Muratbey’den Avrupa Pazarında İstikrarlı Yükseliş | HORECA TREND
Takip edin!

HORECA Tedarik

Muratbey’den Avrupa Pazarında İstikrarlı Yükseliş

Türkiye’nin yerli peynir markası Muratbey, ülke ve ürün çeşitliliği bazında istikrarla artırdığı Avrupa ihracatı sayesinde sektörün öncü markası olmaya devam ediyor.

Yayınlandı

on

Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol; “Peynirlerimizin dayanılmaz cazibesine kapılan AB ülkelerine peynir ihracatını 7 yıldır başarıyla sürdürüyoruz.Burgu, Anadolu Lezzetleri, Tel, Dilimli Izgara Peynir, Misto ve Topi gibi hem inovatif hem de yöresel peynirlerimizin satışları Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Romanya, Bulgaristan ve İsveç başta olmak üzere tüm Avrupa genelinde artıyor. Bu yıl ilk kez İsveç’e de ürün göndermeye başladık.” dedi.

 Türkiye’nin yerli peynir markası Muratbey, Avrupa’daki tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yoğun şekilde devam ediyor.  Muratbey, Avrupa Birliği’nin en kozmopolit nüfusa sahip ülkelerinden Almanya’da da pazar payını istikrarlı şekilde arttırıyor. 2008’de yurt dışına açılarak 60’a yakın ülkede marka tescili ve AB ülkelerine ihracat izni alabilen ilk markalardan Muratbey’in bu ülkelerdeki satış grafiği yükseliyor.

2018 yılından bu yana AB ülkelerine peynir ihracatını başarıyla sürdüren Muratbey’in Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, “Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkeleri, ABD ve Türk Cumhuriyetleri ağırlıklı olmak üzere 5 kıtaya ihracat yapıyoruz. 300’ü aşkın ürün çeşidimizle tüm dünyayı sağlıklı, inovatif, kaliteli ve leziz peynirlerle buluşturmayı hedefliyoruz. Turquality’nin bize kattığı güçle 2018’den beri Türkiye’den Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Bulgaristan, Romanya ve son olarak İsveç başta olmak üzere Avrupa’ya sürekli yükselen bir grafikle peynir ihraç ediyoruz. Bu yıl ilk kez İsveç’e de ürün göndermeye başladık. Avrupa’da Helix olarak tanınan Burgu, Anadolu Lezzetleri, Tel, Dilimli Izgara Peynir, Misto ve Topi gibi hem inovatif hem de yöresel peynirlerimizin satışları tüm kanallarda ve ülkelerde artmaya devam ediyor” dedi.

“Almanya Pazarında Ramazan Döneminde Aktif İletişim Çalışmaları Gerçekleştireceğiz”

Almanya pazarında iletişim çalışmalarına büyük önem verdiklerini söyleyen Necmi Erol, “Sosyal medya çalışmalarımız kapsamında tüm dijital kanallarda internet reklamlarımız kesintisiz devam edecek. Almanya’nın 3 büyük şehri Köln, Frankfurt ve Berlin’de, markamızın tasarımıyla giydirilmiş en uzun güzergahları yapan tramvay anlaşmamız bu yıl da sürüyor. Ayrıca Köln’de 1 sene boyunca devam edecek megaboardlar ile outdoor çalışmamız 1 Şubat itibarıyla başladı. Bunun yanında Ekim ayında Avrupa’nın en önemli fuarlarından ANUGA’ya katılacak ve bu dönemde de yaygın outdoor reklamları gerçekleştireceğiz. Almanya televizyon reklamlarımız Ramazan itibarıyla başlayacak. Ramazan döneminde hem TV hem outdoor hem dijital kanal hem de market içi, satış noktası iletişim çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.  Avrupalı peynir severler; Burgu(Helix), Tel, Misto, Anadolu Lezzetleri ve Topi gibi ürünlerimiz başta olmak üzere Avrupa’da en sevilen ürünlerimizi TV ‘de bir çok farklı reklam formatında izleyecek. Son 2 yıldır yoğunlaştırdığımız tüm bu çalışmalarımızın karşılığını alıyor ve her geçen yıl Almanya’da tüketicilerden daha da yoğun ilgi görüyoruz” dedi.

