Dünya Gıda Günü’nde Sütaş, Sürdürülebilirlik Karnesini Kamuoyu ile Paylaştı | HORECA TREND
Takip edin!

HORECA Tedarik

Dünya Gıda Günü’nde Sütaş, Sürdürülebilirlik Karnesini Kamuoyu ile Paylaştı

Sürdürülebilirlik İlerleme Raporunu 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde paylaşan Sütaş’ın Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, “Raporumuzu bu önemli günde paylaşarak gıda sisteminin, sürdürülebilirlik ve döngüsellik esasında dönüşümüne ilişkin farkındalık oluşmasına destek olmak istedik” dedi.

Yayınlandı

on

Her geçen gün daha fazla etkisini gösteren iklim değişikliği, toplumun tüm kesimlerinin harekete geçmesini zorunlu kılarken gelecekteki çevresel sorunları önlemede kritik bir öneme sahip olan “sürdürülebilirlik” artık ülkelerin, şirketlerin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bu doğrultuda “sürdürülebilir gıda sistemleri” arayışının da daha fazla ele alındığını görüyoruz. 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde “2022 Yılı Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu’nu yayınlayan Sütaş, özüne sürdürülebilirliği alan “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modeli ile bu alanda önemli bir örnek oluşturuyor.

“Dünya Gıda Günü’nde Yayınlayarak Farkındalık Oluşturulmasına Destek Olmak İstedik”

Sütaş’ın kuruluşunun 50’inci yılını kutlayacağı 2025 yılı hedefleri doğrultusunda yürüttüğü faaliyetleri ve 2022 yılı sürdürülebilirlik performansını paylaşmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, “Raporumuzu bu önemli günde paylaşarak gıda sisteminin, sürdürülebilirlik ve döngüsellik esasında dönüşümüne ilişkin farkındalık oluşmasına destek olmak istedik. Dünyamız, iklim değişikliğinin yol açtığı küresel ısınma ve doğal kaynakların hızla tükenmesinin yarattığı tehditlerle mücadele etmeye çalışırken gıda sektörü olarak artan dünya nüfusunun sağlıklı gıdaya erişimini sağlama sorumluluğumuz var. Biz, bu küresel sorunların çözümüne katkı sağladığına inandığımız; ineklerin beslendiği yemden, sofralara ulaşan süt ve süt ürünlerine kadar olan tüm süreci, tam bir tedarik zinciri entegrasyonu ile yönetmemize imkân veren “Çiftlikten Sofralara” iş modelimizle çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik ve döngüselliği esas alan bu model, aynı zamanda tüketicilerimizin doğallık ve güvenilir gıda beklentilerini de en iyi şekilde karşılamamıza olanak sağlıyor.” dedi.

“İklim Değişikliği İle Mücadele ve Karbon Yönetimi Önceliklerimiz Arasında”

İklim değişikliği ile mücadele ve karbon yönetiminin 2022 yılında da öncelikleri arasında yer aldığını kaydeden Yılmaz, “Çalışmalarımızla sera gazı emisyonlarında bir önceki yıla göre yüzde 7’lik, emisyon yoğunluğumuzda da yüzde 10 oranında düşüş sağladık. İklim etkimizi azaltmadaki en önemli araç, çiftliklerimizin gübreleri ve tesislerimizin tüm organik atıklarını işleyerek elektrik, buhar ve sıcak su elde ettiğimiz biyogaz tesislerimiz. Şimdiye kadar yaptığımız yatırımlarla 4 entegre tesiste elektrik üretim kapasitemizi 18,1 MWh’ye, termal enerji kapasitelerimizi de 18 MWh’ye çıkardık. Üretim tesislerimizin elektrik ihtiyacının yüzde 80’ini karşılar durumdayız. Bu sayede ayrıca 590 bin ton karbonu yakaladık. Bu rakam, faaliyetlerimiz sonucu oluşan sera gazı miktarının yüzde 252 fazlasına denk geliyor. Bu arada enerji verimliliği çalışmaları ile 2015-2022 yılları arasında 26 milyon kWh enerji tasarrufu sağladık. Elde ettiğimiz bu tasarruf, 9 bin 400 hanenin bir yıllık elektrik tüketimine eşit.” değerlendirmesinde bulundu.

