“Küresel İklim Değişikliği Buğday Hasadını da Etkileyebilir” | HORECA TREND
Takip edin!

Gıda Üreticileri

“Küresel İklim Değişikliği Buğday Hasadını da Etkileyebilir”

Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir, bu yılın buğday hasadının geçtiğimiz yıl rakamlarına yaklaştığını belirterek, “Yıl sonunda 4 milyon tonu makarnalık olmak üzere 21 milyon tonluk bir kapasite elde edilmiş olacak. Eksun Gıda olarak da yılın ilk 9 ayında 327 bin tonluk bir kapasiteye ulaşarak hem ülkemizin un ihtiyacının tedariki hem de ulusal ihracat ağımıza katkı sağlamaya devam ediyoruz. Yıl sonunda 434 bin tonluk kapasiteye erişmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hasat sürelerinden verimliliğe kadar birçok unsuru etkileyeceğinin altını çizen Demir, çiftçiye yönelik genişletilmiş kamu desteğinin kritik önem taşıdığını da dile getirdi. 

Published

on

Ülkemizin önde gelen un üreticilerinden olan Eksun Gıda’nın Genel Müdürü Ahmet Demir, 2024 yılının buğday hasadına dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin her bölgesinde verimli bir hasat sezonunun tamamlandığını dile getiren Demir, “Ülkemizde 2023 yılında 22 milyon tonluk buğday rekoltesi elde edilmişti. Bu yıl geçtiğimiz yıla göre daha erken başlayan buğday hasadı, Türkiye’nin dört bir yanında en az 4 ay devam etti. Çiftçilerimiz, hasadın ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’ne veya lisanslı depolara ürünlerini teslim etmeye devam ediyor. Hasat döneminin ardından 4,5 milyon tonu makarnalık olmak üzere yine 20 milyon tonun üzerinde bir kapasite elde edilmiş olacaktır.” dedi. 

“İklim Değişikliği Üretimi Olumsuz Etkileyebilir”

Türkiye’nin buğday üretiminde dünyaya olan katkısı yanında, buğdayda kendine yetebilen bir ülke olduğunu belirten Demir, iklim değişikliğinin getireceği sonuçları her zaman göz önüne almanın gerekliliğini vurguladı. “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlardaki aylık değişimin izlendiğini, Tahıl Fiyat Endeksi’nde Ağustos ayında yüzde 0,5 azalış olduğunu kaydetmişti. Özellikle Türkiye ve ABD gibi ana ihracatçı ülkelerin iyi hasat beklentilerinin etkilediği bu endeks önemli bir gösterge olsa da uzun vadede iklim değişikliklerinin etkisini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Demir, iklim değişikliği başta gıdaya erişim ve küresel gıda fiyatları olmak üzere birçok parametreyi değiştiriyor. Tarım alanlarındaki zararlı yoğunluğundaki artış, kuraklık ve buna bağlı hasat zamanlarının değişiklik göstermesi gibi faktörler tarım verimliliğinin üzerinde ciddi olumsuz sonuçlar doğuruyor. Küresel iklim değişikliğinin, hasadın sonuçlarını özellikle uzun vadede etkilememesi için doğal dengenin korunması şart. Bu kapsamda verimli bir biyolojik mücadelenin yapılması, iyi tarımın daha da yaygınlaştırılması ve elbette yönlendirici kamu politikaları son derece önem taşıyor.” şeklinde konuştu. 

Kamu Desteği Çiftçiyi Rahatlatacak 

Kamuda çiftçiyi yeni destekleme modelini de değerlendiren Demir, “1 Eylül itibarıyla tarımsal üretim planlamasının detayları açıklanmaya başladı. Özellikle buğdayın üretileceği havzalarda mevcut mazot ve gübre desteği yanında, temel destek ve planlı üretim desteğinin verileceğinin duyurulması memnuniyet verici.” açıklamalarında bulundu. 

Advertisement

Eksun Gıda Tahıl Arzına Katkı Sunmaya Devam Ediyor

Açıklamalarında Eksun Gıda’nın üretim kapasitesini de değerlendiren Ahmet Demir, “500 çalışana istihdam sağlayan, Tekirdağ ve Konya fabrikalarımızda yeni nesil teknolojileri kullanan bir şirket olarak un, glütensiz un ve unlu mamuller olmak üzere farklı tüketici alışkanlıklarını dikkate alarak sosyal fayda anlayışıyla ürünler geliştiriyoruz. Yılın ilk 9 ayında 327 bin tonluk bir kapasiteye ulaşarak hem ülkemizin un ihtiyacının giderilmesi hem de ulusal ihracat ağımıza katkı sunmaya devam ediyoruz. Yıl sonunda biz de 434 bin tonluk kapasiteye erişmeyi hedefliyoruz.” bilgisini verdi. 

