TOMRA, Gıdaya Uygun Yeni Plastik Ayıklama Çözümüyle Bir İlke İmza Attı | HORECA TREND
Takip edin!

Çevre

TOMRA, Gıdaya Uygun Yeni Plastik Ayıklama Çözümüyle Bir İlke İmza Attı

Ayıklama çözümlerinin global lideri TOMRA Recycling, PET, PP ve HDPE için gıdaya uygun plastikleri, gıda sınıfı olmayan plastiklerden ayırmak üzere devrim niteliğinde üç uygulamanın lansmanını gerçekleştirdi. Bu atılım, şirketin yapay zekanın bir alt kümesi olan derin öğrenme konusundaki yoğun Ar-Ge çalışmalarıyla mümkün oldu.

Yayınlandı

on

TOMRA’nın, şirketin dünyaca ünlü AUTOSORT™ ünitelerinde derin öğrenmeye dayalı ayıklama eklentisi olan GAIN için yaptığı kesintisiz yatırımlar sayesinde, PET, PP ve HDPE uygulamalarında gıdaya uygun plastikleri gıdada kullanılamayan plastiklerden büyük hacimlerde hızlı ve verimli bir şekilde ayırmak ilk kez mümkün oluyor.

Gıdaya uygun ve gıdaya uygun olmayan ambalajlar, genellikle aynı malzemeden yapıldığı ve görsel olarak çok benzediği için bugün piyasada bulunan herhangi bir ayıklama sisteminin farkı algılaması ve ayıklaması güç oluyor. Bu nedenle gıdaya uygun ayıklama uygulamaları, şimdiye kadar sektörde büyük bir zorluk yaratıyordu. Ayrıca hijyen endişeleri ve her geçen gün daha büyük baskı yaratan yönetmelikler, geri dönüşümde gıda atıklarının işlenmesini daha da zorlu hale getiriyor.

Bununla birlikte, TOMRA’nın GAIN teknolojisi (ürün, önemli bir inovasyon olması nedeniyle GAINnext™ olarak yeniden markalaştırılmıştır) şirketin AUTOSORT™ ünitelerinin ayıklama performansını daha da geliştirerek tüm bu zorluklara çözüm getiriyor. Böylece üniteler, zorlu ve hatta bazı durumlarda geleneksel optik atık sensörlerini kullanarak sınıflandırmanın imkânsız olduğu nesneleri tanımlayabiliyor.

%95’in Üzerinde Saflık Seviyeleri

TOMRA, geleneksel yakın kızılötesi, görsel spektrometri veya diğer sensörlerini derin öğrenme teknolojisiyle birleştirerek bugün piyasada mevcut olan en doğru çözümü geliştirdi. Bu çözümün sağladığı saflık seviyeleri (İngiltere ve Avrupa’daki müşterilerin tesislerindeki ambalaj uygulamalarında %95’in üzerinde), TOMRA müşterilerine yeni gelir akışları için fırsatlar yaratacak.

TOMRA, ayrıca şirketin mevcut GAINnextTM ekosistemini tamamlayan iki farklı uygulamayı da piyasaya sürüyor: bunlardan biri daha temiz kâğıt akışları için kâğıdın mürekkepten arındırılmasına yönelik bir uygulama, diğeri ise daha da yüksek saflıkta PET şişe akışları için bir PET temizleme uygulaması oluyor.

