Çanakkale; kıyı şeridi, adaları, tarihi, kültürel ve manevi değerleri, biyolojik çeşitliliği ve jeotermal kaynakları ile yıl boyu turizm potansiyeli sunuyor. Bölgenin önde gelen otellerinden Kolin Hotel’in Genel Müdürü Halil Ertan, HORECA Trend Genel Yayın Yönetmeni Elif Akın Yüksel’in sorularını yanıtladı.
Türkiye, turizm konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında. Her yıl on milyonlarca misafir ağırlanıyor ve standartları gerçekten çok yüksek otellerimiz var. Kolin de bu otellerden birisi. Kolin Hotel’de standartları ve kaliteyi korumayı nasıl başarıyorsunuz?
Otelimizin yıllardan beri tercih edilen bir otel olmasının arkasında 3 ana kritere verdiğimiz değer büyük önem arz ediyor. Bu kriterler; hizmet ve marka standartlarının geliştirilerek korunması, Ürün Kalitesinin devamlılığı ve misafir memnuniyetinin her şeyin önünde tutulmasıdır.
Kolin Hotel, bu kriterlerin sağlanmasında ve korunmasında gereken yatırımı yapmış ve bu konuda da sürekli kendisini geliştirmeyi hedef edinmiş bir markadır. Deneyimli ekibimizi korumayı başararak, güncel gelişmeleri de sürekli takip ediyoruz.
![](https://www.horecatrend.com/wp-content/uploads/2023/04/Kolin-Hotel-300x169.jpg)
Uzun yıllardır turizm sektöründe olan, ulusal ve uluslararası birçok otelde görev almış birisi olarak, misafir beklentilerindeki değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Son yıllarda misafirlerinizin beklentileri, talepleri ne yönde değişti?
Özellikle son yıllarda dünya çapında bireysel ve toplumsal farkındalığın arttığını düşünüyorum. Bu durum turizm sektöründe de birtakım değişimlerin başlamasına, zaten başlamış olan bazı uygulamaların da genele yayılarak hızla çoğalmasına olanak sağlamıştır.
Misafirlerimizin otellerden bekledikleri değişim ve gelişim alanlarının başında dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve hijyen başlıklarının geldiğini düşünüyorum. Bu alanlarda kendilerini geliştiremeyen oteller altın tepside hizmet sunsalar bile misafirlerin beklentisini karşılamayacaktır.
Bir otelin olmazsa olmazları nelerdir? İşin içinde birisi olarak, başka bir şehir veya ülkede gittiğiniz otellerde öncelikli olarak nelere dikkat edersiniz? Kalite ölçütünüz nelerdir?
Öncelikle kaldığınız otelde güvende olduğunuzu hissetmeniz gerekiyor. Bizim en çok dikkat ettiğimiz husus, misafirlerimizin kendilerini evlerinde gibi hissetmeleridir. Güvende hissetmediğiniz bir yere ev diyemezsiniz. Bir otelin güvenli kabul edilebilmesi için hijyen standartlarından, gıda güvenlik prosedürlerine; acil durum planlarından teknik donanımına kadar her türlü konunun prosedürlerine uygun şekilde kurgulanması ve yönetilmesi gerekiyor. Sonra konfor geliyor.
Benim bir otelde aradığım konfor kriterleri başlıca kaliteli ve rahat bir yatak, kesintisiz ve hızlı internet, lezzetli ve sağlıklı yemek sunumları ve donanımlı spor alanlarının olmasıdır. Bir diğer önemli kriter ise güler yüzlü ve misafirperver hizmet anlayışının ekip tarafından benimsenmiş olmasıdır.
Turizm ve otelcilik sektöründe sosyal medya ve dijitalleşme daha önce hiç olmadığı kadar etkili olmaya başladı. Özellikle Facebook, Instagram, TrıpAdvısor ve Trıvago gibi platformlar turizme yön vermeye başladı. Bu platformların turizme etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Turizm ve otelcilik dijitalleşmeden en çok etkilenen sektörler arasındadır. Özellikle oteller için dijital dönüşüm kaçınılmazdır ve doğru kullanıldığında ciddi faydalar sağlar. Potansiyel misafirlerin çoğu artık kalacakları otelleri dijital platformlar üzerinden yaptıkları araştırmalar sonucunda seçiyor ve rezervasyonlarını da dijital olarak gerçekleştiriyor. Şu an neredeyse herkes, elinde olan akıllı telefonlardan dünyanın herhangi bir yerindeki turizm işletmesinin satış fiyatlarına, sunduğu ürünler ve hizmetlerin içeriklerine, diğer konaklayan misafirlerin işletme hakkındaki yorumlarına kolayca erişebiliyorlar.
