‘Şehir Turizmi Kaliteli Restoranlarla Gelişir’ | HORECA TREND
Takip edin!

Restoran

‘Şehir Turizmi Kaliteli Restoranlarla Gelişir’

Türkiye’de turizmin hızla geliştiğini, hem turist sayısının hem de gelirlerin yükseldiğini ifade eden Yüksel Balık Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Karakış, “Ülkemiz, turizmde dünyanın sayılı ülkeleri arasında. Ancak rakiplerimize göre turist başına yapılan harcamalar noktasında hala gerideyiz. Eğer ülke olarak gastronomimizi, restoranlarımızı, kalitemizi ve hizmetimizi daha çok tanıtırsak, ülkeye çok daha fazla katkı sunabiliriz.” dedi.

Yayınlandı

on

Son yıllarda turizm sektörü hızla gelişiyor. Turist sayıları ve turizm gelirinde artış yaşanırken, turizm gelirlerinin artması için de çalışmalar devam ediyor. Kişi başına düşen turist harcamaları ise henüz istenilen seviyede değil. Bu kapsamda Türkiye’ye gelen turistlerin daha fazla harcama yapması için şehirlerdeki kaliteli mekan sayısının artması gerektiğine dikkat çeken Yüksel Balık Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Karakış, “Seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte Türkiye’ye gelen turist sayısında artış yaşanması bekleniyor. Yaz aylarında daha çok kıyı bölgelerindeki oteller tercih edilse de, başta İstanbul olmak üzere birçok şehrin turist ağırlamaya devam ettiğini söyleyebiliriz. İstanbul hem turistik ziyaretlerde hem de iş amaçlı yapılan seyahatlerde ülkemizin markası konumunda. Yurtdışı merkezli birçok markanın İstanbul’da yatırımları bulunuyor, Türk firmaları da global çapta büyük işlere imza atıyor. Bu da şehre gelen yabancı turist sayısının artmasını sağlıyor. Burada özellikle Avrupa’dan gelen turistler büyük önem taşıyor. Hem tatil hem de iş için gelen turistleri daha çok şehirde gezdirmeyi sağlayabilirsek ülkemizde yaptıkları harcama da o denli artacaktır.” dedi.

Turizm İçin Restoranlar da Desteklenmeli

Ülkeye gelen turistin daha fazla harcama yapması için yeme-içme noktalarının çok büyük önem taşıdığına dikkat çeken Yüksel Karakış, “Yeme-içme noktalarımız ne kadar kaliteli olursa çok daha fazla nitelikli turist ağırlayabiliriz. Avrupalı turistler de kaliteli restoranları daha çok istiyor. Özellikle balık ve et restoranlarına büyük ilgi duyuyorlar. İstanbul, bu anlamda turistlere çok fazla seçenek sunuyor. Dünya çapında yarışabilecek düzeyde çok ciddi restoranlara sahibiz. Balık restoranlarında da durum böyle. Dünyanın birçok noktasındaki balık restoranlarını gidip yerinde inceledim. İstanbul’daki birçok restoranın dünyada bilinen restoranların kalitesiyle yarıştığını hatta onları geçtiğini gördüm. Eğer ülke olarak gastronomimizi, restoranlarımızı, kalitemizi ve hizmetimizi daha çok tanıtırsak, ülkeye çok daha fazla katkı sunabiliriz. Eğer turizmden daha çok gelir elde etmek istiyorsak, şehir turizminin daha çok gelişmesini ve kaliteli restoranlara daha fazla destek verilmesini sağlamalıyız. Açılacak yeni restoranlarla da sektörün dinamizmini korumalıyız.” diye konuştu.