“Yenilikçi Ürünlerimizle Avrupa Peynir Pazarında Rekabet Ediyoruz”

Muratbey’in Avrupa pazarında giderek daha da tanınan bir marka olmayı başardığını söyleyen Necmi Erol, “Türkiye’de ürettiğimiz yerel peynir çeşitlerinin yanı sıra Ar-Ge çalışmalarıyla ortaya çıkardığımız yenilikçi ürünlerimizle özellikle ürün gamı açısından çok güçlü olan Avrupa peynir pazarında rekabet ediyoruz. Sektörün, ihracatını istikrarlı şekilde artıran en önemli markalarından biriyiz. Bu başarımızın altında inovasyon odaklı yaklaşımımız ve katma değerli ihracatı artırma stratejimiz yatmaktadır.  Muratbey olarak yarım yüzyılı aşan deneyimimiz ve Turquality’nin gücüyle ülkemizi yeni pazarlarda en iyi şekilde temsil etmek ve ülke ekonomimize değer katmak için çalışıyoruz” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve Muratbey

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HORECA Tedarik

Karaca’ya, Good Desing Awards’tan 8 Tasarım Ödülü

Yenilikçi ve estetik anlayışıyla sofralara ve mutfaklara ilham veren Karaca, dünyanın en prestijli ABD merkezli uluslararası tasarım ödüllerinden biri olan Good Design Awards’ta 8 farklı ürünle 8 tasarım ödülünün sahibi oldu.

Yayınlandı

on

İnovasyon ve tasarım odaklı yaklaşımıyla fark yaratan Karaca; tamamen Türkiye’de, kendi tasarım ekibi tarafından geliştirilen ve özenle tasarlanan ürünleriyle 8 tasarım ödülüne layık görüldü. Bu başarı, Karaca’nın yerli tasarım ve üretim alanındaki yetkinliğini ortaya koyarken, markanın uluslararası pazardaki konumunu küresel rekabetteki iddiasını pekiştirdi.

Dünyanın en eski ve prestijli tasarım ödüllerinden biri olan Good Design’ın estetik, işlevsellik ve yaratıcı tasarım anlayışını buluşturan ödüllü ürünleri arasında; modern mutfaklara sofistike ve işlevsel bir dokunuş katan Carmen Serisi, doğal dokusuyla zamansız ve sıcak bir estetik sunan Clay Yemek Takımı, gölge geometrisi tasarım yaklaşımından ilham alan Curve Yemek Takımı, minimalist detaylarla lüksü hissettiren Von Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, Sirius yıldızının parlaklığını ve ışıltısını yansıtan Sirius Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, doğadan ilham alan ergonomik ve estetik tasarımıyla Cane Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, minimalizm ve işlevselliği bir araya getiren Braga Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı ve Kapadokya’nın tarihi ve coğrafi dokusundan ilham alarak tasarlanan Kapadokya Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı bulunuyor.

Karaca’nın tasarım odaklı yenilikçi bakış açısı, her bir ürününde detaylara verilen önemle kendini gösteriyor. Günlük kullanımda yüksek konfor sunan bu özel koleksiyonlar, aynı zamanda estetik açıdan da benzersiz bir deneyim sağlıyor. Bu başarı, Karaca’nın yerli tasarım gücünü uluslararası arenada tescilleyerek, Türk markalarının küresel pazarda ne kadar iddialı olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.

Good Design Awards

Modern tasarımın önemli isimlerinden Charles ve Ray Eames, Russel Wright, George Nelson ve Eero Saarinen gibi öncü isimlerin katkılarıyla temelleri atılan Good Design Awards, 1950 yılından bu yana dünyanın en iyi endüstriyel ve grafik tasarımlarını ödüllendiriyor. The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design tarafından düzenlenen bu prestijli ödüller, tasarımda mükemmeliyet, yaratıcılık ve inovasyonu onurlandırarak sektörün en başarılı projelerini taçlandırıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Karaca

Devamını Oku

Alkolsüz İçecek

Doğanay Şalgam, Tamamen Yapay Zeka ile Hazırlanan Yeni Reklam Filmini Yayınladı

Doğanay Şalgam, tamamen yapay zeka ile hazırlanan yeni reklam filmini yayınladı. Çeşit çeşit yemeklerin, insanların, evlerin, kültürlerin hep aynı içeceklerle buluştuğu ramazan sofralarına artık şalgam ile lezzet katma zamanının geldiğini öne çıkaran reklam filmi, prodüksiyonu kadar akıllıca kurgulanan sıra dışı stratejisi ile de dikkat çekiyor. İçecek sektörüne tatlı bir meydan okuma ile göz kırpıyor.

Yayınlandı

on

Jüpiter imzası taşıyan reklam filmi hem “Doğanay Şalgam İftar Sofralarına da Çok Yakıştı” hem de “Yapay Zeka Doğanay’a çok yakıştı” dedirtiyor.

