İyi Tasarlanmış Menüler, Satış ve Sadakati Artırıyor | HORECA TREND
Takip edin!

HORECA Tedarik

İyi Tasarlanmış Menüler, Satış ve Sadakati Artırıyor

Restoran ve cafelerde sunulan menünün tasarımı, işletmelere özgünlük ve farklılık kazandırıyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, iyi tasarlanmış menülerin satışları ve restoranların tekrar ziyaret edilme oranlarını artırdığını ortaya koyuyor. HORECA TREND Genel Yayın Yönetmeni Elif Akın Yüksel, Türkiye’de “menü” denildiğinde akla gelen ilk markalar arasında yer alan Menu Production ekibi ile konuştu.

Yayınlandı

on

Menu Production markanızın öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz? HORECA sektörünün hangi ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz?

İsveç’in Stockholm kentinde HORECA ekipman ihtiyaçlarının üretimi ve tedariği üzerine kurulan ve ana şirketimiz olan Sibon Production AB’nin öncülüğünde Menu Production adı altında menu kabı ve kılıfları üretimi üzerine İstanbul´da üretime başladık. 2020’nin ortasında, fabrikasyon olmayan el yapımı menü kapaklarından oluşan benzersiz ve geniş ürün yelpazemizi Avrupa’daki HORECA endüstrisine satmaya odaklanan yeni bir markayı gururla başlattık. 2019 yılında ise el yapımı deri ürünlerin tasarımını ve üretimini, Läderfy markası ile başlattık.

HORECA sektöründe menü ve kılıf tasarımlarınızla öne çıkıyorsunuz? Özellikle de deri ürünlerinizle dikkat çekiyorsunuz? Deri menü ve kılıf tasarımı ve üretim süreci nasıl işliyor? Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz ve hangi teknikleri uyguluyorsunuz? 

Öncelikle otelcilik sektöründen gelen iyi eğitimli bir ekip ile beraber çalışıyoruz. Sektörün içerisinden gelen kişiler olarak da tam olarak ihtiyaçların neler olabileceğini, eksiklikleri, farklılıkları biliyor, yenilikleri yakından takip ediyoruz. 

Çok sıra dışı işler yapmaya odaklanıyoruz ve her zaman menü kapları ve kılıflarının konsept uygunluğu ile işlevselliğine önem veriyoruz. Bu yüzden sloganımızı “Functionality Meets Artistry” (İşlevsellik Sanatla Buluşuyor) olarak belirledik. 

Deri markamız Läderfy ve Menu Production’ın üretimi İstanbul’da Eski yel değirmeni mahallesinde bulunuyor. Läderfy’ın deneyimli kadrosu sayesinde de tasarımlarımızı %100 el işçiliği ile gerçek deri menü kapları üretmeye başladık. 

Reklam

Üretimimizde kullandığımız, dana, manda, kuzu, geyik derileri, Leather Working Group Gold Sertifikası ve Join Life Sertifikası almış üreticilerden tedarik edilmektedir. Diğer kaplama malzemelerinden Buckram ve cilt bezleri İtalya ve Hollanda’dan ithal ediliyor. 

Müşterilerimizin menü kapak veya kılıf taleplerini karşılamak için öncelikle istedikleri model üzerinden tasarım ekibimiz mock-uplar hazırlıyor ve çeşitli materyal alternatifleri ve renk seçenekleri sunuyor. Onaylanan tasarımlardan sonra, menü kapları veya kılıflarındaki mekanizmalar ve logolar demo numuneler halinde müşterinin onayına sunuluyor. Onay alındıktan sonra üretim süreci başlıyor ve ürünler işletmeler için hazırlanıp teslim ediliyor. 

Müşteri memnuniyeti bizler için en önemli unsur. Hayal ettikleri ve olmasını istedikleri her şeyi fazlasıyla yapabilmek adına zor olanı hayata geçirmeyi seviyor, sürekli araştırıyor, çabalıyor, her bir müşteriyle kendimizin bir üst versiyonuna ulaşmak için çabalıyoruz. El yapımı ve işletmeye özel tasarımlar olduğu için sonsuz seçenek ve kişiselleştirme özelliği bulunan menü kapları ve kılıfları biliniyor ki sadece o müşterimiz için üretiliyor, başka bir benzeri bulunmuyor.

