Knorr Sustainable Brands’te Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesini Tanıttı | HORECA TREND
Takip edin!

Sürdürülebilirlik

Knorr Sustainable Brands’te Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesini Tanıttı

Türkiye’nin en büyük gıda markalarından biri olan Knorr, 17-18 Eylül’de gerçekleşen Sustainable Brands Konferansı’nda Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi’nin lansmanını yaptı. Yeni nesil tarım teknolojileri şirketi Doktar ile iş birliği yaparak onarıcı tarıma geçişte önemli bir adım atan marka, sektöründe öncü olmaya hazırlanıyor.

Yayınlandı

on

2015 yılından beri yaptığı çalışmalarla Türkiye’de temel sebzelerinin tamamını sürdürülebilir tarımla elde eden Knorr, geçtiğimiz Nisan ayında Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi ile inovatif tarım alanında öncü bir adım daha attı. Nane üretiminde onarıcı tarım denemesi yapmaya başlayan marka, yeni projesinin detaylarını 17-18 Eylül’de İstanbul Swissotel Bosphorus’ta gerçekleşen Sustainable Brands Konferansı’nda aktardı.

“Toprağa Teknoloji Ekmek: Korkuluktan Yapay Zekâya” başlıklı oturumda Knorr Marka Müdürü ve Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Pazarlama Lideri Melisa Kısacık Efeoğlu ve proje partneri Doktar Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanzer Bilgen, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ’ın sorularını yanıtladı.

Toprağın Sağlığını İyileştirmenin ve Yenilenebilir Ekosistemler Yaratmanın Yolu Onarıcı Tarımdan Geçiyor.

Oturumun açılışını yapan Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, Türkiye’de ve dünyada toprak sağlığına dair çarpıcı verileri katılımcılarla paylaştı. Yanlış tarım uygulamalarının doğal bir ekosistem olan toprağa zarar veren en önemli faktörler arasında yer aldığının vurgulandığı oturumda, Knorr Marka Müdürü ve Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Pazarlama Lideri Melisa Kısacık Efeoğlu, şunları söyledi: “Knorr olarak sürdürülebilir tarıma dayalı bir marka mirasımız var. Bugün ise sürdürülebilir tarımın yanı sıra toprağı yenileyen sistemler için adım atmamız gerekiyor.”

Unilever’in 2030 yılına kadar olan sürdürülebilirlik hedeflerini ortaya koyduğu Compass stratejisine de değinen Melisa Kısacık Efeoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Knorr Yeni Nesil Onarıcı Tarım Projesi, yenilenebilir doğal ekosistemler yaratmayı hedefleyen Compass stratejimizin de bir parçası. Unilever Türkiye’debir ilk olan projemiz, ülkemizde de baharat kategorisindeki ilk onarıcı tarım girişimi. Şimdilik sadece nane ile küçük ölçekli bir proje olarak başladık; fakat buradan edindiğimiz bilgi ve deneyimleri sektörümüzle paylaşarak bu hareketi büyütmeyi istiyoruz. Ayrıca, projeyle nihai tüketicinin sofrasına da daha kaliteli ürün girmesini sağlayacağız.”

Yapay Zekâ ve Veri Temelli Teknolojiler, Onarıcı Tarım İçin Yenilikçi Çözümler Sunuyor

Reklam

Yeni Nesil Onarıcı Tarım Tarlası’na yerleştirdiği teknolojik cihazlarla tarlada ekimden hasata uçtan uca izlenebilirlik yaratan Knorr, tarladan sürekli veri toplayan ve bu veriyi yapay zekâ ile çiftçiye yönelik bilgiye dönüştüren cihazlar kullanıyor. Markanın proje partneri Doktar tarafından sunulan teknolojik cihazlar, böylece toprağın fazla sulanmasını, gübrelenmesini ve ilaçlanmasını engelliyor.

