Yediyol Holding’in Küresel Pazardaki Etkisi Artıyor | HORECA TREND
Takip edin!

Sürdürülebilirlik

Yediyol Holding’in Küresel Pazardaki Etkisi Artıyor

Yediyol Holding’in bünyesinde yer alan Agrotermal, 2024 yılının ilk altı ayında yaklaşık 1.275 ton domates üretimi gerçekleştirerek büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli üretim hacmi, şirketin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracatla küresel pazardaki etkisini güçlendirdiğini ve tarım sektöründeki etkisini arttırdığını gösteriyor. Tarım alanındaki bu başarılı performansıyla hem yerel hem de uluslararası piyasalarda dikkat çekmeye devam ediyor.

Yayınlandı

on

Yediyol Holding’in bünyesinde yer alan Agrotermal, 2024 yılının ilk altı ayında yaklaşık 1.275 ton domates üretimi gerçekleştirerek büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli üretim hacmi, şirketin Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ihracatla küresel pazardaki etkisini güçlendirdiğini ve tarım sektöründeki etkisini arttırdığını gösteriyor. Tarım alanındaki bu başarılı performansıyla hem yerel hem de uluslararası piyasalarda dikkat çekmeye devam ediyor.

Yenilenebilir Enerji Yatırımları ve Sürdürülebilir Tarım Stratejileri

2024 yılı için belirlenen stratejik hedefler doğrultusunda Agrotermal, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yeni yatırım projeleri geliştirmektedir. Bu projeler, tarım sektöründe sürdürülebilir büyümeyi desteklemeyi ve çevresel etkileri azaltmayı amaçlamaktadır. Şirketin, tarımda yenilikçi teknolojiler ve yeşil enerji çözümleriyle sektördeki çevresel etkilerini minimize etme hedefi, sektördeki liderliğini pekiştirmektedir.

2025 Yılında Tarım ve Turizm Sektörlerinde Büyüme Planları

Agrotermal, 2025 yılına yönelik olarak tarım ve turizm sektörlerinde genişleme öngörüyor ve bu iki sektörde liderlik hedefiyle stratejik adımlar atmayı planlıyor. Tarım ürünleri ihracatında gözlemlenen artış, global taleplerin yükseldiğini ve Agrotermal’in dünya genelinde yeni pazarlar oluşturma hedefini destekliyor. Şirket, tarım alanında 5 milyon metrekarelik bir üretim sahası için Ar-Ge ve teknoloji yatırımları yapmayı planlıyor.

Yeni Ürünler ve Stratejik Ortaklıklar ile Pazar Büyütme

Reklam

Agrotermal, 2024 yılı içinde piyasaya sürülmesi planlanan yeni ürünler arasında domates, biber, patlıcan, kavun, karpuz ve çeşitli meyve gruplarını sunmayı hedefliyor. Ayrıca, stratejik ortaklıklar kurma planları doğrultusunda 2025 yılı yatırım takviminde öncelikli olarak Türkiye’de ve sonrasında diğer ülkelerde hedeflerine ulaşmayı planlamaktadır. Şirket, sürdürülebilir tarım ve yenilenebilir enerji alanlarındaki ilerlemeleriyle sektördeki liderliğini daha da güçlendirmeye devam edecektir.

Pestisit Kalıntısına Rastlanmayan Domatesler

Yenilikçi ve sürdürülebilir tarım yöntemleriyle teknolojik çözümleri birleştirerek tarım sektöründe öncü olan Agrotermal, yüksek verimlilik sunmanın yanı sıra, sağlıklı ve güvenilir içerikli ürünler tedarik etmeye devam ediyor. Son zamanlarda gıda endüstrisinde önemli bir konu olan pestisit kullanımıyla ilgili yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla ses getiren marka, laboratuvar testlerinde herhangi bir pestisit kalıntısına rastlanmayan ürünleriyle tüketicilerin doğallık arayışına da yanıt veriyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Agrotermal

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sürdürülebilirlik

Tetra Pak, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı

İnsanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Gıda sistemleri, döngüsellik, iklim, doğa ve sosyal sürdürülebilirlik olmak üzere beş alana odaklanan rapora göre Tetra Pak, 2019’dan bu yana değer zinciri sera gazı emisyonlarını yüzde 20 ve kendi operasyonları genelinde sera gazı emisyonlarını yüzde 47 azalttı.

