Kanserden Koruyucu Besinler Hangileri? | HORECA TREND
Takip edin!

Sağlıklı Beslenme

Kanserden Koruyucu Besinler Hangileri?

Kanseri önlemeye yardımcı sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve yeşil çay gibi besinlerle sağlığınızı koruyun. Antioksidanlar ve doğal kalkanlarla dolu bu gıdalarla kansere karşı güçlenin.

Yayınlandı

on

Kanser, dünya genelinde en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Ancak, bazı kanser koruyucu besinlerin kanserle savaşma konusunda güçlü olduğu bilinmektedir. Bu besinler arasında sebzeler önemli bir yer tutar.Peki, kanserden koruyucu besinler hangileri? Bu meyve ve sebzelerin özellikleri neler?

İşte kanseri önlemeye yardımcı olabilecek güçlü sebzeler ve özellikleri:

  • Brokoli: Brokoli, sulforafan adında bir bileşik içerir. Bu bileşik, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebilir ve vücuttaki zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı olabilir.
  • Brüksel lahanası: Brüksel lahanası, antioksidanlar açısından zengindir ve DNA hasarını azaltmaya yardımcı olabilir. Bu özelliği ile kansere karşı koruma sağlar.
  • Sarımsak: Sarımsak, allicin adındaki güçlü bir antioksidan içerir. Bu antioksidan, kanser hücrelerinin yayılmasını engelleyebilir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Ispanak: Ispanak, folat ve antioksidanlar açısından zengindir. Bu bileşenler, hücre hasarını önleyerek kanser riskini azaltabilir.
  • Domates: Domates, likopen adında güçlü bir antioksidan içerir. Likopen, özellikle prostat kanseri riskini azaltmada etkilidir.

Bu sebzelerin yanı sıra lifli gıdalar, yeşil çay ve omega-3 açısından zengin balıklar gibi diğer besinler de kanserle savaşta önemli rol oynar. Dengeli ve sağlıklı bir diyet, kanser riskini azaltmanın yanı sıra genel sağlığı da destekler.

Meyvelerin Gizli Gücü: Antioksidanlarla Dolu Kanser Düşmanları

Kanser, dünya genelinde en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Ancak, doğru beslenme alışkanlıkları ile bu risk önemli ölçüde azaltılabilir. Özellikle antioksidanlar açısından zengin meyveler, kansere karşı korunmada kritik bir rol oynar. Antioksidanlar, vücutta hasara yol açan serbest radikallerle savaşarak, hücrelerin sağlığını korur ve kanser riskini azaltır.

Bazı meyveler, bu konuda özellikle dikkat çeker. Örneğin, çilek, yaban mersini, nar ve üzüm gibi meyveler yüksek antioksidan kapasiteleri ile bilinir. Bu meyveler, aynı zamanda vitamin, mineral ve lif bakımından da zengindir, dolayısıyla genel sağlığı desteklerken kansere karşı da bir kalkan görevi görürler.

Sağlıklı bir diyetin önemli bir parçası olan meyve tüketimi, özellikle kanserle mücadelede önemli bir yere sahiptir. Araştırmalar, düzenli olarak çeşitli meyveler tüketen bireylerin, kansere yakalanma riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Meyvelerin bu etkili koruma mekanizması, içerdikleri antioksidanlar sayesindedir.

Meyve tüketimi, özellikle sindirim sistemi kanserleri (örneğin, kolon kanseri) ve meme kanseri gibi türlerin önlenmesinde yardımcı olabilir. Bu nedenle, günlük diyetinize çeşitli meyveler eklemek, kanserle mücadelede önemli bir adım olabilir.

  • Çilek ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler, antioksidan bakımından zengindir.
  • Nar ve üzüm, kalp sağlığını desteklerken aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkilere sahiptir.
  • Meyve tüketimi, genel sağlığı iyileştirir ve kanser riskini azaltır.

Tam Tahıllar ve Baklagiller: Sağlıklı Seçimlerle Kansere Karşı Koruma

Kanser, dünya genelinde en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Ancak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile bu hastalığa karşı korunmak mümkündür. Özellikle, tam tahıllar ve baklagiller kansere karşı koruma sağlayan önemli besin gruplarındandır. Bu besinler, içerdikleri yüksek lif oranı, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde sağlığımızı korumakta büyük rol oynar.

