Tat Gıda “Dijital Tarla Günü”nde Çiftçilerle Buluştu | HORECA TREND
Takip edin!

Gıda Üreticileri

Tat Gıda “Dijital Tarla Günü”nde Çiftçilerle Buluştu 

Tat Gıda, çiftçinin gelişiminin desteklenmesi ve çiftçilerle iletişimin artırılması amacıyla hayata geçirdiği “Domatesin Önderleri Programı” altında gerçekleştirdiği ‘Dijital Tarla Günü’nün 5.’sini düzenledi.

Yayınlandı

on

Tat Gıda, domates tarımında çiftçi gelişimi, iletişimi ve tarımda dijitalleşmeyi kapsayan “Domatesin Önderleri” projesi kapsamındaki “Dijital Tarla Günü”nün beşincisini gerçekleştirdi. Akıllı tarım teknolojileri ve mekanizasyon, tohum, gübre gibi zirai girdiler sunan çözüm ortaklarının tanıtım stantlarını açarak katıldığı etkinlikte, çiftçilerle dijital tarım alanındaki en yeni uygulamalar paylaşıldı.

Tat Gıda, çiftçinin gelişiminin desteklenmesi ve çiftçilerle iletişimin artırılması amacıyla hayata geçirdiği “Domatesin Önderleri Programı” altında gerçekleştirdiği ‘Dijital Tarla Günü’nün 5.’sini düzenledi. Çiftçilerin büyük ilgi gösterdiği etkinliğe katılan Tat Gıda’nın çözüm ortağı firmalar, açtıkları stantlarda dijital tarım alanındaki güncel teknoloji ve uygulamaları aktardılar. Tat Gıda ise “Tat Lider Çiftçi mobil uygulaması” ve sözleşmeli 4 ayrı noktada bulunan meteorolojik iklim istasyonları tanıttı. Ayrıca uydu ve görüntü işleme teknolojileriyle bitki sağlığı, sulama, zararlı takibi, toprak sensörü, drone’la tarla kontrolü hakkında bilgiler paylaştı.

Gelenekselleşen Dijital Tarla Günü’nde üreticilerle bir araya gelerek, geliştirdikleri projeleri ve güncel teknolojileri paylaşma fırsatı bulduklarını söyleyen Tat Gıda Ticaret ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Hakan Turan, “Dijitalleşme vizyonu ile yola çıktığımız Dijital Tarla Günü etkinliğimizi bu yıl da başarıyla tamamladık. Katılımlarından ötürü değerli çiftçilerimize ve çözüm ortaklarımıza teşekkür ederiz. Uzun süredir yürüttüğümüz “Domatesin Önderleri Programı” ile çiftçi gelişimi ve eğitimi, yakın iletişim, tarımda dijital dönüşüm olmak üzere 3 ana konuya odaklanmıştık. Çiftçilerimizle yakın bir diyalog içinde çalışarak, uluslararası standartlarda tarım uygulamalarına yönelik eğitimler veriyoruz. Onlar için hayata geçirdiğimiz dijitalleşme ve akıllı uygulamalarla sektöre öncülük ederken, kesintisiz devam eden yatırımlarımızla tarımı geleceğe taşıyabilmeyi ajandamızın ilk sırasında tutuyoruz” dedi.

Sanayi domatesi tarımının gelişimine katkıda bulunmak amacıyla “Dijital Tarım Tarlası” konseptiyle domates üretmeye başladıklarını belirten Turan, “Daha az gübre, su kullanımına geçmek, kimyasalları azaltılmak, karbon ayak izini sıfırlamak, verimliliği artırmak için tarımda sürdürülebilirliğe yatırım yapmak mecburiyetindeyiz. Sahada elde ettiğimiz başarılı sonuçları çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Onların da gün geçtikçe bu konuda daha fazla bilinçlendiğini görmekten mutluyuz” dedi.