Şişeden Şişeye Dönüşümde Kalite

TOMRA Geri Dönüşüm Başkanı Dr. Volker Rehrmann, şunları söylüyor: “On yıllardır ayıklama performansını iyileştirmek için yapay zekâ teknolojisini kullanıyoruz ancak bu son çığır açan uygulama, bizim için sektörde başka bir ilki işaret ediyor. Yapay zekâ, bildiğimiz şekliyle kaynak kurtarmayı dönüştürme gücüne sahip. En son gelişmiş derin öğrenme ve yapay zekâ uygulamalarımız, bu alandaki öncü konumumuzu güçlendiriyor. GAINnextTM, derin öğrenmenin gelişmiş kullanımıyla, gıdaya uygun ayıklama ve şişeden şişeye kalite gibi sektörümüz için yıllardır önemli zorluklar yaratan görevleri mümkün kılıyor. Yapay zekâ kullanımı, sıkılaşan yönetmelikler ve teknolojik açıdan gelişmiş çözümlere yönelik müşteri talebinin artmasıyla birlikte, en çok ihtiyaç duyulan zamanda malzeme döngüselliğini teşvik ediyor. TOMRA olarak ayıklamadaki değişime öncülük etmekten gurur duyuyoruz.”

En Karmaşık Ayıklama Görevlerini Çözümleme

TOMRA Geri Dönüşüm Derin Öğrenme Ürün Müdürü Indrajeed Prasad ise; “Derin öğrenme teknolojisinin kullanımı, yalnızca manuel ayıklamayı otomatikleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sektörün daha ayrıntılı ayıklama yoluyla yüksek kaliteli geri dönüşüme ulaşmasını da sağlıyor. Binlerce nesneyi malzemesine ve şekline göre milisaniyeler içinde algılama yeteneği sayesinde GAINnextTM, en karmaşık ayıklama görevlerini bile çözebiliyor. Üstelik entegre derin öğrenme yazılımıyla gelecekteki taleplere uyum sağlama fırsatı da sunuyor. Tüketici markalarının daha yüksek saflıkta geri dönüştürülmüş içeriğe yönelik artan talebinin etkisiyle, çıktıların ayıklanmasına yönelik giderek daha sıkı hale gelen kalite gereksinimlerini karşılamak üzere bu yenilikçi ve gerekli çözümleri sunmaktan mutluluk duyuyoruz” şeklinde açıklıyor.

Sahada Kanıtlanmış Teknoloji

GAINnextTM ‘in derin öğrenme teknolojisi sahada uzun yıllardır kanıtlandı. TOMRA, PE-silikon kartuşlarını polietilen (PE) akışlarından tanımlamaya ve ayıklamaya yönelik bir uygulamayla 2019 yılında derin öğrenme teknolojisini sektörde ilk kez tanıtan şirket oldu. Bunu 2022’de kısa bir süre sonra ahşap yongası sınıflandırması için bir uygulama izledi. Bugüne kadar, GAINnextTM eklentisine sahip 100’den fazla AUTOSORTTM ünitesi, dünya çapındaki malzeme geri kazanım tesislerinde kurulu bulunuyor.

Yepyeni uygulamaları ilk benimseyen şirketler arasında Berry Circular Polymers’ın tesisi, Birleşik Krallık’ın en büyük çoklu polimer tesisi olan Bristol’deki Viridor Avonmouth ve global Dentis Grubu’nun sahibi olduğu Fransız Nord Pal Plast gibi pazar lideri tesisler yer alıyor.

En son GAINnextTM gelişmelerine ilişkin sektörden son derece olumlu geri bildirimler alınıyor. Nextek Ltd’nin ve gelişmiş mekanik geri dönüşümden gıdada kullanılabilir geri dönüştürülmüş polimer üretmeyi amaçlayan NEXTLOOPP girişiminin kurucusu ve CEO’su Profesör Edward Kosior, TOMRA test merkezini ziyaret ederek; “TOMRA’nın çığır açan yapay zekâ sistemi GAINnextTM, geri dönüşüm endüstrisini plastik ambalaj ayıklamasında heyecan verici, önemli bir dönemece getirdi ve gıdaya uygun ambalaj uygulamalarında birçok plastikle ilgili döngüyü kapatmak için yeni fırsatlar yarattı. GAINnextTM piyasadaki en basitleştirilmiş, uygun maliyetli ve son derece verimli ayıklama sistemini hızlandırmaya hazırlanıyor. Sektörümüzün bu dönüşüm yolculuğunda ilerlediğini görmekten büyük gurur duyuyoruz” diye belirtti.