Doğanay Şalgam, geleneksel ve modern dünyayı buluşturmaya şimdi de ramazan geleneği ile yapay zeka teknolojisini bir araya getirerek devam ediyor. “Yakışır Doğanay Şalgam!” söylemiyle şalgamın şimdiye kadar yan yana hayal etmediğimiz lezzetlerin yanına bile çok yakıştığını otantik ve modern dünyaları bir araya getirerek anlatan reklam kampanyasının devam iletişimi olan ramazan filminde Doğanay, şalgamın iftar sofralarına da çok yakıştığına dikkat çekiyor. “Yakışır” söylemini iftar sofralarına taşıyan marka, bir yeniliğe daha imza atarak tamamen yapay zeka ile yapılmış reklam filmi ile karşımıza çıkıyor.

İçecek sektörüne tatlı bir meydan okuma stratejisi ile kurgulanan reklam filminde birbirinden farklı evler, her yaştan karakterler ve çeşit çeşit yemeklerle donatılmış geleneksel ramazan sofraları yapay zeka ile yaratıldı. Reklam filminde tüm sahnelerin yanı sıra ilk kampanya için hazırlanan dillere pelesenk olan jingle’ın ramazan versiyonu da özenle uyarlandı. Evlerden kültüre, insanlardan yemeklere tüm unsurlardaki çeşitliliğe karşın tüketilen içeceklerin hep aynı olduğu teması üzerinde durulan filmde, “Şimdi o iftar sofrasına şalgamla lezzet katma zamanı!” ifadesiyle şalgamın tüm yemeklerin yanına çok yakıştığı bir kez daha vurgulandı.

Doğanay’ın yeni reklam filmi, Jüpiter imzası taşıyor. Reklam filminin yapım aşamasında ise Mördak Yapım yer alıyor.

Doğanay Şalgam Ramazan AI Filmi Künye 

KÜNYE

Reklamveren: Doğanay Gıda

Reklamveren Temsilcileri: Gözde Balkan, Begüm Hersek, Ayşe Yenigün, Burcu Zengin

Reklam Ajansı: Jüpiter

Ajans Sahibi: Kerem Kanık

Kreatif Direktör: Mert Demirhan, Ali Can Savaş

Kreatif Ekip Lideri: Çağrı Yıldırım

Kreatif Ekip: Sinan Gülen, Ufuk Yırtıcı

Strateji Ekibi: Ezgi Yağcı

Marka Ekibi: Setenay Ergin, Cansen Zoga, Pınar Şengezer, Barış Atan, Meltem Keleş

Prodüksiyon Ekibi: Hakan Öğrü, Hakan Bakkal

Sosyal Medya Ekibi: Kader Demir, Aleyna Ertuğ

Yapım Şirketi: Mördak Yapım

Yapımcı: Ediz Alptekin, Emre Kardeşseven

AI Designer: Oğuz Kubilay Han

Post Prodüksiyon: Cutter Post Production

Müzik Yapım: Onur Cumaoğlu

Kurgu: Umut Keri

Online: Umut Deniz Tekin, Umut Selim Örnek, Yasin Selim

Color: Uğur Demiray

Post Prodüksiyon Sorumlusu: Cansu Saraç

AI Asistanı: Berkant Yolak

Seslendiren: Burcu Zengin

Medya Ajansı: MG Media

Kaynak: HORECA TREND ve Doğanay Şalgam

Devamını Oku

HORECA Tedarik

Mutfakta Eşitlik Var

Metro Türkiye, dayanışmanın ve bir arada olmanın anlam kazandığı Ramazan ayında, profesyonel mutfaklarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine dikkat çekmek amacıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel olarak kadın şefleri bir araya getirdi. Seraf Restaurant’ın şefi Sinem Özler’in sektörün genç kadın şefleriyle birlikte hazırladığı iftar sofrasında, Metro Türkiye kadınların mutfaktaki emeğini ve yaratıcılığını kutladı.

Yayınlandı

on

Ülkemizde yeme içme sektörünün en yakın iş ortaklarından biri olarak faaliyetlerini eşitlik,çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışıyla sürdüren Metro Türkiye, hem perakende sektöründe hem de profesyonel mutfaklarda kadın çalışanların desteklenmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için birçok çalışma yürütüyor. Bulunduğu ekosistemde kadın şeflerle iş birliğini önceliklendiren ve gelişimlerine katkı veren uygulamalara imza atan Metro Türkiye, profesyonel mutfaklarda eşitliğin önemine dikkat çekmek ve Türk mutfağının geleceği olan genç kadın şefleri bu konuda cesaretlendirmek adına özel bir iftar daveti gerçekleştirdi. Ortağı olduğu ve şefliğini üstlendiği iki restoranıyla Michelin Rehberi’ne girerek başarılı bir rol model olan Şef Sinem Özler’in genç kadın şeflerle birlikte hazırladığı iftar sofrasında Metro Türkiye, kadınların mutfaktaki gücünü ve birlik olunca yarattıkları farkı ortaya koydu.