“Uydu ve drone’larla tarlayı izleyerek yakıt ve su tasarrufunu artırdık”

Turan, Tat Gıda’nın yeni yatırımları hakkında şu bilgileri verdi: “Akıllı teknolojiler ve Tat Lider Çiftçi Mobil Uygulaması ile çiftçilere ön bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Bitki sağlığını uydu görüntüleriyle analiz edilip, ziraat mühendislerimizin yönlendirmeleriyle birlikte çiftçilerimize ücretsiz bir şekilde uygulama üzerinden bilgileri iletiyoruz. Uygulamadan alacak-borç-tonaj takibi de yapılabiliyor, uydu fotoğrafları görülebiliyor. Dijital toprak analizi ile dakikalar içinde sonuç alabiliyoruz, otomatik dümenli traktörlerle verimli tarla kullanımı ve yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Sensörlerle nem kontrolü sayesinde su tasarrufu yapabiliyoruz.”

“Uydu ile takip yüzde 10’a varan verim artışı sağlıyor”

Sözleşmeli tarlalarda uydu ile bitki sağlığı takibinin yüzde 10’a varan verim artışı sağladığını belirten Turan, uydu üzerinden su ihtiyacı takibinin önümüzdeki yıl sözleşmeli tarlalarda başlayacağını belirterek, “Tüm sözleşmeli alanlarımızı kapsayan 4 farklı meteorolojik istasyonumuz var. Ayrıca daha önce manuel olarak takip ettiğimiz zararlı izlemesinde kamera ile takibe geçiyoruz. Toprak sensörü ile tarlalardan toprak nemi ve sıcaklığı ile ilgili verileri alıyor, sulama tavsiyeleri veriyoruz” dedi.

Reklam

Kaynak: HORECA Trend ve Tat Gıda

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gıda Üreticileri

Türkiye’nin En Çok Tutulan Noodle’ı Indomie, Noodle Kategorisinde Standartları Belirliyor

Dünyanın ilk hazır noodle markalarından biri olan ve 106’dan fazla ülkede satışa sunulan Indomie, insana ve doğaya önem veren küresel bir gıda şirketi olarak lezzeti odağına aldığı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Tekirdağ Çerkezköy’deki fabrikasında en iyi kalite standartlarında üretimlerini gerçekleştiren Indomie, Ar-Ge departmanında yaptığı araştırmalar sonucunda Türk damak tadına uyarladığı lezzetleriyle rakiplerinden ayrılıyor.

Yayınlandı

on

“Türkiye’nin en çok tutulan noodle’ı” mottosuyla tüketicilere hızlı, pratik ve doyurucu öğünler sunan Indomie, 2010 yılında girdiği Türkiye pazarına sunduğu Türk damak tadına uygun lezzetleri ile Türkiye’nin ilk hazır noodle’ı olarak tüketici ile buluştu. 2014 yılında Türkiye’de açtığı fabrikayla yüzlerce kişiye istihdam sağlayan Indomie, hammadde alımlarında da yerel üreticileri tercih ederek ülke ekonomisini desteklemeye devam ediyor.

İlhamı, Yerel Malzemelerden

Indomie, faaliyet gösterdiği ülkelerin mutfak kültürüne ve yerel tatlarına önem vererek, o ülkenin yerel ve sevilen malzemelerinden aldığı ilham ile Ar-Ge departmanında tarifler geliştiriyor. Lezzete ulaşmanın her insanın hakkı olduğuna inanan Indomie, 7 farklı çeşidi ve 40 ürünüyle Türkiye pazarında yerini alıyor.

Türkiye Fabrikası İlk 5’te

Tekirdağ Çerkezköy’deki fabrikasında 950 kişiye istihdam sağlayan Indomie, toplumsal cinsiyet eşitliğini de destekleyerek fabrikasındaki kadın çalışan oranının %60’larda olmasına dikkat ediyor. Dünya çapındaki 50 Indomie fabrikası arasında ilk 5’te yer alan Türkiye fabrikasıyla Indomie, lise ve üniversite öğrencilerine yönelik staj programlarıyla da gençlere kariyerlerinde farklı olanaklar sunuyor. Indomie ayrıca, tüm tüketicilerin Indomie kalitesini deneyimlemeleri için isteyen herkesi fabrikasında memnuniyetle ağırlıyor.

