Connect with us

Restoran

Ters Köşe İstanbul’da: Alışılmışın Dışında Bir Meyhane Deneyimi

2017 yılında Ankara İncek Loft’ta kurulan Ters Köşe, alışılmış meyhane deneyimlerine getirdiği yenilikçi ve eğlenceli yorumuyla kısa sürede gastronomi dünyasında adından söz ettirmeye başladı. Bodrum Loft’taki ikinci şubesinin ardından, markanın üçüncü durağı Mayıs 2025 itibarıyla İstanbul’un en canlı kültür ve sosyal yaşam alanlarından biri olan Terminal Kadıköy oldu. İstanbulluların beğensine sunulan bu yeni şube; hem mimarisi hem de mutfağıyla klasiklerin dışına çıkan özgün bir deneyim sunuyor.

Yayınlandı

on

Ters Köşe İstanbul’da: Alışılmışın Dışında Bir Meyhane Deneyimi | HORECA TREND

2017 yılında Ankara İncek Loft’ta kurulan Ters Köşe, alışılmış meyhane deneyimlerine getirdiği yenilikçi ve eğlenceli yorumuyla kısa sürede gastronomi dünyasında adından söz ettirmeye başladı. Bodrum Loft’taki ikinci şubesinin ardından, markanın üçüncü durağı Mayıs 2025 itibarıyla İstanbul’un en canlı kültür ve sosyal yaşam alanlarından biri olan Terminal Kadıköy oldu. İstanbulluların beğensine sunulan bu yeni şube; hem mimarisi hem de mutfağıyla klasiklerin dışına çıkan özgün bir deneyim sunuyor.

“Farklı Meyhane” mottosuyla yola çıkan Ters Köşe, geleneksel meyhane kültürünü koruyarak, bu kültürü yaratıcı ve beklenmedik dokunuşlarla yeniden yorumluyor. İsmini de bu yaklaşımdan alıyor: Menüde yer alan balık lahmacun, balık mantı, balık adana, hatta balık jelibon gibi tabaklar, konuklarına hem tanıdık hem şaşırtıcı bir deneyim sunuyor. Markanın logosundaki keskin çizgiler de bu konseptin görsel bir tamamlayıcısı olarak kurgulanıyor. Ters Köşe mutfağı sadece damaklara değil, aynı zamanda zihne ve duyulara da hitap ediyor.

Kadıköy’de açılan yeni şube, kapalı alanda 86, açık alanda ise 88 kişilik kapasitesiyle toplam 174 konuğunu ağırlayabiliyor. Mekân, Terminal Kadıköy’ün içinde yer alıyor; tren yolunun altında konumlanan ve sosyal dönüşüm projesiyle yeniden tasarlanan bu alanda restoran, müzik ve kültür iç içe geçiyor. Kentin tam ortasında, gizli bir lezzet bahçesi hissi sunan mekân; yoğun bir yaşamın içinde nefes alan, yeşil dokusuyla ayrışan, açık hava konforunu şehrin dinamizmiyle birleştiren özel bir buluşma noktası haline geliyor.

Mimari Atmosfer ve Dekorasyonda Yaratıcı Sıcaklık

Ters Köşe’nin iç mimarisi, 89 Mimarlık tarafından tasarlandı. Bu tasarımda, meyhane kültürüne saygı ve yenilikçi çizgiler aynı anda hissediliyor. Girişte konukları karşılayan “rakı kütüphanesi”, farklı rakı markalarının şişelerinin sergilendiği, geçmişten bugüne uzanan rakı kültürüne görsel bir saygı duruşu niteliği taşıyor. İç mekânda kullanılan özel tasarım ve el çizimi illüstrasyonlar; deniz ürünleri odaklı bu meyhanenin karakterini vurgularken, açık alanda özenle düzenlenmiş peyzaj şehir içinde huzurlu bir bahçe hissi yaratıyor.

Dekoratif detayların yanı sıra müzik seçkisi de mekânın ruhuna katkı sağlıyor. 80’ler Türkçe pop şarkıları, Ege’nin Yunan esintileri ve Akdeniz’in İtalyan melodileri, Ters Köşe’yi yalnızca bir yemek noktası değil, bir atmosfer deneyimi haline getiriyor.

