Balparmak, I-REC Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikasını Aldı | HORECA TREND
Takip edin!

Çevre

Balparmak, I-REC Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikasını Aldı

Türkiye’nin bir numaralı doğal bal markası* Balparmak, 2023 yılında operasyonlarının tamamında tükettiği elektriği yenilenebilir kaynaklardan sağlayarak I-REC Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası almaya hak kazandı. Çevresel sürdürülebilirlik adımlarına bir yenisini daha ekleyen Balparmak yeşil elektrik sertifikasını, SEPAŞ Enerji aracılığı ile aldı.

Yayınlandı

on

Yürüttüğü doğa ve çevre koruma çalışmaları ile arıcılığın ve doğanın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı amaçlayan Balparmak, İstanbul Çekmeköy’deki 35.000 m2’lik alana sahip kampüsünde tükettiği elektriğin yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini belgeleyen I-REC sıfır karbonlu yeşil elektrik sertifikasını aldı. SEPAŞ Enerji aracılığı ile alınan sertifika sayesinde, yıllık 260 MWh olan enerji tüketimini yenilenebilir kaynaklardan elde eden Balparmak, yaklaşık 150 ton/yıl CO2 salınımını engellemiş ve 13.050 adet ağacı kurtarmış oldu.

Aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “Sıfır Atık Belgesi”ne de sahip olan Balparmak, atık oluşumunu önleme, azaltma, yeniden kullanma, yeniden üretme amaçlarının yanı sıra, geri dönüşümü mümkün ürünleri geri dönüşüme veya enerji geri kazanımı için lisanslı tesislere gönderiyor.

Dünyamızın sürdürülebilirliği için kritik öneme sahip olan arı varlığının korunması ve arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliği için önemli sosyal sorumluluk ve farkındalık çalışmaları hayata geçirdiklerini belirten Balparmak CEO’su Ali Bozer, sözlerine şöyle devam etti:

“Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de karbon ayak izini azaltmak adına pek çok çalışma yapılıyor. Devlet destekli uygulamaların yanı sıra, pek çok şirket de bu konuda önlemlerini alıyor. Çünkü karbon salınımını azaltmak demek, enerji kaynaklarını verimli kullanarak hem dünyanın geleceğini korumak hem de ekonominin sürdürülebilir olmasını sağlamak demek. Bu hedef doğrultusunda elimizdeki en önemli araçlardan biri olan yeşil enerji; kendini yenileyen kaynaklarla, doğal süreçlerden faydalanarak üretilen enerjidir. Fosil yakıtların aksine karbon ayak izi bırakmaz, doğayı korur ve sürdürülebilirdir. Biz de I-REC Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası alarak, tükettiğimiz enerjinin yenilenebilir enerji kaynakları aracılığıyla üretildiğini kanıtlamış olduk.”

*Türkiye pazarı toplam bal kategorisi (HD Hariç) 2023 Nielsen raporuna göre ciro bazında

Balparmak Hakkında

Reklam

Tüketicisine sunduğu kalite standardı ile farklılaşan, balın ve arı ürünlerinin doğallığını ve saflığını koruyarak hak ettiği en yüksek değere çıkarmak misyonuyla çalışan Balparmak, bu anlamda sektörün öncülüğünü üstleniyor. Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, FSSC 22000 (FoodSafetySystemCertification) ve BRCGS (British RetailConsortium Global Standarts) gibi uluslararası gıda güvenliği sistemleri sertifikalarına da sahip. Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk, gıda alanında 8’inci AR-GE Merkezi’ne sahip olan Balparmak; TÜRKAK tarafından akredite olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünlerini en az 100 parametrede analiz ediyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Balparmak

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çevre

ETi, Kahve Posalarını İleri Dönüştürerek 598 Kilogramlık Karbon Salımının Önüne Geçti

“Yaşasın Dünya” diyerek gelecek nesillere sürdürülebilir ve mutlu bir dünya bırakabilmek amacıyla farkındalık projeleri yürüten ETi, önemli bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Kahve posalarından biyomalzeme üreten Wastespresso ile iş birliğine giden ETi, İstanbul ofislerinde tükettiği 578 kilogram kahve posasının mikro atık yönetimi çalışması ile değerlendirilmesiyle, iş birliğine başlanan Aralık 2023 tarihinden bu yana 598 kilogramın üzerinde karbon salımını engelledi.