Kalite ve Sürdürülebilirlik Odaklı Üretim

Reklam

Sürdürülebilirlik ve kaliteyi odağına alan Indomie, birinci sınıf hammadde ile el değmeden üretilen ürünlerinde kalite standartlarını korumak adına kalite kontrol ekibini tüm sürece dahil ediyor. Üretim ve paketleme süreçlerinin büyük bir titizlikle yürütüldüğü Indomie Türkiye fabrikası ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve OIC/ SMIIC 1:2019 Helal Belgesi sertifikalarına sahip. Tüm bu belgelerin yanı sıra Indomie sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü desteklemek adına, üretim sonrası oluşan yenilebilir atıkları hayvan yemi şirketlerine, atık yağları ise yeniden kullanılmak üzere yağ geri dönüşüm şirketlerine gönderiyor. Indomie aynı zamanda, doğal kaynak kullanımını azaltmak için yürüttüğü çalışmalarla %22’ye varan oranda su ve gaz tasarrufu ile doğaya katkı sağlıyor.

Indomie; Doyurucu, Pratik ve Lezzetli 

Tüketicilere içeriği itibariyle doyurucu, hazırlanışı açısından pratik ana öğünler sunan, üretimiyle kalite standartlarını belirleyen Indomie, en sevilen lezzetleriyle noodle kategorisinde çıtayı yükselten çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Indomie Türkiye

Devamını Oku

Gıda Üreticileri

Puratos, 2025 Yılının En Taze Ekmekçilik, Pastacılık ve Çikolata Trendlerini Açıkladı

Global ve yerel tüketim alışkanları, beklentiler ve değişen trendleri analiz eden Taste Tomorrow (Yarının Tatları) araştırması sonuçlarına göre Puratos tarafından her yıl açıklanan tüketici trendleri açıklandı. Araştırma, ekşi mayanın popülerliğini koruyarak küresel çapta büyüdüğünü ve tüketicilerin sürdürülebilir tarım uygulamaları ile üretilen sağlıklı, besleyici içeriklere sahip ürünlere olan ilgisinin arttığını ortaya koydu. Ayrıca, farklı mutfak kültürlerinden esinlenerek yaratılan lezzet ve dokulara sahip tatlıların tüketiciler tarafından giderek daha fazla tercih edildiğini gösterdi.

Yayınlandı

on

Ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektörlerine sunduğu kaliteli ürün ve çözümlerle kendi alanının küresel lideri olan Puratos, her yıl olduğu gibi bu yıl da gelecek senenin tüketici trend tahminlerini açıkladı. On yılı aşkın süredir sürdürülen Taste Tomorrow (Yarının Tatları) araştırması ile ekmek, pasta ve çikolata ürünleri hakkında yedi farklı dilde ve 50’den fazla pazarda yapılan aramaları ve çevrim içi konuşmaları takip eden şirket, bu verileri, 20.000’den fazla katılımcıyla yapılan sektörün en büyük global tüketici anketiyle birleştirilerek, gıda endüstrisinin bugünü ve geleceği hakkında kapsamlı sonuçlar elde ediyor ve bu sonuçları sektör ile paylaşıyor.

Sürekli güncellenen sosyal medya konuşmaları, arama motoru sorguları ve sistematik tüketici anketlerini birleştiren Taste Tomorrow verilerinin en son analizine göre, 2025 yılında en öne çıkacak üç trend şu şekilde:

Ekşi Maya – %40 artış

Ekşi maya kalıcı bir trend olmaya devam ediyor. Taste Tomorrow verileri, 2025 yılına kadar ekşi mayanın ekmekçilik sektöründeki en büyük ve en hızlı yükselen trend olarak kalacağını ve küresel çapta tüketici ilgisinde %40’lık bir artış öngörüldüğünü gösteriyor. Bu büyüme, bölgelere göre farklı faktörlerden kaynaklanıyor. Ekşi mayanın zaten yerel gıda kültürünün bir parçası olduğu birçok ülkede, popülerliği geleneksel ekmeklerin ötesine geçiyor. Bu bölgelerde ekşi maya, kruvasan, bagel, donut gibi farklı ürünlere de dahil edilerek tüketicilere yeni görsel ve duyusal deneyimler sunuyor. Bu trend, ekşi mayanın zanaatkarlık yönünün zaten iyi bilindiği Fransızca konuşulan ülkelerde özellikle dikkat çekiyor. Bu pazarlardaki derinlemesine bilgi, ekşi mayanın kendine has lezzet profilleri ve bağırsak sağlığına faydalarına verilen değeri içeriyor. Dünyanın diğer bölgelerinde ise ekşi maya, daha çok bir yenilik veya Batı mutfağıyla ilişkilendirilen bir unsur olarak öne çıkıyor. Bu yeni ilgi, popülerliğini artırarak hızla büyümesine katkı sağlıyor.

