Tuğra Restoran’dan Kış Menüsü Lezzetleri | HORECA TREND
Takip edin!

Restoran

Tuğra Restoran’dan Kış Menüsü Lezzetleri

Çırağan Sarayı’nın büyüleyici atmosferi içinde dünyanın en güzel konumlarından birine sahip, Michelin Guide tavsiye listesinde yer alan, Servis Ödüllü ve aynı zamanda Gault&Millau tarafından da ödüllendirilen Tuğra Restoran, kışa özel menüsünde misafirlerini ziyafet şölenine davet ediyor. 

Yayınlandı

on

Tuğra Restoran: Kış Menüsü ile Osmanlı ve Modern Tatların Buluşması

Tuğra Restoran’ın kış menüsü, Türk ve Osmanlı mutfağının geleneksel tatlarını modern dokunuşlarla harmanlayarak misafirlerine eşsiz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Gerdaniye Çorbası, kuzu gerdanı ve öz suyu ile hazırlanan sıcak bir başlangıç olarak öne çıkarken, Patates Dolması, şefin imza yemeği olarak ilik sos ve fıstık kreması ile sunuluyor. Soğuk ve sıcak tadımlıklar ile kış mevsiminin taze ürünlerinden hazırlanan salatalar, Osmanlı tariflerinin yenilikçi dokunuşlarla harmanlandığı sağlıklı ve lezzetli seçenekler sunuyor. Ana yemeklerde, Boğaz’ın incisi olarak bilinen Lüfer, rezene ve vişne püresi eşliğinde servis edilerek zarif bir tat sunarken, ağır ağır pişirilen Genç Dana Kaburga ve pancarlı kuskus ile hazırlanan Kuzu Küşleme, menünün yıldızları arasında yer alıyor. Sütte pişmiş beyaz turp ve kale otuyla tamamlanan Sarı Tavuk ile sofistike dokunuşlarla hazırlanan Çanakkale Istakoz, menüye özgünlük katıyor. Sofraya lezzet katan Nezaket Külbastı, Alabaş Turpu, Testi Kebabı, Yayık Külbastısı, Düve Kuşgömü ve çok daha fazlası restoran misafirlerini şölene davet ediyor. Tatlılarda, Türk Kahvesinde Çikolata, Süt Helvası ve Nar Çiçeğinde İncir, Osmanlı tatlarının modern yorumlarını yansıtırken; Ayva Tatlısı, Kavrulmuş Antep Fıstıklı Künefe, El Yapımı Baklava Tabağı ve Fıstıklı Katmer, menünün tatlı finalini oluşturuyor.

Dünyanın en itibarlı şef yarışmalarında Türkiye’yi başarıyla temsil eden şef Emre İnanır’ın imzasını taşıyan menü, İstanbul’un simgelerinden lüferin yanı sıra mevsimin en taze malzemelerinden ilham alınarak hazırlanan lezzetlerle unutulmaz bir akşam yemeği deneyimi sunuyor. Benzersiz tekniklerle hazırladığı lezzetlere hem tarihten hem de mevsimsel ürünlerden esinlenerek özgün bir dokunuş katan şef İnanır, menünün yıldızı olan lüferin Boğaziçi’nin geçmişine yaptığı göndermeyi şu sözlerle ifade ediyor: “Kış menümüzde, mevsimin bereketini yansıtan pancar, kereviz, pırasa ve mantar gibi kış sebzelerini özenle kullanıyoruz. Ana yemeklerde imza lezzetlerimizden biri olan Genç Dana Kaburga, yumuşak dokusu ve zengin aromasıyla misafirlerimizin favorilerinden. Bunun yanı sıra, Lüfer de menümüzü taçlandıran özel bir ürün. Hatta lüfer bir dönem Boğaziçi’nde o kadar bolca görülürdü ki bu döneme ‘Lüfer Devri’ denirdi. Onu Boğaz’ın İncisi olarak tanımlamak, Tuğra Restoran’ın zarif ruhuna ve tarihsel dokusuna çok uygun.” Şef İnanır, her bir tabakta Boğaziçi’nin kültürel mirasını sofralara taşıyarak Tuğra Restoran’ın hikayesini derinleştiriyor.

