Veggy İle İklim Değişikliğini Tersine Çevirmeye Tabağımızdan Başlıyoruz! | HORECA TREND
Takip edin!

HORECA Tedarik

Veggy İle İklim Değişikliğini Tersine Çevirmeye Tabağımızdan Başlıyoruz!

Türkiye’nin ilk bitki bazlı et üreten şirketi VEGGY, iklim değişikliğini tersine çevirme misyonu üstlenerek, sağlıklı, lezzetli ve doğa dostu gıdaları tabakalarımıza taşıyor.  “En etkili değişim tabağımızda başlar” mottosuyla harekete geçen VEGGY, herkesi hayvansal gıda tüketiminin gezegenimize etkisini telafi etmek için yediklerini değiştirmeye ve “Etsiz Pazartesi” çağrısına kulak vermeye davet ediyor.

Yayınlandı

on

Kuraklık, yangınlar, seller, eriyen buzullar, yok olan deniz canlılarıyla birlikte varlığı tehlikeye düşen denizler, okyanuslar… Biricik evimiz Dünya, iklim değişikliğinin sebep olduğu sonuçlarla alarm veriyor. Ve gerçek şu ki, Dünya yoksa biz de yokuz.

İklim değişikliğine etki eden unsurlardan biri de hayvansal gıda tüketimi. Artık biliyoruz ki, az et tüketimi yüksek etli diyetlere göre yarı yarıya emisyonu azaltıyor, vegan beslenme ise yüzde 75’lik bir azalma sağlıyor. Araştırmalar, bitki bazlı diyetlerin su kullanımını %54, vahşi yaşam tahribatını %66 ve metan üretimini %93 oranında azalttığını gösteriyor.

İşte bu bakış açısıyla, 10 yıl önce kurulan ve iklim değişikliğini tersine çevirme misyonunu üstlenen VEGGY markası, bitkisel bazlı lezzetli et ürünlerini sadece veganlar için değil, besin değeri yüksek, sağlıklı, doğa dostu ürünler ile hayvansal ürün tüketiminden uzak yaşam isteyenler ve hayvansal gıdalara alternatif bir beslenme arayışında olanlar için de üretiyor.

Kıyma, köfte, kebap, nugget, şinitzel, sosis ve sucuk gibi lezzette de iddialı onlarca çeşitteki bitkisel bazlı et çeşidini bizzat kendi fabrikasında üreterek sunan VEGGY, küçük hareketlerin dünya için büyük değişimler sağlayacağını düşünerek, herkesi “Etsiz Pazartesi” çağrısına kulak vermeye davet ediyor. “Etsiz Pazartesi”lerde bir tam gün boyunca hayvansal kaynaklı etten uzak duruluyor.

Lezzetli, Sağlıklı, Sürdürülebilir Gıdada Tek Marka: Veggy

Düşük etli, vejetaryen, vegan diyetler ve hayvansal ürünlerden kaçınmanın sağlığımız açısından pek çok yararı olduğu zaten biliniyor. Bitki bazlı beslenmek fiziksel egzersiz kalitesini yükseltiyor, hormonları dengelemekle birlikte, cilt güzelliği ve kilo kontrolü sağlıyor.

AR-GE çalışmalarının sonucunda ileri teknoloji ile üretilen VEGGY bitki bazlı et ürünleri, vücudumuzun ihtiyacı olan proteinlerle birlikte, çeşitli mineral ve vitaminler içeriyor, besin değeri yüksek, özgün ve tatmin edici gıda çeşitliliği sunuyor. Üstelik, VEGGY’nin ürün yelpazesinde bulunan, lezzette de iddialı kıyma, köfte, kebap, nugget, şinitzel, sosis ve sucuklarıyla pek çok sağlıklı menü oluşturulabiliyor.

