İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ilk 180 günlük görev süresini kapsayan Hızlı Eylem Planı’ndaki maddeler bir bir hayata geçiriliyor. Artan ekonomik krizde yurttaşların sağlıklı, lezzetli ve uygun fiyatlı yemeğe ulaşmasını sağlayacak Kent Lokantaları’nın ilki Kemeraltı Çarşısı’nda açıldı. Başkan Tugay, “Özellikle gençlerimizin, öğrencilerimizin, emekçilerimizin günlük yemek masrafına destek olmak için hizmete aldığımız Kent Lokantamız İzmir’imize hayırlı, uğurlu olsun. Kent Lokantalarımızın sayılarını artıracağız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın seçim döneminde verdiği sözler bir bir hayata geçiyor. Göreve gelir gelmez Halk Ekmek fiyatını 5 TL’ye düşüren, Anne Kart ve Emekli Dayanışma Kartı uygulamasını devreye aldıran Başkan Tugay, Kent Lokantaları sözünü de tuttu. Kent Lokantaları’nın ilki Kemeraltı Çarşısı’nda hizmete girdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kent lokantalarının sayılarını artıracaklarına belirterek, “İhtiyaç sahibi yurttaşlarımızın yanındayız.  Artan ekonomik krizde özellikle gençlerimizin, öğrencilerimizin, emekçilerimizin yemek masrafına destek olmak istiyoruz” dedi.

İlk şubesi Tarihi Kemeraltı Çarşısı Balıkçılar Meydanı’nda açılan Kent Lokantası bölgedeki esnaflarda ve çarşıya gelen vatandaşlarda memnuniyet yarattı. Hafta içi saat 11.30’dan itibaren hizmet verecek lokantada dört çeşit yemekten oluşan menü 50 TL’den yurttaşlara sunulacak.

“Et, bakliyat ve sebze de olacak”

Grand Plaza A.Ş. Genel Müdürü Hilmi Aksoy, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın talimatıyla Kemeraltı Çarşısı Balıkçılar Meydanı’ndaki ilk Kent Lokantamızı hizmete aldık. Bayram tatilinden sonra birçok ilçeye hizmet götürmeyi planlıyoruz. Hedefimiz her ilçede bir şubemizin olması. Bundan sonra ikinci durağımız Çiğli olacak. Karabağlar, Bornova ilçeleri ile devam edecek. Özellikle öğrencilerimizin olduğu ilçelere yoğunlaşacağız. Kırmızı eti, beyaz eti, bakliyatı ve sebzesiyle beslenme açısından dengeli, güvenilir ve lezzetli bir menü sunuyoruz” dedi.

“Cemil Başkan bereketiyle gelmiş”

Kent Lokantası’nda yemek yiyen Murat Ülkü, “Esnaf için, çarşıya gelenler için çok güzel bir hizmet. Bereketiyle gelmiş Cemil Başkan. Çok teşekkür ediyoruz. Menü çok güzel, mükemmel. Yapana, yaptırana, buraya bunu açtırana çok teşekkür ederiz. İzmirlilere hayırlı olsun” diye konuştu.  Ali Osman Balamir de, “Ben böyle bir hizmetin sunulacağını hiç düşünmemiştim. Teşekkür ederim. Harika bir şey. Milletimize, esnafımıza hayırlı olsun. Başkanımıza teşekkür ederiz” diye konuştu. Uygulamadan memnuniyet duyan Mehmet Barış, “Merak ettik, geldik, çok da beğendik. Bu hizmetin çoğalmasını isteriz. Herkes yararlansın. Çünkü çok ekonomik” ifadelerini kullandı.

Esnaf Mithat Karakoç ise, “Çok faydalı olmuş. Özellikle esnafımız ekonomik yemek yiyor. Belediyeye teşekkür ederiz. Belediyemiz de olmasa demek insan yemek yiyemeyecek” dedi.

Kaynak: HORECA TREND ve İzmir Büyükşehir Belediyesi

Pazar alanlarından ve kent bostanlarından toplanan organik atıkların yanı sıra budama atıklarını da komposta dönüştüren Nilüfer Belediyesi, çerçeveyi daha da genişletiyor. Nilüfer Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle üniversite kampüsü içinde yer alan kafelerden, çay ve kahve posalarını toplayarak, komposta dönüştürecek. Toplanan çay ve kahve posaları, Ürünlü’deki Nilüfer Kent Bostanları’nda yer alan kompost ünitesinde, gerekli işlemlerden geçtikten sonra kompost elde edilecek. Çevrenin korunması ve atık yönetimi için önemli olan bu iş birliği protokolüne, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş ile Bursa Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Cafer Çiftçi imza koydu.

FUSILLI projesi kapsamında Nilüfer’de atık yönetimini sürdürülebilir kılmak, sağlıklı, sürdürülebilir, güvenli, uygun maliyetli gıda sistemleri geliştirmek amacıyla önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş, bu çalışmalardan birinin de kompost üretimi olduğunu söyledi.