GES Yatırımları İle Yenilenebilir Enerji Çeşitlendiriliyor

Yılmaz, yenilenebilir enerji ile ilgili çalışmalarını paylaştığı sözlerini şöyle sürdürdü; “2020 yılında yenilenebilir enerji üretimini çeşitlendirme kararı alarak 25 MWp GES yatırım hedefi koymuştuk. Bu kapsamda, Bingöl Entegre Tesislerimizde 1 MWp’lik, Tire Entegre Tesislerimizde 4,9 MWp’lik güneş enerjisi santrali (GES) yatırımlarını sonuçlandırdık.  Diğer lokasyonlarımızdaki çiftliklerimiz ve üretim tesislerimizin çatıları için GES fizibilite ve şartname çalışmalarımız devam ediyor.”

Sütaş İneklerinin Yemleri Onarıcı Tarım Esasları Doğrultusunda Yetiştiriliyor

Sözleşmeli olarak çalıştığı çiftçiler ile onarıcı tarım esaslarını uyguladıklarını belirten Yılmaz; “İneklerimizin yediği yemlerin yetiştirildiği toprakları zenginleştirmek amacıyla biyogaz tesislerimizin çıktılarından elde ettiğimiz organik ve organomineral gübrelerin tarımsal üretimde kullanınımı artırıyoruz.  Bu sayede topraklarımıza kazandırdığımız organik madde miktarı, 2020 yılına oranla 2022’de yüzde 43 artarak 43 bin ton oldu. Bu kapsamda İl Tarım ve Orman Müdürlükleri ile organik ve organomineral gübre kullanımının tarım topraklarında kalite ve verim üzerine etkilerinin belirlenmesine yönelik deneme çalışmalarımız da devam ediyor.” dedi.

Tesislerimiz Bulundukları Bölgelerde Toplumun Refahına Katkı Sağlıyor

Çiftlikten Sofralara iş modelinin ekonomik, sosyal etkileri ve kapsayıcı niteliğiyle bir “Bölgesel Kalkınma Modeli” örneği oluşturduğu belirten Yılmaz sözlerine şöyle devam etti; “İş modelimiz çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra paydaşlarımıza sosyal ve ekonomik açıdan da katkı sağlamamıza imkân tanıyor. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz yatırımlarımız; tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde birçok farklı alt sektörü harekete geçirirken yerel kalkınmaya ve faaliyette    bulunduğumuz bölgelerdeki toplum refahının artmasına katkıda bulunuyor. 2022 yılında 18 binden fazla süt üreticisinden süt aldık ve 33,2 bin dekar arazide sözleşmeli yem bitkisi üretilmesini sağladık. Sözleşmeli model ile iş birliği yaptığımız yem bitkileri üreticilerimizi, toprağın hazırlanmasından uygun tohum seçimine, verimli sulama sistemlerinin geliştirilmesinden organik ve organomineral gübre teminine ve hasat faaliyetlerine kadar birçok konuda destekledik. Süt üreticilerimizin de gerek sürdürülebilir süt hayvancılığı konusunda verdiğimiz eğitimler, gerek yerinde denetimler aracılığı ile daha kaliteli ve verimli üretim yapmalarına katkı sağladık.”

Son yıllarda dünyanın dikkatinin, plastik atıklar ile mücadelenin yanı sıra gıda atık ve kayıplarına yöneldiğini belirten Yılmaz; “Her iki konuda da işbirliğinin gücüne inanıyor, oluşturulan girişimlerde paydaşlarımızla birlikte çalışmalar yürütüyoruz. 2022 yılına kadar gramaj azaltımı çalışmalarımızla ambalajlarımızda yaklaşık 2.100 ton daha az plastik kullandık. Gıda kaybımızı da %1’in altına düşürmeyi başardık.” dedi.