Türk ve Osmanlı mutfağının benzersiz lezzetlerini yıllardır dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerine sunan ödüllü Tuğra Restoran, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un eşsiz Boğaz manzarası ve tarihi atmosferi eşliğinde Osmanlı’nın zengin mutfak kültürünü deneyimlemek isteyenleri bekliyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Tuğra Restoran

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

İstanbul’a Yeni Ranchero’lar Geliyor

2005 yılında Suadiye’de açtığı ilk restoranıyla gastronomi dünyasına adım atan Şehrin Meksikalısı Ranchero, 20. kuruluş yılını yeni mekanlarıyla kutlayacak.

Yayınlandı

on

Meksika’nın köklü tarihini, renkli kültürünü ve dünya mutfakları arasında apayrı bir yere sahip birbirinden özel lezzetlerini ülkemize taşıyan mekan, Kanyon ve Kıyı İstanbul’da yeni şubeler açmaya hazırlanırken, ilk corner mekanını ise Zorlu PSM’de kuruyor. 

“Geride bıraktığımız 20 yılda, gerçeğine sadık kalarak restoranlarımızda sunduğumuz Meksika lezzetleri, İstanbul ve Ankara’da çok sevildi. Bu süreçte, başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye’nin farklı yerlerinden çok sayıda talep aldık” diyen Ranchero Ailesi, şu anda Ankara’dakilerle birlikte toplam 8 şube ile hizmet verdiklerini söyleyerek, İstanbul’da açılış hazırlıkları süren 2 yeni restorana ve corner konseptimizin ilk örneği ile birlikte 2025 yılı içinde farklı şehirlerde yeni Rancherolar da planladıklarını açıkladı. 

Meksikalı & Türk bir ailenin işlettiği Ranchero Restaurant, sahip olduğu ambiyansı, orjinal yemekleri, bu lezzetlere eşlik eden muhteşem margaritaları ve birbirinden özel kokteylleriyle Meksika’yı Türkiye’ye taşıdı. Gerçek Meksikalıların elinden çıkan gerçek Meksika lezzetlerini 20 yıldır lezzet müdavimleriyle buluşturan mekan, istikrarlı büyümesini sürdürüyor. İstanbul’da Suadiye, Nişantaşı, Ataşehir Watergarden ve Büyükyalı Fişekhane şubeleriyle hizmet veren Ranchero, kısa zaman içinde Kanyon ve Kıyı İstanbul’da açacağı yeni restoranlarıyla mega kentte 6 şubeye ulaşacak. İstanbul dışında Ankara’da Maidan, Armada, One Tower ve Atakule’de şubeleri bulunan Ranchero, uygulamaya koyduğu franchise modeliyle Türkiye’nin farklı şehirlerini de Meksika lezzetleriyle tanıştırmayı hedefliyor. 

Ranchero’nun ilk Corner Konsepti Zorlu PSM’de Hizmete Girecek

Ranchero’nun özellikle festival ve etkinliklerde, tacolardan burritolara, nachoslardan burger çeşitlerine kadar hem sağlıklı hem de lezzetli fast food tarzı menüler servis ettiği mobil mutfağı gittiği her yerde yoğun ilgi gördü. Ranchero, karavan mutfağından esinlenerek oluşturduğu corner konseptli ilk mekanını ise Zorlu PSM’de kuruyor. Ranchero cornerlarının önümüzdeki dönemde sayılarının arttırılarak daha fazla lezzet tutkununa ulaşması planlanıyor. 