Doktar Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanzer Bilgen şu açıklamalarda bulundu: “Doktar olarak, dijitalleşme yoluyla tarım sektöründe değişim yaratmayı hedefleyen bir tarımsal bilgi şirketiyiz. Çeşitli kaynaklardan topladığımız veriyi yapay zekâ ile tarımsal bilgiye dönüştürüyoruz. Geleneksel tarım uygulamaları fazla sulama, gübreleme ve gereğinden çok kimyasal madde kullanımına sebep oluyor; bu da toprağın organik madde içeriğini azaltıp su tutma kapasitesini düşürüyor. Toprağın sağlığının iyileşmesi ise toprakta canlılığın ve biyoçeşitliliğin artması demek. Böyle bir tarımın mümkün olduğunu biliyoruz. Knorr iş birliğimizle, çiftçinin eski alışkanlıklarını değiştirmesine katkı sunacağız.”

Kaynak: HORECA TREND ve Knorr

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otel

Grand Hyatt İstanbul Yeni Yıl’a Unutulmaz Anlarla Merhaba Diyor

Şehrin kalbinde yer alan Grand Hyatt İstanbul, göz alıcı atmosferiyle yeni yılı kutlamak isteyen misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Mezzanine Lounge’dan 34 Restaurant’a, Library Bar’dan Buz Pistine ve Spa Merkezine kadar otelin her köşesi yeni yıl ruhunu hissettiriyor. Grand Hyatt İstanbul, bu özel gecenin öncesi ve sonrasında keyifli anlar ve sürprizlerle dolu unutulmaz saatler vadediyor.

Yayınlandı

on

31 Aralık gecesi, Mezzanine Lounge’da Türkün Yıldız’ın piyano resitali ile başlıyor. Müziğin büyüsüne kapılacağınız bu samimi atmosferin ardından, 34 Restaurant’taki açık büfe gala yemeğiyle lezzet dolu bir deneyim sizi bekliyor. Kişi başı 9.500 TL olan bu özel gala yemeğinde, Executive Chef Yusuf Gülyiyen’in imzasını taşıyan yılbaşı hindisinden deniz mahsullerine, tencere yemeklerinden zeytinyağlılara ve mezelere, salata çeşitlerinden geniş tatlı seçeneklerine kadar birbirinden özel tatlar sunuluyor. Suami Ramirez Quartet’ın canlı performansı, geceye enerjili ritimleri ile dahil olacak.

Yemek sonrasında eğlenceye devam etmek isteyen misafirler için kutlamaların gözde mekanı Library Bar, yeni yılın ilk saatlerinden itibaren DJ Jasemine’in canlı performansı ile eğlence dolu anlar sunuyor.

Grand Hyatt İstanbul’un 31 Aralık gecesiyle sınırlı kalmayan yılbaşı programları, yeni yılın ilk gününü özel bir deneyimle taçlandırmak isteyenleri Jazz & Brunch’a davet ediyor. Kişi başı 3.250 TL olan brunch’ta yeni yıla özel fırınlanmış hindi, yılbaşı konseptli tatlılar ve daha pek çok lezzet bu keyifli buluşmayı unutulmaz kılıyor.

Kaliteli vakit geçirmek ve yenilenmek isteyenler için Gaia Spa, çiftlere özel veya bireysel olarak kullanabileceğiniz özel paketler sunuyor. 90 dakikalık spa ritüelleri ve geleneksel Türk hamamıyla tüm yılın yorgunluğunu üzerinizden atma imkanı sağlıyor.

Otelin bahçesinde kışın en eğlenceli aktivitesi buz pateni için özel bir Buz Pisti de mevcut. Hem yetişkinler hem de çocuklar için eğlenceli bir aktivite olan buz pisti, keyifli anlar yaratmak için hazır.

Yılbaşı gecesini büyüleyici bir deneyime dönüştürmek isteyenler, Grand Hyatt İstanbul’un eşsiz programıyla yeni yılı unutulmaz kılmaya davetlisiniz.

