ROKA İstanbul ve Ozan Kumbasar’dan Ege-Japon Mutfağı Buluşması! | HORECA TREND
Takip edin!

Restoran

ROKA İstanbul ve Ozan Kumbasar’dan Ege-Japon Mutfağı Buluşması!

Dünyanın dört bir yanındaki lokasyonlarıyla çağdaş Japon mutfağını temsil eden Roka, sevilen Türk şeflerle olan işbirlikleriyle konuklarına eşsiz bir deneyim sunmaya devam ediyor. Roka, Türk şeflerle gerçekleştirdiği başarılı işbirliklerini Maksut Aşkar ve İnanç Çelengil’in ardından Ozan Kumbasar ile sürdürüyor. 

Yayınlandı

on

Türkiye gastronomi sahnesinde aldığı ödüllerle dikkat çeken Roka İstanbul şefi Suna Hakyemez ile 2025 yılında 1 Michelin Yıldızı’nın yanı sıra Yeşil Yıldız’a layık görülen Vino Locale kurucusu ve şefi Ozan Kumbasar’ın Japon ve Ege mutfak kültürlerini bir araya getirdikleri özel menü, yalnızca iki güne özel olarak 17 Şubat Pazartesi ve 18 Şubat Salı akşamlarında Roka misafirlerine sunulacak. 

Çocukluğundan beri kalbinde taşıdığı mutfak aşkını Urla Vino Locale ile hayata geçiren Kumbasar, Urla’nın ve bölgenin ürünleriyle her ay yeni bir menü hazırlamasıyla biliniyor. Bereketli Ege topraklarının zenginliğinden hareketle, geçmişten günümüze damaklarda yer etmiş tarifleri yenilikçi yaklaşımıyla hazırlıyor. 

Roka İstanbul’da bir araya gelen şefler, iki mutfağın farklılaşan tekniklerini ve tabaklarının arkasına ördükleri hikayeleri, iki akşam yemeğinde konuklarına hazırladıkları bu özel menü ile yaşatacaklar. Menüde her iki kültürün malzeme ve tekniklerini yansıtan lezzetlerin arasında Yuzu Mayo ve Yeşil Soğan ile Çıtır Pirinç Nigiri ve Chu-Toro Tartar; Urla Mavi Kuyruk Karides Gyoza; Urla Çıtır Sakız Enginarı ve Yuzu Kosho Keçi Peyniri Kreması; Fındıklı Kereviz Püresi ve Vişne ile Dana Yanak; Çektirilmiş Mirin, Zencefil ve Soya Glaze ile Izgara Patlıcan; Ozan Şef’in Anne Tarifi Limon Parfe; Lotus Çikolata ve Şırnak Süryani Likörü ile Tom Yum Mochi gibi lezzetler yer alacak.

Roka İstanbul şefi Suna Hakyemez, bu işbirliğinin Türk ve Japon kültürlerini ve coğrafyanın özgün lezzetlerini harmanladıkları bir deneyim sunarken Ege’nin yerel zenginliğini de taşıdığını belirtiyor ve “Roka İstanbul olarak Ozan Kumbasar’ı mutfağımızda konuk etmek, Ege’nin barındırdığı engin malzeme ve mutfak anlayışını Roka lezzetleriyle bir araya getirmek hem çok keyifli hem de verimli bir deneyim oldu,” diyor. 

Ozan Kumbasar ise işbirliğine dair düşüncelerini şu sözlerle ifade ediyor: “Sürdürülebilir gastronomiyi ve mevsimselliği önemseyen bir şef olarak, zengin bir geçmiş ve kültürü simgeleyen Japon ve Ege mutfaklarını bir araya getirme fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Her iki mutfağın mevsimselliğine ve dünya standartlarındaki malzemelerine saygı duruşunda bulunan bu işbirliği ile konuklarımıza unutulmaz bir deneyim yaşatacağız.” 

Azumi Ltd Hakkında

Azumi Limited, önemli kozmopolit lokasyonlarda çağdaş yemekler sunan birçok yerleşik markaya sahip, ödüllü bir küresel restoran işletmesidir. Azumi Grubu, Doğuş Grubu’nun bir iştiraki olarak 2012 yılında kurulan D.ream’in global yatırımlarından biridir.