Kaynak: HORECA TREND ve Eksun Gıda

Continue Reading
Advertisement
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gıda Üreticileri

Uzmanından “Kan Şekerini Bulgurla Dengeleyin” Uyarısı

Diyabet yönetiminde kan şekerini dengelemeye yardımcı olacak besinlerin seçimi, farklı besinlerin birlikte tüketimi ve düzenli beslenme büyük önem taşıyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Duru Gıda Beslenme Danışmanı Diyetisyen Emine Uluçay, diyabet hastaları ve sağlığını korumak isteyenlere pirinç gibi yüksek glisemik indeksli gıdalar yerine, bulgur ve lif bakımından zengin tam tahıllı ürünlerin tüketilmesini önerdi.

Published

on

Pankreasın yeterli insülin üretmemesi veya üretilen insülini etkili kullanamaması nedeniyle ortaya çıkan diyabet, kanda glikoz yoğunluğunun artmasına yol açıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya genelinde her 5 saniyede 1 kişi diyabet hastalığına yakalanıyor. Sağlıklı bir diyet, düzenli fiziksel aktivite, normal vücut ağırlığını korumak gibi tedbirler ise diyabeti önlemenin yöntemleri arasında yer alıyor.  BM tarafından 2007’de kabul edilen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’yle, tüketicilerin şeker hastalığıyla ilgili farkındalıklarını artırmak, sağlıklı beslenme ve kan şekeri yönetimi üzerine düşünmeye teşvik edilmeleri hedefleniyor. 

“Kan Şekeri Dalgalanmaları Yaşamamak İçin İşlenmemiş Karbonhidrat Tüketilmeli.”

Duru Gıda Beslenme Danışmanı Diyetisyen Emine Uluçay, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, diyabet yönetiminde kan şekerini dengelemeye yardımcı besinlerin seçimi, farklı besinlerin birlikte tüketimi ve düzenli beslenmenin büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Kan şekeri dalgalanmaları yaşamamak için, glisemik indeksi düşük, lif içeriği yüksek karbonhidrat kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini belirten Uluçay, şöyle devam etti: “Bulgur ve tam tahıl ürünleri gibi işlenmemiş karbonhidrat kaynakları, vitamin ve mineral içeriği açısından da pirinç ve beyaz ekmek gibi işlenmiş karbonhidrat kaynaklarına göre daha zengindir. Bulgur, tam tahıl yapısıyla B grubu vitaminler, demir, magnezyum ve çinko gibi önemli mineralleri de içeriyor. Dengeli bir öğün planı, diyabetle mücadelede büyük bir avantaj sunarken, aynı zamanda genel sağlığı da olumlu yönde etkiliyor. Bu özellikleriyle bulgur, diyabet hastalarının ve sağlıklı beslenmeyi tercih eden her sofranın vazgeçilmezi oluyor. Ayrıca bulgur gibi liften zengin, glisemik indeksi düşük bir kompleks karbonhidrat kaynağının yanına eklenecek tavuk, balık ve kuru baklagiller gibi düşük yağ içeren proteinler ile zeytinyağı, ceviz ve avokado gibi sağlıklı yağlarla tüketilmesi, kan şekerini dengelemeye, uzun süreli tokluk hissinin korunmasına yardımcı oluyor.”

Kaynak: HORECA TREND ve Duru Gıda

Continue Reading

Gıda Üreticileri

Eksun Gıda 2024 Yılı 9 Aylık Finansal Sonuçlarını Açıkladı

2024 yılı 9 aylık finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayınlayan Eksun Gıda’nın cirosu 7 Milyar TL’ye yaklaştı. Şirketin yurt içi net satışları yaklaşık 5,4 Milyar TL olurken, yurt dışı satışları 1,5 Milyar TL seviyesinde gerçekleşti.

Published

on

Finansal sonuçları değerlendiren Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir, “Tekirdağ ve Konya fabrikalarımızdaki yıllık 600 bin tonluk üretim kapasitemiz ve 52 bin tonluk buğday depolama altyapımızdan aldığımız güçle, hem finansal kapasitemizi hem de global bilinirliğimizi artırmaya devam ediyoruz. Değişen pazar koşullarında ve tüketici tercihlerinde istikrar sağlayacak yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Sinangil ve Sinangil Gluten YOK markalarıyla 200’ü aşkın ürün çeşidini tüketicilere sunan Eksun Gıda, Türkiye Muhasebe Standartı (TMS) 29 enflasyon muhasebesi ilkelerine uygun olarak hazırlanan 2024 yılı 3. çeyrek finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınladı. Sonuçlara göre şirketin 2024 yılının ilk 9 ayında yurt içi net satışları 5,4 milyar TL seviyesine ulaştı.