Etle Yapılan Her Şey Balıkla da Yapılıyor

Menüde ise “etle yapılan her şeyin balıkla da yapılabileceği” inancıyla şekillenen yaratıcı bir çizgi hâkim. Deniz ürünleri merkezli mutfak, klasik meyhane izlerini taşısa da her tabakta sınırları zorlayan fikirler yer alıyor. Balık kokoreç, balık karnıyarık, tekir cips ve balık döner gibi tabaklar; misafirlerde hem nostalji hem de keşif hissi uyandırıyor. Mezeler ise mevsim sebzeleriyle hazırlanıyor, tazelik ve doğallık menünün temel taşlarını oluşturuyor. Menüde vegan ya da glütensiz özel bir düzenleme olmamakla birlikte, mezelerde ve ara sıcaklarda bu tercihlere hitap eden alternatifler mevcut.

Şefin yaklaşımında lezzet kadar sunum da önem taşıyor. Renk, doku, sıcaklık dengesi her tabakta özel olarak düşünülüyor. Yalın tabaklar, yemeği merkeze alacak şekilde seçilmiş; böylece ürünün doğallığı ve şefin yaratıcı yorumu ön plana çıkıyor. Ters Köşe, yalnızca karın doyurmak için değil, yeni bir meyhane dili oluşturmak için mutfağa giriyor.

Misafirlerini haftanın her günü 12.00 – 00.00 saatleri arasında ağırlayan Ters Köşe, grup yemekleri ve kutlamalar için de tercih edilen bir adres. 10 kişi ve üzeri rezervasyonlara özel menüler sunuluyor. Doğum günü kutlamalarında ise restoranın özgün tatlısı “Çıtır Tahinli Kabak Kulesi” ile mum üfleme geleneği Ters Köşe’ye özgü bir kutlama ritüeline dönüşüyor.

Kadıköy’ün kültür ve gastronomi haritasına taze bir soluk getiren Ters Köşe, sıradan olmayanı arayanların, klasik meyhane keyfini yeniden tanımlamak isteyenlerin yeni buluşma noktası olmaya hazır. Cesur, yaratıcı, özgün… Ters Köşe şimdi Terminal Kadıköy’de.

Kaynak: HORECA TREND ve Ters Köşe

Tamamını Oku
Reklam
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

Azumi, DIAFA ile Güçlerini Birleştirdi

Zuma’nın dahil olduğu sevilen restoran grubu Azumi, Abu Dabi merkezli lüks ağırlama firması DIAFA ile yeni bir stratejik ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu iş birliği, mevcut ortak Doğuş Hospitality (Doğuş Grubu) ile birlikte Azumi’nin küresel büyümesinin bir sonraki aşamasını yönlendirecek.

Yayınlandı

on

Azumi, DIAFA ile Güçlerini Birleştirdi | HORECA TREND

Küresel çapta beğeni toplayan Zuma, ROKA, Oblix ve diğer prestijli restoran konseptlerinin arkasında yer alan uluslararası üne sahip restoran grubu Azumi Ltd. Abu Dabi merkezli yeni bir lüks ağırlama yatırım şirketi olan DIAFA ile yeni bir stratejik ortaklık duyurdu.

Bu ortaklık, Azumi için önemli bir dönüm noktası niteliğinde ve DIAFA ile uzun süredir ortağı olan Doğuş Hospitality’yi, grubun bir sonraki aşaması için ortak bir vizyonda bir araya getiriyor. Bu vizyon, yaratıcılık, kültürel değer ve iddialı bir küresel büyümeyle tanımlanıyor.

Yirmi yıldan uzun süredir Zuma ve ROKA, modern Japon mutfağına getirdikleri özgün yorumları, sade tasarım anlayışları ve tutarlı küresel kaliteleriyle gastronomi dünyasında fark yaratıyor. Londra’dan Dubai’ye, Miami’den Maldivler’e, Hong Kong’dan İstanbul’a kadar uzanan uluslararası restoran zinciriyle, özgünlük ile yeniliği, zarafet ile konforu bir araya getiren benzersiz yemek deneyimleri sunuyor.

DIAFA’nın yatırımı, Azumi’nin hedeflerini hızlandırarak markanın amiral gemisi restoranlarının gelişimini, Oblix gibi mevcut restoranların uluslararası alanda genişlemesini ve hâlihazırda geliştirilmekte olan yeni yaşam tarzı ve deneyim odaklı konseptlerin hayata geçirilmesini destekleyecek.