HORECA sektöründeki müşterilerinizin taleplerini nasıl karşılıyorsunuz? Hangi özellikler ve özelleştirme seçenekleri sunuluyor?

Ağırlıklı olarak müşterilerimizin başında kreatif ajanslar, HORECA sektörüne hizmet veren mimarlık büroları ve tabii ki direkt yiyecek içecek hizmeti veren işletmeler. Menu Production hazır menü kabı stoku tutmuyor, sadece müşterilerimizin taleplerine göre özel üretim yapıyoruz. Bizim çalışma sistemimiz; müşterimizin ihtiyacını iyi anlamak ve ona özel menüyü kendilerine hazırlamak üzerine kuruludur. Sonsuz versiyon diyebiliriz buna, neyi hayal ederseniz onu üretmek için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Aslında bizim işimizin en önemli kısmı müşterilerimizin ilk taleplerini öğrendiğimiz brief toplantımız. Müşterilerimizin taleplerini, uzman ve deneyimli kadromuzla doğru şekilde anlayıp görevi teslim alıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anladıktan sonra, onları en mutlu edecek ürünleri hayata geçirmek amacıyla zaman zaman farklı malzeme veya mekanizma önerilerimiz de olabiliyor. 

Karşılıklı konuşmalar, sunumlar ve örnekler sonucunda müşterilerimiz mutluluğu, sürekli ve devamlılığı olan müşterilerimizin her geçen gün sayısının artıyor olması, bizlere bu işi neden yaptığımızı bir kez daha hatırlatıyor ve bizi işimize daha çok bağlıyor.

Menü kılıfı tasarımlarınızda nelere dikkat edilmeli? Pratiklik, dayanıklılık ve estetik açıdan hangi faktörler önemli? Bu alanda satın alma yapacak şirketlere neler önerirsiniz? 

Reklam

İlk kural, işletmenin hayalindeki tasarımı kullanılabilir kılmak aslında. Bunun için gerekli tüm çabayı sarf ediyoruz. Dayanıklı, estetik, kullanışlı ama en önemlisi konsepte uygun ve müşterinin tam olarak beklentisini karşılayacak ürünler üretiyor olmak bizler için çok önemli. Sırf bu yüzden alışılagelmiş bir menü üretim firmalarından bizi farklı kılan ve öne çıkarak en önemli özelliğimiz; yiyecek – içecek sektöründen geliyor olmamız, akademik kariyerimizin bu konuda olması, bünyemizde bulunan tasarımcı ve model üreticilerini bu niteliklere uygun kişilerden seçmiş ve seçiyor olmamız, trendleri takip ediyor olmamız. 

Satın alma yapacak şirketler için, unutulmaması gereken çok önemli iki tane önemli unsur var; Birincisi, personelin menü kabına içeriği monte ederken rahat ve güvenli montaj yapmaları. İkincisi, misafirlerinin menü kabını ellerine aldıklarında hissedecekleri duygu. Bu detay çok önemli. Girdikleri restaurantta; dekorasyon, karşılama ve sonrasında yiyecekler, içecekler ile buluşmadan önceki ilk temasın bir menü kabından geçtiği gerçeğini asla atlamamaları gerekiyor. Aslında her şey burada başlıyor.

Sektördeki trendler ve yenilikler neler? Menü kılıfı tasarımlarında hangi yenilikçi özellikleri veya teknolojileri kullanıyorsunuz? 

Genele bakıldığı zaman suni deriden yapılan standart menü kapları ile karşılaşıyoruz. Ancak bizler müşterilerimize çok farklı malzemelerden, çok farklı alternatifler sunuyoruz. Mütevazı olmak istemiyoruz, Menu Production, trendleri belirleyen menü kapları üretiyor. Gerçek dana, manda, kuzu ve ren geyiği derilerinin yanı sıra talebe göre Fitalat (phthalate) içermeyen suni deri, nubuk kadife gibi malzemeler ile de menü kapları üretiyoruz. Çok yeni başladığımız, gözbebeğimiz olan elma posasından üretilen tamamen vegan, REACH standartlarında PVC Free sertifikalı bir kaplama malzemesidir. Elma derisi olarak tanıtılan bu malzeme dayanıklı, esnek ve geri dönüştürülebilir ve pürüzsüz görselliğe sahiptir.