Gastronomi Oteli

Yakın dönemde turizmde farklı alanlara da yatırım yapmak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Yüksel Karakış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda 3 şube ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ancak daha fazla büyümek ve şube sayımızı artırmak istiyoruz. Kadıköy, Bodrum ve İzmir’de yeni şube açmak için girişimlerimiz sürüyor. Yeme-içme sektörü olarak turizme büyük katkı sağlıyoruz. Bunun artarak devam etmesini istiyoruz. Ülkemize gelen yabancılar restoranlarımızı sıklıkla tercih ediyor ve en önemlisi yedikleri yemekten, aldıkları hizmetten memnun kalarak ayrılıyor. Memnun ayrılan turist, ülkemizin bir marka elçisi gibi çalışıyor. Eğer yeme-içme sektörü olarak yatırım kredisi ya da teşviki alabilirsek çok daha hızlı adım atabiliriz. Şu an Yüksel Balık şubeleriyle 200 kişiye istihdam sağlıyoruz, 200 kişiye daha istihdam sağlayabiliriz. Şube yatırımları dışında, orta vadede bir de otel yatırımı yapmayı planlıyoruz. Otel yatırımımız için Bodrum’a yoğunlaştık. 50 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. Maksimum 150 odalı olmasını planladığımız otelimizde bir de restoranımız olacak. İstanbul’da nasıl hizmet veriyorsak, ülkemizin cennet bölgelerinden Bodrum’da da aynı hizmeti vermeyi planlıyoruz. Otelimiz bir gastronomi oteli gibi çalışacak aslında. Türkiye’de balık restoranlarının ne kadar kaliteli olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Bunu ülke olarak yapabilecek güçteyiz.”

 

Reklam

Kaynak: HORECA Trend ve Yüksel Balık

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Restoran

Yeni Yılı Meksika Geleneği ile Karşılayın “12 Üzüm Tanesi, 12 Dilek”

Ranchero, yılbaşı akşamında misafirlerini Türkçe karşılığı “gelenekleri kutla” anlamına gelen “Celebra La Tradicion” sloganıyla karşılıyor.

Yayınlandı

on

Meksikalı & Türk bir ailenin işlettiği Ranchero Restaurant, sahip olduğu ambiyansı, orjinal yemekleri, bu lezzetlere eşlik eden muhteşem margaritaları ve birbirinden özel kokteylleriyle Meksika’yı Türkiye’ye taşıyor. Gerçek Meksikalıların elinden çıkan gerçek Meksika lezzetlerini sunan mekanın zengin menüsüne, aralarında Ranchero patentli tariflerin de olduğu 40’ı aşkın sos eşlik ediyor. Bu yemekleri daha önce anavatanında tatmış olanların bile “Meksika’da nasılsa, burada da aynısı” dediği Ranchero, damak çatlatan yemekler, yılbaşı özel tatlısı ve margaritası ile binlerce yıllık Meksika geleneği eşliğinde 2025’e umut, lezzet ve keyifli dolu bir başlangıç yapıyor. 31 Aralık akşamı Şehrin Meksikalısı’na gelenler, saatler 00.00’a yaklaşırken yeni yılın her yeni ayı için bir üzüm tanesi yiyip, bir dilek tutarak 2025’e “merhaba” diyecek.

Kökleri Aztek ve Mayalara uzanan binlerce yıllık kadim bir mutfağın Türkiye’deki gerçek temsilcisi Ranchero, yeni yıla lezzetli ve eğlenceli bir başlangıç yapmayı planlayan misafirlerini 31 Aralık akşamı İstanbul ve Ankara’daki şubelerine bekliyor. Birbirinden lezzetli Meksika yemeklerinin yanında, özel bir yılbaşı tatlısı ve yeni yıl margaritası hazırlayan mekan, rezervasyon almaya başladı. 

Kaynak: HORECA TREND ve Ranchero Restaurant

Devamını Oku

Michelin Guide

Lokanta by Divan, Michelin Rehberi’nin Tavsiye Ettikleri Seçkisinde

Türk mutfağının köklerinden ilham alan ve zamansız bir geleneği temsil eden Lokanta by Divan, Michelin Rehberi’nin tavsiye ettiği restoranlar arasında yerini aldı.