Dijitalleşme sadece bununla sınırlı da değil. Artık birçok işletme otel içerisindeki yönetim sistemini dijital altyapılara dayandırıyor, misafirlere hizmetlerini uygulamalar üzerinden sunuyor, hatta daha ileriye giderek onların istek ve eğilimlerini analiz ederek kişiselleştirilmiş hizmetler sunmaya ve fark yaratmaya çalışıyorlar. Dijitalleşme ile gelen bu rekabetçi ortam da misafirlerin daha kaliteli hizmet almasına olanak sağlıyor.
Türkiye’de turizm denildiğinde akla ilk olarak Akdeniz gelse de alternatif destinasyonlarımız da oldukça güçlü. Kapadokya, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz de son yıllarda oldukça fazla turist ağırlıyor. Çanakkale de tarihi ve doğası açısından oldukça önemli bir bölgemiz. Çanakkale ve çevresi turizm potansiyeli açısından neler vadediyor?
Çanakkale sahip olduğu kıyı şeridi, adaları, tarihi, kültürel ve manevi değerleri, biyolojik çeşitliliği ve jeotermal kaynakları ile yıl boyu turizm potansiyeli olan bir şehirdir. Gelibolu Tarihi Alanı, Troya Antik Kenti, Assos, Bozcaada, Gökçeada, Kazdağları, Saros Körfezi, Çanakkale’nin önemli değerleri arasında yer almaktadır.
Çanakkale; gastronomi turizmi, av turizmi, kültür turizmi, termal turizm, bisiklet turizmi, etkinlik turizmi, kongre turizmi, botanik turizmi, ekoturizm, su sporları turizmi gibi birçok turizm dalını bünyesinde bulundurmaktadır. Yakın zamanda faaliyete geçmiş olan 1915 Çanakkale köprüsü de ulaşım anlamında ciddi bir avantaj sağlamıştır.
Yaklaşık 20 yıldır turizm ve otelcilik sektörü içerisindesiniz. Bugün Türkiye’nin önde gelen otellerinden birisini yönetiyorsunuz ama LinkedIn profilinizi incelediğimde işe resepsiyon görevlisi olarak başladığınızı görüyoruz. Bugüne kadar sizi neler zorladı? Neler size güç verdi?
Otelcilik sektörü hem çok zor hem de bir o kadar keyifli bir sektördür. Bacasız sanayi diye adlandırılan bu sektörde 7 gün 24 saat hareket vardır ve sizin de her an harekete hazır olmanızı gerektirir. Hizmet esasına dayalı ve insan merkezli bir sektör olması sebebiyle kaliteyi yukarlarda tutmak üstün çaba ve yoğun emek harcamanızı gerektirmektedir fakat karşılığında aldığınız pozitif geri dönüşler, insanların mutluluklarına vesile olduğunuz hissi bir anda bütün zorlukları unutturur.
HORECA TREND, sektör profesyonellerinin yanı sıra üniversitelerde gastronomi, turizm ve otelcilik alanlarında öğrenim gören öğrenciler tarafından da yakından takip ediliyor. Turizm, otelcilik alanında kariyer düşünen gençlere neler söylemek istersiniz? Önerileriniz var mı?
Öncelikle stajlarını çok iyi değerlendirmelerini, mümkünse farklı alanlarda staj yaparak profesyonel iş hayatına atılmadan önce hangi alanda ilerlemek istediklerini tespit etmeye çalışmalarını öneririm. Mutlaka en az bir tane yabancı dil öğrenmelerini, eğer imkanları müsaitse okul bitmeden önce en az bir kere yurtdışına çıkmalarını ve bir müddet orada yaşamalarını öneririm. Kariyer basamaklarını emin adımlarla ve sindirerek tırmanmalarını, aceleci olmamalarını ve hemen ümitsizliğe kapılmamalarını öneririm.
Fırsatlar her zaman gelir fakat önemli olan fırsat geldiğinde yeterli donanımı edinmiş olmaktır. Sektörümüz çok renkli, keyifli ve çalışırken aynı zamanda kişiyi çok yönlü geliştiren bir yapıya sahip. Buna ek olarak sürekli büyüyen ve gelişen bir temel üzerine kuruludur.
Genç yeteneklere her zaman ihtiyaç olacak ve onlarla birlikte Türk ve Dünya turizmi gelişerek büyümeye devam edecektir.
Kaynak: HORECA Trend