Tam tahıllar, işlenmemiş ya da az işlenmiş tahıllardır ve buğday, arpa, yulaf, kinoa gibi çeşitleri bulunmaktadır. Tam tahılların sağlık üzerindeki etkileri şunlardır:

  • Lif oranı yüksektir, bu da sindirim sistemini düzenleyerek kansere yol açabilecek zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
  • Antioksidan içerirler, bu da vücudu serbest radikallerin yol açtığı hasara karşı korur.
  • Kan şekerini dengeler, bu da diyabet riskini azaltır ve bu hastalık kanser riski ile bağlantılıdır.

Baklagiller, fasulye, nohut, mercimek gibi tohumları kapsar ve sağlık üzerinde birçok olumlu etkiye sahiptir. Baklagillerin sağlık üzerindeki etkileri şunlardır:

  • Yüksek lif içeriği ile sindirimi destekler ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
  • Protein kaynağıdır, bu da sağlıklı kas ve dokuların gelişimini destekler.
  • Demir, folat gibi önemli mineraller ve B vitaminleri açısından zengindir, bu da genel sağlığı destekler ve kanser riskini azaltır.

Her iki besin grubu da, sağlıklı bir diyetin önemli parçalarıdır ve düzenli olarak tüketilmeleri önerilir. Özellikle kanser riskini azaltmak ve genel sağlığı iyileştirmek için, tam tahıllar ve baklagillerin beslenme planınıza dahil edilmesi büyük önem taşır.

Yeşil Çay ve Zerdeçal: Doğanın Sunmuş Olduğu Enfes Kalkanlar

Yeşil çay, yüzyıllardır sağlık için kullanılan bir içecektir. İçerdiği yüksek oranda antioksidanlar sayesinde, kanser dahil birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Epigallocatechin Gallate (EGCG) en güçlü antioksidanlardan biri olarak kabul edilir ve yeşil çayın kansere karşı koruyucu özelliklerinin ana kaynağıdır.

Yeşil çay ayrıca, metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına yardımcı olur ve kalp hastalıklarına karşı da koruma sağlar. Günde 2-3 fincan yeşil çay tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçası olabilir.

Zerdeçal, güçlü bir anti-inflamatuar ve antioksidan kaynağıdır. Ana aktif bileşeni kurkumin sayesinde, kanserle mücadelede önemli bir rol oynar. Kurkumin, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebilir ve hatta bazı durumlarda kanser hücrelerinin ölümünü tetikleyebilir.

Zerdeçal, özellikle sindirim sistemi kanserleri üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Ayrıca, artrit gibi kronik inflamatuar hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir. Zerdeçalın faydalarından tam olarak yararlanabilmek için, karabiber ile birlikte tüketilmesi önerilir; çünkü karabiber, kurkuminin vücut tarafından emilimini artırır.

Kaynak: HORECA TREND, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Meyveler

Kivinin Faydaları ve Sağlık İçin Önemi

Meyveler, sağlık için vazgeçilmez besinlerdir. Kivi de bu meyveler arasında hem lezzetiyle hem de “kivinin faydaları” ile öne çıkar.

Yayınlandı

on

Yazar:

Sağlıklı bir yaşamın anahtarı dengeli beslenmedir. Dengeli beslenmede ise meyvelerin yeri oldukça büyüktür. Lezzetleriyle olduğu kadar sağlık faydalarıyla da ön plana çıkan meyvelerden biri de kividir. Peki, “kivinin faydaları” nelerdir? Bu makalede kiviyi yakından tanıyacağız.

Meyvelerin Genel Sağlık Faydaları

Meyveler, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Vitamin, mineral ve lif bakımından zengin olan meyveler, vücudun günlük besin ihtiyaçlarını doğal yollarla karşılamaya yardımcı olur.

Düzenli meyve tüketimi, metabolizmayı hızlandırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve doğal enerji kaynağı olarak gün boyunca zindelik sağlar. Aynı zamanda güçlü birer antioksidan kaynağı olan meyveler, vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur. Cilt sağlığından sindirime kadar pek çok alanda fayda sağlayan meyveler, sağlıklı beslenme ve dengeli diyet programlarının vazgeçilmez bir parçasıdır.

Kivi Nedir? Kivinin Faydaları Nelerdir?

Kivi, dışı tüylü kahverengi kabuklu, içi parlak yeşil renkli olan, eşsiz tat profiline sahip bir meyvedir. Tatlı ve hafif ekşi aroması sayesinde hem tek başına tüketilebilen hem de salatalardan tatlılara kadar birçok tarifte kullanılan çok yönlü bir meyvedir.