GAINnextTM Hakkında Daha Fazla Bilgi IFAT 2024’te

GAINnextTM hakkında daha fazla bilgi için 13-17 Mayıs tarihleri arasında Almanya, Münih’te gerçekleşecek olan IFAT 2024 Fuarı’nda #B6.339/438 numaralı TOMRA standını veya https://www.tomra.com/en/gainnext adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: HORECA Trend ve TOMRA

Devamını Oku
Reklam
Yorum Yapmak İçin Tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çevre

Sıfır Atık Mavi Projesi İlk Mezunlarını Verdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Selpak Professional iş birliği ile hayata geçen Sıfır Atık Mavi Projesi ilk mezunlarını verdi. Eğitimleri başarıyla tamamlayan ilk üç otel, POYD (Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) gala organizasyonunda sertifikalarını aldı.

Yayınlandı

on

Selpak Professional sponsorluğunda gerçekleşen POYD gala organizasyonunda Türkiye’nin dört bir yanından otel yöneticileri bir araya geldi.

Organizasyonda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Selpak Professional iş birliği ile hayata geçen Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi kapsamında eğitimleri başarıyla tamamlayan ilk üç otel, sertifikalarını aldı. Lara Barut Collection, Sherwood Exclusive Lara ve Belconti Resort Hotel, Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi kapsamındaki başarılarıyla ödüllendirildi. Sertifikalar; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Semih İlker Sanaç ve Eczacıbaşı Profesyonel İş Birimi Müdürü Halide Sancar tarafından takdim edildi.

Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi ile Turizm Çalışanlarına Eğitim Veriliyor

Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Selpak Professional, kıyı illerinde turizm sektörü çalışanlarına yönelik farkındalık eğitimleri düzenliyor. Projeye katılım gösteren turizm işletmelerinin çalışanlarına, Selpak Professional bünyesinde, Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Merkezi’nin katkılarıyla hazırlanan eğitimler veriliyor. Eğitimi tamamlayan işletmeler, Bakanlık’tan onaylı sertifika alıyor. Eğitimlere, Selpak Professional’in çevrim içi eğitim platformu üzerinden erişilebiliyor. Denizler ve su varlıklarını koruma ve turizm sektöründe sıfır atık anlayışını yaygınlaştırma hedefiyle hayata geçirilen Sıfır Atık Mavi Eğitim Projesi, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin çalışanlarına atık yönetimi konusunda bilinç kazandırmayı ve çevre dostu kullanım alışkanlıkları geliştirmeyi amaçlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve Selpak Professional

Devamını Oku

Çevre

Rivulis, Türkiye’deki Çiftçileri Tarımda Dönüşüme Davet Ediyor

Dünyanın ortalama sıcaklığındaki artışı sınırlamak amacıyla Paris Anlaşması ile sera gazı salımı için 2050’ye kadar net sıfıra ulaşma hedeflerinin kritik parçalarından biri olarak görülen gönüllü karbon piyasası, sürdürülebilirlik odaklı faaliyetlerin başında gelse de, tarım sektörünün bu alana katkısı %1’in altında ölçülüyor. Öte yandan 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşması beklenen bu pazar, çiftçilere mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir gelir kanalı sunuyor.