Yayınlandı

on

Anadolu mutfak kültürünün en özgün tatlarını ve inceliklerini tanıtmak amacıyla hayata geçirilen Lokanta by Divan, dünyanın en prestijli gastronomi rehberlerinden Michelin’in tavsiye ettiği restoranlar arasında gösterildi.

Türk mutfağının köklerinden ilham alan ve zamansız bir geleneği temsil eden Lokanta by Divan, geleneksel reçeteleri yerel ve kültürel değerlere sadık kalarak modern bir bakış açısıyla yeniden yorumluyor. Misafirlerine sürdürülebilirliği odağına alan, özenle hazırlanmış rafine tabaklar sunan Lokanta by Divan, mevsiminde ve yöresel ürünler kullanarak binlerce yıllık geçmişe sahip olan lezzetleri bugüne taşıyor.

Lokanta by Divan’ın şefi Volkan Arık, Michelin Rehberi’nin tavsiye ettiği restoranlardan biri olmanın verdiği gururu şu sözlerle ifade etti: “Lokanta by Divan’ı zamansız bir geleneği temsil eden, modern bir mekân olarak tasarlarken, menümüzde binlerce yıllık lezzetlerin yeni yorumlarına yer verdik. Türk mutfağının köklerine kadar uzanıp en özel ve özgün tatları araştırarak işe başladık. Pek çok tadım ve denemenin ardından bu lezzetleri mevsimsel, yöresel malzemelerle ve modern yorumlarla harmanlayarak günümüze uyarladık. Her mevsim değişen menümüz ve sıfır atık yaklaşımını benimseyen sürdürülebilirlik ilkelerimizle gastronomi deneyimini üst seviyelere çıkarma arzusunu daima taşıdık ve çok çalıştık. Emeklerimizin bu şekilde karşılık görmesi bize tarifsiz bir mutluluk ve gurur veriyor.”

Menüsünün yanı sıra iç dekorasyonu ile de dikkat çeken Lokanta by Divan, şehrin yüksek tempolu ritminde iyi yemek için zaman ayıran ve Divan’ın özenli misafirperverliği eşliğinde soluklanmak isteyen herkesi Türk mutfağının enfes lezzetlerini deneyimlemeye davet ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Lokanta by Divan

Reklam
Devamını Oku

Restoran

McDonald’s Türkiye’den “Yan Yana” Kampanyası

Güçlü yerli tedarik zincirini, ürün kalitesini ve çalışan deneyimini vurgulayan “Yan Yana” kampanyasını devreye alan McDonald’s Türkiye, bir restoran zinciri olmanın ötesine geçerek kurduğu samimi bağı Türkiye’nin dört bir yanından, çalışanları, çiftçileri ve tedarikçilerinin gerçek hikayeleriyle izleyiciye aktarıyor.

Yayınlandı

on

Dünyanın en değerli hızlı servis restoranı McDonald’s Türkiye, yeni reklam kampanyasını devreye aldı. 1986’dan bugüne Türkiye ile birlikte attığı adımları ve dokunduğu hayatları ekrana taşıyan McDonald’s Türkiye, “Yan Yana” kampanyasında restoran çalışanlarından yerli tedarikçilerine kadar uzanan geniş bir yapının samimi ve ilham verici hikayelerine yer veriyor.  

1986’dan Bugüne Türkiye’nin Yanında

Ürünlerinin yüzde 98’ini Türkiye’nin köklü markalarından tedarik eden McDonald’s Türkiye, yeni reklam filmlerinde, A Milli Kadın Voleybol Takımı sponsorluğu ile takıma verdiği desteği “omuz omuza”, gençlerle ve çocuklarla yan yana oluşunu da “baş başa” ve “kalp kalbe” ifadeleriyle dile getiriyor. Marka, tüketicileri, çalışanları, çiftçileri ve tedarikçileriyle kurduğu samimi bağın hikayesini reklam filminde “Türkiye ile yan yanayız” mesajıyla izleyicilere aktarıyor.