“Toplam Aktif Büyüklüğümüz 4,6 Milyar TL’ye Ulaştı” 

Hem perakende hem de endüstriyel alanda geniş dağıtım ağıyla faaliyetlerine devam eden Eksun Gıda, toplam aktif büyüklüğünü 4,6 milyar TL seviyesine çıkardı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir, “Şirketimizin TMS 29 etkisi hariç brüt kar marjı yüzde 15,5 seviyesinde, FAVÖK marjı ise yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşti. Aktif büyüklüğümüzdeki bu artışla yerel ve global pazarlardaki gücümüzü pekiştiriyoruz” şeklinde konuştu.

Global Pazarda Büyüme Sürüyor

Latin Amerika, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere 30’dan fazla ülkeye ihracat yaparak bu alanda da sektörün önde gelen firmalarından olan Eksun Gıda, 2024 yılının ilk dokuz ayında ihracat tutarını ise 1,5 milyar TL seviyesine çıkardı. Demir yaptığı değerlendirmede, “Tekirdağ ve Konya fabrikalarımızda yıllık 600 bin tonluk üretim kapasitemiz ve 52 bin tonluk buğday depolama altyapımızdan aldığımız güçle, hem finansal kapasitemizi hem de global bilinirliğimizi artırmaya devam ediyoruz. Değişen pazar koşullarında ve tüketici tercihlerinde istikrar sağlayacak yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz.” dedi.

Advertisement

 “Güçlü Altyapımızla Küresel Dalgalanmalara Karşı Dayanıklıyız”

Küresel buğday piyasaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ahmet Demir, buğday fiyatlarının toparlanmaya başladığını vurgulayarak, “Dünya Bankası’nın güncel raporuna göre, buğday fiyatları 2024 yılında yüzde 21 oranında azaldı. Küresel buğday fiyatlarındaki bu düşüş eğilimi, geniş depolama kapasitemiz ve yüksek üretim hacmimiz sayesinde bizim için yeni fırsatlar ortaya çıkarıyor. Uzun vadeli bakış açımızla, bu süreci ekonomik bir fırsat olmanın ötesinde, sektörde sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunacak bir adım olarak değerlendiriyoruz. Yüksek kapasiteli buğday depolama altyapımızla küresel piyasaların dalgalanmalarına karşı dayanıklılığımızı artırıyoruz” dedi. Perakende ve endüstriyel sektörlerdeki çalışmalarına da değinen Demir, “Sinangil ile perakende pazardaki öncü konumumuzun yanında, aylık ortalama 20 bin tonluk satışla endüstriyel un pazarında da güçlüyüz. Konya ve Tekirdağ gibi buğday havzası olarak nitelendirebileceğimiz lokasyonlarda konumlandırdığımız iki fabrikamız ve yüksek buğday stoklama kapasitemiz, bize 365 gün rekabetçi fiyat ve sabit kalite avantajı yaratıyor.” ifadelerini kullandı.

Eksun, Yeşil Yatırımlara İmza Atıyor

‘Yeşil Dünya Sürdürülebilir Enerji’ mottosuyla tüm paydaşları için sürdürülebilir değer yaratmayı ilke edinen Eksun Gıda, yenilenebilir enerjiye de yatırım yapıyor. İnsan ve çevreye duyarlılığını göz önünde bulundurarak yatırım yaptıklarını vurgulayan Ahmet Demir, “Tekirdağ ve Konya’da bulunan fabrikalarımızın elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla şu ana kadar toplam 18.900 kW güce sahip rüzgar enerjisi santrali için çağrı mektubu alınmış olup,   yatırımlara ilişkin süreçler devam ediyor. Bu süreçlerin tamamlanmasıyla birlikte yatırımlarımızı hızla hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Eksun Gıda, yenilenebilir enerji projeleriyle enerji verimliliğini artırırken çevresel sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmeye devam ediyor.