Kompostun, toprak yapısı için önemine değinen Güleş, toprak kirliliğini ve kimyasal gübre kullanımını azaltmak amacıyla kompost üretim kapasitesini artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Güleş, “Gıda sistemlerinin iklim değişikliği, kirlilikler, çevresel bozulmalar, biyoçeşitlilik kayıpları, nüfus artışı, kaynak kıtlığı gibi çeşitli faktörlerden etkilenerek her geçen gün sürdürülebilirliklerinin azaldığının bilincindeyiz. Organik katı atıklar, kompost üretimi için değerli bir kaynak. Kompost için en verimli girdilerin başında da çay ve kahve posaları geliyor. Kaynaklarımızı artırmak amacıyla Bursa Uludağ Üniversitesi ile iş birliği yapacağız. Bizim için değerli bir materyal olan çay ve kahve posaları artık üniversite bünyesinde ziyan edilmeden, verimli bir şekilde kullanılacak. Bursa Uludağ Üniversitesi ile yeni iş birliklerine de imza atacağız” diye konuştu.

Nilüfer Belediyesi, elde ettiği kompostları hem yeşil alanlarda kullanacak hem de talep eden çiftçilere ve vatandaşların kullanımına sunacak.

Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarında merkeze alan Metro Türkiye ana sponsorluğunda, Dude Table tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması” kapsamında Türk mutfağının yetenekli genç şefleri, “Gıdanın Geleceği için Atıksız Mutfak” teması altında yarıştı. 7 Aralık’ta Gastronometro’da düzenlenen yarışmada, finale kalan 10 şef, atıksız mutfak prensiplerine uygun şekilde hazırladıkları tabaklarını jüriye sundu.

Yarışma jürisinde yer alan Gastronometro Direktörü Maximilian J.W. Thomae, Dude Table Gastronomi Pazarlama Ajansı Başkanı Funda İnansal, Gazeteci-Gastronomi Yazarı Ebru Erke, Hodan Kurucu Şefi Çiğdem Seferoğlu ve Casa Lavanda Kurucu Şefi Emre Şen tarafından yapılan oylama sonucunda kazananlar Ayşegül Yılmaz, Özge Nur Yılmaz ve Volkan Özkur oldu.

“Türk mutfağının sürdürülebilirlik alanındaki elçileri” olarak görülen 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın kazananları Metro Türkiye’nin desteğiyle İtalya’da sürdürülebilir mutfak odağında eğitim hakkı kazandılar. Şefler, uluslararası arenada deneyim kazanırken, aynı zamanda yabancı şeflerle de tanışma ve birebir çalışma şansı yakalayacak.

“Biz, lezzetli yemeklerin aynı zamanda çevreye saygılı olabileceğine inanıyoruz.”

35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması’nın Türk mutfağının sürdürülebilirliği ve gıdanın geleceği için büyük bir farkındalığa imza attığını belirten Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Metro Türkiye olarak, yeme-içme sektöründe sürdürülebilirliği ve atıksız mutfakları teşvik etmek bizim için sadece bir görev değil, aynı zamanda bir misyon. Sorumlu üretim ve tüketim anlayışıyla ilerlediğimiz sürdürülebilirlik yolculuğumuzda lezzetli yemeklerin aynı zamanda çevreye saygılı ve etik olabileceğine inanıyoruz. Atıksız mutfak anlayışının sektörde daha fazla benimsenerek gıda israfının en aza indirilmesi, mutfağımızın geleceğinin koruması için büyük öneme sahip. Birleşmiş Milletlerin 2021 Gıda İsrafı Endeksi raporuna göre her yıl yaklaşık olarak 1 milyar ton gıda çöpe gidiyor ve bunun yaklaşık %25’i yeme içme sektöründe ortaya çıkıyor. Ülkemizde de benzer oranı görüyoruz. Sektörün gıda israfındaki bu payının azaltılabilmesi için bizler öncelikle genç şeflerimizde farkındalık yaratmak üzere çalışmalarımıza başladık. Kadim Türk mutfak kültürümüzü gelecek nesillere aktaracak birer elçi olarak gördüğümüz genç şeflerimizin atıksız mutfak konusuna odaklanmalarını teşvik ediyoruz. Sektörde farkındalık yaratmak ve gıda atıklarının daha iyi yönetilmesini sağlamak amacıyla sıfır atık reçeteler paylaşıyor, eğitimler düzenliyor, sektöre yönelik kılavuzlar oluşturuyoruz. 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışmasını kazanan şeflerimizi de uluslararası arenada alacakları eğitim ve kazanacakları deneyim ile desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yarışmayı organize eden Dude Table Gastronomi Ajansı’nın kurucusu Funda Güzelmeriç İnansal ise “Gıdanın geleceği için en büyük yatırım genç şeflere yapılacak eğitim ve dünya vizyonunda deneyim fırsatı yaratma yatırımıdır” diyerek Metro Türkiye’ye teşekkür etti.

18-35 yaş arasındaki tüm genç şeflerin katılımına açık olan yarışmaya, adaylar, “Gıdanın Geleceği için Atıksız Mutfak” temasında hazırladıkları reçeteleri ile online başvuru yaptı. İletilen tarifler arasından seçilen 10 aday; jüri üyeleri tarafından gastronomi üzerine aldıkları eğitim, mutfak deneyimi, atıksız reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik, Türk mutfağı ile olan ilişkileri gibi birtakım değerlendirme kriterleri doğrultusunda incelenerek belirlendi. Bu adaylar, 7 Aralık’ta Gastronometro’da gerçekleşen finalde hazırladıkları atıksız tabaklarını jüri tadımına sundular. Şeflerin atıksız mutfak odağındaki prensipler ile hazırladıkları final menüsünde; başlangıç, ana yemek ve tatlının olduğu 3 tarif yer aldı.

Kaynak: HORECA TREND ve METRO Türkiye