Reklam

Kaynak: HORECA TREND ve Grand Hyatt İstanbul

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Aytaç’ın Güneş Enerjisi Santrali, Yıldız Holding’in Yeşil Dönüşümüne Güç Katacak 

Yıldız Holding şirketlerinden Aytaç Gıda’nın Çankırı Çerkeş’teki 6 MWp kurulu gücünde arazi tipi Güneş Enerjisi Santrali (GES) devreye alındı. Aytaç Gıda ve Chint Green Energy tarafından Yap-İşlet iş modeliyle inşa edilen santralde, Aytaç Gıda elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacak.

Yayınlandı

on

Yıldız Holding, “Bu Dünya Bizim” yaklaşımı ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında tüm şirketlerinde yeşil dönüşüm yatırımlarına devam ediyor. Yıldız Holding şirketlerinden Aytaç Gıda’nın Çankırı Çerkeş’teki fabrika arazisinin yaklaşık 75 bin metrekarelik bölümünde devreye aldığı Güneş Enerjisi Santraliyle (GES), üretim tesisinin yıllık elektrik enerjisi ihtiyacının tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacak.

Chint Green Energy iş birliğinde Yap-İşlet iş modeliyle devreye alınan 6 MWp arazi tipi Güneş Enerjisi Santrali projesinde yıllık yaklaşık 5 bin 500 ton karbon emisyonunun önüne geçilmesi hedefleniyor.

Erhan Çetin: “Yeşil Dönüşüm Yolculuğumuza Devam Ediyoruz”

Aytaç Gıda CEO’su Erhan Çetin, “Aytaç olarak, kuruluşumuzdan bu yana sektöre öncülük eden marka olma hedefiyle tüm süreçlerimizi sürdürülebilirlik bakış açısıyla yeniden tasarlıyoruz. Karbonsuzlaşma yolculuğumuz kapsamında yenilenebilir enerji yatırımlarımızı sürdürüyor, sorumlu üretim anlayışımızla çevresel etkimizi azaltacak yenilikçi uygulamaları hayata geçiriyoruz. Çankırı Çerkeş’teki fabrika sahamızda kurulan Güneş Enerjisi Santrali’mizle de yıllık yaklaşık 5 bin 500 ton karbon emisyonunu engelleyerek, gelecek nesiller için sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkıda bulunuyoruz. Enerji verimliliğine yönelik etkili uygulamalarımızla iştiraki olduğumuz Yıldız Holding’in 2050 Net Sıfır karbon emisyonu hedefine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve Yıldız Holding, Aytaç Gıda

Reklam
Devamını Oku

Fuar ve Etkinlikler


10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi Yoğun Katılımla Gerçekleşti

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ile Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını buluşturan 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi seçkin konukları ve gündemi ile dikkat çekti.

Yayınlandı

on

Zirvede gıda ekonomisinden inovasyona, yapay zekadan rejenaratif tarıma kadar birçok önemli konu masaya yatırıldı. Zirvede konuşan Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci, tarıma verilen finansman desteklerinden bahsederek 2024’te 91,5 milyar TL olan tarımsal destekleme bütçesinin 2025 yılı için 135 milyar TL olacağının öngörüldüğünü söyledi. Zirvenin ardından basına açıklamalarda bulunan Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar “Tarladan sofraya kadar gıda zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğin hayata geçirilmesi, gelecek nesillerin güvenli ve adil bir gıda sistemine erişimi bakımından hayati önem taşıyor” dedi. 

Gıda zincirinin yeniden tasarlanmasına yönelik ortak vizyon ve strateji geliştirilmesi hedefiyle bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve “Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” temasını ele alan Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, geniş bir dinleyici kitlesinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle 21-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşen zirvenin açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yaptı.