20 Yıldır, Orijinal Tariflerden Ödün Vermiyor. Pek Çok Ürünü, Kendi Tesislerinde Kendisi Üretiyor.

Meksika yemeklerini daha önce yerinde tatmış olanların “Meksika’da nasılsa, burada da aynısı” dediği Ranchero’nun, kökü Aztek ve Mayalara kadar uzanan binlerce yıllık orjinal tariflerin de içinde olduğu sengin mönüsüne, 40’ı aşkın sos ve birbirinden özel içecekler eşlik ediyor. Pek çok yemeğin yanında servis edilen mısır cipsi nachoslar ile tortilla ekmekleri ile patentli soslar da markanın, İstanbul’daki üretim tesisindeki özel makinelerde hazırlanıp, günlük, taze olarak servis ediliyor. 

Aşk’tan Doğdu, Sevgiyle Büyümeye Devam Ediyor.

Misafirlerini Türkçe karşılığı “gelenekleri kutla” anlamına gelen “Celebra La Tradicion” sloganıyla karşılıyor. Ranchero’nun oldukça ilginç ve farklı bir kuruluş hikayesi bulunuyor. Mekanın şu andaki işletmecisi olan Rıza Tanyeri, 70’li yılların sonunda dil eğitimi için gittiği Londra’da Meksikalı Patricia Gonzalez ile tanışıp, Meksika’da evleniyor ve ardından Zonguldak Kozlu’ya yerleşiyor. O dönem Türkiye’nin ilk ve tek Meksikalı gelini olan Patricia Gonzalez Tanyeri, Selma adını alıyor. Aile 1989 yılında İstanbul’a geliyor. Gastronomiye özel bir merakı olan Rıza Tanyeri, Meksika yemeklerine oldukça hakim olan eşi Selma Patricia Gonzalez Tanyeri ve çocuklarıyla birlikte, Meksika’da restoran işletmecisi akrabalarının da danışmanlığında, Meksika yerlisi anlamına gelen RANCHERO adıyla ilk restoranlarını 2005 yılı Mayıs’ında Suadiye’de açıyor. Türk & Meksikalı aşkından doğan Ranchero, Meksika mutfağı tutkunlarının ilgisi ve sevgisiyle 20. kuruluş yılında da büyümesini sürdürüyor. 

Kaynak: HORECA TREND ve Ranchero Restaurant

Devamını Oku

Restoran

Tarihi Tencere Köftecisi İzmir Şubesinde Lezzet Yolculuğu Başladı

Tarihi Tencere Köftecisi’nin temelleri, kurucusu Efkan Sara’nın, geleneklere duyduğu derin saygı ve köfteye olan tutkusu ile atıldı. “Vefalı köfte” anlayışıyla yola çıkan marka, yalnızca lezzet sunmayı değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluğu da misyonunun merkezine koyuyor. Efkan Sara, Edirne’nin unutulmaya yüz tutmuş sokak lezzetini yeniden gün yüzüne çıkardı.

Yayınlandı

on

Herkese Köfte, Herkese Ekmek!

“Herkese Köfte, Herkese Ekmek!” sloganıyla topluma değer katma misyonunu vurgulayan Tarihi Tencere Köftecisi, kaliteli ürünleri herkesin erişimine sunarak toplum refahına katkıda bulunmayı amaçlıyor. İzmir’de açılan yeni şube, yerel istihdamı desteklerken, köfte düşkünlerini de sevindirmiş oldu.

Köftenin Hikayesi: Haşlanıp Kızartılan Eşsiz Lezzet

Edirne’nin yerel lezzet mirası tencere köfteleri, Efkan Sara’nın özel sunumu ile hazırlanıyor, ardından haşlanıp kızartılıyor. Bu özel pişirme tekniği, hem köftenin lezzetini hem de hafifliğini koruyor. Servis sırasında ise köfteler, bakır tencerelerde, özel temiz yağla sıcak tutuluyor. Bu sade ama mükemmel kombinasyon, damaklarda unutulmaz bir iz bırakıyor. Menüde yalnızca özel tarifle hazırlanan tencere köfte, günlük taze ekmek ve Özer Hisar ayran yer alıyor. Bu eşsiz deneyim, İzmir şubesinde 150 TL fiyatıyla lezzet tutkunlarının beğenisine sunuluyor.