Yayınlandı

on

Tetra Pak’ın sürdürülebilirlik gündemi doğrultusunda kaydettiği ilerlemeyi yansıtan 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nda dikkat çekici veriler yer alıyor. Rapor, şirketin geçtiğimiz yıl elde ettiği başarılarının yanı sıra gıdayı, insanları ve gezegeni korumaya yönelik devam eden girişimlerini de vurguluyor.

Rapor, 2019’dan bu yana değer zinciri sera gazı emisyonlarında yüzde 20’lik ve şirketin kendi operasyonları genelinde sera gazı emisyonlarında yüzde 47’lik bir azalma olduğunu gösteriyor. Rapor, ayrıca Tetra Pak’ın tedarikçiler, müşteriler ve diğer paydaşlarla birlikte çalışarak 2050 yılına kadar değer zinciri genelinde net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma yönündeki uzun vadeli hedeflerini destekliyor.

“Dünyada Gıda Sistemlerini Dönüştürmek İçin Üzerimize Düşeni Yapmaya Kararlıyız”

Tetra Pak Başkanı ve CEO’su Adolfo Orive, 25. Sürdürülebilirlik Raporu’nun yayınlanmasına ilişkin şu yorumu yaptı: “Gıda endüstrisi genelinde iş birliği, artan nüfusu sürdürülebilir bir şekilde beslemek için her zamankinden daha önemli. Küresel varlığımız ve uçtan uca çözümlerimiz, bize her gün çiftçiler ve gıda üreticilerinden tedarikçilere, karar vericilere ve tüketicilere kadar değer zincirindeki tüm paydaşlarla iş birliği yapma fırsatları sunuyor. Bu rolün getirdiği sorumluluğun farkındayız. Dünyada gıda sistemlerini dönüştürmek, daha güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.”

Geri Dönüşüm Programlarına 40 Milyon Euroluk Yatırım

Rapora göre bir diğer önemli dönüm noktası da karbon ayak izini üçte bir oranında (yüzde 33) azaltan ve Tetra Pak’ı dünyanın en sürdürülebilir gıda ambalajını geliştirmeye bir adım daha yaklaştıran, kağıt bazlı bariyer içeren ve yüzde 90 yenilenebilir içeriğe sahip aseptik bir içecek kartonunun piyasaya sürülmesi oldu. 2023 yılında ambalaj araştırma ve geliştirme için 100 milyon euro yatırım yapılırken, 2022’de 106 adet olan sertifikalı yenilenmiş ekipman teslimatı, 2023’te 133 adede yükseldi. Bunun yanı sıra yüzde 7’lik artışla 1,3 milyon ton karton ambalaj toplandı ve geri dönüşüme gönderildi. Ayrıca geri dönüşüm için gönderilen poliAl hacminde yüzde 14’lük artış oldu.

Reklam

25. Sürdürülebilirlik Raporu, ayrıca Tetra Pak’ın üretim süreçlerinde yaptığı iyileştirmelerin sonuçlarını da ortaya koydu. Rapor kapsamında toplam 10,4 milyar bitki bazlı paket ve 12,6 milyar bitki bazlı kapak satışının gerçekleştirildiği açıklanırken, üretim operasyonlarındaki solvent emisyonlarında yüzde 28,9 azalma kaydedildi.

Türkiye Faaliyetlerine de Yer Verildi

Raporda Tetra Pak’ın Türkiye operasyonlarıyla ilgili de bazı bilgiler yer alıyor. Üretim sürecindeki atıkları katma değerli ürünlere dönüştürmek için gıda kaybını ve israfını azaltmaya yardımcı gıda işleme teknolojileri geliştiren Tetra Pak, 2030’a kadar uygulama işleme hatlarında ürün kaybında yüzde 50 azalma sağlamayı hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda Tetra Pak, 2023 yılında yerinde yemek hizmeti veren tüm tesislerinde gıda atıklarını azaltma çalışmalarına devam etti. Örneğin İzmir fabrikası, gıda atıklarının yüzde 40’ından fazlasını hayvan barınaklarına bağışladı, geri kalan atıklar ise enerji geri kazanımı için kullanıldı.

