Teamfluencer, Nevzat Aydın’dan 3 Milyon Dolar Değerleme ile Yatırım Aldı | HORECA TREND
Takip edin!

Yazılım

Teamfluencer, Nevzat Aydın’dan 3 Milyon Dolar Değerleme ile Yatırım Aldı

Türkiye’nin lider influencer pazarlama platformu Teamfluencer, geçtiğimiz ayki tohum öncesi yatırım turunda 3 milyon dolar değerleme ile Nevzat Aydın’dan yatırım aldı. 450 binin üzerinde içerik üreticisiyle aylık 50 milyondan fazla kişiye erişim sağlayan girişim, Türkiye’ye nano influencer pazarlama modelini getiren ilk platform olarak dikkat çekiyor.

Yayınlandı

on

Markaların ve influencer’ların tüm pazarlama sürecini tek bir platformdan yönetmesini sağlayan Teamfluencer, Türkiye’ye nano influencer pazarlama modelini ilk getiren platform olarak, markalara uygun maliyetli ve yüksek etkileşimli influencer iş birlikleri kurma imkanı sağlıyor. Bu yatırımla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede Teamfluencer ekibini kutlayan ve başarılarının devamını dileyen Nevzat Aydın, “Yenilikçi iş modelleri ve ölçeklenebilir yapılarının başarıda ne kadar önemli olduğuna daima inandım. Ekibin birlikte çalışmanın ve iş birliğinin gücüne olan inancı, bu platformu daha da ileriye taşıyacaktır.” dedi.

450 binden fazla içerik üreticisine ev sahipliği yapan Teamfluencer, yüzlerce marka tarafından aktif olarak kullanılıyor ve platform üzerinden yaratılan içerikler aylık 50 milyondan fazla kişiye ulaşıyor.

Kullanıcı dostu arayüzü, kapsamlı veri analitiği ve etkileyici marka iş birlikleriyle sektöründe öncü bir konum elde eden Teamfluencer, yapay zeka sayesinde, markaların hedef kitlelerine en uygun influencer’larla eşleşerek veri odaklı ve uçtan uca bir influencer pazarlama süreci yönetmelerini mümkün hale getiriyor. Teamfluencer’ın iş birliği yaptığı markalar arasında Trendyol, Nike, Pegasus, L’Oreal, Pepsico, McDonald’s, Huawei, Amazon, Migros, Dimes, Anadolu Grubu, Yves Rocher, ETİ, Shell, Avon, Penti, İş Bankası, Yemeksepeti gibi sektörlerinin dev firmaları bulunuyor.

“Hedefimiz, Globalde Influencer Pazarlamanın Akla Gelen İlk Platformu Olmak!”

Bu yatırımın ardından şirketin, platforma yeni özellikler eklemek ve pazarını genişletmek için stratejik bir plan izleyeceğini açıklayan Teamfluencer Kurucu Ortağı ve CEO’su Dilara Bostancıoğlu, sahip oldukları geniş know-how’ı daha fazla markaya ulaştırmayı, markaların pazarlama stratejilerindeki influencer etkisini artırmayı ve influencer pazarlamayı daha erişilebilir hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Geçtiğimiz sene itibarıyla influencer’ların tüm dünyada takipçileri aracılığıyla yüz milyarlarca dolarlık satış hacminin yaratılmasını sağladığına dikkat çeken Bostancıoğlu, bu ekonominin 2030 yılında tüm dünyada trilyon dolara ulaşacağını tahmin ettiklerini aktardı.