Geleceğin Gıdası Veggy İle Şimdi Yeniyor

Hayvan ve doğa dostu yaklaşımı ile et ve süt ürünleri yerine doğanın insanlığa hediyesi bitkisel bazlı beslenmenin yaygınlaştırılması misyonunu savunan VEGGY, geleceğin gıdası olma vizyonunu reklam kampanyasında AI’den yararlanarak gösteriyor. Galaksiler arası yolculuklara göndermeler yapan kampanyada StarWars’u aratmayacak karakterler, lezzetli VEGGY ürünleriyle besleniyor.

İklim değişikliğini tersine çevirmekle ilgili misyonunu daha ileriye taşımak için AR-GE çalışmalarını artırarak global düzeyde sürdüren VEGGY, sosyal medya mesajlarında iklim değişikliğinin sebep olduğu tahribata karşı bilinç kazanılması ve tabağımızdan başlayarak önlem alınabileceğine dikkat çekiyor.

Lezzet ve inovasyonu buluşturarak, sürdürülebilir ve etik değerlere bağlı ürünlerini çevre dostu ambalajlar içerisinde sunan VEGGY, Migros, Metro, Getir, Yemeksepeti, Carrefour, Özdilek, İste gelsin, Macrocenter gibi ulaşılabilir satış noktalarında yer alıyor.

veggVEGGY, vegan menüleri bulunan Big Chefs, Lucca, Sushico, Populist, BurgerLab, BTA, YUZU, Coni&Co, DoyDos Burger, Saloon Burger gibi restoranların yanı sıra Starbucks’ta da ürünlerinden oluşan çeşitlerle et dışında bir lezzet deneyimi sunuyor.

Kaynak: HORECA Trend ve VEGGY

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dondurulmuş Sebze & Meyve

Dolapta Dondurulmuş Gıdanın Lider Markası SuperFresh Var

Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda markası SuperFresh’in yeni yayına giren “Dolapta Ne Var?” kampanyası lezzet-pratiklik-bereket ekseninde tanıtıldı.

Yayınlandı

on

Türkiye’yi dondurulmuş gıdayla tanıştıran SuperFresh’in liderlik yolculuğu ve markanın yeni yayına giren “Dolapta Ne Var?” isimli kampanyasına dair ayrıntılar düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.

Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda ve yağ şirketi Kerevitaş olarak sürdürülebilir bir gelecek için Ar-Ge ve inovasyona yatırımlarını sürdürdüklerini ifade eden Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç, “Dondurulmuş gıdada ilk kez “En Sevilen Marka (LoveMark)” seçilen SuperFresh için 2024 yılı inovasyon ve iletişimde ‘ilk’lere imza attığımız bir yıl oldu. İnovasyon odağında yaklaşık 50 yeni ürünü tüketicilerle buluşturduk. SuperFresh, son 3 yılda %50 tonaj büyümesi ve üç kat ciro artışının yanı sıra yıllık yaklaşık 8 milyon ile en yüksek hane erişimi ile liderliğini pekiştirirken kategorinin büyümesine katkı sağladı. Son üç yılda yaklaşık 25 milyar TL’lik bir pazara ve yüzde 85 penetrasyona ulaşan dondurulmuş gıda sektörü en hızlı büyüyen kategorilerden biri oldu. Tüketicilerin lezzet, kalite, uygun fiyat ve sürdürülebilirlik beklentilerini karşılayan Dondurulmuş Gıda “geleceğin gıda kategorisi” olarak önümüzdeki dönemde de öne çıkmaya devam edecek” dedi.