Sütaş, Sürdürülebilirlik gönüllülerini, 2025 sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda “çevrenin sürdürülebilirliği”, “bireylerin sağlığı ve mutluluğu” ve “toplumun gelişimi ve refahı” alanlarında gerçekleşen çalışmalarını anlattığı raporunu incelemeye davet ediyor.

Kaynak: HORECA Trend ve Sütaş

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Toptan Market

Bayrampaşa Depo Alanını Genişleten Metro Türkiye, Operasyon Kabiliyetini Daha da Artırdı

Metro Türkiye, ürün bulunurluğunu ve verimliliğini en üst seviyeye çıkararak operasyonlarını genişletmek amacıyla yürüttüğü depo ve dağıtım alanı büyütme çalışmalarına İstanbul’da devam etti. İstanbul’un 11 ilçesine sevkiyat hizmeti sağlayan Bayrampaşa depo alanında gerçekleştirilen yenileme çalışmalarının ardından dağıtım hacmi günlük yaklaşık %70 oranında artarak 150 tona ulaştı.

Yayınlandı

on

1990 yılından beri faaliyet gösterdikleri ülkemizde yeme içme sektörünün en yakın çözüm ortaklarından biri olmaya devam ettiklerini vurgulayan Metro Türkiye CEO’su David Antunes, “Bayrampaşa’da imza attığımız yeniliklerle amacımız, genişleyen ve büyüyen operasyon kabiliyetimizle, İstanbul gibi yeme içme sektörünün kalbinin attığı bir şehirde gastronominin gelişimine katma değer sağlamak ve daha iyi hizmet sunmak” dedi.

Yeme içme sektörünün en yakın iş ortağı olma vizyonuyla 1990’dan beri ülkemizde faaliyet gösteren Metro Türkiye, 2023 yılında İzmir, Bodrum ve Alanya’da başlayan, 2024 yılında ise Ankara’da devam eden depo alanı genişletme çalışmalarına İstanbul’da 11 ilçeye sevkiyat sağlayan Bayrampaşa ile devam etti. Gerçekleştirilen yenileme ve genişletme çalışmaları kapsamında dağıtım hacmi 35 milyon TL yatırım ile günlük 90 tondan 150 tona ulaşan Bayrampaşa depo alanı, Metro Grup CEO’su Steffen Greubel’in de katıldığı törenle hizmete açıldı. Atılan bu yeni adımla Metro Türkiye, ülkemizde yeme içme sektörünün merkezi konumunda bulunan İstanbul’da operasyonel verimliliğini, ürün bulunurluğunu ve hizmet kalitesini daha da artırdı.

Açılışta yaptığı konuşmada Metro olarak bugün 30’dan fazla ülkede gıda hizmetleri endüstrisini ürün ve hizmetleriyle desteklediklerini hatırlatan Metro Grup CEO’su Steffen Greubel, “Metro Türkiye, ülkenin dinamik gıda hizmetleri sektörünün önemli bir iş ortağı olarak çalışıyor. İstanbul’daki gıda sevkiyatı kapasitemizi genişletmemiz ise müşterilerimize çok kanallı bir alışveriş deneyimi sunma stratejimizin önemli bir adımını oluşturuyor. İstanbul’daki deponun açılışı Metro Türkiye’nin müşterilerine sunduğu hizmeti daha da iyileştirmesini ve müşteri tabanını da genişletmesini sağlayacak” diye konuştu.