Teamfluencer Kurucu Ortağı ve CEO’su Dilara Bostancıoğlu konuyla ilgili açıklamasında ayrıca şunları söyledi: “Öncelikli hedefimiz teknolojiyi kullanarak influencer pazarlamanın değer önerisini artırmak ve influencer pazarlamayı ölçeklenebilir hale getirmek. Özellikle nano ve mikro influencer’lar, markaların kendi reklamlarına kıyasla en az 10 kata kadar daha fazla etkileşim yaratabiliyorlar. Teamfluencer olarak hızlı tüketimden kozmetiğe, bankacılıktan hazır giyime kadar her sektörde ve her ölçekte markayla çalışıyoruz. Markalar için “word of mouth” etkisini ölçeklenebilir hale getirdik. Platformun yeteneklerini, birikimini ve teknolojisini global pazarlarda daha büyük etkiler yaratmak için kullanmak istiyoruz. Nevzat Aydın gibi duayen bir girişimci ve deneyimli bir yatırımcının desteğini almış olmamızın, Teamfluencer’ın büyüme hızını ivmelendireceğine inanıyorum. Bu yatırım, bize sadece finansal destek sağlamakla kalmayıp, geleceğe yönelik güçlü bir sinerji de oluşturacak. Bu yatırımla platformumuzu daha yükseklere taşıyacak, hem markalar hem de influencer’lar için ekosistemimizi büyüteceğiz. Markalar için pratik, kapsamlı ve interaktif bir pazarlama deneyimi sunuyoruz. Influencer’lar ise kendilerine yakın hissettikleri markalarla iş birliği yapmanın maddi ve manevi tatminini yaşıyorlar. Platforma kayıtlı üye sayımız çok hızlı bir şekilde her geçen gün artıyor. Yarattığımız ekosistem ve ekonomik değer her iki tarafı da mutlu ediyor. Hedefimiz Amerika ve Avrupa’daki mevcut operasyonlarımızı globale yaymak ve tüm dünya markalarının hizmetine sunmak. Platformu yeni özellikleriyle globalde devreye alarak influencer pazarlama dendiğinde akla gelen ilk platform olmayı hedefliyoruz.”

“Influencer Pazarlamasını Daha Erişilebilir Hale Getireceğiz”

Teamfluencer Kurucu Ortağı ve CTO’su Ilgım Öztürk ise Nevzat Aydın’ın yaptığı yatırımla ilgili şunları söyledi: “Bu yatırımla birlikte hedefimiz, markaların influencer pazarlama stratejilerindeki payını artırmak ve influencer pazarlamasını teknoloji desteğiyle daha erişilebilir hale getirmek olacak. Platform üzerinden en uygun marka- influencer eşleşmesini sağlamak adına profil öneri sistemleri, kapsamlı influencer hedef kitle analizi, rakip markaların iş birliklerini takip ve analiz etme yeteneği gibi birçok yapay zeka tabanlı yeni özelliği de yakın zamanda devreye alacağız. Şu an veri temelli yepyeni bir özellik üzerinde çalışıyoruz. Bu geliştirme çalışmaları ile markalarımıza çok daha fazla içgörü ve veri sunarak pazarlama stratejilerinde aranan bir çözüm ortağı olacağız.”

Teamfluencer Hakkında

Sosyal medya paylaşımları ile gelir elde etmenin en kolay yolunu sunan, Türkiye’nin lider influencer pazarlama platformu Teamfluencer, markalar ve nano influencer’ları bir araya getirerek, sosyal medya kullanıcılarının organik reklam paylaşımlarından gelir elde etmelerini ve markaların tanıtımlarını organik bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlıyor. 450 binin üzerinde içerik üreticisine ev sahipliği yapan platform, aylık 50 milyondan fazla kişiye erişim sağlıyor. Platform, kullanıcı dostu arayüzü ve yapay zeka desteğiyle, markaların hedef kitlelerine en uygun influencer’larla eşleşmesini ve veri

odaklı bir influencer pazarlama süreci yürütmesini mümkün kılıyor. Teamfluencer platformu üzerinden markalar, erişilebilir bütçelerle kolay ve hızlı bir şekilde influencer kampanyası başlatabiliyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Teamfluencer

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazılım

Simpra Inventory ile Mutfağın Matematiği YouTube Serisi Başladı 

35 yılı aşkın tecrübesiyle restoran ve otel işletmeleri için yazılımlar geliştiren, Ar-Ge merkeziyle yenilikçi çözümler sunan ve uçtan uca işletme yönetimini kolaylaştıran Simpra, restoranların sürdürülebilir başarı elde etmeleri için mutfaklarında maliyet kontrolünün önemini anlamalarını sağlamak ve bu alanda onlara rehberlik etmek üzere Simpra Inventory ile Mutfağın Matematiği YouTube programına başladı. 

Yayınlandı

on

Restoran sahipleri ve yöneticilerine mutfak giderlerini nasıl optimize edebileceklerinin anlatıldığı Simpra Inventory ile Mutfağın Matematiği programının ilk bölümü yayınlandı.

Simpra Çözüm Yöneticisi ve Satış Geliştirme Uzmanı Engin Abat‘ın sunumuyla hazırlanan Mutfağın Matematiği serisinin ilk bölümünün konuğu Dardenia IT & Maliyet Yönetim Danışmanı Ünsal Şahinoğlu oldu. Programda restoranların cost kontrol yapmasının faydaları ve bu yöntemle mutfak giderlerinde tasarruf sağlamayı başaran işletmelerin hikayeleri konuşuldu.