Dolapta “SuperFresh” Var

Pazarlama stratejilerini oluştururken tüketici içgörülerini ve yükselen trendleri yakından takip ettiklerini belirten Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal Doğan, yeni reklam kampanyası hakkında şunları söyledi: SuperFresh ile odak alanlarımız 2025 yılında da iletişim, inovasyon ve ulaşılabilirlik olacak. Yeni iletişim kampanyamız “Akşama ne yiyeceğiz?’ ya da ‘Dolapta yemek yapmak için ne var?’ gibi günlük hayatta hepimizin sıkça kullandığı sorular kampanyamızın çıkış noktası oldu. “Dolapta Ne Var?” ile yenilikçi ve geniş ürün çeşitliliğimizin yanı sıra ‘güven, sürdürülebilirlik, inovasyon, pratiklik, erişilebilirlik ve liderlik’ değerlerimizle tüketiciye sesleniyoruz. Tasarrufu mümkün kılan ürünlerimiz sayesinde de ‘dolapta tarladaki tazelik ve lezzetin yanı sıra bereket var’ diyoruz. Tüketicilerin, pratik, lezzetli, güvenilir ve uygun fiyatlı ürünlere dolaplarında yer verdiklerini biliyoruz. Bu yüzden ‘tüketicilerimizin dolabında ne varsa bizim dolabımızda da o var’ diyoruz ve beklentilerine ‘Dolapta “SuperFresh” Var’ diyerek yanıt veriyoruz.”

Ünlü Şef Refika Birgül, SuperFresh’in Liderlik Yolculuğuna Eşlik Etmeye Devam Ediyor

SuperFresh’in uzun süredir liderlik yolculuğuna eşlik eden Refika Birgül de konuşmasında dondurulmuş ürünlerin pratikliğinin yanı sıra gıda israfıyla mücadelede de önem taşıdığını vurguladı. Birgül, “SuperFresh, ham madde seçiminden son tüketiciye ulaşana kadarki yolculuğunda her aşamayı titizlikle ele alan oldukça güvenilir bir marka. Sürdürülebilirlik konusunda da öncü olan SuperFresh, tarladan sofraya gıda israfını önlemek amacıyla, benim de desteklemekten mutluluk duyduğum pek çok sorumlu çalışmaya imza atıyor. Daha önce dondurulmuş gıdalarla ilgili farkındalığın artırılması ve tüketicilere doğru bilgilerin ulaştırılması amacıyla, SuperFresh’in tarladan başlayıp tabaklara ulaşan yolculuğunu, “SuperFresh Bi’ Yolculuk” isimli kampanyayla birlikte anlatmıştık. Şimdi de SuperFresh ürünleriyle dolabımızda bereket, lezzet ve pratiklik var diyoruz” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve SuperFresh

Devamını Oku

Yazılım

NarPOS, Ödeme Altyapısı Cirosunu 5,5 Milyar TL’ye Taşımayı Hedefliyor

Yeme-içme sektörü dijital çözümlerle büyürken, küresel pazarın 2026’da 9 trilyon dolara, Türkiye’de ise 772 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. QR kodlu menüler, dijital ödeme sistemleri ve yapay zeka destekli teknolojiler restoranları dönüştürüyor. NarPOS, yazarkasa POS’a entegre adisyon sistemiyle 2024’te 8 ülkede 14.000 müşteriye ulaştı. 2025 hedefi: 16.000 müşteri ve 5,5 milyar TL ciro.

Yayınlandı

on

Mutfaklarda Devrim

2025 yılında sürekli değişen tüketici beklentileri ile hızla evrilen yeme içme sektöründe gıda israfını önlemek için sıfır atık politikalarının benimseneceği, yerel ve sürdürülebilir kaynaklardan temin edilen malzemelerin ön planda olacağı öngörülüyor. QR kodlu menülerin, mobil uygulama üzerinden sipariş ve dijital sadakat programlarının gelişmesiyle birlikte işlem sürelerinin daha da kısalması ve müşteri memnuniyetinin artması hedefleniyor.

Sahadaki tüm verilerin daha iyi okunup analiz edilebilmesinin önemi artarken, yapay zeka ile verilen hizmetler de çeşitlenecek. Yapay zeka tabanlı kişiselleştirme motorları; müşterilerin geçmiş siparişlerini, arama geçmişlerini ve tercihlerine göre özelleştirilmiş menü önerileri sunacak. Doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle çalışan chatbotlar, müşteri hizmetlerinde hızlı ve etkili destek sağlayacak.

Robot teknolojisi ve otomasyon çözümleri üretkenliği önemli ölçüde artıracak. Birçok restoran ve işletme, sesli komutlar veya mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı sipariş seçenekleri sunacak. Teslimat dronları veya otonom araçlar yakında daha hızlı ve daha verimli hizmet sunarak sektörün ayrılmaz bir parçası haline gelecek.