Azumi Ltd. CEO’su Sven Koch, konuya dair şunları söyledi:

“Bu ortaklık, vizyon ve değerlerin olağanüstü bir uyumunu temsil ediyor. DIAFA’nın yaratıcılığa, zanaate ve kültürel özgünlüğe olan inancı, Azumi’nin kimliğimi ve mirasıyla derinden örtüşüyor. Doğuş Hospitality’deki uzun süreli partnerlerimiz ve DIAFA’daki yeni partnerlerimizle birlikte, Azumi’nin bir sonraki dönemini şekillendirmekten heyecan duyuyoruz. Global düzeyde yeni fikirler, destinasyonlar ve konseptler keşfederken misafirlerimize olağanüstü deneyimler sunmaya devam edeceğiz.”

Azumi, küresel vizyonunu ileriye taşırken başarısını tanımlayan temel unsurlara bağlı kalmayı sürdürüyor. Küresel gastronomi standartlarını yeniden tanımlayan olağanüstü deneyimler yaratmaya devam ediyor. Bu yeni ortaklık, yaratıcılığın bütünlüğü ile stratejik vizyonu birleştirerek Azumi’nin küresel ağırlama sektöründeki lider konumunu güçlendiriyor ve önümüzdeki yirmi yılın kalıcı başarısının temelini oluşturuyor.

Azumi Ltd Hakkında

Azumi Limited, önemli kozmopolit lokasyonlarda çağdaş yemekler sunan birçok yerleşik markaya sahip, ödüllü bir küresel restoran işletmesidir. Azumi Grubu, Doğuş Grubu’nun bir iştiraki olarak 2012 yılında kurulan D.ream’in global yatırımlarından biridir.

Rainer Becker tarafından yaratılan ve Arjun Waney ile birlikte kurulan Azumi’nin yolculuğu, 2002 yılında Zuma Londra’nın açılışıyla başladı. Bunu hızla 2004’te ROKA Londra izledi. Şu anda dünya çapında 21 Zuma ve 9 ROKA var ve başka restoranlar için de hazırlıklar devam ediyor. Zuma ve ROKA Japon konseptlerine ek olarak Oblix, 2013 yılında The Shard’da açıldı.

2017 yılında Florida’da lansmanı yapılan ETARU, ABD’nin doğu kıyısına farklı bir görünümle ROKA konseptini sunuyor. 

ROKA Hakkında

Zuma Londra’nın muazzam başarısının ardından, Rainer Becker robatayaki mutfağının büyük popülaritesini çabucak fark etti ve çağdaş bir Japon menüsü yaratarak 2004 yılında ROKA Charlotte Street’i açtı. ROKA Grubu hızla genişledi ve şimdi Londra’nın en çok rağbet gören lokasyonlarında bir restoran portföyüne sahip. ROKA’nın ana mutfağı Robata ızgarasından geliyor. Lokantaların ortasında yer alan ızgara, tüm restoranların ayrılmaz bir tasarım öğesini oluşturuyor, ancak çarpıcı bir özellik olmanın ötesinde, robata gerçekten ROKA’nın kalbidir. 

Mevcut ROKA portföyünde aşağıdaki restoranlar (kronolojik sırayla) yer alıyor: London Charlotte Street ve Shochu Lounge (2004), London Canary Wharf (2009), London Mayfair (2014), London Aldwych (2014) Dubai Business Bay (2020) İspanya Mallorca (pop-up 2021, 2022, 2023) Suudi Riyad (2021), İstanbul (2022), Kuveyt (2022), Cidde (2023) ve Barselona (pop-up 2023).

Kaynak: HORECA TREND ve Azumi

Tamamını Oku

Restoran

Vegan Mutfağına Meksika Dokunuşu

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde Şehrin Meksikalısı Ranchero’yu ziyaret eden misafirler, bitkisel temelli lezzetlerle dolu özel bir gün yaşayacak. Türk ve Meksikalı bir aile tarafından işletilen Ranchero, Meksika mutfağının baharatlı, neşeli ve paylaşım odaklı ruhunu koruyarak hazırladığı vegan tabaklarla, hem lezzet tutkunlarına hem de sürdürülebilir yaşamı tercih eden misafirlere benzersiz bir gastronomik deneyim sunuyor. Mekan, Meksika mutfağının dünyaca ünlü yemeklerinden Fajita ve Taco’yu içerisinde hiçbir et ürünü ve hayvansal gıda olmadan vegan formunda servis ediyor.

