BİTKİDEN: Sürdürülebilir Yaşamın Savunucusu | HORECA TREND
Takip edin!

Sivil Toplum

BİTKİDEN: Sürdürülebilir Yaşamın Savunucusu

BİTKİDEN (Bitki Bazlı Gıdalar Derneği), daha sürdürülebilir bir dünya için bitkisel bazlı beslenme sistemine katkı sağlayan paydaşları çatısı altında…

Yayınlandı

on

BİTKİDEN (Bitki Bazlı Gıdalar Derneği), daha sürdürülebilir bir dünya için bitkisel bazlı beslenme sistemine katkı sağlayan paydaşları çatısı altında toplayarak faaliyetlerine başlamış bulunmakta.

Uluslararası paydaşlarıyla iş birliği yaparak projeler geliştirmeyi hedefleyen BİTKİDEN, bitki bazlı gıdaları sürdürülebilir ve bilimsel bir yaklaşımla gıda sistemindeki dönüşümün odağına taşımak hedefleri arasında.

Bitki bazlı gıdalara yönelik talep ve üretimi arttırmayı amaçlayan, Aralık 2022’de faaliyete geçen  BİTKİDEN (Bitki Bazlı Gıdalar Derneği); Türkiye’de bu konuda öncü bir rol oynama hedefiyle, bitki bazlı gıdaları sürdürülebilir ve bilimsel bir yaklaşımla gıda sistemi dönüşümünün odağına almayı amaçlıyor. Bitki bazlı gıdaların sürdürülebilirlik için önemini vurgulayan BİTKİDEN, Türkiye’nin bitki bazlı gıda potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefliyor.

“Gelecek BİTKİDEN olacak.”

BİTKİDEN Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, derneğin vizyonunun insanlara ve gezegenimize fayda sağlamak adına sürdürülebilir beslenmeyi odağına alarak bu alandaki tüm paydaşlar için öncü ve lider dernek olduğunu dile getirdi. Akdağ, “Sürdürülebilir bitkisel bazlı beslenme sistemine katkı sağlayan tüm paydaşları çatımız altında toplayarak bitki bazlı gıdalara yönelik dönüşüme öncülük etmeyi, tüketicilerde ilgi ve farkındalık yaratmayı, ilgili politikalara yön vermeyi, çatımız altındaki paydaşları bitkisel bazlı gıdalara yönelik bilimsel araştırmalar ve inovasyon yapmaları için teşvik etmeyi hedefliyoruz” dedi ve ekledi: “Gıda alanındaki tüm trendler, geleceğin bitki bazlı gıdalarda olduğunu gösteriyor ki bitki bazlı gıdaların üretiminde önemli bir oyuncu olan ülkemizin bu rüzgârdan faydalanmanın ötesinde, rüzgâra yön veren olması çok önemli.”

BİTKİDEN Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ

“Vizyoner bir oluşum için uluslararası paydaşlarla beraber yola çıkıyoruz.”

BİTKİDEN’in bitki bazlı gıdaların sürdürülebilirliği konusunda yapılması gereken regülasyon hazırlıklarına katkıda bulunmak ve tüketicilerde bilinç yaratmak amacıyla öncü rol üstleneceğine değinen Ebru Akdağ, “Toplum sağlığını ve çevreyi ilgilendiren konularda daha vizyoner bir oluşum yaratmak amacıyla; Uluslararası Bitki Bazlı Çalışma Grubu (IPBFWG) ve Avrupa Birliği Bitkisel Bazlı Gıdalar Birliği’nin (EAPF) üyesi olarak küresel bir bilgi birikimiyle yolculuğumuza başlıyoruz. Hedefimiz; bitki bazlı gıdaları sürdürülebilir ve bilimsel bir yaklaşımla gıda sistemi dönüşümünün odağına almak” şeklinde konuştu.

Reklam

“Pusulamız bilim olacak.”