Daha karmaşık tasarımlara uyum sağlayacak kadar dayanıklı ve esnek olan, gerilme mukavemeti ve aşınma direnci için tercih edilen aynı zamanda özel bir teknikle; hayal edebileceğiniz tüm tasarımları üzerinde uygulayabileceğiniz, Avrupa’da kitap ve menü kaplamalarında çok kullanılan Polyester ve pamuğun kombinasyonu olan bukram ve çeşitlerini kullanmaktayız. Ayrıca şarap mantarından imal edilmiş cilt bezleri kullanılmaktadır. Tüm bu ürünler İtalya ve Hollanda’dan ithal edilmektedir. Tümü FSC sertifikalı ve çevre dostu, sürdürülebilir ürünlerdir. 

Menü kılıfı üretimi süreci, kalite kontrol ve test aşamaları nasıl işliyor? Ürünlerinizin dayanıklılığı ve kullanım kolaylığı konusunda hangi güvenceleri veriyorsunuz? 

Atölyeye ulaşan siparişler, üretim sırasına göre öncelikle model bölümüne gelir. Model ustamız ürünün kalıbını çıkarır ve bu kalıp üzerinden menüde bulunan tüm parçaların bıçakları hazırlatılır. Hazırlanan bıçaklar üzerinden mock-up da görülen çizim benzeri bir ilk örnek yapılır. Uygunluk kontrolleri yapıldıktan sonra, hazırlanan bıçaklara göre ana malzemeler, yardımcı malzemeler presde kesilmeye başlanır. Sırası ile yapışkanlar sürülür, mukavvalara sıvanır, preslenir, elle taşlanır ve kıvrılır. Tüm bu aşamalarda tamamen el emeği uygulanır. Asla ve asla makinada taslama, kıvırma yapılmaz. Uygun ve siparişte verilen iplik rengi ile kumaşa ya da deriye göre dikişler tamamlanır, siparişte verilen klişe işlemleri yapılır, sabitleme mekanizmaları uygun renlerde boyanır ve monte edilir. Tek tek kontrolden geçer temizlenir. Her birinin mekanizmaları, dikişleri köşeleri kontrol edilir ve kalite kontrol hologram etiket uygulanır. Modele göre uygun paketleme tek tek yapılır, sevke hazır hale gelir ve sevk edilir. 

Reklam

Menü kaplarının ömrü uygun bakım ile genellikle 2 yıldır. Ancak yiyecek – içecek sektöründe her yemek ve içecek menüsü içeriği yenilendiğinde menü kabının da yenilenmesini öneririz. Bu şekilde yapmak istemeyen müşterilerimiz için de daha ekonomik kullanımlara uygun bir menü kabı da tasarlıyoruz. Burada menü kabını daha uzun süre kullanıma uygun deriden seçiyoruz ve müşterilerimiz menülerini değiştirmek istediklerinde kendileri rahatlıkla yenileyerek menülerinin devamlılığını sağlayabiliyorlar.

Çok soğuk ya da çok sıcak ortamlara menü kaplarının dönmemesi bel vermemesi için ithal özel mukavvalar ve salpa malzemeler kullanmaktayız. 

Kapağın aşırı aşınmasını önlemek için kapağı kapalı ve düz bir şekilde saklamak en iyisidir. Kapağın kenarları çarparak gereksiz hasara neden olacağından, kapağın dikey, yatay veya bir kutu içinde saklanmasını önermiyoruz. 

Menü kapağı, sadece ılık su bir bezle düzenli olarak silinmelidir. İç ve dış malzemelere zarar verebileceklerinden sert kimyasallar veya aşındırıcılar kullanmamalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. 

Müşteri geri bildirimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Menü kılıfı üretiminde müşteri memnuniyetini sağlamak için neler yapıyorsunuz? 