Seraf’ın mutfağına konuk olarak menünün hazırlanmasına emek harcayan genç kadın şefler; Apartıman Yeniköy’den Aslı Yüksel, Muutto’dan Bahar Karadaş, Neolokal’den Elçin Erik, Nicole’den Hale Berra Tüysüz, Seraf’ın kendi mutfağından Gökçe Gündemir ve 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması Jüri Özel Ödülü sahibi Buse Uca Aydın kazandıkları deneyimi, öğrendikleri yeni teknikleri ve tarifleri davetlilere anlatarak tecrübelerini paylaştılar.

“Eşitliği Tüm Ekosistemizde Etki Yaratacak Şekilde Ele Alıyoruz”

Seraf Vadi’de düzenlenen iftar yemeğinde Metro Türkiye CEO’su David Antunes, “Metro Türkiye olarak gastronomi sektörünü geliştirmek, daha iyi servis, çözüm sunabilmek adına birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. Bunları gerçekleştirirken sorumluluklarımızın da farkında olarak hareket ediyoruz.Fırsat eşitliği de bunlardan bir tanesi. Biz eşitliği  sadece kendi içimizde değil tüm ekosistemimizde etki yaratacak şekilde ele alıyoruz. Bu doğrultuda kadın girişimci ve kadın kooperatifleri ile çalışıyor, ekosistemimizin en önemli oyuncularından olan işin mutfağındaki kadın şeflerimiz ile iş birliklerini önceliklendiriyoruz. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bir vesile olarak görüp, tekrar bu eşitliğin önemine dikkat çekmek istedik ” dedi.

“Hem Mutfağımıza Hem de Hayatın Her Alanına Eşitliği Birlikte Getirebileceğimize İnanıyoruz”

Metro Türkiye’nin, yaklaşık 1.400 kadın çalışanıyla ülkemizin cinsiyet eşitliği konusunda önde gelen şirketlerinden biri olduğunu ifade eden Metro Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsan & Kültür Direktörü Sevda Çetinkaya, “Çalışma arkadaşlarımızdan her 3 kişiden birisi kadın ve Yönetim Kurulu üyelerimizin de yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Kadınların iş yaşamında daha aktif rol alması için fırsat eşitliği sağlayanatıyor ve destekleyici uygulamalar geliştiriyoruz. Bu doğrultuda üstlendiğimiz en önemli prensiplerden biri ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ inisiyatifimiz altında yer alan ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ kültürel değişm hareketimiz. Burada temel hedefimiz, çalışma alanlarımızda cinsiyet ayrımı olmaksızın eşit fırsatlar sunabilmek. ‘İşin cinsiyeti yok’ yaklaşımımız ile kadınlara sadece çalışma alanı değil, yönetsel rollerde de yukseltmeleri için geliştirecek liderlik programları sunuyor, onları üst pozisyonlarda görev alma konusunda cesaretlendiriyoruz. Kendi çalışma ortamımızda bunları yaparken, içinde bulunduğumuz tüm ekosistemde de kadınlara destek olmayı kendimize ilke ediniyoruz. Şef deyince çoğu kişinin zihninde prototip olarak canlanan erkek figürünü birlikte değiştireceğimize, hem mutfağımıza hem de hayatın her alanına eşitliği birlikte getirebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.

“Kadınların Birleştirici Gücüne Tüm Dünyanın İhtiyacı Var”

Türk mutfağının nesiller boyunca annelerden kızlarına aktarıldığına vurgu yapan ve bu kadim geçmişin genç kadın şefler tarafından benimsenmesinin önemine dikkat çeken Seraf Restoranları şefi ve ortağı Sinem Özler “Yüzyıllardır yerel mutfağı yaşatan kadınlardan öğrendiklerimiz, bize hem yeni tatlar hem de keşfedilmeyi bekleyen malzemeler kazandırıyor. Bu değerli bilgi ve deneyimi, yeni nesillere onların da benimseyebileceği bir şekilde aktararak, kaybolmaya yüz tutmuş mutfak geleneklerinin yaşatılmasına ve geleceğe taşınmasına katkı sağlamak istiyoruz. Geleneksel yemek yapma prensipleri ve teknikleri, bir yemeğin sadece lezzetini değil, aynı zamanda besleyiciliğini ve kültürel anlamını da zenginleştirir. Bu yöntemlerin, geçmişi yaşatmanın ötesinde, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mutfak kültürünün devamlılığını destekleyeceğine inanıyoruz. Genç kadın aşçılarımıza ilham vermek ve belki de daha önce hiç düşünmedikleri bir bakış açısıyla yollarını aydınlatmak için çalışmaya devam edeceğiz. Kadınların birleştirici gücüne tüm dünyanın ihtiyacı var” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve Metro Türkiye

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.