Özel Röportaj

Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi KATSUMATA Takahiko: “Türk Mutfağı Dünyanın Üç Büyük Mutfağından Biri”

HORECA TREND, “Dünya Turu” serisine Uzak Doğu ülkesi Japonya ile devam ediyor. Japonya’nın Ankara Büyükelçisi KATSUMATA Takahiko HORECA TREND Genel Yayın Yönetmeni Elif Akın Yüksel’e özel açıklamalarda bulundu.

Yayınlandı

on

Japon ve Türk mutfakları arasındaki kültürel benzerlikler ve farklar neler? Türkiye’deki gastronomi ve turizm deneyimlerinizden bazılarını paylaşabilir misiniz?

Japonya ve Türkiye’nin yemek kültürleri arasındaki benzerlikler, malzeme zenginliği ve yemek çeşitliliğidir. Her iki ülkenin de sıcak bir misafirperverlik kültürüne sahip olduğunu ve bunun yemek kültürlerine de yansıdığını düşünüyorum. Türkiye’de yemeğe davet edildiğimde, yiyebileceğimden çok daha fazla miktarda, özenle hazırlanmış yemeklerin ikram edildiği, sıcak çay ve tatlıların birbiri ardına servis edildiği pek çok deneyim yaşadım. Japonya’da, kentlerde daha az yaygın olsa da, kırsal kesimde benzer bir ağırlama kültürüyle karşılaşabilirsiniz.

Öte yandan Japon ve Türk mutfağı arasındaki farklılıklardan bahsedecek olursam, Türkiye’nin yemek konusunda tutucu olduğu, Japonya’nın tam tersine daha yenilikçi olduğu, yabancı mutfakları kolayca kabul ettiği ve hatta kendine göre geliştirdiği söylenebilir. Bugün Japonya’nın ulusal yemekleri olarak adlandırılabilecek köri ve ramen aslında yurtdışından gelmiştir.

Türkiye’de en sevdiğiniz ve ayrıca en ilginç bulduğunuz yemekler hangileri?

Taze fasulyeden kebaba kadar her şeyi severim. Yaklaşık 40 yıl önce İstanbul’da Türkçe öğrenen bir stajyerken, çeşitli ailelerin evlerine davet edildim ve ikram edilen leziz ev yemeklerini tattım. O zamanlar Türk yemeklerinin “Hünkâr Beğendi” ve “İmam Bayıldı” gibi özgün isimleri olduğunu fark etmiş ve bu esprili isimlerin ilginç olduğunu düşünmüştüm. İlginç olmaktan çok şaşırtıcı olan bir diğer yemek ise bütün olarak pişirilen kuzu kellesiydi. Tadı çok güzeldi, ancak gözleri bana bakarken eti yemek kolay olmadı.

Japon turistler Türkiye’de hangi bölgeyi beğenirler ve Türkiye’de neye ilgi gösterirler?

Japon turistler yurt dışı seyahatlerinde dünya kültür mirasları başta olmak üzere, tarihi yerleri gezmeyi ve yöresel yemekler yemeyi severler. Ayrıca, seyahat edecekleri ülke ile Japonya arasında dostane ilişkilerin mevcut olup olmamasını da önemserler. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin Japon halkının yoğun ilgi gösterdiği bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul’daki Sultanahmet ve Ayasofya Camileri gibi tarihi yapıların yanı sıra, Kapadokya ve Pamukkale’nin harikulade doğal manzaraları da Japonya’da iyi bilinmektedir. Son yıllarda Türkiye’de arkeolojik araştırmalara büyük önem verilmektedir ve bu araştırmaların bir kısmında Japonlar ile iş birliği de yapılmaktadır. Öte yandan, Japonya hükümeti yakın zamanda Türkiye’nin Güneydoğusundaki Gaziantep ve Şanlıurfa’nın bazı bölgeleri için ilan ettiği tehlike risk seviyelerini ikinci seviyeden birinci seviyeye indirmiştir. Bu sayede Göbeklitepe ile lezzetli yemekleri ile ünlü Gaziantep’in gezilebileceği Japonya çıkışlı paket turların düzenlenmesini ümit ediyorum.

Türkiye’deki HORECA (Otel – Restoran- Kafe) endüstrisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Çok sayıda ülkede görev yapmış bir diplomat olarak baktığınızda Türkiye diğer ülkelerden hangi yönleri ile ayrışmaktadır?

Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısının 2023 yılında 56,7 milyon gibi rekor bir sayıya ulaşmış olması, konaklama ve restoran sektörünün ilerleyen yıllarda daha da büyüyecek olmasına yönelik beklentileri de beraberinde getirmektedir. Ayrıca, Amerika menşeili bir dergide (‘Food & Wine’) yayınlanan ‘2024 Global Tastemakers’a göre İstanbul, 2024 yılının en iyi 2. yeme-içme şehri seçilmiştir (Tokyo bu sıralamada birinci seçilmişti). Bu kuşkusuz Türk yemeklerinin ne kadar popüler olduğunun bir göstergesidir. Az önce de ifade ettiğim üzere, Türklerin sıcak ‘misafirperverliği’, Türkiye’nin bir seyahat destinasyonu olarak tercih edilmesinin sebepleri arasındadır. Öte yandan, restoranlarda görevli personelin yiyecekleri diğer ülke restoranlarına kıyasla çok çabuk masadan kaldırmasına şaşırdığımı ifade etmek isterim.

Türk yemeklerinin Japonya’daki popülaritesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk yatırımcılar için tavsiyeleriniz var mıdır? Ülkeniz Türk yatırımcılar için ne tür teşvikler sunmaktadır?