%100 müşteri memnuniyeti, müşteri devamlılığı bizim ilk kuralımızdır. Müşteriyi çok iyi anlamaya ve istekleri doğrultusunda üretim yapmaya gayret ediyoruz. Geri dönüşler bizim için çok kıymetli, kendimizi her gün geliştirmeye çalışıyoruz ve hatalarımızı minimumda tutmaya çalışıyoruz. Zaman zaman müşterilerimizin taleplerini karşılarken problemler de yaşadık ama en çok övündüğümüz noktalardan biri de hızlıca aksiyon alıp problemleri ortadan kaldırma çevikliğimiz. Şükürler olsun ki, kalite, işçilik ya da kumaş hataları gibi bir problem ile ilgili büyük sorunlar yaşamadık. Bu konuda kendimizi geliştirmek için her gün çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. 

Çalışmalarınızda sürdürülebilirlik konusunu nasıl ele alıyorsunuz? Geri dönüştürülebilir veya çevre dostu malzemeler kullanıyor musunuz?

Reklam

Üretimin de kullanılan malzemelerin %90’nı Avrupa’dan ithal ediyoruz. %100 geri dönüşümlü, REACH, Avrupa Birliği’nde kimyasal maddelere ilişkin mevcut birçok mevzuatı tek bir çatı altında toplayan bir AB Tüzüğüdür. REACH, (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals) standartlarına uymayan ve PVC Free sertifikası alamamış hiçbir ürün satın alma politikası gereği alınmamaktadır. Ayrıca Atölyede kullanılan tüm geri dönüşebilecek atıkları kayıt altına alarak, çevre bakanlığı denetiminde geri dönüşüm tesislerine teslim ediyoruz. Atölyemizin ISO 9001:2015, ISO 1002:2018, ISO 14001:2015 ve ISO 45001:2018 sertifikaları vardır.

Kaynak: HORECA Trend

Devamını Oku
Reklam
1 Yorum

1 Yorum

  1. Pingback: Mükemmel Menüyü Oluşturmak: Yeni Restoranlar İçin Kılavuz | HORECA TREND

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İklimlendirme (Isıtma&Soğutma)

Çukurova Isı, Yeni AR-GE Yatırımı ile Radyant Isıtmadaki Verimlilik İddiasını Kanıtladı

Çukurova Isı, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda AR-GE yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Son olarak hayata geçirdiği radyometre laboratuvarıyla Türkiye’de bir ilke daha imza atan şirket, verimli ve katma değeri yüksek ürünler geliştirmeyi hedefliyor. Radyometre laboratuvarında, GOLDSUN CC seramik plakalı radyant ısıtıcı ile GOLDSUN’dan sonra piyasada sıkça rastlanan rakip firma ürününün performansını ölçen Çukurova Isı, test sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

Yayınlandı

on

Radyant ısıtma sistemlerinde yüzde 65’lik bir pazar payına sahip olan Çukurova ısı, sektördeki ‘öncü ve lider firma olma’ misyonunu pekiştirecek adımlar atmaya devam ediyor.

Radyometre Laboratuvarıyla Türkiye’de Bir İlke Daha İmza Attı

İleri teknoloji radyant ısıtıcıları ile başta endüstriyel tesisler olmak üzere kafe ve restoran gibi birçok işletmenin çözüm ortağı olan Çukurova Isı, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda AR-GE yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Son olarak hayata geçirdiği radyometre laboratuvarıyla da verimli ve katma değeri yüksek ürünler geliştirmeyi hedefleyen şirket, Türkiye’de bir ilke daha imza atmanın gururunu yaşıyor.

Radyometre laboratuvarında, GOLDSUN CC seramik plakalı radyant ısıtıcı ile GOLDSUN’dan sonra piyasada sıkça rastlanan rakip firma ürününün performansını ölçen şirket, test sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Bu çalışma kapsamında, Çukurova Isı’nın 11 kW gücündeki Goldsun CC seramik plakalı radyant ısıtıcı ürünü ile rakip firmanın 12 kW gücündeki seramik plakalı radyant ısıtıcı ürününün performansı Elvhis Radyometresi ile ölçülerek, radyant verimleri ve kW başına tükettikleri enerji miktarı hesaplandı. Ayrıca yapılan çalışmada ortaya çıkan kW/m² ölçümleri, sıcaklık artış dT grafiklerine dönüştürülerek, cihazların hissedilen sıcaklık artış görseli de hazırlandı. Buna göre;

GOLDSUN CC seramik plakalı radyant ısıtıcı, 2 m mesafeden ortamda 8,24 °C sıcaklık artışı (dT) yaratırken, rakip firma ürünü, etkin ısıtma bölgesinde maksimum 5, 39 °C sıcaklık artışı (dT) sağlayabildi.