Yayınlandı

on

Özel sektör temsilcilerinin atmosfere salınan sera gazlarının uzaklaştırılması veya azaltılması için karbon kredilerini gönüllü olarak alıp sattığı bir piyasayı tanımlayan gönüllü karbon kredisi piyasası (voluntary carbon market | VCM), son yıllarda sürdürülebilirlik ve net sıfır hedeflerinin kritik unsurlarından biri olarak öne çıktı. Ancak güncel rakamlar, tarım sektörünün bu alandaki fırsatları yeterince değerlendiremediğini ortaya koydu. Veriler, karbon kredilerinin %1’inden daha azının tarım sektöründen geldiğini gösterirken, mikro sulama projelerini küresel çapta erişilebilir hale getiren proje ve danışmanlık şirketi Rivulis, tarım sektörünün gönüllü karbon piyasasına katılımını artırmak için harekete geçti.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Rivulis İklim Direktörü Jon Baravir, “Yapay zekaya bağlı enerji talebinin sürdürülebilirlik ve karbon salımı konusunda yeni kaygılar ortaya çıkardığı bir dönemde, karbon kredisi pazarına yönelik kurumsal talep de giderek artıyor. Özellikle kurumsal şirketlerin alıcı tarafında daha çok aktif olacağı bu pazarda çiftçiler için büyüyen bir fırsat var. Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılım için gereken masrafları neredeyse sıfırlayarak, çiftçiler için yeni gelir kanallarının önünü açıyor” dedi.

2030a Kadar 50 Milyar Dolar Büyüklüğe Ulaşacak

Citi tarafından hazırlanan çalışmaya göre, VCM olarak kısaltılan ve 2022’de 2 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen gönüllü karbon kredisi pazarının, kurumsal net sıfır taahhütlerinin artan etkisiyle 2030’a kadar 50 milyar dolar büyüklüğe ulaşabileceği öngörüldü. Bu pazarın çiftçiler için büyük ölçüde keşfedilmemiş bir fırsat sunduğunu dile getiren Jon Baravir,

“Pazara giren çiftçiler, mevcut faaliyetlerinden ödün vermeden yeni bir kazanç kapısı yaratabiliyor. Ancak bu pazara bireysel katılımın önünde bazı engeller var. Sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçiş ve karbon kredisi elde etmek, iki yıldan fazla bir süreyi kapsayabilen, karmaşık, uzun vadeli ve maliyetli bir süreç. Bu durum, danışman olmadan, bir kolaylaştırıcıyla çalışmadan çiftçilerin bu pazara girmesini zorlaştırıyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları konusunda uzmanlaşan Rivulis tam da bu noktada devreye girerek çiftçilere sürdürülebilir tarıma geçiş planı öneriyor ve karbon piyasası kayıt süreçlerini kolaylaştırıyor” diye konuştu.

Proje Maliyetini Karşılıyor, Kayıt Sürecini Yönetiyor

Bir karbon kredisi projesi tescil ettirmenin maliyetinin 150 ila 200 bin dolara kadar çıkabildiğini belirten Jon Baravir, “Rivulis, gönüllü karbon piyasasına katılımı kolaylaştırmak için, çiftçilerin proje tescilinden sonra elde edecekleri karbon kredisi gelirinin küçük bir yüzdesi karşılığında, bu maliyetin neredeyse tamamını karşılıyor. Tüm idari işlemleri ve kayıt sürecini ücretsiz olarak yürüten Rivulis; damla sulamaya geçilmesi, toprak işlemesinin azaltılması, örtü bitkilerinin uygulanması, daha az gübre kullanılması, atıkların toprakla bütünleştirilmesi gibi uygulama önerileriyle sürdürülebilir tarıma geçişte de danışmanlık sunuyor.

İklime uyumlu tarımsal modeller geliştirme ve karmaşık tarım problemlerini çözmede uzmanlığa sahip olan Rivulis olarak, gönüllü karbon piyasasına katılımı 6 ay içinde 2 katına çıkararak, dünya genelinde 4 bin hektardan fazla alanı bu yeni pazara dahil ettik. Örneğin Kuzey İtalya’da 3 bin hektara yayılan bir tarla bitkileri üretim çiftliği veya Portekiz’de güneş enerjisi kullanmak ve topraktaki organik maddeyi zenginleştirmek gibi uygulamalar benimseyen bir başka çiftlik bu programa katıldı” ifadelerini kullandı.