Tetra Pak’ın raporun tamamında odaklandığı gıda sistemleri, döngüsellik, iklim, doğa ve sosyal sürdürülebilirlik alanlarının her biri, ambalajlama, işleme ve hizmet işletmeleri genelinde sürdürülebilirliğin de önemli bir parçası olduğu 2030 Stratejisi tarafından destekleniyor. Bu alanlardaki ilgili amaç ve hedefler düzenli olarak izleniyor, yönetiliyor ve raporlanıyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Tetra Pak

Reklam
Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

Karaca, Sürdürülebilirlik Çalışmaları ile Değer Katıyor

Karaca Grup, 50 yıldır başarıyla yürüttüğü küçük ev aletleri, mutfak, sofra ve ev tekstili kategorilerinde sunduğu katma değerli ürün ve hizmetlerin çevresel, sosyal ve yönetişim konularındaki bakış açısını ve “Değer Katmak Doğamızda Var” anlayışıyla yürüttüğü faaliyetlerini içeren ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımlıyor.

Yayınlandı

on

Karaca Grup, tüm tedarik zinciri süreçlerini “Karaca Satın Alma Politikası”na uyumlu ve izlenebilir bir şekilde yönetiyor. Şirket, Karacaseverlerin beklentilerini karşılayacak yenilikçi ürün ve hizmetler sunmayı ve teknolojiyi ürün erişilebilirliği ile müşteri deneyiminde en iyi şekilde kullanıyor. Ayrıca, paydaşlarla kurduğu ortaklıklar doğrultusunda toplumsal gelişime ve refaha katkı sağlayacak sosyal sorumluluk projelerini planlıyor. Karaca Grup, şirket içinde adil bir çalışma ortamı oluşturarak tüm personelin sağlığını ve haklarını gözetiyor, tedarik zinciri içinde yer alan çalışanların da sağlığını ve haklarını koruyan çalışma koşulları sağlıyor.

Karaca Grup, Ürün ve Hizmete Değer Katıyor

Uçtan uca sürdürülebilir ürün tasarımına odaklanan Karaca Grup, operasyonel süreçlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanıyor ve bu doğrultuda 2030 yılına kadar kullandığı tüm elektrik enerjisini yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi taahhüt ederken, tüm ürün gamını en az bir Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne hizmet eder hale getirmeyi hedefliyor. Ürün paketlemelerinde ambalaj kullanımını azaltıcı optimizasyon çalışmalarını sürdüren Karaca Grup, 2030 yılına kadar tüm ürün kutlarını sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyor.

2015 yılından bu yana diktiği 19.251 fidan sayesinde atmosferdeki 7.920 ton sera gazı emisyonun tutulmasını sağlayan Karaca Grup, yüzde 90’ını yerli üretimle gerçekleştirdiği küçük ev aletleri kategorisinde, yüzde 77 oranında yenilenebilir enerji kullanarak 35.410 ton sera gazı emisyonunun doğaya salınmasına engel oldu.

Karaca Grup, Topluma ve Çalışana Değer Katıyor

Çalışana değer katma vizyonu ile Karaca Ailesi içinde çeşitli ve mutlu bir ekip oluşturmayı ilke edinen Karaca, çalışan bağlığı ve yetenek gelişimi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.

Reklam

Üniversite öğrencilerini destekleyen staj programlarından, yetenek gelişimi eğitimlerine kadar pek çok alanda çalışanlarını destekleyen Karaca, özellikle çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda Türkiye’de öncü şirketlerden biri olma özelliği taşıyor.  Karaca Ailesi’nde çalışanları yüzdr 52’sini kadın çalışanlar oluştururken, yönetici kademelerinde ise bu oran yüzde 64 olarak gözlemleniyor.

Karaca Grup, İşe ve Paydaşlara Değer Katıyor

Karaca Grup, tüm iş süreçlerine çevre, sosyal ve etik hedeflerini entegre ediyor. Faaliyet gösterdiği tüm pazarlarda, gelecek nesiller için yaşamaya değer bir hayata ölçülebilir bir katkı sağlamaya çalışıyor. Tüm grup şirketlerinin genelinde veri toplamayı kolaylaştıracak sistemlere geçiş yaparak, tüm operasyonel faaliyetlerinin sosyal ve çevresel etkilerinin şeffaflığını artırıyor. Yasal sorumlulukları olan tüm gereklilikleri yerine getirmenin yanı sıra, hem Karaca’ya özgü hem de küresel yönetim sistemleri işletiyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Karaca

Devamını Oku

Sürdürülebilirlik

İklim Krizi Gıda Sanayisini Dönüştürüyor

Türkiye’de yaşanan aşırı sıcaklar iklim krizini yeniden gündeme taşıdı. Yuvam Dünya Derneği tarafından KONDA’ya yaptırılan “Türkiye’de İklim Krizi Algısı” araştırmasına göre, iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtenlerinin oranı geçtiğimiz yıl yüzde 65 iken, bu yıl bu oran yüzde 84’e yükselmiş durumda.