GOLDSUN CC’nin radyant verimi yüzde 60,19 iken, rakip firma ürününün yüzde 44,67 olduğu; GOLDSUN CC’nin 1 kW radyant ısı üretmek için 1,66 kW, rakip firma ürününün ise 2,23 kW enerji harcadığı görüldü.

Reklam

Goldsun CC, Yüzde 35 Daha Verimli

Elvhis Radyometresi ile yapılan ölçümler, GOLDSUN CC seramik plakalı radyant ısıtıcının, rakip firma ürününden yüzde 35 daha verimli olduğunu ve 181 Euro/yıl yani yaklaşık 6.721 TL/yıl daha fazla tasarruf sağladığını gösterdi.

Kaynak: HORECA TREND ve Çukurova Isı

Devamını Oku

HORECA Tedarik

Bulgurun Diyetisyenlerden Tam Not Alan Sırları

Bulgur, lif açısından zengin ve düşük glisemik indeksli yapısıyla diyetisyenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Duru Gıda Beslenme Danışmanı Diyetisyen Emine Uluçay, bulgurun sağlıklı yaşamı destekleyen özelliklerinden bahsederken, özellikle tam tahıl içeren bir besin olmasına ve yüksek lif içeriğine de dikkat çekti.

Yayınlandı

on

Pratik, ulaşılabilir ve çeşitli kullanım seçenekleriyle diyetisyenler tarafından tavsiye edilen bulgur, düşük glisemik indeksi ve liften zengin yapısıyla dikkat çekiyor. Bulgurun diyetisyenler tarafından sıkça önerilmesinin birkaç önemli sebebi olduğunun altını çizen Duru Gıda Beslenme Danışmanı Emine Uluçay, “Bulgur, yüksek lif içeriği sayesinde sindirimi ve bağırsak sağlığını destekler, uzun süre tok tutar. Tokluk hissini artıran bulgurun, acıkma süresini uzatması sebebiyle de sağlıklı bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur” dedi.

Uzun Süreli Tokluklar İçin Sağlıklı Alternatif

Bulgurun pek çok yemeğin yanına eşlik edebilmesi yönüyle kilo kontrolünü önemseyenler için diyet süreçlerinde de tercih edilebilen bir besin olduğunu ifade eden Emine Uluçay, “Bulgur çok yönlü bir besindir. Salatalarda, çorbalarda, dolmalarda veya pilav şeklinde pek çok farklı şekilde kullanılabilir. Et, tavuk, balık gibi hayvansal protein kaynaklarının yanında ya da kuru baklagiller gibi bitkisel protein kaynaklarının yanında tüketilen bulgur, kan şekeri dengesini sağladığı için uzun süreli tokluk hissi de verir. Hem sağlıklı hem de pratik tariflerde kullanmak için uygundur’’ sözlerini paylaştı.

Bulgurun tam tahıl bir gıda olduğu için vitamin, mineral ve antioksidan açısından zengin olduğunun altını çizen Uluçay, “Bulgur, enerji metabolizması ve sinir sistemi fonksiyonları için önemli olan B grubu vitaminlerden tiamin (B1), riboflavin (B2), niyasin (B3), B6 vitamini ve folat (B9) içerir. Ayrıca demir, magnezyum ve çinko gibi mineraller açısından da oldukça zengindir. Tam tahıllar, yüksek lif ve besin içeriği sayesinde kalp sağlığını korurken sindirimi de destekler. Öte yandan, kilo kontrolüne yardımcı olabilir ve bazı kronik hastalıkların riskini azaltır’’ dedi.