“Kivi nedir?” sorusunun yanıtı, sadece lezzetiyle değil, kökeniyle de ilgi çekicidir: Aslen Çin menşeli olan bu meyve, 20. yüzyılın başlarında Yeni Zelanda’da yetiştirilmeye başlanmış ve dünya genelinde tanınan “kivi” adını da buradan almıştır.

Günümüzde kivi, Akdeniz iklimi başta olmak üzere uygun bölgelerde yaygın olarak yetiştirilmekte ve besleyici değeriyle sofraların vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır.

Kivinin faydaları konusunda bilgilndirme için, bir kutuda 4 kivi yer alan bir görsel.

Oldukça lezzetli bir meyve olan kivinin faydaları da oldukça fazla.

Kivinin Faydaları Nelerdir?

Kivi, yalnızca eşsiz tadıyla değil, sağlık üzerindeki çok yönlü faydalarıyla da dikkat çeken bir süper meyvedir. “Kivinin faydaları nelerdir?” sorusuna yanıt arayanlar için işte öne çıkan başlıklar:

C Vitamini Deposu

Kivi, portakal ve limondan bile daha yüksek miktarda C vitamini içerir. Bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu hastalıklara karşı korur ve cilt sağlığını destekleyerek daha parlak bir görünüm kazandırır.

Sindirim Sistemine Destek

Kivi, “aktinidin” adı verilen doğal bir enzim içerir. Bu enzim, proteinlerin daha kolay sindirilmesine yardımcı olarak şişkinlik ve hazımsızlık gibi sorunların önüne geçer. Lif açısından da zengin olması, bağırsak sağlığını olumlu etkiler.

Kalp Dostu Meyve

Kivide bulunan çözünür lif ve antioksidanlar, kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürmeye katkı sağlayabilir. Aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını azaltarak kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olur.

Doğal Enerji Kaynağı

İçeriğindeki doğal meyve şekerleri sayesinde kivi, gün içerisinde ihtiyaç duyulan enerjiyi doğal yollarla sağlar. Özellikle kahvaltı ve ara öğünlerde tercih edilen bir enerji meyvesidir.

Göz Sağlığını Destekler

Kivi, lutein ve zeaksantin gibi güçlü antioksidanları bünyesinde barındırır. Bu bileşenler, yaşa bağlı göz hastalıklarının önlenmesinde ve retina sağlığının korunmasında önemli rol oynar.

Uyku Kalitesini Artırabilir

Kivinin faydalarını sayarken uykuyu da atlamamak gerekiyor. Kivinin içerdiği serotonin ve antioksidanlar, uyku düzeni üzerinde olumlu etkiler gösterebilir. Araştırmalara göre, akşam saatlerinde tüketilen kivi, uykuya geçişi kolaylaştırabilir ve uyku kalitesini artırabilir.

Kivi Nasıl Tüketilmeli?

Kivi, farklı kullanım alanlarıyla mutfaklarda oldukça işlevsel bir meyvedir. Kivinin faydaları konusunda maksimum verim almak için bu meyveyi doğru türketmek de önemli. “Kivi nasıl tüketilmeli?” sorusuna verilebilecek ilk yanıt, elbette doğrudan kabuğu soyularak taze şekilde yenmesidir. Ancak kivi aynı zamanda smoothie tariflerinde, meyve salatalarında, yoğurtla birlikte ara öğünlerde ve hatta hafif tatlılarda da sıkça tercih edilir. Tatlı-ekşi aroması sayesinde hem sabah kahvaltılarında hem de gün içerisindeki atıştırmalıklarda rahatlıkla tüketilebilir.

En iyi lezzeti ve besin değerini almak için olgunlaşmış, hafif yumuşak kiviler tercih edilmelidir. Sert kiviler birkaç gün oda sıcaklığında bekletilerek doğal şekilde olgunlaştırılabilir.

Meyveler genel sağlık için vazgeçilmez birer besin grubudur ve kivi bu grupta, zengin C vitamini içeriği, sindirimi destekleyen enzimleri ve antioksidan yapısıyla ön plana çıkar. “Kivinin faydaları” arasında bağışıklık sistemini güçlendirmesi, enerji vermesi ve göz sağlığını desteklemesi yer alır. Günlük beslenme rutininize kiviyi dahil ederek hem lezzetli bir meyve tüketmiş olursunuz hem de vücudunuza çok yönlü bir sağlık katkısı sağlamış olursunuz.