Yayınlandı

on

Son yıllarda Türkiye’de yaşanan sıcaklıklar ve aşırı hava olayları, tarım sektöründe verim kaybına ve gıda üretiminde aksamalara neden olmaya devam ediyor. İklim krizinin tetiklediği bu durum, sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulması gerekliliğini daha da belirgin hale getiriyor. 

İklim Krizi Bilinci Güçleniyor

Toplumun iklim değişikliğine dair bilgi seviyesi, görüş ve davranışlarına yönelik olarak Yuvam Dünya Derneği ve KONDA iş birliğiyle “Türkiye’de İklim Krizi Algısı” araştırması yapıldı. Araştırmaya göre; 2023 yılında yüzde 65’lik bir kesim iklim değişikliği konusunda endişeli olduğunu belirtirken bu yıl bu oran 19 puan artarak yüzde 84’e çıktı. Geçen seneye kıyasla artan büyük endişe ise “gıdaya erişimde zorlanmak”

Araştırma ayrıca iklim değişikliği konusunda kendisini sorumlu hissedenlerin hem daha endişeli hem de gelecekteki tehditleri daha ciddi algıladığını ortaya koyuyor. Bu grup; geri dönüşüm yapma, plastik kullanımını azaltma ve sürdürülebilir markaları tercih etme gibi çevreci uygulamalara daha fazla yöneliyor. Araştırma sonuçları, iklim değişikliğiyle ilgili endişeler ve pratik eylemlerin güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koyuyor. 

Sürdürülebilir Gıda Sisteminin Anahtarı Teknoloji ve İnovasyon 

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıkladığı veriler, 2050’de dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşacağını gösteriyor. Açıklanan rakamlar artan nüfusu beslemek için yaklaşık 25 yılda gıda üretiminin yüzde 60 oranında artması gerektiğini ortaya koyuyor. 

Reklam

Gıda israfının önlenmesi bu süreyi uzatabilse de tek başına kalıcı bir çözüm sunmadığından, tüm dünya sürdürülebilir bir gıda sistemi yaratmanın ve gıda üretimini artırmanın anahtarı olarak teknoloji ve inovasyonı konuşuyor. Bitki bazlı ve laboratuvar ortamında üretilen besinler ‘yeni gıda’ adıyla, giderek daha fazla dünya gündemine giriyor. Üretilecek yeni gıdaların, yüksek besleyicilik değerinin yanında sürdürülebilir, üretimi kolay ve tüketicinin kolay erişebileceği sağlıklı gıdalar olması gerekliliği ifade ediliyor. Ayrıca üretimde verimliliği artıracak akıllı tarım teknolojileri ve dikey tarım gibi yenilikçi yöntemler üzerine çalışmalar devam ediyor.

 “Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi Oluşturmak, Sadece Çevresel Bir Zorunluluk Değil, Aynı Zamanda Ekonomik ve Toplumsal Bir Gereklilik”

Sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak için sadece yasal düzenlemeler ve üretim yöntemlerinin geliştirilmesinin yeterli olmadığının altını çizen TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar; “Ülkemizde faaliyet gösteren gıda üreticisi şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda duyarlı davranarak projeler geliştirdiklerini gözlemliyoruz. Toplumumuzun iklim krizi konusundaki bilinci güçleniyor ancak günlük pratiklerin de bu bilinçle yeniden gözden geçirilmesi ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ters düşecek uygulamaların terk edilmesi oldukça önemli. Çünkü sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmak, sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir gereklilik. Bizler bu bilinçle 2014 yılında başlattığımız Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin 10.’sunu bu yıl 21-22 Kasım’da gerçekleştireceğiz. TÜGİS olarak, toplumsal ve sektörel gelişim için sürdürülebilirlik alanındaki öncü çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

TÜGİS Hakkında

Ülkemizin ilk işveren sendikalarından TÜGİS, aynı zamanda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) kurucu üyesidir. Üyeleri arasında ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinin yer aldığı TÜGİS, yarım asrı aşkın süredir Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması adına öncü çalışmalara imza atmaktadır. TÜGİS, faaliyetlerine başladığı 1961 yılından bu yana sosyal diyaloğa, çalışma barışına ve gıda sanayiinin gelişimine kesintisiz katkıda bulunan yenilikçi bir sivil toplum örgütüdür. 

Kaynak: HORECA Trend ve TÜGİS

Reklam
Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.