Yayınlandı

on

Vegan Mutfağına Meksika Dokunuşu | HORECA TREND

Taco’nun Vegan Hali

Ranchero, Meksika mutfağının en sevilen klasiklerinden birisi olan Taco’yu, tamamen bitkisel bir dokunuşla vegan tarzında yeniden yorumluyor. Vegan Taco’da kültür mantarı, karamelize soğan, sarımsak püresi ve taze marullara, renkli biberler, kibrit patates, avokado sos, borracha sos ve soya sosu eşlik ediyor.

Ranchero’ya Gelen Her Vegan Mutlaka Denemeli: “Fajita Champinones”

Bir başka Meksika klasiği olan Fajita da, tıpkı Taco’da olduğu gibi alternatif olarak vegan tarzda servis ediliyor.  Fajita Champinones isimli bu özel lezzet,  karamelize soğan ve renkli biberler üzerinde bitkisel yağ, sarımsak püre, dağ kekiği, kimyon, isli paprika ve kişniş ile sotelenen mantarlardan hazırlanıp yanında özel soslar ve el yapımı mısır tortillası eşliğinde vegan kültürüne uygun olarak sunuluyor.

Mekanın bir başka vegan spesiyali ise Vegan Chile Sin Carne. Başrolde Meksika fasulyesinin olduğu bol renkli ve bol lezzetli bu yemeğin içerisinde; domates püresi, soğan, bitkisel protein, jalapeño biber, renkli biber, isli paprika, cayanne biberi yer alıyor. Üzerinde tosino vegetal yanında tortilla cips, arroz ve pico de gallo ile servis ediliyor.

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde Ranchero’nun, vegan yemeklerini denemek isteyenler mekanın İstanbul ve Ankara’daki şubelerini ziyaret edebilirler.

Kaynak: HORECA TREND ve Ranchero

Tamamını Oku

Restoran

Lokanta by Divan, Chaine des Rôtisseurs Derneği Üyelerini Ağırladı

Lokanta by Divan, dünyanın en prestijli gastronomi derneklerinden Chaine des Rôtisseurs’ün 2025–2026 sezonundaki ilk yemeğine ev sahipliği yaptı. Executive Şef Volkan Arık liderliğinde hazırlanan, sürdürülebilirlik ve mevsimselliği odağına alan özel menüsüyle gece, Divan’ın köklü mirasıyla geleceğe uzanan vizyonunu bir araya getiren anlamlı bir gastronomi deneyimine dönüştü.

Yayınlandı

on

Lokanta by Divan, Chaine des Rôtisseurs Derneği Üyelerini Ağırladı | HORECA TREND

Divan Grubu’nun 70 yılı aşan gastronomi mirası ve rafine lezzet anlayışıyla hayat bulan Lokanta by Divan, kökleri Orta Çağ’a dayanan, dünyanın en eski ve en prestijli gastronomi derneklerinden Chaine des Rôtisseurs’ün 2025–2026 yılı ilk yemeğine ev sahipliği yaptı.

22.000 üyesiyle 80’den fazla ülkede mutfak sanatlarını aynı kalite ve değerler doğrultusunda teşvik etmek ve sofra zevklerini paylaşmak amacıyla profesyonel ve amatör gastronomi tutkunlarını bir araya getiren Chaine des Rôtisseurs’ün, Lokanta by Divan’ın ikonik atmosferinde gerçekleşen yemeğine dernek üyelerinin yanı sıra gastronomi dünyasından seçkin isimler de katıldı.

Gecede misafirlere Türk mutfağının köklerinden ilham alan ve zamansız bir geleneği temsil eden Lokanta by Divan’ın ödüllü ve yaratıcı şefi Volkan Arık liderliğinde hazırlanan özel menü sunuldu. Sürdürülebilirliği ve sıfır atık prensiplerini odağına alan, özenle hazırlanmış rafine tabaklar sunan Lokanta by Divan ekibi, mevsiminde ve yöresel ürünler kullanarak binlerce yıllık geçmişe sahip olan lezzetleri bugüne taşıyarak beğeni topladı.

Michelin Rehberi tarafından tavsiye edilen ve bugüne dek birçok saygın ödülle onurlandırılan Lokanta by Divan, 70. yaşını kutlamaya hazırlanan Divan Grubu’nun hikayesinin başladığı ilk adres olan Divan İstanbul’daki konumuyla ve özenli misafirperverliğiyle bütünsel bir gastronomi deneyimi yaşatmaya devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Lokanta by Divan

Tamamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.