Modern Tesis Lisanslı Depoculukla Destekleniyor

Yatırımlarını lisanslı depoculuk faaliyetleriyle desteklediklerini ifade eden Ahmet Demir, “Bizi endüstriyel sahada rakiplerimizden ayrıştıran unsurların başında yüksek teknolojiyle donatılmış üretim parkuruna sahip olmamız geliyor. Bu kapsamda Babaeski Lisanslı Depoculuk A.Ş.’yi satın alarak büyüme odaklı yatırımlarımızı sürdürdük” dedi. Demir, lisanslı depoculuğa yönelik yatırımlarıyla sektöre değer katarken, sürdürülebilir ve güvenli bir gıda tedarik zinciri için önemli bir adım attıklarını sözlerine ekledi.

Advertisement

Kaynak: HORECA TREND ve Eksun Gıda

Continue Reading

Gıda Üreticileri

Türkiye’nin En Çok Tutulan Noodle’ı Indomie, Noodle Kategorisinde Standartları Belirliyor

Dünyanın ilk hazır noodle markalarından biri olan ve 106’dan fazla ülkede satışa sunulan Indomie, insana ve doğaya önem veren küresel bir gıda şirketi olarak lezzeti odağına aldığı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Tekirdağ Çerkezköy’deki fabrikasında en iyi kalite standartlarında üretimlerini gerçekleştiren Indomie, Ar-Ge departmanında yaptığı araştırmalar sonucunda Türk damak tadına uyarladığı lezzetleriyle rakiplerinden ayrılıyor.

Published

on

“Türkiye’nin en çok tutulan noodle’ı” mottosuyla tüketicilere hızlı, pratik ve doyurucu öğünler sunan Indomie, 2010 yılında girdiği Türkiye pazarına sunduğu Türk damak tadına uygun lezzetleri ile Türkiye’nin ilk hazır noodle’ı olarak tüketici ile buluştu. 2014 yılında Türkiye’de açtığı fabrikayla yüzlerce kişiye istihdam sağlayan Indomie, hammadde alımlarında da yerel üreticileri tercih ederek ülke ekonomisini desteklemeye devam ediyor.

İlhamı, Yerel Malzemelerden

Indomie, faaliyet gösterdiği ülkelerin mutfak kültürüne ve yerel tatlarına önem vererek, o ülkenin yerel ve sevilen malzemelerinden aldığı ilham ile Ar-Ge departmanında tarifler geliştiriyor. Lezzete ulaşmanın her insanın hakkı olduğuna inanan Indomie, 7 farklı çeşidi ve 40 ürünüyle Türkiye pazarında yerini alıyor.

Türkiye Fabrikası İlk 5’te

Tekirdağ Çerkezköy’deki fabrikasında 950 kişiye istihdam sağlayan Indomie, toplumsal cinsiyet eşitliğini de destekleyerek fabrikasındaki kadın çalışan oranının %60’larda olmasına dikkat ediyor. Dünya çapındaki 50 Indomie fabrikası arasında ilk 5’te yer alan Türkiye fabrikasıyla Indomie, lise ve üniversite öğrencilerine yönelik staj programlarıyla da gençlere kariyerlerinde farklı olanaklar sunuyor. Indomie ayrıca, tüm tüketicilerin Indomie kalitesini deneyimlemeleri için isteyen herkesi fabrikasında memnuniyetle ağırlıyor.

Kalite ve Sürdürülebilirlik Odaklı Üretim

Advertisement

Sürdürülebilirlik ve kaliteyi odağına alan Indomie, birinci sınıf hammadde ile el değmeden üretilen ürünlerinde kalite standartlarını korumak adına kalite kontrol ekibini tüm sürece dahil ediyor. Üretim ve paketleme süreçlerinin büyük bir titizlikle yürütüldüğü Indomie Türkiye fabrikası ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve OIC/ SMIIC 1:2019 Helal Belgesi sertifikalarına sahip. Tüm bu belgelerin yanı sıra Indomie sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü desteklemek adına, üretim sonrası oluşan yenilebilir atıkları hayvan yemi şirketlerine, atık yağları ise yeniden kullanılmak üzere yağ geri dönüşüm şirketlerine gönderiyor. Indomie aynı zamanda, doğal kaynak kullanımını azaltmak için yürüttüğü çalışmalarla %22’ye varan oranda su ve gaz tasarrufu ile doğaya katkı sağlıyor.

Indomie; Doyurucu, Pratik ve Lezzetli 

Tüketicilere içeriği itibariyle doyurucu, hazırlanışı açısından pratik ana öğünler sunan, üretimiyle kalite standartlarını belirleyen Indomie, en sevilen lezzetleriyle noodle kategorisinde çıtayı yükselten çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Indomie Türkiye

Continue Reading
Advertisement
Advertisement

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.