“Çiftçiler Bu Fırsatı Değerlendirmeli” 

Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu, ancak artan maliyetler ve zayıflayan pazar sebebiyle Türk çiftçilerin yeni modellere geçişinin kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Rivulis Climate Direktörü Jon Baravir, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Tarımın aile mirası modellerden sürdürülebilirlik ve teknolojiden beslenen yeni pratiklere dönüştüğü bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Büyük arazilerde tarım yapan çiftçilerin sürdürülebilir modelleri benimsemesi, tarım sübvansiyonları için sürdürülebilirlik koşulları arayan Avrupa Birliği gibi otoritelerin beklentilerini karşılarken çiftçilerin gönüllü karbon piyasası gibi yeni gelir fırsatlarından yararlanmaları için gerekli zemini de oluşturuyor. Çiftçiler, Rivulis gibi partnerler eşliğinde benimsedikleri tarımsal uygulamalarla yeni gelir kaynakları elde etmenin yanı sıra kamuoyu bilinirliklerini artırma ve ilerleyen dönemde uygulanabilecek yasal düzenlemelere hazırlanma imkanı buluyor. 80 yıllık deneyimle 15 ülkede 22 üretim tesisi ve 3 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Rivulis olarak Türkiye’deki çiftçileri de dönüşen tarımı keşfetmeye ve bu fırsatları değerlendirmeye çağırıyoruz.”

Kaynak: HORECA TREND ve Rivulis

Devamını Oku

Çevre

ETi, Kahve Posalarını İleri Dönüştürerek 598 Kilogramlık Karbon Salımının Önüne Geçti

“Yaşasın Dünya” diyerek gelecek nesillere sürdürülebilir ve mutlu bir dünya bırakabilmek amacıyla farkındalık projeleri yürüten ETi, önemli bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Kahve posalarından biyomalzeme üreten Wastespresso ile iş birliğine giden ETi, İstanbul ofislerinde tükettiği 578 kilogram kahve posasının mikro atık yönetimi çalışması ile değerlendirilmesiyle, iş birliğine başlanan Aralık 2023 tarihinden bu yana 598 kilogramın üzerinde karbon salımını engelledi.

Yayınlandı

on

Sürdürülebilirliği faaliyetlerinin odağına yerleştiren ve mutluluğu gelecek nesillere aktarabilmek hedefiyle çalışmalar yürüten ETi, mikro atıklarını dönüştürerek karbon ayak izini azaltma konusunda önemli bir adım attı. Bu doğrultuda kahve posalarını sürdürülebilir biyomalzeme teknolojisi çözümleri ile ileri dönüştürerek kullanan ve veri odaklı atık yönetimi çözümleri sunan yerli sosyal girişim olan Wastespresso ile iş birliği yapan şirket, İstanbul’daki ofislerinde kullanılan kahvelerden çıkan posaları düzenli olarak toplayıp, bu atıkları ileri dönüşümde kullanarak, “Yaşasın Dünya” çatısı altında lanse ettiği sürdürülebilirlik çalışmalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Bin 883 Metrekare Arazinin Ormana Dönüştürülmesine Eş Değer

Sürdürülebilirlik stratejisini tüm iş süreçlerinde yaygınlaştırmaya özen gösteren ETi, bu iş birliği sayesinde yılbaşından itibaren kahve posalarının geleneksel yöntemle bertarafı yerine sürdürülebilir alternatif biyoplastik hammadde üretimi yöntemiyle toplamda 598 kilogram sera gazının atmosfere salımını engelledi. Ofislerde üretilen 578 kilogram kahve posasının çöpe atılması yerine, Wastespresso sayesinde döngüsel ekonomiye kazandırılması sayesinde 598 kilogram karbon ayak izi eş değerinde sera gazının oluşmasının da önüne geçilmiş oldu. Bu fayda ise yaklaşık 256 litre benzin kullanımının oluşturduğu negatif etkiyi engellerken, 2 bin 425 metrekare arazinin ormana dönüştürülmesine de eş değer bir kazanım sağlıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve ETİ

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.