Bitki bazlı gıdaların küresel olarak tanımlanmaya çalışıldığı yeni bir dönemden geçildiğini aktaran Akdağ, “Bitki bazlı gıdaların önemini anlatmak ve güvenilirliğini artırmak adına farklı disiplinlerden uzman isimleri bir araya getirerek çok yönlü bir bilim kurulu kurmaya hazırlanıyoruz. Finans kurumlarıyla sürdürülebilirlik adına iş birlikleri yapmayı ve start-up girişimlere yol gösterici olmayı hedefliyoruz. Dürüst rekabet, bilime dayalı tarafsızlık, hedeflere yönelik ortak hareket, toplum yararına hizmet ile yenilikçi ve etkili çözüm arayışı, derneğimizin temel ilkelerini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HORECA TREND, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı

Reklam
Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ambalaj Malzemeleri

Roof Mezzepotamia Kış Esintileriyle Menüsünü Yeniledi

Tarihi Yarımada ve Haliç manzarasına karşı misafirlerini unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkaran Roof Mezzepotamia, sımsıcak bir kış dokunuşuyla menüsünü yeniledi. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini yeniden yorumlayan mekan; imza lezzetleri, muhteşem manzarası, yaratıcı sunumları ve etnik müzikleriyle bütünsel bir restoran deneyimi sunuyor. 

Yayınlandı

on

Tarihi Yarımada’nın kalbi Sirkeci’de yer alan Orient Occident Hotel’in terasında bulunan Roof Mezzepotamia, yepyeni menüsüyle kışa hazır… Özenle hazırladığı kış menüsüyle misafirlerini eşsiz bir gastronomi yolculuğuna çıkaran mekan; lezzetli menüsü, özenle hazırlanan kokteylleri ve etkileyici manzarasıyla lezzet şöleni yaşatıyor. 

Mevsiminde Tüketim İlkesiyle Hazırlanan Eşsiz Lezzetler…

Roof Mezzepotamia’nın mutfağı kariyer yolculuğuna genç yaşta başlayan Gökberk Özbay ve ekibine emanet… Mezopotamya’nın yeni bir medeniyet ve kültür yaratma mirasından ilham alarak menüsünü hazırlayan Roof Mezzepotamia, Türk mutfağının geleneksel lezzetlerini modern dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Türkiye’nin 7 bölgesinden izler taşıyan geniş menüsüyle dikkat çeken mekan, en yenilikçi dokunuşlar ve pişirme teknikleriyle lezzet severlerin beğenisini kazanıyor. Mevsiminde tüketim ilkesiyle yerel üreticilerden sağlanan ürünlerle kış menüsünü hazırlayan şef, tam bir gastronomi deneyimi sunuyor. Ön atıştırmalık olarak servis edilen siyah sarımsaklı tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı ve halhali zeytin ile başlayan lezzet serüveni gece sonuna kadar devam ediyor. Soğuk başlangıç olarak roka yağı, nar ekşisi ve  çıtır pırasa ile hazırlanan Alazlanmış Zeytinyağlı Pırasa, konfit pişirme tekniği ile hazırlanan Pancar Serme; sıyırma bal kabağı, kabak çekirdeği, soğan yağı ve  isli yogurt ile hazırlanan Sinkonta; Denizli kale biberi, kaymaklı Antakya yoğurdu ve dukkah baharatı ile hazırlanan Atom; deniz levreği, kapari, roka, yeşil yağ ve kırmızı chili biberi ile hazırlanan Levrek Marin; patlıcan, konya bozkır tahini ve samandağ acı biberi yağı ile hazırlanan Mütebbel yer alıyor.  Ara sıcak olarak Balıkesir kuzu kokereç ile hazırlanan Kokoreç Pide; Süryani usulü içli köfte, kemik suyu ve tuzlu yoğurt ile hazırlanan Kitel Raha; ön plana çıkıyor. Ana yemekte ise ağır ateşte pişmiş Dana Yanak yer alıyor. Trüflü keşkek, dana jus ve frenk soğan ile servis edilen dana yanak, lezzet şöleni yaşatıyor. Mezzopotamia Toprağı ise yemeği farklı ve enfes bir tatlı ile noktalıyor. 