Yiyecek-İçecek sektöründe maliyetin çok önemli olduğunu dile getiren Dardenia IT & Maliyet Yönetim Danışmanı Ünsal Şahinoğlu, “Maliyetini bilmeden bu sektörde hareket eden bir firma, tabiri caizse okyanusta pusulasız dolaşan bir gemiye benzer. Bunlar da bir zaman sonra sektörden eleniyorlar. Bunu gördüm ve bir de sektörde yetişmiş insan sayısının az olduğunu fark ederek, altı yıl önce Cost Analiz firmasını kurdum. Maliyet yönetim işinin en büyük zorluğu şu aslında; sektördeki herkesin az ama çok, doğru ya da yanlış bu konuda bir bilgisi var. Hepimiz evde yemek yapıyoruz ama hiçbirimiz aşçı değiliz. Yani bir restoranda aşçılık yapamayız. Cost kontrol işi de bir meslek, kendi içinde birtakım doneler barındırıyor. Kullandığınız program da çok önemli. Fatura girişinde KDV’yi yanlış hesaplayan program gördüm. Doğru program, doğru çalışanla ilerlediğinizde doğru sonucu alıyorsunuz” diyor.

Sektörün En Güvenilir Programı: Simpra Inventory

Simpra Inventory’nin sektördeki konumu hakkında konuşan Ünsal Şahinoğlu, “Bir stok maliyet programı her şeyden önce güvenilir olmalı. Bir programın eğitimini alıyordum, fatura girerken KDV’yi yanlış hesaplıyor. Daha bu aşamada KDV’yi yanlış giren programdan ne beklersin? Dolayısıyla güvenilir olması lazım. Bir de stok maliyet yönetimin her aksiyonuna hizmet edebilmesi lazım. Mesela işletme karkas et kullanıyor. Burada bir karkas modülüne sahip olması gerekir. Ya da merkezi bir yapıda üretim var. Bu üretimi, üretim planlamasını ve üretilenleri yönetebiliyor olması gerekir. Bununla beraber mesela Simpra Inventory’de en çok hoşuma giden özellik bulut tabanlı olması. Yani herhangi bir server’a, cihaza bağlı değiliz. Bazen çalışmak için yanınızda laptopun bile olmasına gerek yok. Herhangi bir bilgisayardan linki girip, şifrenizi girip, açıp tüm işlerinizi yönetebiliyorsunuz. Mekan bağımsız program, harika” ifadelerini kullandı.

Simpra Inventory Nedir?

Yeme – İçme sektörünün dijital dönüşümünü hızlandırmak için geliştirdiği yenilikçi çözümlerle öne çıkan Simpra, stok ve maliyet yönetimi uygulaması Simpra Inventory ile işletmelerin kâr oranını analiz edebilmesini, deposundaki malzeme miktarını görebilmesini sağlıyor. Simpra Inventory çözümüyle işletmelerin stok ve maliyet yönetimini hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor. Bu yenilikçi ürün, işletmelerin stoklarını, üretim süreçlerini, reçetelendirme işlemlerini ve maliyet ölçümlerini satış ve ERP uygulamalarıyla entegre ederek otomatikleştiriyor. Kullanıcıya sunduğu raporlarla işletmenin mali durumunu analiz edebilmesi için kritik bilgileri sağlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Simpra 

Devamını Oku

Yazılım

Ingredy’den Restoranlara Özel İlk Canlı Balık Mezatı

Restoranlar için dijital tedarik süreçlerini çözüm odaklı yeniliklerle buluşturan Ingredy.App, sektöre öncülük edecek bir ilke daha imza atarak ilk defa restoranlar için canlı bir balık mezatı düzenledi.

Yayınlandı

on

Sabahın erken saatlerinde İstanbul Gürpınar Balık Hali‘nde gerçekleştirilen bu yenilikçi uygulama ile Ingredy, balık ve deniz ürünleri tedarik süreçlerini dijitalleştirerek restoran sahiplerine ve şeflerine hem şeffaflık hem de zaman tasarrufu sağladı.

Ingredy.app ekibinin Gürpınar Balık Hali’nde düzenlediği ilk canlı yayın mezatında Zara Zargana, Aheste Balık ve Parma Sole gibi seçkin restoranlar mezata uzaktan katılım göstererek platform üzerinden balık ve deniz ürünlerinin tedariğini gerçekleştirdi.