 

Not: Sağlıklı beslenme kategorisinde daha fazla içerik için HORECA TREND’in “Sağlıklı Beslenme” kategorisini inceleyebilirsiniz.

 

Kaynak: HORECA TREND

Devamını Oku

Sağlıklı Beslenme

Ramazan’da Kan Şekeri Dengesini Korumak İçin Beslenme Tavsiyeleri

Ramazan ayında oruç tutarken uzun süre aç kalmak, kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalara neden olabilir. Bu durum halsizlik, baş dönmesi ve yorgunluk gibi sorunları beraberinde getirirken, iftar sonrasında ani açlık krizlerine yol açabilir. Ramazan boyunca enerji seviyesini koruyarak sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Duru Gıda Beslenme Danışmanı Emine Uluçay, bu süreçte glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

Yayınlandı

on

Oruç süresince uzun saatler boyunca aç kalmak, kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olabilir. Bu durum, özellikle iftar sonrası yorgunluk, halsizlik ve sindirim problemlerine yol açabilir. Uzmanlar, Ramazan’da doğru besin seçimleriyle bu etkilerin en aza indirilebileceğini belirtiyor. Duru Gıda Beslenme Danışmanı Emine Uluçay, glisemik indeksi düşük besin tüketiminin Ramazan ayının daha rahat geçmesini sağlayacağını ifade etti.

Glisemik İndeksi Düşük Besinler Açlık Krizlerini Önlüyor

Emine Uluçay, “Glisemik indeks, bir besinin kan şekerini ne kadar hızlı yükselttiğini gösteren önemli bir kriterdir. Yüksek glisemik indeksli besinler, kan şekerinin hızla yükselip ardından ani düşüş yaşamasına neden olarak açlık krizlerine, halsizliğe ve dikkat dağınıklığına yol açabilir.” dedi. Sahur ve iftar sofralarında düşük glisemik indeksli, lif oranı yüksek besinlere yer vermenin önemine vurgu yapan Uluçay, “Bu besinler, kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olarak gün boyunca enerjinin korunmasını sağlar. Özellikle bulgur gibi kompleks karbonhidratlar, uzun süre tok kalmaya destek olur ve sindirim sağlığını olumlu yönde etkiler.” dedi.

“Bulgurun Prebiyotik Etkisi, Sindirim Sorunlarının Önüne Geçmeye Yardımcı Olabilir”

Özellikle kompleks karbonhidratlar açısından zengin olan bulgurun, Ramazan ayında sıklıkla rastlanan hazımsızlık problemini de önleyeceğini belirten Uluçay, “Bulgur, aynı zamanda sindirim sistemi sağlığını destekleyen prebiyotik etkisiyle, bağırsaktaki yararlı bakterileri besler ve Ramazan boyunca yaşanabilecek sindirim sorunlarının önüne geçmeye yardımcı olabilir.” diye ekledi.

Vitamin ve Mineral Yönünden Zengin Bulgur, Enerji Düşüklüğünü Azaltıyor

Emine Uluçay, Ramazan’da hem beslenme hem de uyku düzeninin değişmesi nedeniyle hissedilecek yorgunluğa dikkat çekti.  Tüketilecek besinlerin içeriklerinin vitamin ve mineral yönünden zengin olmasının önemini vurgulayan Uluçay, “Bulgur, B1, B6, folik asit vitaminleri ve demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri yönünden zengin bir kaynaktır. Bulgur gibi besinlerin içeriğindeki vitamin ve mineraller, gün boyunca oluşabilecek enerji düşüklüğünü azaltarak yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olur. Bulgur; et, tavuk, kuru baklagiller ve yoğurt gibi besinlerle dengeli bir şekilde tüketildiğinde, Ramazan boyunca sağlıklı ve besleyici bir alternatif sunar.” dedi.