Rainer Becker tarafından yaratılan ve Arjun Waney ile birlikte kurulan Azumi’nin yolculuğu, 2002 yılında Zuma Londra’nın açılışıyla başladı. Bunu hızla 2004’te ROKA Londra izledi. Şu anda dünya çapında 21 Zuma ve 9 ROKA var ve başka restoranlar için de hazırlıklar devam ediyor. Zuma ve ROKA Japon konseptlerine ek olarak Oblix, 2013 yılında The Shard’da açıldı.

2017 yılında Florida’da lansmanı yapılan ETARU, ABD’nin doğu kıyısına farklı bir görünümle ROKA konseptini sunuyor. 

ROKA Hakkında

Zuma Londra’nın muazzam başarısının ardından, Rainer Becker robatayaki mutfağının büyük popülaritesini çabucak fark etti ve çağdaş bir Japon menüsü yaratarak 2004 yılında ROKA Charlotte Street’i açtı. ROKA Grubu hızla genişledi ve şimdi Londra’nın en çok rağbet gören lokasyonlarında bir restoran portföyüne sahip. ROKA’nın ana mutfağı Robata ızgarasından geliyor. Lokantaların ortasında yer alan ızgara, tüm restoranların ayrılmaz bir tasarım öğesini oluşturuyor, ancak çarpıcı bir özellik olmanın ötesinde, robata gerçekten ROKA’nın kalbidir. 

Mevcut ROKA portföyünde aşağıdaki restoranlar (kronolojik sırayla) yer alıyor: London Charlotte Street ve Shochu Lounge (2004), London Canary Wharf (2009), London Mayfair (2014), London Aldwych (2014) Dubai Business Bay (2020) İspanya Mallorca (pop-up 2021, 2022, 2023) Suudi Riyad (2021), İstanbul (2022), Kuveyt (2022), Cidde (2023) ve Barselona (pop-up 2023).

Kaynak: HORECA TREND ve Roka İstanbul

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

Sankai by Nagaya: Boğaz’da Gerçek Japon Omakase Deneyimi

Japon Edomae felsefesiyle Kaiseki mutfağı servis eden Sankai by Nagaya, Bebek Otel by The Stay’de misafirlerini ağırlıyor. 

Yayınlandı

on

3. kat anlamına gelen “Sankai” Bebek Otel by The Stay’in 3.katında, İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasıyla büyüleyen atmosferinde konuklarını 2 yıldır ağırlıyor. 3 kez 1 Michelin yıldızlı şef Yoshizumi Nagaya’nın rehberliğinde her mevsim yeniden tasarlanan tadım menüsü ve günlük olarak yerel denizlerden çıkan balıklarla hazırlanan tarifleriyle gastronomi tutkunlarının beğenisini topluyor. 2023 yılında açıldıktan sadece 8 ay sonra Michelin yıldızı alan Sankai by Nagaya, 2025 yılında da yıldızını koruyarak, Türkiye’de yıldız sahibi tek yabancı mutfak olmaya devam ediyor. İncili Gastronomi Ödülleri’nde 5 İnciye ve Gault & Millau Rehberi’nde 3 Toque’a layık görülen Sankai by Nagaya, Japon omakase deneyimini bütüncül bir şekilde sunarak yalnızca lezzetleriyle değil, Japon misafirperverliği, sunumundaki zarafet ve zanaatkarlıkla da fark yaratıyor.

Bebek Otel’in iki odasının birleştirilmesiyle oluşturulan ve 24 kişilik oturma kapasitesine sahip olan restoran, Mahmut Anlar ve Geo-ID ekibi tarafından sofistike bir Japon evi atmosferinde tasarlandı. Bebek koyu ve boğaz manzarasına hâkim masaların yanı sıra mutfağın hemen önünde bulunan chef’s table’ın yanında kaligrafi ve graffiti sanatçısı Mamimozi’nin mekân için özel olarak hayata geçirdiği tablosu sergileniyor.