Restoranlar İçin Operasyonel Kolaylık

Balık mezatı uygulaması, restoran şeflerinin erken saatlerde hale gitme zorunluluğunu ortadan kaldırarak onlara operasyonel bir kolaylık sunarken aynı zamanda restoranların kaliteli ürünlere ulaşmasını kolaylaştırarak, alımların şeffaf ve izlenebilir bir altyapı üzerinden gerçekleşmesini sağlıyor. Canlı yayın üzerinden yapılan mezat restoranlar için bir yandan hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlarken diğer yandan tedarik zincirindeki verimliliği arttırıyor.

Ingredy’nin Yenilikçi Yaklaşımı

Gıda tedarik zincirini dijitalleştirmeye ve sektörde yeni standartlar belirlemeye odaklanan Ingredy.App, bu çalışmayla bir kez daha farkını ortaya koydu. Platformun kullanıcı dostu yapısı ve yenilikçi uygulamaları sayesinde restoranların gıda tedarik süreçleri daha kolay, hızlı ve şeffaf hale geliyor.

Ingredy, özellikle kadın girişimciler ve sosyal sorumluluğa önem veren yaklaşımıyla restoranların ihtiyacı olan her türlü gıdayı, yerel tedarikçilerden uluslararası ürünlere kadar geniş bir yelpazede sunmaya devam edecek.

Ingredy Hakkında

2023 yılında kurulan ve arkasında 20 yıllık sektör tecrübesi bulunan Ingredy, gastronomi profesyonellerini ulusal ve yerel tedarikçilerle buluşturan dijital bir platform. Platformda büyük kurumsal firmalar ve coğrafi işaretli ürünler üreten küçük üreticiler yer alıyor. Yeni nesil çözümleriyle, tedarik zincirini optimize ederek daha verimli, sürdürülebilir ve şeffaf bir sektör yaratmayı hedefleyen Ingredy, şeflerin ve işletmelerin istedikleri ürünü, istedikleri sıklıkta, doğru üreticiden, gerçek kalitesinde ve hızlı bir şekilde sipariş etmelerini sağlıyor. Mevcut sipariş sistemleriyle entegre olabilen platform, işletmelere katma değer yaratabilecekleri veri sunarak geleneksel tedarik zincirinin ötesine geçiyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Ingredy

Devamını Oku

Yazılım

NarPOS, Ödeme Altyapısı Cirosunu 5,5 Milyar TL’ye Taşımayı Hedefliyor

Yeme-içme sektörü dijital çözümlerle büyürken, küresel pazarın 2026’da 9 trilyon dolara, Türkiye’de ise 772 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. QR kodlu menüler, dijital ödeme sistemleri ve yapay zeka destekli teknolojiler restoranları dönüştürüyor. NarPOS, yazarkasa POS’a entegre adisyon sistemiyle 2024’te 8 ülkede 14.000 müşteriye ulaştı. 2025 hedefi: 16.000 müşteri ve 5,5 milyar TL ciro.

Yayınlandı

on

Mutfaklarda Devrim

2025 yılında sürekli değişen tüketici beklentileri ile hızla evrilen yeme içme sektöründe gıda israfını önlemek için sıfır atık politikalarının benimseneceği, yerel ve sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen malzemelerin ön planda olacağı öngörülüyor. QR kodlu menülerin, mobil uygulama üzerinden sipariş ve dijital sadakat programlarının gelişmesiyle birlikte işlem sürelerinin daha da kısalması ve müşteri memnuniyetinin artması hedefleniyor.

Sahadaki tüm verilerin daha iyi okunup analiz edilebilmesinin önemi artarken, yapay zeka ile verilen hizmetler de çeşitlenecek. Yapay zeka tabanlı kişiselleştirme motorları; müşterilerin geçmiş siparişlerini, arama geçmişlerini ve tercihlerine göre özelleştirilmiş menü önerileri sunacak. Doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle çalışan chatbotlar, müşteri hizmetlerinde hızlı ve etkili destek sağlayacak.

Robot teknolojisi ve otomasyon çözümleri üretkenliği önemli ölçüde artıracak. Birçok restoran ve işletme, sesli komutlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı sipariş seçenekleri sunacak. Teslimat dronları veya otonom araçlar yakında daha hızlı ve daha verimli hizmet sunarak sektörün ayrılmaz bir parçası haline gelecek.