Farklı Mutfakların Buluşması – %10 Artış

Mutfak birleşimleri, farklı mutfaklardan gelen lezzet, doku ve formatların bir araya gelmesi, 2025 yılında pastacılık, kekler ve tatlılar alanında öne çıkan trendlerden biri olacak. Bu trend, farklı kültürlerden malzemeleri ve teknikleri birleştirerek tüketicilere heyecan verici, yenilikçi tatlar sunan hibrit tatlılar yaratmayı amaçlıyor. Öne çıkan örnekler arasında Crookie ve Dubai çikolatası gibi viral kreasyonlar bulunuyor.

Reklam

Teknoloji ve yapay zeka ilhamlı yeniliklere olan ilginin artmasıyla birlikte pastacılar, yeni lezzet kombinasyonları, tasarımlar ve formatlar oluşturmak için yapay zeka kullanıyor. Tüketiciler, bu teknoloji destekli yeniliklerin, geleneksel yöntemlerle geleceği birleştiren yönlerine büyük ilgi gösteriyor. Sosyal medya da bu mutfak birleşimlerinin geniş kitlelere ulaşmasında büyük rol oynayarak bu yaratıcı tatları viral hale getiriyor. Tatlı ve baharatlı, tatlı ve tuzlu gibi beklenmedik kombinasyonlar, ayrıca “ekşi dokunuş” olarak bilinen tatlı ve ekşi gibi yeni tatlar da tüketicileri cezbederek daha maceracı ve alışılmışın dışında lezzet deneyimlerine olan talebi artırıyor.

Bu trend sadece lezzetlerle sınırlı kalmıyor; dokular ve formatlar da birleşimlerin bir parçası. Farklı tatlıların çıtırlığını başka bir tatlının yumuşaklığıyla birleştiren veya farklı formatları tek bir yenilikçi tatlıda bir araya getiren hibrit kreasyonlar, tüketicilerin ilgisini çekiyor. Doğu ve Batı lezzetlerini birleştirmek, Latin Amerika etkilerini katmak veya doku zıtlıklarıyla oynamak, pastacılık dünyasında yaratıcılığı ve heyecanı körüklüyor. Bu trendin İngilizce ve Portekizce konuşulan ülkelerde istikrarlı bir şekilde büyümesi beklenirken, 2025 yılında Çin’de %13, İspanya’da %11 ve Almanca konuşulan bölgelerde %7 oranında artması bekleniyor.

Besin Dengesi – %30 Artış

Besin dengesi, çikolata endüstrisinde öne çıkan en büyük trendlerden biri olarak yükseliyor. Yeni bir kavram olmasa da, bu trendin ön plana çıkması, çikolatanın genellikle keyif odaklı bir ürün olarak görüldüğü bir sektörde önemli bir değişime işaret ediyor. Bu trendin gelecek yıl içinde %30 oranında büyük bir artış göstermesi bekleniyor. Taste Tomorrow araştırması, tüketicilerin giderek daha fazla zerdeçal, bitkisel özler, fındık, tohum ve protein gibi sağlık destekleyici içeriklere sahip çikolata ürünleri aradığını ortaya koyuyor. Bu çikolatalar, uykuyu iyileştirmek ve bağışıklığı güçlendirmek gibi işlevsel faydaları sayesinde tüketicilerin sağlık odaklı diyetlerinde giderek daha fazla yer buluyor. Aynı zamanda, çikolatayı daha çok keyif olarak gören tüketiciler de daha sağlıklı alternatifler arayarak bu trendin büyümesine katkıda bulunuyor. Şeker oranı düşük ve besleyici içeriklerle zenginleştirilmiş çikolatalar, hem lezzet deneyimini geliştiriyor hem de daha sağlıklı beslenme yönünde küçük adımlar atılmasını sağlıyor.