Duru Gıda, 89 Yıldır Doğal Taş Değirmenle Sofralara Lezzet Katıyor

Bulgur başta olmak üzere, bakliyat çeşitleriyle de tüm ürünlerini en doğal ve lezzetli şekilde tüketiciye sunmak için 89 yıldır çalışan Duru Gıda, sektörde ve dünyada doğal taş değirmenle bulgur üreten tek firma olma özelliğine sahip. Duru Bulgur’un sağlıklı beslenme üzerindeki etkisi sadece yerel uzmanlar tarafından değil, aynı zamanda uluslararası araştırmalarla da destekleniyor. Duru Gıda’nın Japonya’daki Mukogawa Kadın Üniversitesi’nde glisemik indeks (GI) üzerine yaptırdığı analiz, bulgurun 54,9’luk GI değeriyle uzun süre tokluk hissi sağladığını ve açlık krizlerini önlediğini ortaya koydu. Bu bulgu, bulgurun sağlıklı bir yaşam için değerli bir besin olduğunu ve diyabete karşı koruyucu özellikler taşıdığını bir kez daha kanıtladı.

Reklam

Kaynak: HORECA TREND ve Duru Bulgur

Devamını Oku

Gıda Üreticileri

Geleceğin Gıdası The Good Wild Ödüllere Doymuyor!

İlhamını geleneksel inovasyon yöntemleri olan filizlendirme ve fermantasyon ile Anadolu’nun zengin kültüründen alan The Good Wild, uluslararası arenada iki önemli ödül daha kazanarak geleceğin gıdası olma yolunda hızla ilerliyor.

Yayınlandı

on

Gıda alanında yıllardır süren bir tutku ve azimle çalışan Dilara Koçak‘ın kurucu ortaklığını üstlendiği The Good Wild, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde bitki bazlı protein ve filizlendirilmiş fermente baklagiller ile “upgraded food” kategorisine öncülük ediyor. Marka ilk yılını geride bırakırken toplamda 8 uluslararası ödül kazanmanın gururunu yaşıyor.

Gıdanın geleceği için beslenme kültüründe köklü bir değişim yaratma misyonuyla yola çıkan The Good Wild, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor ve bu başarıyla ülkemizi global bir örnek haline getiriyor. Anadolu’nun kültürel zenginliklerinden ilham alarak kurulan marka, ilk olarak Londra’da düzenlenen Uluslararası Tipografi Ödülleri 2024 (ISTD)’te, Eda Gündüz tarafından tasarlanan kreatif çalışmaları “Mükemmellik Sertifikası”na layık görüldü. The Good Wild ikinci yılına girerken ise, İngiltere’deki saray sofrasında ödül alarak başarısını pekiştirmeye devam etti. Marka, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “3. Gıda İnovasyon Zirvesi”de ise “Filizlendirilmiş Çıtır Atıştırmalıkları” ile “2024’ün En Yenilikçi Diyet Ürünü” ödülünü aldı.

The Good Wild temmuz ayında, Almanya, İsviçre ve Türkiye’nin ilk etki yatırım fonu olan Founder One liderliğinde ilk tur yatırımını tamamladı. Şimdi, global oyuncu olma ve ihracata hazırlanma yolunda ilerleyen marka TÜBİTAK’ın EU destekli Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TUGİP) rol modeli olarak AR-GE çalışmalarına da devam ediyor.

Dünyada açlığa çare aramak için çıktığı yolda başarısını bu ödüller ile taçlandıran The Good Wild Kurucu Ortağı Dilara Koçak: “Cumhuriyetimizin 101. yaşını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde yerli bir marka olan The Good Wild’ın başarı haberlerini paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Bu ülkenin okullarında eğitim almış ve kültüründen çok şey öğrenmiş bir beslenme uzmanı olarak, hayalini kurduğum markayı gerçeğe dönüştürmek ve kısa sürede dünya ile buluşturmak, benim için büyük bir gurur kaynağı. Bir kadın olarak cumhuriyetimize ne çok şey borçlu olduğumu biliyorum ve borcumu çalışarak, üreterek ve paylaşarak ödemeye devam edeceğim’’ dedi.

Sadece üretmekle kalmayan, aynı zamanda global bir vizyonla pazarlama çalışmalarına da devam eden Dilara Koçak, The Good Wild’ı yakın gelecekte, başta Avrupa olmak üzere en önemli gurme marketlerin raflarına da taşımaya hazırlanıyor.

Kaynak: HORECA TREND ve The Good Wild

Reklam

Devamını Oku

Popüler Haberler

Copyright © 2024 Orbis Medya Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Web sitemizdeki haber, makale ve içeriklerin her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizin izinsiz kullanımı halinde yasal işlem başlatılacaktır.