Kaiseki Mutfağı & Edomae Felsefesi

Sankai by Nagaya sanat eseri niteliğindeki tabaklarıyla geleneksel Kaiseki mutfağı ve Edomae sushi tarzını harmanlayarak konuklarına unutulmaz bir tadım deneyimi sunuyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip Kaiseki mutfağı, mevsimsel ve taze malzemeleri ön plana çıkaran, aşamalı bir sunum biçimiyle dikkat çekiyor. Uyum, denge ve zanaatkârlığı esas alan bu mutfak anlayışının önemli noktalarından biri de her bir malzemenin aromasının karışmadan, kendi özgün lezzetiyle hissedilmesi.

Edomae ise Tokyo’nun eski adı olan “Edo” ve “Önü” anlamına gelen “Mae” kelimelerinden geliyor. Edo körfezinden günlük tutulan yerel balıklarla hazırlanan lokal sushi felsefesi, Sankai by Nagaya’da Türk denizlerinde günlük tutulan balıklarla hazırlanan sashimi ve sushi lezzetlerine dönüşüyor.

Restoranın öne çıkan bir diğer özelliği ise, Japonya’da ataerkil bir yapıya sahip olan sushi mutfağına karşın Michelin yıldızlı kadın sushi şefi Hiroko Shibata. Eskiden donanmada görev alan Edomae sushi şef Hiroko Shibata mutfağını askeri bir disiplinle yönetiyor. Her sabah kullanacağı balıkları özenle kendisi seçen şef, beğenirse bazen Boğaz’dan kendi tuttuğu balığı o akşam misafirlere servis ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Sankai by Nagaya

Devamını Oku

Restoran

McDonald’s Türkiye 8 Bin Çalışana Ulaştı

McDonald’s Türkiye, çalışan memnuniyeti ve kurum kültürü alanında “Great Place to Work” sertifikasını aldı. Kurumsal İletişim Direktörü Tuğçe Altınsoy, eşitlikçi ve kapsayıcı yönetim anlayışlarının iş sonuçlarına olumlu yansıdığını belirtti. 8 bin çalışana ulaşan şirket, TEPAV araştırmasına göre 2024’te %48,9 kadın çalışan oranıyla sektör ortalamasını aştı.

Yayınlandı

on

McDonald’s Türkiye, Great Place to Work Türkiye tarafından verilen “Great Place to Work” sertifikasını almaya hak kazandı. Çalışan deneyimleriyle şekillenen ve küresel standartlarda yapılan değerlendirmeler sonucunda verilen prestijli sertifika, McDonald’s Türkiye’nin çalışan mutluluğu, iş yerindeki eşitlikçi ve güven ortamı alanlarındaki başarısını ortaya koydu.

McDonald’s Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Tuğçe Altınsoy, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Çalışanlarımızın kariyer gelişimi ve mutluluğu kurum kültürümüzün kalbinde yer alıyor. Kazandığımız sertifika, güven temelli ve sürekli gelişime dayalı yapımızı bir kez daha tescillemiş oldu. Hızla büyüyen yapımız içinde tüm çalışanlarımıza eşit fırsatlar sunmaya, şeffaf ve açık iletişimi iş yapış şeklimizin temeli hâline getirmeye önem veriyoruz. Sahip olduğumuz bu kültür, iş tatminini ve güven duygusunu daha da artırıyor” ifadelerini kullandı. 

Çalışan Memnuniyeti Takım Ruhuyla Arttı

McDonald’s Türkiye’de kademesi ne olursa olsun herkesin işe başladığında ilk bir hafta boyunca restoranda eğitim aldığını anlatan Altınsoy, bu sayede güçlü bir takım ruhu oluşturduklarını ifade etti. Takım ruhunun ve sürekli gelişim imkanlarının çalışan memnuniyetini artırdığını belirten Altınsoy,Çalışanlarımız bizim en önemli değerimiz. Sürekli gelişim fırsatı için kurduğumuz McDonald’s Türkiye Eğitim Akademisi’nde operasyondan yöneticiliğe kadar uzanan her kademe için çalışanlarımıza farklı eğitim imkanları sunuyoruz” dedi. 