Roof Mezzepotamia Kokteylleriyle Oldukça İddalı…

Yemekleriyle olduğu kadar kokteylleriyle de dikkat çeken mekan, özel tariflerle hazırlanan ve yalnızca Roof Mezzepotamia’da yer alan imza kokteyller bambaşka bir lezzet sunuyor. Mezepotamya’da yaşamış uygarlıkların kültürlerinden esinlenerek premium içkilerle hazırlanan kokteyller; bu coğrafyada yaşayan kral, tanrı ve önemli kişilerin isimlerini taşıyor. Ninkasi (Sümer Bira Tanrısı), Hammurabi (Altıncı Babil İmparatoru), Purattu (Fırat Nehrinin Eski Adı), Inanna (Aşk ve Doğurganlık Tanrıçası), Barmenin İmzasıOkaliptik Margarita, Mezzepotamyalı ve Basirethan imza kokteyller arasında…

Özel DJ Performanslarıyla Keyifli Anlar Yaşanıyor

Reklam

Lezzet ve müziği eşsiz bir uyumla buluşturan Roof Mezzepotamia, yeme içme sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Müzik danışmanlığını etnik elektronik müziğin popüler ismi DJ Majnoon’un üstlendiği mekan, etnik müziğin önemli DJ’lerini sahnesinde ağırlıyor. Etnik elektronik müziğin ritmine kapılan misafirlere unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanan Roof Mezzepotamia, lezzet ve müzik eşliğinde en keyifli anlara ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Roof Mezzepotamia

Devamını Oku

Ambalaj Malzemeleri

Deniz Mahsullü Paella Nasıl Hazırlanır, Nerede Yenir?

İspanyolların ulusal yemeği olarak bilinen paella, doyurucu ve besin değeri yüksek olması nedeniyle tercih edilen bir lezzet. Deniz ürünlerinden hazırlanan paella’nın iddialı adreslerinden biri de Misina Restoran. 

Yayınlandı

on

İspanyol mutfağına özgü bir çeşit pirinç yemeği olan paella’nın kökeni 15. yüzyıla dayanıyor. Valensiya çiftçileri tarafından tarlalarda öğle yemeği olarak pişirilen yemek adını Arapça “paella” kelimesinden alıyor ve “geniş tavada pişirilen yemek” anlamına geliyor.  Geleneksel olarak paella tavasında ve sıcak olarak servis edilen paella’nın yapımında karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz mahsulleri kullanılıyor. Safran nedeniyle genellikle sarı turuncu renklerinde olan paella deniz ürünlerinin dışında, tavuk veya sebzelerle de hazırlanabiliyor. Genellikle limon dilimleri ve aioli sos ile servis ediliyor.

İstanbul’da paella’sıyla öne çıkan lezzet duraklarından biri de Göztepe’deki Misina. Misina Restoran’ın sahibi ve şefi Suat Yılmaz; geleneksel İspanyol lezzetinin sırrını şöyle anlatıyor: “Paella’nın birçok farklı çeşidi var, ancak en yaygın olanlarından Deniz Ürünlü Paella’yı karides, midye, istiridye, kalamar, yengeç ve ıstakoz gibi deniz ürünleri ile hazırlıyoruz. Paella yapımında kullanılan pirinç, biraz parçalanan ve kremsi bir doku geliştiren Risotto pirincinden farklıdır. Taze günlük deniz ürünlerinden hazırlıyoruz. Doyurucu ve besin değeri yüksek bir lezzet. Özellikle kalabalık sofralara, aile ve dost yemeklerine eşlik eden bir lezzet. İspanyol mutfağının en önemli miraslarından biri olarak kabul edilen paella restoranımızın da sevilen lezzetlerinden biri. Misina’nın mutfağında tap taze deniz ürünleriyle hazırlıyoruz, 12 ay boyunca mönümüzde yer alıyor. Özel günlerde, kutlama yemeklerinde çok tercih ediliyor.  Misina Paellası’nda mevsimine göre değişen deniz ürünleri karides, kalamar, midye, akivades, ahtapot, beybi kalamar, istiridye, deniz kreviti, deniz biti, karabiga, tarak, bangole, subye, beybi ahtapot ve balık olmak üzere en az dört beş çeşit deniz mahsulü kulanıyoruz. İsteğinize göre özel ıstakoz, böcek tarzı deniz ürünleriyle de hazırlıyoruz.’’