Anadolu Topraklarından Restoranlara…

McDonald’s Türkiye’nin menülerinde kullandığı dana etini Namet’ten, patatesi Fine Food’tan tedarik ettiğini anlatan reklam filminde, Bursa İnegöl’den bir çiftçi McDonald’s Türkiye’ye tedarik ettiği patateslerle ilgili, “Sevgi ekeceksin ki o çok sevilen meşhur patatesi biçesin” sözüyle, markayla kurduğu iş birliğini gururla anlatıyor.

Hayalleri McDonald’s Türkiye ile Gerçek Oldu

Reklam

McDonald’s Türkiye, yeni kampanyasının reklam filmlerinde çalışanlarına da yer verdi. Aile ekonomisine destek olmak için işe başladığı McDonald’s Türkiye’de, çocuklarıyla ve eşiyle birlikte çalışmaya devam ettiklerini dile getiren bir “Misafir Deneyim Lideri” markayı ikinci ailesi olarak tanımlıyor. “Operasyon Müdürü” olarak görev yapan bir başka çalışan ise, yarı zamanlı olarak işe başladığı McDonald’s Türkiye’de sunulan imkanlar sayesinde kariyer basamaklarını hızla tırmandığını ve kısa sürede yönetici kadroda görev yapmaya başladığını dile getiriyor.

McDonald’s Türkiye ‘Yan Yana’ Reklam Kampanyası Künye:

Reklamveren: McDonald’s Türkiye

Reklamveren Marka Temsilcileri: Özdeş Dönen Artak, Tuğçe Altınsoy, Melis Aydemir, İrem Kara, Simge Akgün Birinci, Tuğçe Özarpacı

Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul

CCO: İlkay Gürpınar

ECD: Volkan Karakaşoğlu

Reklam

Grup Kreatif Direktörü: Mesut Koçarslan

Kreatif Direktör: Serdar Güngör

Kreatif Ekip: Orkun Süslü, İlayda Köroğlu, Lesli Luza, Eren Keskiner, Ezgi Kitapçı

Genel Müdür: Tuğyan Çelik

Genel Müdür Yardımcısı / İş Geliştirme Direktörü: Ömer Üstündağ

Marka Ekibi: Çağla Yalçınkaya, Bediz Saylam, Yağmur Ayata, Levent Tüker, Seçil Karbo, Bihter Uzel

CSO: Toygun Yılmazer

Reklam

Head of Strategy: Onur Aydın, Arda Sesli

Stratejik Planlama Ekibi: Yunuscan Hısımcıl, Elif Sayın

Sosyal Medya Direktörü: Burcu Çelenoğlu Aydın

Sosyal medya ekibi: İdil Akıncı, Gizem Karakaya, Aslı Karatosun

Ajans Prodüktörleri: Nilay Meltem Ciğit, Canan Polat, Mert Adabaş, Tansu Ertürk, Elif Mermer

Optimizasyon Ekibi: Neslihan Gücüm, Gözde Bilir

Yan Yana Lansman 

Reklam

Prodüksiyon Şirketi: Ptot Film

Yönetmen: Ozan Açıktan 

Yapımcı: Işıl Ege 

Post Prodüksiyon: Roots

Seslendirme: Engin Alkan

Şarkı: MFÖ

Müzik Yapımı: 3K1A

Reklam

Çalışan & Tedarikçi Gerçek Hikayeler

Prodüksiyon Şirketi: Organic Film

Yönetmen: Senem Bay

Yapımcı: Cengizhan Fidan

Post Prodüksiyon: Sinefekt

Şarkı: MFÖ

Müzik Yapımı: 3K1A

Reklam

Kaynak: HORECA TREND ve McDonald’s Türkiye

Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.