Yayınlandı

on

Sürdürülebilirliği faaliyetlerinin odağına yerleştiren ve mutluluğu gelecek nesillere aktarabilmek hedefiyle çalışmalar yürüten ETi, mikro atıklarını dönüştürerek karbon ayak izini azaltma konusunda önemli bir adım attı. Bu doğrultuda kahve posalarını sürdürülebilir biyomalzeme teknolojisi çözümleri ile ileri dönüştürerek kullanan ve veri odaklı atık yönetimi çözümleri sunan yerli sosyal girişim olan Wastespresso ile iş birliği yapan şirket, İstanbul’daki ofislerinde kullanılan kahvelerden çıkan posaları düzenli olarak toplayıp, bu atıkları ileri dönüşümde kullanarak, “Yaşasın Dünya” çatısı altında lanse ettiği sürdürülebilirlik çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Bin 883 Metrekare Arazinin Ormana Dönüştürülmesine Eş Değer

Sürdürülebilirlik stratejisini tüm iş süreçlerinde yaygınlaştırmaya özen gösteren ETi, bu iş birliği sayesinde yılbaşından itibaren kahve posalarının geleneksel yöntemle bertarafı yerine sürdürülebilir alternatif biyoplastik hammadde üretimi yöntemiyle toplamda 598 kilogram sera gazının atmosfere salımını engelledi. Ofislerde üretilen 578 kilogram kahve posasının çöpe atılması yerine, Wastespresso sayesinde döngüsel ekonomiye kazandırılması sayesinde 598 kilogram karbon ayak izi eş değerinde sera gazının oluşmasının da önüne geçilmiş oldu. Bu fayda ise yaklaşık 256 litre benzin kullanımının oluşturduğu negatif etkiyi engellerken, 2 bin 425 metrekare arazinin ormana dönüştürülmesine de eş değer bir kazanım sağlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve ETİ

Devamını Oku

Çevre

Eksim Gönüllülerinden Geleceğe Yeşil Miras

Eksim Holding, Koru Derneği ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle Konya’da gerçekleşen ağaçlandırma etkinliğinde 2 bin fidan toprakla buluşturmaya başladı. Bölgenin ekosistemine uyumlu ve iklim koşullarına dayanıklı türlerden seçilen fidanlar, Eksim Holding çalışanlarının sosyal sorumluk anlayışı ile hayata geçirdiği ‘Eksim Gönüllüleri’ tarafından dikildi.

Yayınlandı

on

Gıda, yenilenebilir enerji ve elektrik dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren Eksim Holding, grup şirketi Eksun Gıda’nın üretim tesisinin bulunduğu Konya’da yeşil alanların artırılması ve doğanın korunması adına ağaçlandırma projesi gerçekleştirdi. Sürdürülebilir Yaşam ve Çevreyi Koruma Derneği (KORU) ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçen geçen proje kapsamında 2 bin fidan toprakla buluşturmaya başladı. Fidanlar, Eksim Holding çalışanlarının sosyal sorumluk anlayışı ile hayata geçirdiği ‘Eksim Gönüllüleri’ tarafından dikildi.

“Dikilen Her Fidan Yeşil Türkiye’ye Katkı Sunacak”

Eksim Holding grup şirketi Eksun Gıda’nın Konya Fabrika Müdürü Yusuf Açıkgöz, etkinlikte yaptığı konuşmada, çevre bilincinin şirketin kurumsal sorumluluk anlayışının merkezinde yer aldığını belirtti. Açıkgöz, “Eksun Gıda olarak sürdürülebilirlik vizyonumuz doğrultusunda doğaya katkı sağlayan çalışmalara öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz. Bugün burada dikilen her fidan, yeşil Türkiye için katkı sağlayacak. Şirket olarak ürünlerimizin yanı sıra çevreye ve topluma olan katkılarımızla da iz bırakmak istiyoruz” dedi.