Kaynak: HORECA TREND ve Misina Restoran

Devamını Oku

Sivil Toplum

“Gıda İsrafı Kabul Edilemez Bir Lüks”

29 Eylül Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü, tüm dünyada düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, gıda israfının önlenmesinin sürdürülebilir bir gelecek için kritik önem taşıdığını vurgulayarak, “Gıda israfı, açlığın ve yetersiz beslenmenin ciddi sorunlar olarak karşımıza çıktığı dünyada kabul edilemez bir lükstür” dedi. 

Yayınlandı

on

Birleşmiş Milletler tarafından gıda kaybı ve israfının ekonomiye ve çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek, bireyler ve devletler bazında farkındalık oluşturmak amacıyla 2019 yılında ilan edilen Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’nde TÜGİS Başkanı Kaan Sidar açıklamalarda bulundu. 

Her Gün 12 Milyon Ekmek Çöpe Gidiyor

Açıklamalarında gıda israfının önlenmesinde hem sektör paydaşlarına hem de tüketicilere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Kaan Sidar, Türkiye’de günde 12 milyon ekmeğin çöpe gitmesinin ve dünyada üretilen gıdanın yüzde 30’unun henüz rafa çıkmadan israf olmasının büyük bir sorun olduğunu vurguladı. Sidar, “Gıda israfı, açlığın ve yetersiz beslenmenin ciddi sorunlar olarak karşımıza çıktığı dünyada kabul edilemez bir lükstür. Günümüzde küresel ölçekte kaybedilen veya israf edilen yiyeceklerin yalnızca dörtte biri kurtarılabilse, dünyadaki yaklaşık 1 milyar açlıkla mücadele eden insan doyurulabilecektir. Bu doğrultuda mevcut gıda kaynaklarının daha verimli kullanılması ve tüketim alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi büyük önem taşıyor.” diyerekfarkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti.

Kolektif Hareket Çağrısı

Pandemi, ekonomik krizler ve doğal afetler gibi zorlu dönemlerin, gıdanın üretiminden tedarikine kadar olan süreçlerin kritik önemini defaeten gösterdiğini ifade eden Kaan Sidar, sürdürülebilirlik kavramının gıda alanında bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda kolektif hareket çağrısında bulunan Sidar, “Devlet temsilcilerinden sanayicilere, sektör liderlerinden çiftçilere, akademisyenlerden sivil toplum örgütlerine kadar tüm paydaşlar olarak bir araya gelmeli ve gıda israfına yönelik birlikte inisiyatif almalıyız.” dedi.

“Gıda İsrafına Karşı Farkındalık Çalışmalarına Öncülük Ediyoruz” 

Reklam

Açıklamalarında tüm zorluklara rağmen Türkiye gıda endüstrisinin özverili çalışmalarıyla gıda tedarikini aksatmayarak vatandaşların temel ihtiyaçlarını sorunsuz karşıladığını ifade eden Kaan Sidar,  “Yeni nesil aktif işveren sendikacılığının öncü temsilcisi olarak yerel ve uluslararası paydaşlarımızla yaptığımız iş birlikleriyle farkındalık çalışmalarına imza atıyor, üyelerimizin gıda israfına yönelik projelerine desteklerimizi sunmaya devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik Akademisi ile birlikte bu yıl 10.sunu düzenleyeceğimiz Sürdürülebilir Gıda Zirvesi ile gıda israfı ve gıdanını sürdürülebilirliği alanındaki farkındalık yaratan çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TÜGİS Hakkında

Ülkemizin ilk işveren sendikalarından TÜGİS, aynı zamanda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) kurucu üyesidir. Üyeleri arasında ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinin yer aldığı TÜGİS, yarım asrı aşkın süredir Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması adına öncü çalışmalara imza atmaktadır. TÜGİS, faaliyetlerine başladığı 1961 yılından bu yana sosyal diyaloğa, çalışma barışına ve gıda sanayiinin gelişimine kesintisiz katkıda bulunan yenilikçi bir sivil toplum örgütüdür. 

Kaynak: HORECA TREND ve TÜGİS

Devamını Oku
Reklam
Reklam

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.