Puratos Global CMO’su Laurence Herbert, “On yılı aşkın bir süredir elde ettiğimiz verilerle Taste Tomorrow, ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektörleri için güvenilir bir bilgi kaynağı haline geldi. Bu trend tahminlerinden haberdar olmak, sektör profesyonelleri için rekabetçi kalmak ve yenilikçi olmak açısından büyük önem taşıyor. Puratos olarak, iş ortaklarımızın bu bilgileri kullanarak sürekli yenilikler yapmalarına ve tüketicilerin değişen taleplerini karşılamalarına yardımcı olmaya kararlıyız.” dedi.

Puratos Hakkında

Puratos, gıda sektöründe yenilikçi ürünler ve çözümler sunan Belçika merkezli global bir şirkettir. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Puratos, ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektörlerindeki müşterilerine uygulama uzmanlığı ve geniş ürün yelpazesi sunmaktadır. Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Puratos, yerel mirasa dayanan ürünleriyle sektöre öncülük etmektedir.

Reklam

Kaynak: HORECA TREND ve Puratos

Devamını Oku

Gıda Üreticileri

Geleceğin Gıdası The Good Wild Ödüllere Doymuyor!

İlhamını geleneksel inovasyon yöntemleri olan filizlendirme ve fermantasyon ile Anadolu’nun zengin kültüründen alan The Good Wild, uluslararası arenada iki önemli ödül daha kazanarak geleceğin gıdası olma yolunda hızla ilerliyor.

Yayınlandı

on

Gıda alanında yıllardır süren bir tutku ve azimle çalışan Dilara Koçak‘ın kurucu ortaklığını üstlendiği The Good Wild, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde bitki bazlı protein ve filizlendirilmiş fermente baklagiller ile “upgraded food” kategorisine öncülük ediyor. Marka ilk yılını geride bırakırken toplamda 8 uluslararası ödül kazanmanın gururunu yaşıyor.

Gıdanın geleceği için beslenme kültüründe köklü bir değişim yaratma misyonuyla yola çıkan The Good Wild, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor ve bu başarıyla ülkemizi global bir örnek haline getiriyor. Anadolu’nun kültürel zenginliklerinden ilham alarak kurulan marka, ilk olarak Londra’da düzenlenen Uluslararası Tipografi Ödülleri 2024 (ISTD)’te, Eda Gündüz tarafından tasarlanan kreatif çalışmaları “Mükemmellik Sertifikası”na layık görüldü. The Good Wild ikinci yılına girerken ise, İngiltere’deki saray sofrasında ödül alarak başarısını pekiştirmeye devam etti. Marka, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “3. Gıda İnovasyon Zirvesi”de ise “Filizlendirilmiş Çıtır Atıştırmalıkları” ile “2024’ün En Yenilikçi Diyet Ürünü” ödülünü aldı.

The Good Wild temmuz ayında, Almanya, İsviçre ve Türkiye’nin ilk etki yatırım fonu olan Founder One liderliğinde ilk tur yatırımını tamamladı. Şimdi, global oyuncu olma ve ihracata hazırlanma yolunda ilerleyen marka TÜBİTAK’ın EU destekli Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TUGİP) rol modeli olarak AR-GE çalışmalarına da devam ediyor.

Dünyada açlığa çare aramak için çıktığı yolda başarısını bu ödüller ile taçlandıran The Good Wild Kurucu Ortağı Dilara Koçak: “Cumhuriyetimizin 101. yaşını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde yerli bir marka olan The Good Wild’ın başarı haberlerini paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Bu ülkenin okullarında eğitim almış ve kültüründen çok şey öğrenmiş bir beslenme uzmanı olarak, hayalini kurduğum markayı gerçeğe dönüştürmek ve kısa sürede dünya ile buluşturmak, benim için büyük bir gurur kaynağı. Bir kadın olarak cumhuriyetimize ne çok şey borçlu olduğumu biliyorum ve borcumu çalışarak, üreterek ve paylaşarak ödemeye devam edeceğim’’ dedi.

Sadece üretmekle kalmayan, aynı zamanda global bir vizyonla pazarlama çalışmalarına da devam eden Dilara Koçak, The Good Wild’ı yakın gelecekte, başta Avrupa olmak üzere en önemli gurme marketlerin raflarına da taşımaya hazırlanıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve The Good Wild

Reklam

Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.