tavuk markası Doyuyo, özel yapım soslarıyla sektöründe fark yaratırken, dünyanın sosunu lezzetle buluşturuyor.

Doyuyo’da herkes için bir sos var!

Acı tatlı, ekşi sarımsaklı… Herkesin kendi tarzını yaratabileceği bir deneyim vaat eden Doyuyo’da her sos, damakta eşsiz bir iz bırakıyor. Doyuyo’nun efsaneleşmiş çıtır tavuklarına eşlik eden gurme soslar, dünyanın farklı mutfaklarından ilham alınarak hazırlanıyor. Chef’s Sambal ve Smoked Sweet Chili gibi kendi üretimi gurme sosları bulunan markanın, tüm sosları özel yapım.

Acı sevenler için Uzak Doğu mutfağından ilham alan Red Dragon ve acı mayonezli Sriracha Mayo, tatlı–acı dengesini tercih edenlere Chef’s Sambal, tatlıdan vazgeçmeyenlere Ballı Hardal, klasik lezzet arayanlara ise BBQ ve Ranch zamansız bir eşlikçi oluyor. Yoğun kıvamlı ve doyurucu sosları sevenler için İngiliz mutfağının klasikleşmiş lezzeti Original Cheddar, daha aromatik tatlar tercih edenler içinse menünün yeni üyesi Sarımsaklı Mayonez öne çıkıyor. Tatlı acı dengesi, isli aromasıyla Asya mutfağının popüler sosu Smoked Sweet Chili ise Doyuyo’nun özel üretimiyle sunularak en çok tercih edilen sosları arasında yer alıyor.

Doyuyo’nun dışı çıtır içi sulu tavukları, final dokunuşunu gurme soslarla yapmak isteyenleri bekliyor!

Kaynak: HORECA TREND ve Doyuyo

Her pazar 12.00–15.00 saatleri arasında gerçekleşen Sabrosa Brunch, bu yıl da zengin seçenekleriyle damaklarda unutulmaz izler bırakıyor.

Türk damak tadına uygun olarak hazırlanmış geleneksel lezzetlerin yanı sıra özellikle sokak lezzetleri, makarna istasyonu, lobster bun, piliç çevirme istasyonu, pizza, pide, steak tartar, Türk ve Fransız tatlıları, Parmesan tekerleğinde makarna gibi seçkin tatlar brunch deneyiminin merkezinde yer alıyor. Aynı zamanda tüm konuklara prosecco ya da Fiero Spritz, Pink Amber ve Coffee Negroni ((Soğuk filtre kahve ile demlenmiş Negroni) kokteyl seçeneklerinden biri Sabrosa’da kahvaltı keyfini ikiye katlıyor.

Canlı müzik eşliğinde 5 duyuya hitap eden brunch keyifli bir Pazar geleneğine dönüşürken özel tatlar da açık büfede yerini alıyor.

Pazar Keyfi Çocuklarla Daha Güzel!

Sabrosa Brunch, küçük misafirlerini de unutmuyor. Gymboree eşliğinde oyunlar ve aktivitelerle dolu özel alanda minikler doyasıya eğlenirken, kendilerine özel hazırlanan Çocuk Büfesi’nin sağlıklı ve lezzetli seçenekleriyle günlerini tatlandırıyor.

İstanbul’un lezzet tutkunları, hafta sonuna en etkili vedayı yapmak isteyenler ve sevdikleriyle güzel bir gün geçirmek isteyenler Swissôtel The Bosphorus’un bu inanılmaz brunch’ını kaçırmak istemeyecek!

Kaynak: HORECA TREND ve Sabrosa

İstanbul ve Bodrum’daki dört lokasyonunda hizmet veren Inari Omakase, Uzak Doğu’nun incelikli tekniklerini modern miksolojiyle birleştirerek kış sezonunu rafine dokunuşlarla karşılıyor. Soğuk ayların derin aromalarını zarif bir bütünlük içinde yorumlayan Inari, kış boyunca misafirlerine yalnızca bir içecek değil, çok katmanlı bir duyusal deneyim sunuyor. Her kokteyl, mevsimin dokusunu taşıyan, dengeli, berrak ve eşsiz bir tat yolculuğu olarak öne çıkıyor.

Kış menüsünün yıldızlarından Pumpkin & Milk, bal kabağının doğal tatlılığını tarçın ve yıldız anason gibi baharatlarla ustalıkla derinleştiriyor. Şekerle bir gün dinlendirilen bal kabağı, narenciye kabukları ve baharatlarla yavaşça demlendikten sonra pürüzsüz bir aromaya kavuşuyor. Ardından sütle berraklaştırılan karışım, baharatların ince bir fon oluşturduğu kusursuz bir denge sunuyor. Soğuk mevsime sıcak, kremsi ve rafine bir yorum katıyor.

Daha karakterli bir imza arayanlar için Beet Sour, tekila ve Mezcal’in isli gövdesini pancarın topraksı tonlarıyla buluşturarak güçlü bir kış kokteyline dönüşüyor. Fırında biberiye ile pişirilen pancarın aroması, narenciyenin canlılığıyla dengeleniyor; biberiye ise kokteyle hem ferahlık hem de derinlik katan belirgin bir nota olarak öne çıkıyor. Bu özel karışım, isli ve topraksı tadıyla tam da kış mevsiminin karakterini yansıtıyor.

Daha floral, zarif ve hafif bir seçenek arayanlar içinse Mürver–Lavanta, kışın keskin havasına pastel bir dokunuş getiriyor. Vanilya, limon kabuğu ve lavanta çiçeğiyle hazırlanan el yapımı lavanta şurubu; Tanqueray Gin ve mürver likörü ile birleşerek burunda çiçeksi, damakta dengeli ve ipeksi bir lezzet sunuyor. Lavanta, baskın bir tat oluşturmadan varlığını hissettirirken, lime suyunun asiditesi kokteyle mükemmel bir denge katıyor.

Inari Omakase, tüm kış boyunca misafirlerine yalnızca bir kokteyl değil, mevsimin ruhunu zarafetle yorumlayan bir deneyim sunuyor. Her detay, her aroma ve her dokunuş; soğuk aylara sıcak ve unutulmaz bir imza bırakıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Inari Omakase