Temassız sipariş ve ödeme sistemleri büyük bir ivme kazanacak. Akıllı terminal sistemleri ve NFC (Yakın Alan İletişimi) teknolojisi, ödeme süreçlerini daha da kolaylaştıracak. Blok zincir tabanlı sistemler, tedarik zincirindeki her aşamayı izlemeyi ve böylece operasyonel verimliliği artırmayı mümkün kılacak. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri yeme içme sektöründe kendini gösterecek.

Sektör, Teknolojiyle Daha Verimli Hale Geldi

NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça, teknolojinin sunduğu imkanlarla yeme-içme sektörünün daha verimli, müşteri odaklı ve yenilikçi bir yapıya büründüğünü belirterek, “Artık tüketiciler hızlı hizmet, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik beklentisiyle işletmelerden daha fazlasını talep ediyor. Sektör de bu beklentiye ayak uydurmak için daha fazla dijitalleşmeye yöneliyor. NarPOS olarak sektörün dönüşümünde büyük rol oynuyoruz. Hem bulut tabanlı hem de internet bağlantısına gerek duymadan çalışan lokal tabanlı yazılımımızla garsonların sipariş almasından mutfak operasyon yönetimine, müşterilerin karekod menüden menüyü incelemesine ve sipariş vermesine imkan sağlıyoruz. Sektördeki tüm platformların entegrasyonundan kurye takip sistemine, stok, reçete, kâr marjı maliyetlerini görmesine; pazar yerlerine verilen komisyonlar yerine kendi uygulamasının Apple Store ve Play Store’da yayınlanmasına ve patronun tüm ciroyu cep telefonundan takip etmesine kadar restoranların tüm ihtiyaçlarını uçtan uca çözüyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini azaltıyor ve kâr etmelerini sağlıyoruz” dedi.

NarPOS Büyük Atılım Yaptı

2024 yılında sadece yazılım dünyasında değil, aynı zamanda finans dünyasında da atılım yaptıklarını ifade eden Akça, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Esnaflar Odası ile anlaşmalar yaparak esnafımıza ücretsiz yazılım, Yazarkasa Pos ve kredi imkanları sunduk, 81 ilde kendimizi ve projemizi tanıtma fırsatı yakaladık. 2024’te 1000 yeni müşteriyi bünyemize katarak toplamda 8 ülkede 14.000’den fazla müşteriye ve 80.000’in üzerinde kullanıcıya ulaşmayı başardık.

Çalışan kadromuz 30’dan 70’e çıktı. Yazılım ve ürün geliştirmek için yaklaşık 7 milyon TL yatırım yaptık. İlk tohum yatırımımızı 600.000 dolar olarak aldık. Müşteri memnuniyetimizi yüzde 5 artırdık ve Türkiye’de restoran işletmelerine özel ilk bulut tabanlı MRP sistemini geliştirerek sektördeki öncülüğümüzü bir adım daha ileriye taşıdık. Paybyme, SiPAY, ÖdeAL ve NKolay gibi ödeme lisansına sahip kuruluşlarla iş birlikleri kurarak, sektördeki güçlü yerimizi pekiştirdik. Ayrıca bir banka ile birebir çalışan ilk adisyon sistemi olmanın gururunu yaşadık. Şirket hisselerinin yüzde 300 değer kazanması hem pasif gelir hem de ürün yelpazemizin genişlemesiyle şirketin kârlılığını artırmamız, 2024’ü güçlü bir şekilde kapamamıza olanak sağladı.”