35 Milyon TL’lik Yeni Yatırım

Müşterilerinin ihtiyacı olan ürün ve servisi en iyi şekilde ulaştırmak için çalıştıklarını ifade eden Metro Türkiye CEO’su David Antunes ise “35 yıl önce Metro’nun bu ülkenin potansiyeline, zengin mutfağına ve gastronomi kültürüne inanması nedeniyle Türkiye’ye yatırım yapan ilk uluslararası perakendeciyiz. En başından beri hedefimiz, yeme içme sektörünün bir numaralı çözüm ortağı olmak. Bu hedef doğrultusunda bizi müşterilerimize daha da yakınlaştıracak, onların ihtiyaçlarını daha verimli, daha iyi karşılayabilmemizi sağlayacak adımlar atmaya ve Türkiye’deki varlığımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Yakın zamanda Ankara’daki depo kapasitemizi üç katına çıkardık. Şimdi ise İstanbul’un Avrupa yakası için önemli bir merkez olan Bayrampaşa mağazamızda dondurulmuş gıda depolama alanımızı üç katına çıkardık, şarküteri depolamamızı iki katına çıkardık. Günlük gıda sevkiyatlarımızı ise 90 tondan 150 tona çıkararak artık 500 müşteri noktasına ulaşıyoruz. Bayrampaşa depomuzda gerçekleştirdiğimiz 35 milyon TL’lik yeni yatırım ile amacımız, büyüyen operasyonel kabiliyetimizle, bölgedeki yeme içme sektörüne daha iyi hizmet sağlayarak, gelişimine ivme kazandırmak’’ dedi.

11 İlçeye Sevkiyat

Mağazalarını hem mağaza hem de depolama ve dağıtım alanı olarak kullanarak, operasyonlarını verimli hale getiren Metro Türkiye, yaklaşık 7.000 metrekare hacimle hizmet veren Bayrampaşa deposundan Bağcılar, Beyoğlu, Fatih, Şişli, Sultanahmet, Nişantaşı, Beşiktaş, Levent, Bakırköy, Bağcılar, Bahçelievler olmak üzere İstanbul’un 11 ilçesine sevkiyat hizmeti sağlıyor. Depo alanının yaklaşık 3.000 metrekaresinde gıda sevkiyatı operasyon alanı bulunan Metro Türkiye, yenileme çalışmaları sonucunda yaklaşık %70 oranında artış sağlayarak günlük 150 tona çıkan bir operasyon kapasitesine sahip oldu. Müşteri siparişlerinin hazırlandığı konsolidasyon alanında ise kapasiteyi, 75 tondan 150 tona çıkardı. Hizmet verdiği bölgedeki yeme içme sektörünün ihtiyaçlarından hareketle donuk ürün depolama alanında %100 büyüme gerçekleştirerek 116 paletten 417 palet kapasitesine ulaştı. Şarküteri depolama alanı ise 190 metrekareden 349 metrekareye yükseldi.

Kaynak: HORECA TREND ve Metro Türkiye

Devamını Oku

Dondurulmuş Sebze & Meyve

Ramazan Ayında Pratik ve Sağlıklı Beslenmenin Anahtarı Dondurulmuş Gıdalar

Ramazan ayı, beslenme alışkanlıklarının değiştiği, sağlıklı ve dengeli öğünlerin sofralarda yer almasının büyük önem taşıdığı özel bir dönemdir. Sahur ve iftar sofralarının özenle hazırlandığı bu ayda sağlıklı ve pratik yemek çözümleri büyük bir kolaylık sunar. Feast Gıda, dondurulmuş gıda ürünleriyle hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de besin değerleri korunmuş, sağlıklı ve lezzetli seçenekler sunarak Ramazan sofralarında pratikliğiyle bir yardımcı görevi üstleniyor.

Yayınlandı

on

Feast Gıda’nın gelişmiş dondurulmuş gıda teknolojisi sayesinde sebzeler ve meyveler tazeliklerini ve besin değerlerini uzun süre koruyarak sofralara ulaşıyor. Hızlı dondurma yöntemiyle katkı maddesi içermeden dondurulan ürünler, dengeli beslenmeyi destekliyor. Özellikle vitamin ve mineral kaybını en aza indiren bu yöntem, Ramazan ayında vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini karşılamaya yardımcı oluyor.

Ramazan ayında sebzeyle dengelenmiş şekilde beslenmek, uzun süren açlık periyotlarında vücudun enerji dengesini korumasına ve sindirim sisteminin rahat çalışmasına katkıda bulunur. Lif açısından zengin sebzeler, tokluk süresini uzatarak gün boyu enerji seviyesinin korunmasına yardımcı olurken, vitamin ve mineral bakımından zengin içerikleriyle bağışıklık sistemini de destekler. Feast Gıda’nın dondurulmuş sebze ürünleri, Ramazan sofralarına pratik ve sağlıklı seçenekler sunarak sebze tüketimini artırmaya yardımcı olur.