Toplumun İhtiyaçlarına Göre Şekillenen Bir Marka

Tarihi Tencere Köftecisi, hızlı değişen tüketici taleplerine ayak uydurarak, karar verme süreçlerinde sağduyulu ve kendinden emin bir yaklaşım sergiliyor. Sadeliği ve lezzeti bir arada sunan marka, sürdürülebilirlik ve toplumsal duyarlılık içeren uygulamalarla köfte severlerin gözünde önemli bir fark yaratmayı amaçlıyor.

Herkese Ekmek Herkese Köfte sloganıyla Lezzet Şimdi İzmir’de

İzmir’in açılan ilk şubesi olan Karşıyaka şubesi, köfte severleri samimi atmosferinde ağırlamaktan mutluluk duyuyor. Tarihi Tencere Köftecisi, İzmir’de de “sadelikte lezzet” anlayışıyla konuklarına eşsiz bir deneyim yaşatmaya hazır. Bu eşsiz deneyim, 150 TL fiyatıyla çok beğenildi.

Kaynak: HORECA TREND ve Tarihi Tencere Köftecisi

Devamını Oku

Restoran

Perran Ocakbaşı, Yeni Şubesini Kalamış’ta Açıyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kadim kültüründen günümüze gelen yöresel lezzetlerini yeni nesil ocakbaşı konseptiyle buluşturan ve kısa sürede geniş bir müdavim kitlesine kavuşan Perran, İstanbul’daki ikinci şubesini Wyndham Grand Kalamış Hotel’de hizmete açmaya hazırlanıyor. Meksika mutfağının ülkemizdeki gerçek temsilcisi Ranchero Restaurant Ailesinin 20 yıllık gastronomi deneyimi ile Türkiye’nin ödüllü kebap ustası Mehmet Keskin’in ustalığını buluşturan Perran Ocakbaşı’nın menüsünde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü malzemelerle hazırlanan seçkin et yemekleri ve özel mezeler yer alıyor.

Yayınlandı

on

İlk restoranını geçtiğimiz yıl Caddebostan’da açan ve ocakbaşı konseptine getirdiği yeni dokunuşlarıyla kısa sürede lezzet tutkunlarının müdavimi haline geldiği Perran Ocakbaşı, gördüğü yoğun ilgi üzerine İstanbul’daki ikinci şubesini Kalamış’ta açıyor. Perran Ocakbaşı’nın ödüllü şefi Mehmet Keskin, “Gerek ambiyansımız gerekse sunduğumuz lezzetlerle İstanbul’un ocakbaşı konseptine farklı, yeni bir soluk getirdiğimize inanıyoruz. 3K yani kaliteli ürün, kaliteli işçilik ve kaliteli servis felsefesiyle hizmet misafirlerimizi ağırlıyoruz. Menümüzde kullandığımız pek çok ürünü doğrudan kendi yöresinden getiriyoruz ve her şeyin en doğalını kullanmaya gayret gösteriyoruz. Bu da lezzetlerimize yansıyor. İstanbullular, Perran Ocakbaşı’nı çok sevdi. Biz de bu sevgiye ikinci şubeyle karşılık vermeye hazırlanıyoruz” dedi. 

Kadim Lezzetlere, Mekana Özgü Tarifler Eşlik Ediyor

Kalamış şubesi için hazırlıkların sürdüğü Perran Ocakbaşı’nın menüsünde, Muhammara, Mütebbel, Süryani Usulü Haşlanmış Köfte, Perde Pilavı, Uykuluk, Kurabiye, Tike Kebabı, Haşhaş Kebabı, Beyti gibi birbirinden özel mezeler ve et yemekleri yanı sıra Urfa ve Adana’nın meşhur kebap ve lahmacunları gibi efsane klasikler bir arada yer alıyor. 

Kaynak: HORECA TREND ve Perran Ocakbaşı

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.