Ramazan’da Sağlıklı ve Dengeli Beslenme Planı Oluşturun

Ramazan boyunca sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı oluşturmanın fiziksel sağlığı korumanın yanı sıra gün boyu enerjiyi yüksek tutmak için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Uluçay, ayrıca iftardan sahura kadar bol sıvı alınması gerektiğinin de altını çizdi. “İftarda içilen çorba sonrası verilecek beş dakikalık ara, sahura kadar bol su tüketimi ve kan şekerini dengeleyecek besinlerin öğünlere eklenmesi gibi eylemler Ramazan ayını daha rahat geçirmeye yardımcı olacaktır.” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve Duru Bulgur

Devamını Oku

Sağlıklı Beslenme

Sahurda Sağlıklı Beslenmenin 6 Püf Noktası

Ramazan’da sıkça duyduğumuz “Sahura kalkmama gerek yok, açlığa dayanırım” gibi söylemler, sağlık açısından riskler taşıyabiliyor. Sahura kalkmamak, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü, sindirim sorunları, halsizlik ve konsantrasyon kaybına yol açabilir. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybala Dönmez, sahurun sağlıklı bir Ramazan geçirmek için çok önemli olduğunu belirtiyor. Sahurda doğru gıda seçimi, enerji seviyesini korumak, susuzluk hissini hafifletmek ve açlıkla başa çıkmak için çok önemlidir. Dönmez, sağlıklı bir sahur alışkanlığının, Ramazan boyunca kişiyi daha enerjik ve sağlıklı tutacağını vurguluyor.

Yayınlandı

on

Tok Tutan Besinleri Tercih Edin

Sahurda yüksek lifli, protein açısından zengin ve sağlıklı yağlar barındıran peynir, domates, salatalık, yoğurt, tam tahıllı ekmekler, ceviz, badem ve zeytinyağı gibi gıdalar tüketmek tokluk hissi sağlayarak uzun süreli açlığa karşı dayanmayı kolaylaştırır. Sebzeler, meyveler, tam tahıllı ürünler ve baklagiller lif açısından zengindir ve sindirimi yavaşlatarak tokluk hissini artırır. Örneğin; bir kase yoğurt ve yulaf ezmesi üzerine dilimlenmiş meyve ve badem eklenmesi veya bir dilim ekşi maya ekmeği üzerine haşlanmış yumurta, peynir ve avokado dilimleri ile tercih edeceğiniz alternatifler ile gün boyunca tok kalma sürenizi ve enerji seviyelerinizi koruyabilirsiniz.

Yağlı ve Şekerli Gıdalardan Kaçının

Sahurda yağlı yiyecekler ve şekerli besinler tüketmek, sindirim sistemini zorlar ve mide problemlerine yol açar. Ayrıca, bu tür yiyecekler kan şekerini yükseltip ardından düşüreceği için daha erken acıkmanıza, gün boyunca halsizlik ve baş ağrılarına sebep olur. Özellikle kavrulmuş, kızarmış yiyecekler yerine haşlama veya ızgara tarzı pişirme yöntemlerini kullanabilirsiniz. Doğal tatlılar (hurma veya kuru kayısı) ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı gibi) tercih edin.

Protein Kaynakları Tüketin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybala Dönmez “Protein açısından zengin besinler, uzun süre tok tutar ve enerji seviyenizi yükseltir. Yumurta, peynir, yoğurt, süt, baklagiller gibi protein kaynakları sahur için ideal besinlerdir” diyor.

Kompleks Karbonhidratlar Tercih Edin

Kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek veya hamur işi yerine tam buğday ekmeği, yulaf, esmer pirinç gibi kompleks karbonhidratlar, sindirimi yavaşlatarak uzun süre tokluk sağlar. Bu tür besinler, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur ve posa içeriği ile tokluk süresini uzatır.

 Bol Su İçin

Vücudun su ihtiyacını karşılamak için sahurda en az 2-3 bardak su içmek çok önemlidir. Sahurda tüketilen su, gün boyunca yaşanabilecek dehidrasyonu (susuzluk) önler. Sahurda kahve, çay ya da kafeinli içecekler tüketmek, idrar söktürücü özelliği nedeni ile oruç sırasında daha fazla su kaybına yol açar. Bu nedenle su, kafeinsiz içecekler veya bitki çayları daha doğru seçimler olacaktır. Ayrıca iftardan sahur bitimine kadar düzenli aralıklarla 2 litre su tüketmeye çok dikkat edin.

Aşırı Tuzdan Kaçının

Beslenme ve Diyet Uzmanı Aybala Dönmez “Sahurda aşırı tuzlu gıdalar (zeytin, tuzlu peynir gibi) tüketmek, vücudun su kaybetmesine neden olur ve susuzluk hissini artırır. Bu nedenle, tuz alımını mutlaka sınırlandırın” diyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Acıbadem Ataşehir Hastanesi

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.