Hem Pratik Hem Sağlıklı

Pratikliğiyle ön plana çıkan Feast ürünleri, iftar ve sahur hazırlıklarını zahmetsiz hale getirerek özellikle çalışanlar ve yoğun günlük hayatı olan bireyler için ideal çözümler sunuyor. Pişirmeye hazır sebzelerle zamandan tasarruf ederken lezzetten ödün vermeden sağlıklı öğünler hazırlamak mümkün oluyor. Ayrıca, dengeli beslenmeyi destekleyen dondurulmuş gıdalar, Ramazan ayında düzenli ve yeterli besin alımına katkı sağlayarak uzun süren açlık dönemine karşı vücudu güçlendiriyor.

Ramazan sofralarında sağlıklı ve pratik çözümler arayan herkes için Feast Gıda, güvenilir ve besleyici seçenekleriyle bu özel ayda da lezzet ve kolaylığı bir araya getiriyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Feast Gıda

Devamını Oku

HORECA Tedarik

Karaca’ya, Good Desing Awards’tan 8 Tasarım Ödülü

Yenilikçi ve estetik anlayışıyla sofralara ve mutfaklara ilham veren Karaca, dünyanın en prestijli ABD merkezli uluslararası tasarım ödüllerinden biri olan Good Design Awards’ta 8 farklı ürünle 8 tasarım ödülünün sahibi oldu.

Yayınlandı

on

İnovasyon ve tasarım odaklı yaklaşımıyla fark yaratan Karaca; tamamen Türkiye’de, kendi tasarım ekibi tarafından geliştirilen ve özenle tasarlanan ürünleriyle 8 tasarım ödülüne layık görüldü. Bu başarı, Karaca’nın yerli tasarım ve üretim alanındaki yetkinliğini ortaya koyarken, markanın uluslararası pazardaki konumunu küresel rekabetteki iddiasını pekiştirdi.

Dünyanın en eski ve prestijli tasarım ödüllerinden biri olan Good Design’ın estetik, işlevsellik ve yaratıcı tasarım anlayışını buluşturan ödüllü ürünleri arasında; modern mutfaklara sofistike ve işlevsel bir dokunuş katan Carmen Serisi, doğal dokusuyla zamansız ve sıcak bir estetik sunan Clay Yemek Takımı, gölge geometrisi tasarım yaklaşımından ilham alan Curve Yemek Takımı, minimalist detaylarla lüksü hissettiren Von Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, Sirius yıldızının parlaklığını ve ışıltısını yansıtan Sirius Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, doğadan ilham alan ergonomik ve estetik tasarımıyla Cane Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı, minimalizm ve işlevselliği bir araya getiren Braga Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı ve Kapadokya’nın tarihi ve coğrafi dokusundan ilham alarak tasarlanan Kapadokya Çatal-Kaşık-Bıçak Takımı bulunuyor.

Karaca’nın tasarım odaklı yenilikçi bakış açısı, her bir ürününde detaylara verilen önemle kendini gösteriyor. Günlük kullanımda yüksek konfor sunan bu özel koleksiyonlar, aynı zamanda estetik açıdan da benzersiz bir deneyim sağlıyor. Bu başarı, Karaca’nın yerli tasarım gücünü uluslararası arenada tescilleyerek, Türk markalarının küresel pazarda ne kadar iddialı olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.

Good Design Awards

Modern tasarımın önemli isimlerinden Charles ve Ray Eames, Russel Wright, George Nelson ve Eero Saarinen gibi öncü isimlerin katkılarıyla temelleri atılan Good Design Awards, 1950 yılından bu yana dünyanın en iyi endüstriyel ve grafik tasarımlarını ödüllendiriyor. The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design tarafından düzenlenen bu prestijli ödüller, tasarımda mükemmeliyet, yaratıcılık ve inovasyonu onurlandırarak sektörün en başarılı projelerini taçlandırıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Karaca

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2025 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.