Temassız sipariş ve ödeme sistemleri büyük bir ivme kazanacak. Akıllı terminal sistemleri ve NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, ödeme süreçlerini daha da kolaylaştıracak. Blok zincir tabanlı sistemler, tedarik zincirindeki her aşamayı izlemeyi ve böylece operasyonel verimliliği artırmayı mümkün kılacak. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri yeme içme sektöründe kendini gösterecek.

Sektör, Teknolojiyle Daha Verimli Hale Geldi

NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça, teknolojinin sunduğu imkanlarla yeme-içme sektörünün daha verimli, müşteri odaklı ve yenilikçi bir yapıya büründüğünü belirterek, “Artık tüketiciler hızlı hizmet, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik beklentisiyle işletmelerden daha fazlasını talep ediyor. Sektör de bu beklentiye ayak uydurmak için daha fazla dijitalleşmeye yöneliyor. NarPOS olarak sektörün dönüşümünde büyük rol oynuyoruz. Hem bulut tabanlı hem de internet bağlantısına gerek duymadan çalışan lokal tabanlı yazılımımızla garsonların sipariş almasından mutfak operasyon yönetimine, müşterilerin karekod menüden menüyü incelemesine ve sipariş vermesine imkan sağlıyoruz. Sektördeki tüm platformların entegrasyonundan kurye takip sistemine, stok, reçete, kâr marjı maliyetlerini görmesine; pazar yerlerine verilen komisyonlar yerine kendi uygulamasının Apple Store ve Play Store’da yayınlanmasına ve patronun tüm ciroyu cep telefonundan takip etmesine kadar restoranların tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini azaltıyor ve kâr etmelerini sağlıyoruz” dedi.

NarPOS Büyük Atılım Yaptı

2024 yılında sadece yazılım dünyasında değil, aynı zamanda finans dünyasında da atılım yaptıklarını ifade eden Akça, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Esnaflar Odası ile anlaşmalar yaparak esnafımıza ücretsiz yazılım, Yazarkasa Pos ve kredi imkanları sunduk, 81 ilde kendimizi ve projemizi tanıtma fırsatı yakaladık. 2024’te 1000 yeni müşteriyi bünyemize katarak toplamda 8 ülkede 14.000’den fazla müşteriye ve 80.000’in üzerinde kullanıcıya ulaşmayı başardık.

Çalışan kadromuz 30’dan 70’e çıktı. Yazılım ve ürün geliştirmek için yaklaşık 7 milyon TL yatırım yaptık. İlk tohum yatırımımızı 600.000 dolar olarak aldık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 5 artırdık ve Türkiye’de restoran işletmelerine özel ilk bulut tabanlı MRP sistemini geliştirerek sektördeki öncülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıdık. Paybyme, SiPAY, ÖdeAL ve NKolay gibi ödeme lisansına sahip kuruluşlarla iş birlikleri kurarak, sektördeki güçlü yerimizi pekiştirdik. Ayrıca bir banka ile birebir çalışan ilk adisyon sistemi olmanın gururunu yaşadık. Şirket hisselerinin yüzde 300 değer kazanması hem pasif gelir hem de ürün yelpazemizin genişlemesiyle şirketin kârlılığını artırmamız, 2024’ü güçlü bir şekilde kapamamıza olanak sağladı.”

2025’te Fintek Çözümlerine Yatırım Yapacak

2025 yılında hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada, ödeme altyapısı ve fintek çözümleriyle adlarını duyuracaklarını vurgulayan Akça, “İlk olarak Hollanda merkezli Oxivo ile iş birliği yaptık ve Türkiye’deki modelimizi Hollanda’da pilot olarak uygulayacağız. Yurt dışında kuracağımız fiziki ofis ile global bir fintek oyuncusu olma yolunda büyük bir adım atacağız. Hollanda’dan 1 milyon Euro’ya doğru çıkacak bir yatırım almaya gidiyoruz. Hedefimiz, sonraki yıllarda seri A’ya çıkmak ve 4-5 milyon dolar yatırım tutarına ulaşmak. Türkiye’de ise yine esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Restoranlar ve F&B sektöründeki işletmeler için yeni finansal çözümler sunacağız. Özellikle gıda israfını azaltmaya yönelik projelerle sektörde fark yaratmayı planlıyoruz. Ayrıca 2025 yılında ödeme alt yapısı sağladığımız mevcut müşteri sayımızı 16.000’e çıkarmayı ve müşterilerin ödeme alt yapısından geçen ciro rakamını 5,5 milyar TL düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve NarPOS

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.