Kadın Çalışan Oranında Sektör Ortalamasını Aşan Başarı

McDonald’s Türkiye’nin çalışan odaklı yaklaşımı, kadın istihdamındaki performansıyla da dikkat çekiyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) araştırmasına göre, yiyecek ve içecek sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 38,6 iken McDonald’s Türkiye, 2024 yılı itibariyle yüzde 48,9 kadın çalışan oranıyla sektör ortalamasının üzerine çıktı. Türkiye genelinde üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 19,6 iken McDonald’s Türkiye’de ise bu oran yüzde 40,3’e ulaştı. Bu başarının önemine değinen Altınsoy, “8 bin çalışana ulaşan şirketimiz, özellikle gençleri ve kadın çalışanları işe almayı önceliklendirerek toplumsal kalkınmayı destekleyen bir yönetim modeli uyguluyor. Bağımsız araştırma raporunun da ortaya koyduğu üzere, McDonald’s Türkiye olarak kadın istihdamını artırdıkça şirketimizin büyümesi de hızlanıyor. Bu da, kadın çalışanların ekonomiye katılmasının şirketlerin başarısı üzerindeki etkisine dair önemli bir gösterge” dedi. 

Kaynak: HORECA TREND ve McDonald’s Türkiye

Devamını Oku

Restoran

Little Caesars’tan Ramazan’a Özel Lezzet: Pide de Pizza!

Dünyanın en büyük pizza zincirlerinden Little Caesars, geleneksel pideleri modern bir dokunuşla yeniden yorumladığı özel ürünü Pide de Pizza ile iftar sofralarına lezzet katıyor. Her yıl büyük ilgi gören Pide de Pizza, bu yıl da üç farklı çeşidiyle pizzaseverlerle buluşuyor.

Yayınlandı

on

Küresel pizza endüstrisinin lider markalarından Little Caesars, köklü lezzet geçmişini yenilikçi sunumlarla harmanladığı Pide de Pizza ile sofralara lezzet taşıyor. Günlük taze hamurla hazırlanan Pide de Pizza, hem geleneksel tatları sevenlere hem de yeni lezzetler keşfetmek isteyenlere hitap ediyor. Peynirli, sucuklu ve pastırmalı karışık seçenekleriyle iftar sofralarına çeşitlilik ve lezzet katan Pide de Pizza, bu Ramazan’da sofraların vazgeçilmezi olacak.

Çelebi Gıda ve Little Caesars Türkiye Pazarlama Direktörü Selin Erkök, Pide de Pizza’nın her yıl gördüğü ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “Ramazan, paylaşmanın ve bir arada olmanın en güzel şekilde yaşandığı dönemlerden biri. Little Caesars olarak, bu özel ayda sofralara lezzet katmak bizim için büyük bir mutluluk. Geleneksel pideleri modern bir dokunuşla yeniden yorumladığımız Pide de Pizza’yı bu yıl da iftar sofralarına taşıyoruz. Lezzet tutkunlarının keyifle tüketeceği bu özel ürünü denemeye herkesi davet ediyoruz.”

Lezzet ve Ulaşılabilirlik Buluştu: Pide de Pizza Sofralarda!

Pide de Pizza, Ramazan sofralarına lezzet ve çeşitlilik katarken, avantajlı fiyatlarıyla da tüketicileri cezbediyor. Paket serviste, orta boy Pide de Pizza ve 330 ml içecek 225 TL’den, gel-alda ise orta boy Pide de Pizza 155 TL’den başlayan fiyatlarla lezzet severlerle buluşuyor.

Klasik ve yenilikçi tatları bir araya getiren Pide de Pizza; Peynirli, Sucuklu ve Pastırmalı Karışık olmak üzere üç farklı çeşidiyle aile ve dostlarla şenlenen iftar sofralarını daha da özel kılmak için mükemmel bir tercih olacak.

Web Sitesi ve Uygulamaya Özel İleri Zamanlı Sipariş Özelliği

Little Caesars, müşteri deneyimini daha da iyileştirmek için web sitesi ve mobil uygulamasında ileri zamanlı gönderim özelliğini aktif ediyor. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, siparişlerini istedikleri tarih ve saate önceden planlayarak iftar vaktinde sıcak ve taptaze şekilde teslim alabilecekler. Ramazan sofralarını zahmetsizce hazırlamak artık çok daha kolay olacak. Little Caesars lezzetleri hakkında ayrıntılı bilgi ve sipariş için www.littlecaesars.com.tr adresi ziyaret edilebilir.

Kaynak: HORECA TREND ve Little Caesars

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.