Türkçe öğrenmeye başladığım zamanlarda Tokyo’da sadece tek bir Türk restoranı vardı. Şimdilerde ise tüm ülkeye yayılmış ve sayıları oldukça artmış durumdadır. Döner kebap ise alışıldık bir fast food olarak sağlam bir yer tutmaktadır. Ayrıca, Osmanlı imparatorluk sarayı mutfağından örnekler sunan lüks bir restoran da mevcuttur. Türk Hava Yolları’nın seferlerindeki artışla birlikte turist sayısında da eskiye göre ciddi bir artış olmuştur. Böylelikle daha fazla Japon Türk mutfağının lezzetlerine hayranlık duymaya başlamıştır. 

Türk restoranlarının Japonya’daki başarısının sırrının ‘bilinilirliğinin artması’ olduğunu düşünüyorum. Japonya’da dünyanın üç büyük mutfağından biri olarak kabul edilen Türk mutfağı hakkında Japon halkının büyük çoğunluğunun bilgisi ne yazık ki sadece döner kebabından ibarettir. Fakat son dönemde baklava Tokyo’nun lüks mağazaların sıralandığı Ginza semtinde oldukça popüler hale gelmiş ve hatta Türkiye’dekinden çok daha yüksek fiyatlarda satılmaktadır. Bu kadar popüler hale gelişinin arkasında sosyal medyadan tam manasıyla istifade eden tanıtım faaliyetlerinin katkısı gösterilebilir.

Japonya ile Türkiye’nin iktisadi ilişkilerinden bahseder misiniz? Yeme-içme ile turizm sektörleri ekonomi alanında nasıl bir öneme sahiptir?

Japonya ile Türkiye arasında 2023 yılında yaklaşık 6,1 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmi, 2013’ten günümüze kadar devam eden süreçte en yüksek seviye olarak kayıtlara geçmiştir. Japonya’nın Türkiye’ye yönelik gerçekleştirdiği yatırımlar da güçlü seyrini devam ettirmektedir. Geçtiğimiz yıl yüz milyon bin dolar seviyesine ulaşan Japon yatırımları, Türkiye’ye Asya ülkeleri tarafından gerçekleştirilen yatırımlar arasında birinci sırada yer almaktadır. Turizm tarafına bakıldığında ise, son yıllarda pandemi kaynaklı bir durgunluk göze çarpmaktadır. Ancak geçen yıl Türkiye’ye gelen Japon ziyaretçi sayısı pandemi öncesindeki 2018 seviyelerine yakın bir rakam olan 80.000’e kadar yükselmiştir. Öte yandan aynı yıl, Japonya’yı ziyaret eden Türk vatandaşı sayısı da 30.000’i aşmıştır. Bu rakam 2019 verileri ile mukayese edildiğinde yaklaşık 1,5 kat daha fazladır. Tüm bu veriler bizlere Japonya ile Türkiye arasında aktif bir ekonomik ilişkinin mevcut olduğunu göstermektedir. 

Gerek Türkiye gerekse Japonya dünya standartlarında turizm ülkeleridir. Ayrıca, yeme-içme ile turizm birbiriyle son derece bağlantılı sektörlerdir ve bu açıdan bakıldığında gastronomi turistleri cezbetmenin önemli unsurlarındandır. Geçtiğimiz Mart ayında ‘Türkiye-Japonya Turizm İş Birliği Diyaloğu’nun ikinci toplantısı Japonya Turizm Ajansı ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müştereken düzenlenmiş, iki ülke diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümünün kutlandığı 2024 yılında karşılıklı temasların genişletilmesi konusunda mutabakata varılmıştır. İlaveten, Japon havayolu şirketi All Nippon Airways (ANA), gelecek yıl Mart ayının sonuna kadar İstanbul seferlerine başlayacağını ilan etmiştir. 

Japonya ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerinin 100. yıldönümü kutlanıyor. Son olarak bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye ile Japonya arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıldönümü olan 2024 yılı, her iki ülkenin birbirleriyle geliştirdikleri dostluk üzerine düşünmeleri ve gelecek için ilişkilerini daha da güçlendirmeleri açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Elbette iki ülke arasındaki dostluğun 100 yılı aşkın uzun bir geçmişi var, ancak iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler ilk olarak Lozan Antlaşması’nın Japonya’da yürürlüğe girdiği 1924 yılında kurulmuştur. Geçtiğimiz 100 yıl boyunca iki ülke pek çok zorlukla karşılaşmış ancak her zaman birbirine yardım eli uzatmıştır. Çeşitli alanlarda ikili ilişkileri güçlendirmeye devam etmeyi ve ülkelerimiz arasında daha fazla iş birliğini teşvik etmeyi umuyoruz.

Bu diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıldönümünü kutlamak üzere hem Türkiye’de hem de Japonya’da çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Nisan ayında, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı ile Japonya Büyükelçiliği resmi konutunda görevli şefin iş birliğiyle Türk-Japon mutfak etkinliği düzenlenmiştir. Japonya ve Türkiye arasındaki dostluğu ifade eden menü, başlangıçlardan tatlılara kadar ortak tabaklarda ikram edilmiştir. Gelecekte başka etkinlikler de planlanmaktadır. Japon kültürüne ilgi duyanların yanı sıra daha önce Japon kültürünü tanıma imkânı olmayanların da bu gibi etkinlikler vasıtasıyla Japon sanatı, mutfağı, dili ve benzeri Japon kültürel unsurlarıyla temas etmelerini ve kendilerini Japonya’ya daha yakın hissetmelerini diliyorum. Fırsat bulan herkesin mutlaka Japonya’yı ziyaret etmesini isterim.

Kaynak: HORECA Trend 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Haberler

Exit mobile version