Bürokrasi, Akademi, Finans, İş Dünyası ve Medyadan İsimler Bir Araya Geldi

İki gün süren zirvede Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Sezai Cibelik, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci, NB Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vural Gökmen, Bitkiden Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Yeditepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yeşim Ekinci, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ve Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden aynı zamanda TÜGİS Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr Nevzat Artık ile akademi ve iş dünyasından birçok isim konuşmacı olarak yer aldı.   

Gıda Arz Güvenliği Öncelikli Konu

Zirvenin ikinci gününde “Tarımda Yeni Dönem – Tarımsal Üretim Planlaması” başlıklı oturumda konuşan Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci; ekonomik, sosyal ve çevresel gelişmeler, küresel iklim değişikliği, su kısıtı, artan nüfus ve kentleşme gibi faktörlerin gıda arz güvenliğinin önemini artırdığına dikkat çekti. Kilci açıklamalarında gıda arz güvenliğinin sağlanması için doğal kaynakların optimum kullanımını sağlayacak etkin bir planlama sürecinin zorunlu olduğunun altını çizdi. Tarım havzası veya işletme bazında hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğinin belirlenmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarlarının tespit edilmesi gibi çalışmaların devreye alınacağını aktardı.  

Reklam

Tarımsal Destekleme Bütçesi 2025 Yılı İçin 135 Milyar TL

Tarımda verilecek desteklere de değinen Kilci; “Tarımsal Üretim Planlaması” uygulamasının teşvik edilmesi ve üreticiler tarafından benimsenmesi için tarımsal destekler başta olmak üzere, faiz indirimli krediler ve kırsal kalkınma hibe programlarını uyumlu hale getirdik. 2024 yılında 91,5 milyar TL olan tarımsal destekleme bütçesi 2025 yılı için 135 milyar TL olarak öngörülmektedir. Yine aynı şekilde faiz indirimli krediler de tarımın finansmanı için önemli bir araç olarak değerlendirmekteyiz. Bu amaçla üretim planlamasına uygun üretim yapan üreticilerimiz yüzde 20 faiz indiriminden yararlanmaktadırlar. Hem destekler hem de krediler çiftçilerimizin finans ihtiyacını karşılamak için önemli bir argüman olduğu kadar üretim planlamasının teşvik edilmesi için de önemli bir araçtır. Diğer taraftan sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için de önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu amaçla üretim konuları bazında tip sözleşmeler hazırlarmış ve yayınlanmıştır, tarafların haklarının korunması, anlaşmazlıkların hızlı ve etkin çözüme kavuşması için Adalet Bakanlığı tarafından sözleşmeli üretime özgü arabuluculuk sistemi devreye alınmıştır” dedi. 

Sürdürülebilir Gıda İçin Ortak Sorumluluk Çağrısı

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin ardından basına açıklamalarda bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, “Bu yıl 10’uncusunu düzenlediğimiz zirvemizde, gıda ekosistemi temsilcileriyle kısıtlı kaynaklar ve iklim krizinin etkilerine rağmen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktarda gıda üretimi için gıda sistemlerinin nasıl tasarlanabileceğini, dönüşümün nasıl sağlanabileceğini tartıştık. Oturumlarda söz alan kıymetli konuşmacılar, “gıdanın” bir tüketim ürünü olmasının ötesinde; toplum sağlığı, ekonomik refah ve çevresel sürdürülebilirliğin temel taşlarından biri olduğu gerçeğini bir kez daha vurguladı. Tarladan sofraya olmak üzere gıda zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğin sağlanması, gelecek nesillerin güvenli ve adil bir gıda sistemine erişimi bakımından hayati önem taşıyor. TÜGİS olarak, bu dönüşümün öncüsü olma misyonumuzla, sektördeki iş birliklerini artırmak ve yenilikçi çözümler geliştirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi. Sidar, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ne değer katan tüm konuşmacılara, katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.

Zirveyle ilgili daha fazla bilgi için https://zirve.surdurulebilirgida.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Kaynak: HORECA TREND ve TÜGİS

Reklam
Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.