Ekosisteme Uyumlu Fidanlar Dikildi

Etkinlikte, bölgenin ekosistemine uyumlu ve iklim koşullarına dayanıklı türlerden seçilen fidanlar dikildi. Ağaçlandırma projesi, bölgenin biyolojik çeşitliliğine ve çevresel sürdürülebilirliğine katkı sağlarken uzun vadede toprak erozyonunu önlemede önemli bir rol oynayacak.

Eksim Gönüllüleri Çevre İçin Sahaya İndi

Reklam

Eksim Holding’in sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer alan Eksim Gönüllüleri, çevreye duyarlı uygulamaları ve doğa dostu projeleri desteklemek amacıyla sahada gönüllü olarak görev aldı. Şirketin sürdürülebilirlik vizyonuna paralel olarak, çevre bilincini artırmayı ve toplumda farkındalık yaratmayı hedefleyen Eksim Gönüllüleri, sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Eksim Holding

Devamını Oku

Çevre

Yeşil Teknolojiler ve Pazarlama : Karbon Ayak İzini Azaltan Kampanyalar

Günümüzde çevresel sürdürülebilirlik, şirketlerin ve tüketicilerin gündeminde giderek daha önemli bir yer tutuyor. İklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği gibi konular hem bireysel hem de kurumsal düzeyde ciddi endişelere yol açıyor. Bu bağlamda, yeşil teknolojiler ve sürdürülebilir pazarlama stratejileri, markaların hem çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerine hem de tüketicilerle daha güçlü ve anlamlı bağlar kurmalarına olanak tanıyor. Peki, markalar pazarlama stratejilerinin ne kadarına yeşil bir perspektiften bakıyor? İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, giderek daha önemli hale gelen karbon ayak izini azaltan kampanyalar ve yeşil pazarlama anlayışını değerlendirdi.

Yayınlandı

on

Nedir Bu Yeşil Teknoloji?

Yeşil teknolojiler; çevreye minimum zarar veren, enerji verimliliğini artıran ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını destekleyen yenilikçi çözümler olarak tanımlanabilir. Bu teknolojiler hem üretim süreçlerinde hem de ürün ve hizmetlerin sunumunda kullanılabilir. Sürdürülebilir pazarlama ise çevresel sorumluluk ve etik değerleri merkeze alan bir pazarlama yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, tüketicilerin çevreye duyarlılığını ve sürdürülebilir ürünlere olan talebini göz önünde bulundurarak marka değerini artırmayı hedefliyor. Karbon ayak izini azaltan pazarlama kampanyaları hem çevresel sürdürülebilirliği destekliyor hem de markaların itibarını güçlendiriyor.

Gelecek İçin Bir Ağaç Diktiniz mi?

Karbon nötr ürün ve hizmetler, üretim ve dağıtım süreçlerinde ortaya çıkan karbon emisyonlarının dengelemesini sağlayan projelerle destekleniyor. Bu, genellikle yenilenebilir enerji, ormanlaştırma ve enerji verimliliği gibi alanlarda karbon dengeleme projelerine yatırım yaparak gerçekleştiriliyor. Örneğin bir kozmetik markası, ürünlerinin üretiminden kaynaklanan karbon emisyonlarını dengelemek için ağaç dikim projelerine yatırım yapabiliyor ve bu durumu pazarlama kampanyalarında vurgulayabiliyor. Yeşil ürün sertifikaları ve etiketleme ise tüketicilere ürünlerin çevresel açıdan sürdürülebilir olduğunu garanti ediyor. Bu sertifikalar, ürünlerin çevreye olan etkilerini minimize ettiklerini ve belirli çevresel standartları karşıladıklarını gösteriyor. Örneğin bir gıda markası, organik ve çevre dostu üretim süreçlerini belgeleyen sertifikalara sahip olabiliyor ve bu sertifikaları ürün ambalajlarında ve pazarlama materyallerinde kullanabiliyor.

Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları ile Yeşilin Her Tonuna Yer Açın

Eğitim ve farkındalık kampanyaları, tüketicilere çevresel sürdürülebilirlik hakkında bilgi vermeyi ve onların çevre dostu davranışlar benimsemelerini teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu tür kampanyalar, markaların çevresel sorumluluklarını göstermeleri ve tüketicilerle daha güçlü bağlar kurmaları için önemli bir araç. Örneğin bir elektronik şirketi, enerji verimliliği hakkında eğitim videoları ve bilgilendirici içerikler paylaşarak tüketicilerin bilinçlenmesini sağlayabiliyor.

Reklam

Patagonia: ‘Don’t Buy This Jacket’ Kampanyasını Duydunuz mu?

Outdoor giyim markası Patagonia, 2011 yılında Black Friday döneminde ‘Don’t Buy This Jacket’ (Bu Ceketi Satın Almayın) kampanyasını başlattı. Kampanyanın amacı, aşırı tüketim ve çevresel etkiler konusunda farkındalık yaratmaktı. Patagonia, tüketicilerden yeni bir ceket satın almak yerine mevcut kıyafetlerini onarmalarını ve yeniden kullanmalarını istedi. Bu kampanya, markanın çevresel sorumluluk konusundaki kararlılığını ortaya koydu ve büyük bir ilgi topladı.

Sonuç Olarak…

Yeşil teknolojiler ve sürdürülebilir pazarlama, markaların çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerine ve tüketicilerle daha güçlü bağlar kurmalarına olanak tanıyor. Karbon ayak izini azaltan kampanyalar hem çevresel sürdürülebilirliği destekliyor hem de markaların itibarını ve müşteri sadakatini artırıyor. Karbon nötr ürün ve hizmetler, yeşil ürün sertifikaları, eğitim ve farkındalık kampanyaları gibi sürdürülebilir pazarlama stratejileri, markaların çevresel sorumluluklarını göstererek tüketicilerle daha derin ve anlamlı bağlar kurmalarını sağlıyor. Bu bağlamda, yeşil teknolojiler ve sürdürülebilir pazarlamanın hem çevreye hem de işletmelere uzun vadeli faydalar sunacağı atlanmamalı, markalar bir an önce pazarlama kartelalarına yeşilin tonlarını eklemeli!

İnomist İletişim Danışmanlığı Hakkında

İletişim alanındaki yenilikler doğrultusunda, kurumların marka değeri ve kurumsal itibarını geliştirmek, rekabet gücünü ve farkındalığını artırmak amacıyla İnovatif Medya ve İletişim Stratejileri planlayan ve uygulayan İnomist İletişim Danışmanlığı, çalıştığı kurumları ve kişileri müşteriden öte “yol arkadaşı” olarak görüyor ve onlarla birlikte takım ruhuyla hareket ediyor. Kurumların iş hedeflerine paralel iletişim hedef ve stratejilerini oluştururken inovatif olduğu kadar gerçekçi, kurumun ve toplumun değerlerine uygun planlı ve hızlı çözümler sunuyor. Bütüncül iletişim anlayışıyla yol alan ajansın temel hizmet alanı içinde; marka iletişimi, medya ilişkileri yönetimi, konu ve gündem yönetimi, pazarlama iletişimi, lider iletişimi, risk yönetimi ve kriz iletişimi, kurumsal sosyal sorumluluk iletişimi, sponsorluk iletişimi, kurum içi iletişim, içerik pazarlama, sosyal medya hesap yönetimi ve dijital pazarlama yer alıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve İnomist İletişim Danışmanlığı

Reklam

Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.