2025’te Fintek Çözümlerine Yatırım Yapacak

2025 yılında hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada, ödeme altyapısı ve fintek çözümleriyle adlarını duyuracaklarını vurgulayan Akça, “İlk olarak Hollanda merkezli Oxivo ile iş birliği yaptık ve Türkiye’deki modelimizi Hollanda’da pilot olarak uygulayacağız. Yurt dışında kuracağımız fiziki ofis ile global bir fintek oyuncusu olma yolunda büyük bir adım atacağız. Hollanda’dan 1 milyon Euro’ya doğru çıkacak bir yatırım almaya gidiyoruz. Hedefimiz, sonraki yıllarda seri A’ya çıkmak ve 4-5 milyon dolar yatırım tutarına ulaşmak. Türkiye’de ise yine esnafımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Restoranlar ve F&B sektöründeki işletmeler için yeni finansal çözümler sunacağız. Özellikle gıda israfını azaltmaya yönelik projelerle sektörde fark yaratmayı planlıyoruz. Ayrıca 2025 yılında ödeme alt yapısı sağladığımız mevcut müşteri sayımızı 16.000’e çıkarmayı ve müşterilerin ödeme alt yapısından geçen ciro rakamını 5,5 milyar TL düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve NarPOS

Devamını Oku

Toptan Market

Metro Türkiye, Perakende Sektöründe Üst Üste 8. Kez “Top Employer” Olan Tek Şirket

Metro Türkiye, geliştirdiği insan kaynakları politikalarındaki başarılı stratejileri ve yenilikçi uygulamalarıyla Top Employers Institute tarafından 8. kez “Top Employer” ödülüne layık görüldü. Metro Türkiye aynı zamanda kendi sektöründe bu ödüle aralıksız 8’inci kez sahip olan tek şirket olma unvanını taşıyor.

Yayınlandı

on

Metro Türkiye, yaklaşık 4.500 çalışanının memnuniyet ve gelişimini ön planda tutarak hayata geçirdiği yenilikçi insan kaynakları politikaları ile insan kaynakları alanında dünyanın en seçkin kuruluşlarından kabul edilen Top Employers Institute tarafından “En İyi İşveren” olarak ödüllendirildi. Metro Türkiye, kendi sektöründe bu ödüle aralıksız olarak 8’inci kez sayık görülüyor. Enstitü tarafından insan odaklı strateji, çalışma ortamı, yetenek kazanımı, öğrenme, çalışan refahı ve çeşitlilik gibi alanların yer aldığı 6 ana başlıkta ve 20 farklı kategoride 300’den fazla soruyla insan kaynakları süreçlerinin denetlendiği sistemde Metro Türkiye, gerçekleştirdiği başarılı faaliyetleri ile yüksek değerlendirmeyi alarak bu ödüle sahip oldu.

Şirket olarak insan kaynakları alanında çalışmalarını, “mükemmel kurum kültürü ve çalışan deneyimi” yaratma vizyonuyla sürdürdüklerini belirten Metro Türkiye İnsan ve Kültür Direktörü Sevda Çetinkaya, “Metro Türkiye olarak global vizyonumuz, misyonumuz ve kurum değerlerimizle paralel bir işveren markası oluşturduk. Bu anlayışla çalışanlarımızın farklılıklarını özgürce ortaya koyabilecekleri çalışma ortamımızı, kariyer yolculuklarında önemli kazanımlar sağlayabilecekleri uygulamalarla destekliyoruz. Çalışanlarımızın kendileri gibi oldukları, kabul gördükleri global ilkelerle kurulu bir iş kültürü sunuyoruz. ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ inisiyatifimizle, tüm iş kollarımızda fırsat eşitliğini savunuyor, bu doğrultuda çalışanlarımızı güçlendirecek sistemler kuruyoruz. Çalışan esenliğine büyük önem veriyor, Kariyer&Entelektüel, Fiziksel&Duygusal, Finansal ve Sosyal&Kültürel Alan olmak üzere birçok destekleyici uygulama sunuyoruz. ‘Tek Metro’ vizyonumuzla, birlikte yarattığımız ortak kurum kültürümüz ve gelişen çalışan deneyimimizle sektörümüze örnek oluyoruz. Bu yaklaşımımız ve uygulamalarımız sayesinde Top Employer ödüllerini, sektörümüzde üst üste 8. kez alan tek şirket olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Kaynak: HORECA TREND ve

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.